Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/12 E. 2021/629 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/12 Esas
KARAR NO : 2021/629
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili Müvekkili ile davalı firmanın 10.08.2015 tarihinde … veri Tabanı Yönetimi ve e-mail … Taahhütlü Hizmet Anlaşmasını imzaladıklarını, bu anlaşmaya göre davalı firmanın müvekkilinden hizmet aldığı ve karşılığında hizmet bedeli faturaları kesildiğini, Davalının kesilen faturaların bir kısmını ödemediğini, müvekkilinin ödenmeyen faturalar için davalı tarafa icra takibi başlattığı ve ödeme emrinin tebliğ edildiği, … İcra Müdürlüğünün 2020/… Davalı (borçlu) takibi durdurduğu, firmanın borcu kabul etmekte olduğu ancak gücü olmadığını, işleri düzeldiğinde ödeyeceğini ilettiğini, fakat ödeme emrine itiraz edip takibi durdurduğunu, itirazın iptali davasının kabul edilip, davalının (borçlunun) yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, Davalının (borçlunun) %20 tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, müvekkili şirket aleyhine, …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davaya konu takibe; davalı müvekkili şirketin, davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmaması nedeniyle itiraz edildiğini, Müvekkili şirketin, davacı tarafa; davaya konu takibe ilişkin veya başkaca herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir mal veya hizmet sunulmadığını, davacı tarafından takibe konu edilen faturaların mesnedi olduğu iddia edilen, mal veya hizmetin, müvekkili şirkete sunulduğuna ilişkin olarak dava dosyasına herhangi bir delil sunulmadığını, … Ticaret Mahkemesi’nin ve …. İcra Müdürlüğü’nün yetkisizliğine,davanın reddine, davacının %20 tazminata mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğü 2020/… esas sayılı dosyasının UYAP kayıtları, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi, 03/02/2020 fatura tarihli 04/03/2020 ödeme tarihli, … numaralı 5.256,90 TL tutarlı e-fatura, 02/04/2020 fatura tarihli 02/05/2020 ödeme tarihli, … numaralı 5.256,90 TL tutarlı e-fatura, 02/03/2020 fatura tarihli 01/04/2020 ödeme tarihli, … numaralı 5.256,90 TL tutarlı e-fatura, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında davacı ve davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; …. İcra Müdürlüğü 2020/… E. Sayılı icra dosyasında davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 15.770,00 TL fatura alacağı ve 797,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.567,14 TL borcun ödenmesi amacıyla 23/11/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 30/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27/11/2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişinin 08/06/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle;”, Davacı ve davalı şirketlerin, incelenen 2020 yılı ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, Davalı ve Davacı kayıtlarının mutabık olduğu, Davalının takip konusu alacağı oluşturan faturaları kendi defterlerine kaydettiği, KDV’sini indirim konusu yaptığı ve takip tarihi itibari ile 15.770,70 TL. borç bakiyesi bulunduğu, tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme bulunduğu, sözleşmede faiz konusu ile ilgili bir madde olmadığından dolayı yasal faiz talebinin yerinde olduğu, fatura ödeme tarihinden takip tarihine kadar 15.770,00 TL. asıl alacak için ile 913,84 TL.işlemiş faiz hesaplanmış olup taleple bağlılık gereği 797,14 TL. işlemiş faiz talep edebileceği,” şeklinde rapor hazırlanmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında 10/08/2015 tarihli davacı tarafından sunucu donanımı ve internet altyapısı üzerinden sağlanması kaydı ile davacının veri tabanı yönetimi ve e-posta göndermek amacı ile kullandırdığı platform/sistem, ara yüz ve donanımın, sözleşmede yazılı şartlarla faydalandırılması ve bu konuda doğabilecek ihtilafların giderilmesi şartlarının tayin ve tespitine yönelik hizmetlerin verilmesi için sözleşme akdedildiği, söz konusu sözleşmenin her iki yanın da kabulünde olduğu ve taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının 3 adet faturaya dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, faturaların ve alacağın davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalı tarafın söz konusu faturaları ve faturalara konu alacağı defterlerine kaydetmekle davalının faturalara konu hizmetin verildiğine dair karine oluştuğu, aksinin davalı tarafça ispat edilmesi gerektiği ve buna ilişkin ispata yarar delil sunmadığı anlaşıldığından bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturalardan kaynaklanan 15.770,00 TL alacağının bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 14. Maddesi olan Ödeme Şeklinde ; “…kendisine tebliğ edildiği andan itibaren 30 gün içerisinde ödemeyi kabul ve taahhüt eder..” şeklinde olduğu, faturaların üzerinde ödeme tarihinin belli olduğu ve faturalar e-fatura olmakla davalı tarafa tebliğ edildiği anlaşılmakla davalı tarafın temerrüde düştüğü ve düzenlenen bilirkişi raporunda işlemiş faizin ödeme tarihlerinden takip tarihine kadar davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak yasal faiz ile hesaplandığı ve hükme ve denetime elverişli olmakla davacı tarafın 913,84 TL işlemiş faiz alacağı hesaplanmış olup taleple bağlılık gereği 797,14 TL. işlemiş faiz talep edebileceği anlaşılmakla; davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine hükmolunan asıl alacağın %20’si (3.154,00-TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (3.154,00 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.131,70-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 190,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 941,30-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru ve 190,40-TL peşin olmak üzere toplam 249,70-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 800,00-TL Bilirkişi ücreti ve 41,00-TL posta giderinden ibaret toplam 841,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır