Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/93 E. 2021/582 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/93 Esas
KARAR NO : 2021/582
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 10/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı tüketici …’nin …. Tüketici Mahkemesinin 2013/… E sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesi ile davalı tarafın distribütör sıfatı ile Türkiye’de satışa sunduğu araç ile ilgili olarak malın ayıplı olmasından kaynaklı ayıpsız misli ile değiştirilmesi talepli dava ikame ettiğini, 19/02/2010 tarihine 0 km olarak … … marka aracı … yetkili satıcısı … Ticaret ve San. TAŞ firmasından satın aldığını, 24/02/2010 tescil tarihli aracı tarafına teslim tarihinden itibaren iki yıllık yasal garanti süresi içerisinde ve henüz dolmamış olan 2 yıllık ek garanti süresi içerisinde 18 farklı tipte arıza ile karşılaştığını, garanti kapsamında aracı bir çok kez servise götürülerek onarıldığını, arızaların sürekli olarak tekrar ettiğini, yeni arızaların ortaya çıktığı araçtaki birçok ana parçanın değiştiğini, servis işlemleri ile sorunun çözülemediğini, araçtan beklenen faydaları azaltan, aracın orijinalliğini bozan, can ve mal güvenliği riskleri oluşturan, aracın kullanımına bağlı olarak zaman içinde ortaya çıkan ve çok detaylı inceleme sonucu anlaşılabilen gizli ayıba dayalı eksiklikler olduğunu beyan ederek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep ettiğini, dava konusu araçta arızaların halen devam ettiğini, ayıbın imalat hatasından kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğunu, 6505 sayılı yasanın 3.maddesi gereği belirtilen üretime bağlı ayıp niteliğinde olan ve aracın tasarım ve imalatından kaynaklanıp, ancak kullandıkça ortaya çıkan bu gizli ayıplardan davalı satıcının sorumlu olduğunun sabit olduğunu, 01 Kasım 2019 tarihinde yapılmış ve 10 Aralık 2019 tarihinde arabulucu tarafından süreç sonlandırılarak dosyanın kapatıldığını, …. Tüketici Mahkemesi dosyayı incelediğinde bilirkişi raporlarında tüketici tarafından satın alınan araçta meydana gelen arızaların üretim, imalat ve yazılım hatalarından meydana geldiğini, tüketiciye ait bir kusur olmadığının tespit edildiğini, raporda ”arka diferansiyel ötmesi” “direksiyon kutusu boşluğu”, “aktarma organlarındaki mekanik vuruntular” ifade edilen sorunlar için distribütör firma ve yetkili servis tarafından uygun görülen onarımlar ve parça değişimleri yapılmış olmasına karşın arızaların giderilemediğini, sorunların devam ettiğini, bu sorunların imalat ve tasarım hatalarından kaynaklandığını, onarı ve parça değişimleri ile giderilebilme ihtimalinin bulunmadığını, çünkü bu arızaların aracın karakteristik özelliği olarak ele alındığını, ancak aynı sınıf diğer marka araçlarda bu arızaların görülmediğini ve bu şekilde ortaya çıkmadığının belirlendiğini, “cruise kontrol arızası” olarak ifade edilen hız sabitleyici donanım arızasının da son derece ciddi can ve mal güvenliğini tehlikeye sokabilecek özellikte olan tasarım ve üretim hatası kaynaklı bir arıza olduğunu, yavaş veya tereddütlü kullanımlarda aracın cruise kontrolden düşmesi sürüş emniyeti bakımından risk teşkil ettiğini, yapılan araştırmada yeni modellerde bu kusurun giderilemediğini, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden araç üzerinde yapılan teknik incelemeden anlaşıldığı üzere mevcut hali ile aracın ayıplı olduğunun kabul edilebileceği görüş ve kanaatinin oluştuğunu, arızaların büyük çoğunluğunun tasarım ve üretim kaynaklı olduğunu, arızaların tüketici kullanımı hatasından kaynaklandığını gösteren bir bulgunun mevcut olmadığını, tüketicinin korunması hakkında kanunun 11. maddesi gereği ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabileceğini, bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumlu olacağının belirtildiğini beyanla dava dilekçesi ve eklerinin kabulüne, yapılacak olan yargılama sonrasında müvekkili firmanın davalı firmanın