Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/115 E. 2021/350 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/115 Esas
KARAR NO : 2021/350
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Türkiye’nin bir çok ilinde, personel ve öğrenci taşımacılığı alanında, 1.000’in üzerinde araç sayısına sahip filosuyla başarıyla faaliyet gösterdiğini, ülkemizin en büyük okullarına ve saygın firmalarına servis hizmeti sağlayan sektörün öncü firması olduğunu, müvekkili şirketin verilen servis hizmetini kendi araçlarıyla sağladığını, aracı bulunan tacirlerle bu hususta sözleşme yaparak tedarikçi sağladığını, müvekkili şirket ile davalı arasında bu anlamda bir servis hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davalının müvekkili tarafından belirlenen güzergah ve saatlerde kendi aracıyla servis hizmeti vereceğini, bu sözleşmeye göre davalı tarafın hiçbir suretle işe başlamama veya devam eden işi sözleşme sonuna kadar bırakamayacağı gibi derhal fesih hakkının da bulunmadığını, davalının ise sözleşmeye aykırı olarak taşıma sözleşmesini haksız yere feshettiğini, üst üste işe gelmediğini, her gelmediği gün için asli yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının sözleşmeye aykırı bu eylemleri nedeniyle davalı adına 10.000,00-TL tutarlı sözleşmeye istinaden ceza bedeli faturası kesildiğini, takip konusunun sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart olup başlattıkları icra takibine yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; İşbu davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığını, müvekkilinin işletme esasına göre defter tuttuğunu ve tacir sıfatına haiz olmadığını, işbu davanın genel yetkili mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekirken mahkememiz nezdinde ikame edildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, … Vergi Daires müzekkere cevabı, taraflarca sunulan belgeler ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda dava konusu ihtilaf cari hesap alacağından kaynaklı alacağa ilişkin başlatılan …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olup davalının celp edilen … Vergi Dairesinin kayıtlarına göre davalının işletme hesabı usulüne göre mükellefiyet tesis ettirdiği, gelirinin Vergi Usul Kanunu 177/1 maddesindeki limitlerin altında kaldığı, esnaf sınırını aşmadığı, davacı taraf tacir olsa da davalı tarafın esnaf olduğu anlaşılmakla; eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilebilmesi için uyuşmazlık konusu kapsamında her iki tarafın tacir olması ve yine işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalının tacir olmadığı, dolayısı ile ticari işletmesinin de bulunmadığı ve bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Bu nedenle, somut olayda; 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Genel görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay içtihatları, yasal düzenlemeler ve tüm bu açıklamalar uyarınca Mahkememizin görevli olmaması, eldeki davaya ilişkin aksine bir düzenleme bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
KARAR:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.14/04/2021

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.