Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/124 E. 2022/475 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/31 Esas
KARAR NO : 2022/468
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.nin işbu davaya konu alacağını Borçlar Kanunu’nun 183.maddesi gereğince müvekkil … A.Ş’ye temlik ettiği,her türlü hak ve alacak müvekkiline geçtiğini, temlik eden banka ile borçlular arasında 21.01.2013 tarihinde 1.000.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … Noterliği’nin 06.10.2016 tarihli 16788 yevmiye nolu ihtarnamesi ve hesap özeti borçlulara tebliğ edilmiş,bunun üzerine 14.10.2016 tarihinde, … İcraMüd. 2016/… E. Sayılı dosyasından dayanak kredi sözleşmesi ve diğer evraklar sunularak banka tarafından ilamsız haciz yoluyla takibe geçildiğini,ancak borçlular kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz ederek takibi durdurduklarını,taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve imzaların sıhhati hususunda tarafların itirazı olmadığını,huzurdaki dosyaya ve takip dosyasına sunmuş oldukları Genel Kredi Sözleşmesi üzerinde taraflar mutabık kalmış ve bankadan 1.000.000 TL kredi kullandırıldığını, sözleşmenin ilgili maddeleri kredinin şartları ve faiz oranları belirlendiğini, akdi faiz, temerrüt faizi ve oranı sözleşmede açıkça düzenlendiğini, davalı/borçluların işbu sözleşmeyi imza etmek suretiyle şartlar ile faiz oranını kabul ve beyan etiklerini açıkça kabul etmiş bulunduklarını, borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek takip başlatılınca, davalılar tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, izah edilen sebeplerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, borçlunun haksız itirazının iptaline ve takibin devamına,davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine,yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Hesap kat ihtarnamesinde borç miktarının açık ve net olarak belirtilmesi, her bir borçlunun sorumluluk miktarlarının ve borçlarının nereden kaynaklandığının bir sözleşmeye dayanılıyor ise sözleşmenin tarih ve numarasının belirtilmesi gerektiğini,ihtarname anılan unsurları içermiyor ise usulüne uygun değildir ve alacağın muacceliyetinden ya da kesinleşmesinden söz edilemeyecveğini, alacağı temlik etmiş olan … A.Ş.nin keşide ettiği ihtarnamede hesabın hangi kredi ilişkisine dayanılarak kat edildiği belirtilmediği gibi, kredi sözleşmelerinin tarihleri, numaraları, limitleri de belirtilmediğini, ayrıca ihtarnameye sözleşme örnekleri, hesap özeti de eklenmediğini, bu durumda da davalı yanın keşide ettiği ihtarname, yasanın aradığı koşullarda ve usulüne uygun olmadığını, İİK.md. 68/b hükmü uyarınca, bu tür kredilerde vade bitimini ya da faiz tahakkuk dönemi takip eden 15 gün içerisinde hesap özetinin noter marifeti ile keşidesi ve tebliği zorunlu olduğunu, keza dönem hesap özetlerinin de aynı süre içerisinde keşide ve tebliğ edilmiş olması zorunlu olduğunu, davacı yanın bu süreye de riayet etmediğini, davacı şirket davaya konu kredi sözleşmelerinden kaynaklı olarak müvekkili şirket aleyhine oranında akdi faiz ile %30,24 oranında da temerrüt faizi uygulayarak talepte bulunduğunu, uygulamada genel olarak bankaların yasal nedenlerle Merkez Bankasına bildirmiş oldukları faiz genelgelerindeki oranların fiilen uygulanmadığını, fiili olarak uygulanan faiz oranlarının bildirilen değerlerden çok daha düşük olduğu bilinen bir gerçek olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada faiz oranlarının tespiti için davacıdan hesap kat tarihinde fiili olarak uygulamış olduğu faiz oranları sorulabileceği gibi diğer bankalardan da o tarihte fiili olarak uygulamış oldukları faiz oranları sorulmak suretiyle bir kanaate ulaşılması gerektiğini, açıklanan nedenler ile, yasa ve usule aykırı haksız davanın reddi ile davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E sayılı dosyası, … İcra Dairesi’nin 2020/… İflas sayılı dosyasından gelen müzekkere cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlular aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili 30/06/2022 tarihli dilekçesi ile; açmış olduğu davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davalılar vekili 24/06/2022 ve 28/06/2022 tarihli dilekçeleri ile; davadan feragat edilmesi halinde herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarını beyan etmişlerdir.
Her ne kadar davacı tarafından davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davası açılmış ise de; davacı vekilinin 30/06/2022 havale tarihli dilekçesi ile açtığı davasından feragat ettiğini beyan ettiği ve dosya kapsamındaki vekaletnameden davacı vekilinin feragate yetkili olduğu anlaşıldığından ve feragat beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğuran irade beyanı olduğundan, vaki feragat nedeniyle davanın reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Mahkememiz dosyasından alınan teminat olmadığından davacı tarafın teminat iadesi konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra davacı tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/07/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*