Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/123 E. 2021/355 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/123 Esas
KARAR NO : 2021/355
Mahkememizin ASIL ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin
2021/… Esas, 2021/… Karar Sayılı BİRLEŞEN Dava Dosyasında
DAVA : Kooperatifin İhyası
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatifin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 25/09/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin … tapusunun …, … ada, … parselde kayıtlı olduğunu, tamamlandığında 1992 yılında tasfiye sürecine girdiğini ve tasfiyeden sonra site haline dönüştüğünü, Kooperatifin …, Ticaret sicil müdürlüğünde … numarada kayıtlı olduğunu, evrakların buradan istenebileceğini, müvekkilin de bu kooperatifin üyesi olduğunu, müvekkilin … tapu memurluğuna tapusunu almaya gittiğinde kooperatifin tasfiye sürecini tamamlayarak siteye dönüştüğünü gördüğünü, sitenin bu şekilde bir tescil yetkisi olmadığından da işlemini tamamlayamadığını, bu taşınmazın kaydı ancak kooperatifin ihyası ile mümkün olabileceği, bu nedenlerle müvekkile ait dairenin tesciline münhasıran davalı kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Tasfiye Memuru … cevap dilekçesinde özetle; … Kooperatifi’ndeki görevinin kooperatifin tamamlanması ve tasfiyeye gidilerek site haline dönüşmesiyle sona erdiğini, sitede … Blok … numaralı dairenin mevcut olduğunu, ancak kimin adına kayıtlı olduğu ve davacı … hakkında bilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili mahkememize sunduğu 22/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sonrası terkin işleminin ilgili yasal mevzuat kapsamında yapıldığını ve tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, Ticaret Sicil Müdürlüğünün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Memuru … adına çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Davalı Tasfiye Memuru …’in 02/05/1999 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından bu davalıya tebligat yapılmamıştır.
DELİLLER: …kayıtları, Tapu kaydı, Nüfus kaydı, ve tüm dosya kaspamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalılar aleyhine açılan tasfiyenin sona ermesi nedeniyle sicilden terkin olunan kooperatifin ihyası istemine ilişkindir.
Davacı taraf üyesi olduğu kooperatifin mülkiyetinde bulunan taşınmazın tapusunu alabilmek için dava konusu Tasfiye Edilmiş … Kooperatifinin ihyasına ve ticaret sicile yeniden tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü kooperatifin tasfiye sonrası sicilden terkin edildiğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun kooperatifin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Memuru … ihyası istenilen kooperatifin tasfiye sürecinde herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, tasfiyenin usul ve yasaya uygun şekilde tamamlandığını, bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 30/01/2020 tarih 2019/… Esas 2020/… sayılı kararı ile Davacı tarafça davalı tasfiye memuruna yönelik açılan davanın, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 15 numaralı bendi uyarınca 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine, Davacı tarafça davalı kooperatife yönelik açılan davanın, pasif husumet yokluğu nedeniyle nedeniyle HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine, dair verilen karar davacı vekilinin İstinaf başvuru talebinde bulunması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 04/02/2021 tarih 2021/… Esas 2017/… Karar sayılı ilamı ile “Somut olayda, kooperatifin 28/03/2018 tarihinde tasfiyesine ve kooperatifin resmi daireler, mahkemeler, bankalar ve üçüncü kişiler nezdinde kooperatif ünvanı altına altılmak kaydıyla tasfiye kurulu üyelerinden ( … ) herhangi ikisinin imzasıyla temsil ve ilzam edilmesine karar verildiği, ancak mahkemece sadece … ‘a tebligat ile yapılan yargılamada karar verildiği görülmektedir. Buna göre mahkemece, kooperatifin, tasfiye kurulunun herhangi ikisinin imzasıyla temsil ve ilzam edilmesine rağmen tek bir tasfiye memuruna tebligat yapılarak karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davanın sadece davalı kooperatifin tasfiye memurlarına karşı açıldığı gözetilerek davacı vekiline ticaret sicil memurluğu hakkında da dava açılması için süre verilip dava açmasının sağlanması, daha sonra açılmış davanın eldeki davayla birleştirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 04/02/2021 tarih 2021/… Esas 2017/… sayılı kararı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuş, davacı vekiline dava konusu kooperatifin ihyası için birleştirme talepli … Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine dava açmak üzere verilen süre ve yetki kapsamında …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyasının Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilen davacı … tarafından davalı … Sicil Memurluğu aleyhine dava konusu Tasfiye Halinde … nin ihyası için dava açıldığı anlaşılmıştır.
…kayıtlarının incelenmesinde; ihyası istenilen kooperatifin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Edilmiş … unvanlı kooperatif olduğu ve ticaret merkezinin Şişli / İstanbul olduğu, şirketin 10/12/1993 tarihinde tasfiyesi sona erdiğinde sicilden terkin edildiği ve kooperatifin tasfiye memurlarının …, …, … olduğu, kooperatif tasfiye kurulunun herhangi ikisinin imzasıyla temsil ve ilzam edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda tasfiye memurlarından …’in 02/05/1999 tarihinde vefat ettiği tespit edilmiş ise de kooperatif tasfiye kurulunun herhangi ikisinin imzasıyla temsil ve ilzam edilmesine karar verildiğinden diğer tasfiye memurlarına yapılan usulüne uygun tebligatlar ile taraf teşkili sağlanarak davaya devam olunmuştur.
Tapu kaydının incelenmesinde Balıkesir ili, … ilçesi, … mahallesi, … mevkii, … ada, 1 parselde tapuya kayıtlı, … blok … numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın tapuda malikinin … olduğu anlaşılmıştır.
Tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması, kooperatif aleyhindeki tüm dava ve takiplerin sonuçlanmış olması gereklidir. Bu zorunluluğa uyulmadan tasfiyenin kapatılması halinde ihya talebi haklıdır. İhya kararı ile birlikte, ihyası istenen kooperatif tüzel kişilik kazanacaktır.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicil müdürlükleridir.
Davacı tarafından ihyası istenilen kooperatifte üye olduğunu, kendisine ait 8 numaralı bağımsız bölümün adına tapuya tescil edilmeden kooperatifin tasfiye sürecine girerek tasfiyenin sona ermesi nedeniyle sicilden terkin edildiğini, söz konusu kendisine ait dairenin tapusunu alabilmesi için dava konusu kooperatifin ihyası davası açıldığı sabit olup, incelenen tapu kaydına göre E blok 8 numaralı bağımsız bölümün halen tapuda kooperatif adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından kooperatif üyesi davacının tapusu alabilmek için sicilden terkin edilmiş olan kooperatifin ihyasını talep etmesinde hukuki yararı bulunmaktadır.
Kooperatifler Kanunun 98. maddesine göre Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki anonim şirketlere ait hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.
TTK’nın 547. maddesine göre ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” düzenlemesi ile şirketin yeniden tesciline ilişkin usul belirlenmiştir.
Mahkememizce her ne kadar önceki kararda davanın hak düşürücü sürede açılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de TTK 547 maddesi kapsamında açılan ihya davasında zamanaşımı veya hak düşürücü süre söz konusu olmadığı … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 25/12/2019 tarih, 2019/… E.-2019/… K. Sayılı içtihadıyla anlaşılmış, istinaf ilamı doğrultusunda gereken araştırma ve incelemeler yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olayda, davacı tarafın ihyası istenilen üyesi olduğu kooperatifteki kendisine ait … blok … numaralı bağımsız bölümün adına tapuya tescil edilmeden kooperatifin tasfiye sürecine girerek tasfiyenin sona ermesi nedeniyle sicilden terkin edildiği, söz konusu halen kooperatif adına kayıtlı … blok … numaralı dairenin tapusunu alabilmesi için dava konusu kooperatifin ihyası gerektiği, kooperatifin söz konusu daireyi hak sahibine tapuda devretmeden tasfiye süreci sonunda sicilden terkin edildiği, kooperatif adına kayıtlı dairenin hak sahibine tapuda devredilmesi hususu TTK’nın 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğinde olup, tasfiye işleminin tam olarak tamamlanabilmesi için kooperatif adına kayıtlı taşınmazların kooperatif üyesi olan hak sahiplerine teslim ve tapuda tescil edilmek suretiyle tasfiyenin tamamlanması gerekirken, … blok … numaralı dairenin teslim ve tapuda tescilini sağlamadan tasfiye kurulunca tasfiyenin gerçekleştirildiği anlaşılmakla söz konusu ek tasfiyenin sağlanması için kooperatifin ihyasının gerektiği ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğundan, Tasfiye Edilmiş … ünvanlı kooperatifin sicildeki terkin kaydının davacıya ait olduğu iddia edilen Balıkesir ili, … ilçesi, … mah., … mevkii, … ada … parselde tapuya kayıtlı … blok … numaralı bağımsız bölüme ilişkin meskenin hak sahibi adına tapuya tescil ve teslim işlemleriyle ve açılacak davalarla sınırlı olarak iptali ile, TTK 547. maddesi gereğince aynı ünvanla ticaret siciline tescili sureti ile ihyasına ve ek tasfiye işlemlerini yürütmek üzere TTK 547/2 maddesi gereğince şirketin son tasfiye memurları olan davalı … ve …’ın tasfiye memuru olarak atanmalarına, davalı tasfiye memurların kooperatif adına kayıtlı taşınmazların tamamı üye hak sahiplerine teslim ve tapuda tescil edilmeden kooperatifin tasfiyesini gerçekleştirmeleri nedeniyle davalı tasfiye memurları kusurlu olup davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak, kooperatifin son tasfiye memurları olmaları nedeni ile tasfiye memurları için takdiren ücret tayinine yer olmadığına ve davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden bu davalı aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan ASIL ve BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜ ile; … nün … sicil numarasında kayıtlı iken 14/08/2020 tarihinde tasfiyenin sona ermezi üzerine sicilden terkin edilmiş olan Tasfiye Edilmiş …Kooperatifi ünvanlı kooperatifin sicildeki terkin kaydının davacıya ait olduğu iddia edilen Balıkesir ili, … ilçesi, … mah., … mevkii, … ada … parselde tapuya kayıtlı … blok … numaralı bağımsız bölüme ilişkin meskenin hak sahibi adına tapuya tescil ve teslim işlemleriyle ve açılacak davalarla sınırlı olarak iptali ile TTK 547. maddesi gereğince aynı ünvanla ticaret siciline tescili sureti ile İHYASINA, ihya kararının tescil ve ilanına,
2- İhyasına karar verilen kooperatifin son tasfiye memurları olan davalı …(T.C.No: … ), …(T.C.No: … )’nin TTK’nın 547/2 maddesi gereğince tasfiye memuru olarak atanmasına, kooperatifin son tasfiye memuru olmaları nedeni ile tasfiye memurları için takdiren ücret tayinine yer olmadığına,
3- Davacı tarafça asıl dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 59,30-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 23,40-TL karar harcının davalı tasfiye memurlarından müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, birleşen davada yatırılan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4- Davacı tarafça asıl ve birileşen davanın yargılama sırasında yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 30 adet tebligat-posta masrafı 323,75-TL olmak üzere toplam 514,15-TL’nin davalı tasfiye memurlarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memurlarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ile davalı tasfiye memuru …’ün yüzüne karşı, diğer davalıların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/04/2021

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.