Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2021/897 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/110 Esas
KARAR NO : 2021/897
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 02.06.2018 tarihinde saat 00:05 sıralarında …’ın sevk ve idaresindeki … tarafından Zorunlu Trafik Sigortası yapılmış … plakalı …marka aracı ile Davalı … hal yolu TEM istikametinde seyir halinde iken Atışalanı yol ayrımına geldiğinde, Atışalanı katılımından sağ şeride geçmek isteyen TEM istikametinde seyir halindeki müvekkili …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobile kusurlu olarak kendi otomobilinin sağ arka kısmıyla çarpmış olup çarpmanın etkisiyle müvekkili kullanmakta olduğu aracın başının bariyerlere çarpması sonucu davanın konusu olan trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kaza Karayolları Trafik Kanunu’nun 53/1-a (Sağa dönüş kurallarına riayet etmemek) maddesinin … tarafından ihlal edilmesi sonucu meydana geldiğinden müvekkili …’nın kusuru bulunmadığını, müvekkili, araç sürücüsünün kusurlu hareketi sebebiyle yaralanmış ve aracında maddi hasar meydana geldiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiili düzenleyen 49. maddesi ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerince araç sahibi ve kaza meydana geldiğinde aracı kullanan … ve aracın sigortasının yapıldığı … A.Ş. meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/ … E. ve 2020/ … K. sayılı dosyasındaki
24.09.2020 tarihli kararı ile …’nın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini, meydana gelen kazada … asli kusurlu iken
müvekkili …’nın kusuru bulunmadığını, 6100 sayılı kanunun 107. maddesine göre yapılacak tahkikat neticesinde, talebi artırmak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak
kaydıyla, müvekkilin bedensel zararından ve aracında oluşan maddi hasarlardan dolayı 5.000,TL’nin (yapılacak bilirkişi incelemesinde daha fazla miktar
çıkması halinde talebi artırarak ıslah talebinde bulunacağı bu miktarın)
aleyhine başvurulanlardan tazminine, müvekkili yaralanmasından ötürü 10.000,-TL manevi tazminatın davalı … ’dan tazminine, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve sair her türlü ücretin aleyhine başvuru yapılan
davalılardan tahmilini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ticari merkezinin … /İstanbul’ da yer aldığını, huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK 6/1 gereği müvekkil şirketin ticari merkezi itiariyle … Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, öncelikle yetki ilk itirazlarının olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen 34 zr 8702 plakalı araç müvekkil şirket nezdinde … numaralı trafik poliçesi tahtında 03.02.2018 – 03.02.2019 vadesinde sigortalı olduğunu, davada ise, 02.06.2018 tarihli kazada …’nın yaralanması nedeniyle uğramış olduğu maddi-manevi zarar tazminatı ve hasardan kaynaklı araç değer kaybı talebine ilişkin olduğunu, davacı yanın davaya konu olay nedeni ile kalıcı maluliyeti doğmadığı tespit edildiğini, davaya konu olay trafik kazası nedeniyle sakatlık, vücut bütünlüğünde eksilme diğer bir deyiş ile maluliyet iddiasına dayanmakta ise de yapılan inceleme neticesinde davacı yanın söz konusu trafik kazası nedeni bir maluliyeti oluşmadığı tespit edildiğini, müvekkil şirketin zorunlu mali sorumluluk sigortası gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davaya konu 02.06.2018 tarihinde gerçekleşen kaza itibariyle geçerli poliçe limiti araç başına maddi 36.000,00 tl kişi başına 360.000,00 tl ve kaza başına 1.800.000,00 tl olarak belirlendiğini, teminat limitinin tamamı araç malikine ödenmiş olup bakiye limit bulunmadığından davacının teminat dışı olan değer kaybının karşılanması talebinin olumlu karşılanması mümkün olmadığını, kalıcı maluliyet oranı belirlenirken erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümleri esas alınmalı geçici iş göremezlik giderinden, tedavi giderinden, tedaviye bağlı sair giderlerden ve geçici iş göremezlik döneminde ortaya çıkan bakıcı giderinden müvekkil şirket sorumlu tutulamayacağını, arz ve izah edilen nedenlerle ve kabul anlamına gelmemek üzere, fazlaya ilişkin dava, itiraz ve beyan hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, vekalet ücretleri ve yargılama giderlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … No.Lu … Tipi … Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı, …Emniyet Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 02.06.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı tarafından esasa cevap süresi içerisinde verilen dilekçe ile İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu gerekçesi ile mahkememizin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine Aynı Kanun’un 16. maddesinde ise “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü, 7. maddesinde ise “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.” hükmü yer almaktadır.
HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir.
Somut uyuşmazlıkta, TEM istikametinde Atışalanı yol ayrımında meydana gelen trafik kazası nedeni ile mahkememizde dava açıldığı, davalı … şirketinin adresinin İstanbul Anadolu mahkemelerinin yetki çevresinde olduğu, dava konusu kazanın meydana geldiği yerin Bakırköy Adliyesi yetki alanında kaldığı, yine davalılardan …’ın ikametgah adresinin Bakırköy Adliyesi yetki alanında yer aldığı, davacının adresinin Küçükçekmece/İstanbul olduğu bu suretle davacı tarafından yetkisiz mahkemede dava açıldığı ve yetki seçim hakkının davalı yana geçmiş olup davalı seçimini sigorta şirketi merkezinin bulunduğu mahkemesinden yana kullanmış olması nazara alınarak süresinde yetki itirazında bulunarak doğru yetkili mahkemeyi belirten davalı şirketin yetkiye yönelik itirazı haklı olduğundan mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri gösterilmiş olmakla mahkememizin yetkisizliğine İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna,
3- Taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4- H.M.K’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılma kararı verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 17/12/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
e-imzalı