Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/104 E. 2021/382 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/104 Esas
KARAR NO : 2021/382

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı kuruma ait dijital bankacılık uzantısı olan…com’da… numaralı Dolar ve …numaralı Türk Lirası iki adet hesabı bulunduğunu, 17.09.2020 tarihinde saat 03:27’de müvekkilin bilgisi ve rızası olmaksızın Dolar hesabından 1200 USD bozulduğunu, akabinde yine müvekkilinin bilgisi ve rızası olmaksızın hesabından toplamda 23.800-TL …’ta üçüncü şahıs … adına kayıtlı … numaralı banka hesabına EFT yapıldığını, akabinde söz konusu paranın bir ATM’den çekildiğini, müvekkilinin banka hesabına ait internet şifrelerini hiçbir zaman kimse ile paylaşmadığını, yazılı olarak bir yere not almadığını ve/veya şifresinin ele geçirilmesinde ihmal göstermediğini, bu hususun hem telefonunda hem bilgisayarında yapılacak inceleme ile anlaşılacağını, dolandırıcılar tarafından davalı bankanın güvenlik açığı sebebiyle müvekkilinin banka hesaplarına bir şekilde girildiğini, davalı banka tarafından müvekkilinin banka hesabına girilirken SMS onayı alınsa ya da resim doğrulama/çiz-gir doğrulaması yapılsa müvekkilinin rızası dışında banka hesabına girilemeyeceğini, EFT ve dolar bozdurma işlemi sırasında da müvekkiline herhangi bir onay mesajı gelmediğini, onayı sorulmadığını, en küçük bir harcama işleminde dahi bankalarca SMS onay kodu gönderilirken, somut olayda müvekkilinin banka hesabına girilirken, tüm birikimlerinin üçüncü bir kişiye EFT ile gönderilirken ya da dövizleri bozdurulurken kendisinden onay alınmamış olmasının davalının büyük ihmalinden ve güvenlik açığından kaynaklanmakta olduğunu, müvekkilinin bir işlem gerçekleştirmek üzere internet bankacılığı hesabına girdiğinde hesaplarının boş olduğunu fark ettiğini, konuya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… numaralı soruşturmasının yürütülmekte olduğunu, müvekkilin uğradığı hak kaybının geri alınması ve maddi zararının giderilmesi amacıyla İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… Esas numaralı takip dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının yapmış olduğu haksız ve dayanaksız itiraz ile takibin durmasına sebebiyet verdiğini beyanla, davalı bankanın icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, davalının alacak miktarının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı banka üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;… cep şubesine giriş yapılabilmesi için T.C. Kimlik numarası/müşteri numarası, müşterilerin belirlediği internet şifresi ve cep şubesine ilk girişte müşterilerin kayıtlı cep telefonlarına gönderilen SMS şifre doğrulama kodunun bilinmesi gerektiğini, bu eşleştirme sonrasında cihaz artık …com tarafından müşterilerine ait güvenli bir cihaz olarak tanımlandığını ve her girişinde SMS şifresi girmesine ve güvenlik resmi kontrolüne gerek kalmadan, gerekli tüm güvenlik kontrolleri otomatik olarak yapıldığını, somut olayda da davacının dava konusu işlemleri sistemde kayıtlı cihazı üzerinden yaptığı görüldüğünden ayrıca bir SMS gönderimi yapılmadığını, davacının müşteri numarası ve internet bankacılığı şifresini girerek mobil bankacılık kanalı ile davaya konu işlemleri gerçekleştirdiğini, davacının işlemlerin yapıldığı gün, 17.09.2020’de müvekkili banka Çözüm Merkezi’ ne ulaşarak telefonunun bozulduğunu ilettiğini ve işlemlerin bilgisi dışında olduğunu belirttiği, bunun üzerine gerekli güvenlik önlemleri alınarak, konunun incelenmesi adına kayıt oluşturulduğu, davacının şikayetine istinaden, 17.09.2021 tarihinde bilgisi dışında …’ta yer alan…’a yapılan EFT işlemi ile ilgili EFT iade talebine istinaden müvekkili Bankaca karşı bankaya iade mesajı çekildiğini, dava konusu işlemlerin müvekkili bankanın güvenlik sisteminden, müvekkil banka çalışanlarının hata ve ihmalinden kaynaklanmadığını, konu işlemlerin davacının müşteri numarası ve kimseye söylememekle yükümlü olduğu şifresinin kullanılması suretiyle gerçekleştiği, bu halde işlemleri davacının yapmadığının kabulünde dahi yine davacının kendi hakimiyet alanı içinde bulunan kart bilgileri ve şifresini koruyamamasından kaynaklandığını, müvekkili bankanın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğinden harcamalardan sorumlu tutulamayacağını beyanla, husumet itirazları doğrultusunda davanın, husumet yönünden reddine, davanın dava dışı …’a ihbarına, …Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma no.lu dosyasının celbi ile işbu ceza soruşturması ve kovuşturma sonucunun bekletici mesele yapılmasına ayrıca, esasa ilişkin beyanları doğrultusunda, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın müvekkili banka yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma numaralı dosyası, Bankacılık Sözleşmesi, davalı banka müzekkere cevabı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan zararın davalı bankadan tahsili istemini konu almaktadır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Görev hususundaki ihtilafın çözümü için, mülga 4077 sayılı Kanunla 5464, 6102 ve 6502 sayılı kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinin birinci fıkrasında, “tüketici olan kart hamili” tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 ve 23. maddelerinin uygulanacağını ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı, İkinci fıkrasında ise “kart çıkaran kuruluşlar” tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK’nın (6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK’ya yaptığı atıfların HMK’ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden 01.10.2011 tarihinden itibaren bu atıf HMK olarak anlaşılmalıdır) görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir. Aynı Kanunun 43. maddesinde ise, “tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında” 44. madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilerek ana kurala istisna getirilmiştir.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun Geçici-1/1. maddesinde ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan” davaların “açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam” edeceği belirtildiğinden, 28.05.2014 tarihinden önce açılmış davalar yönünden 5464 sayılı Kanunun 44. maddesindeki görev hükümleri geçerli olmaya devam edecektir. 6502 sayılı Kanun, kart hamili ya da kartı veren kuruluş gibi bir ayrıma gitmeksizin bütün bankacılık işlemlerini (m. 3/1-k kapsamına girmeyen tacirler hariç olmak üzere) kanun kapsamına aldığı ve 83/2. maddesi hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları bu kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi,10/12/2018 tarih, 2018/5871 E.-2018/8050 K. Ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, 21/01/2019 tarih, 2018/5936 E.-2019/306 K. Sayılı içtihatları da bu yöndedir.
Dava konusu olayda uyuşmazlık, bankacılık sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dosya kapsamı itibariyle davaya konu bankacılık işlemlerinin davacının ticari faaliyetlerine ilişkin olmaması, davacının tacir olmaması ve bankadaki hesabın vadesiz mevduat hesabı olması nedeniyle ve eldeki davanın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 15/02/2021 tarihinde açılmış olduğundan, davalı tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi 28/04/2021

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.