bayisi olarak satış işlemini yapması sebebi ile …. Tüketici Mahkemesinin 2013/… E sayılı dosyasından verdiği karar sebebi ile dava dışı tüketici …’ye yapılan toplam 621.345,18-TL ödemenin, ödeme tarihlerine göre hesaplanacak ticari avans faizi ile beraber tahsiline, yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı firmaya tahmil edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 08/04/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa karşıdava dışı … tarafından açılmış olan ayıplı mal davasının müvekkili şirkete ihbar edilmemiş olduğunu, ithalatçı olarak müvekkili şirketin kural olarak sorumlu olduğu bilinmesine rağmen davaya dahil edilmeyerek savunma hakkının ihlal edildiğini, davacı tarafın ithalatçı olduğunu ve sorumluluğu olduğu iddiasında bulunduğu müvekkili şirkete dava ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili şirket ile yetkili servis ve bayileri arasında yapılmış olan sözleşmelerde zamanında bilgi verilmemesi nedeniyle doğmuş maddi kayıplar var ise yetkili satıcı veya yetkili servise rücu edilebilir denildiği şekilde hüküm (sözleşmenin Garanti Şartları başlığındaki 2.madde hükmü) bulunmakta olduğunu, davacı tarafın mezkur sözleşme hükmüne de aykırı davrandığını, davacının …. Tüketici Mahkemesinde görülmekte olan davayı zamanında müvekkili şirkete bildirmesi gerektiğini, BK md 73 “tazminatın ödenmesi kendisinden istenen kişi durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır” hükmü gereğince davacı satıcı firmanın ayıplı mal davası aleyhine açıldığında müvekkili şirkete ihbar ederek bildirimde bulunması gerektiğini, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının davasının reddi gerektiğini, davacı tarafın …. Tüketici Mahkemesinin mezkur ayıplı mal davasını müvekkiline ihbar etmediği gibi davayı hukuka ve usule uygun olarak da takip etmediğini, … Tic ve San. TAŞ’nin süresinde cevap vermediğini, hatta garanti süresi dava açıldığında bitmiş olan bu dava için zamanaşımında bulunmadığının anlaşıldığını, davacı …n’in tüm talep ve iddiaları zamanaşımına uğramış olup bu araçla ilgili hiçbir ayıba karşı tekeffül mesuliyeti kalmadığını, aracın garanti süresi dava açılmadan önce 19.02.2012 tarihinde sona ermiş olup ayıplı mal davası 31.12.2013 tarihinden yaklaşık 20 ay sonra açıldığını, dava dışı 3.şahıs …’den aracın devir alınıp alınmadığının anlaşılması için trafik tescile müzekkere yazılması gerektiğini, davanın reddi taiebisaklı kalmakla birlikte, işbu dava kabul edilerek araç bedelinin davacıya ödenmesine karar verilirse davacının müvekkili şirkette aracı devredebilecek durumda olması gerektiğini, aksi takdirde davacı taraf bedeli alacak ancak aracın ve mülkiyetini vermeyerek açıkça sebepsiz zenginleşmiş olacağını, kabul manasına gelmemek üzere davacının yaptığı ödemenin açıklatılması ve değer tespitinin nasıl olduğunun araştırılması gerektiğini beyanla dava şartlığı yokluğu nedeniyle davanın reddine, davanın hüsnüniyet kaidelerine açıkça aykırı talep ve iddialarının hakdüşümüne ve mururzamana uğramış olması sebebiyle davanın reddine, mesnetsiz ve kötü niyetli davanın reddine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …. Tüketici Mahkemesi’nin 2013/… Esas 2015/… Karar sayılı dosyası, ödeme dekontları, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 02/05/2017 tarih 2016/ … Esas 2017/ … Karar sayılı ilamı, … Noterliği’nin 24/05/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, 28/01/2018 tarihli sulh ve ödeme protokolü, … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtları, Trafik Tescil kayıtları, bilirkişi raporları, arabulucu tutanağı ile sarf kararı ve tüm dosya kapsamı.
… Tüketici Mahkemesi’nin 2013/… Esas, 2015/… Karar sayılı ilamın incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … Ticaret San. ve A.Ş. ile … A.Ş. aleyhine açılan ayıplı araç satımından kaynaklanan dava neticesinde davanın davalı … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddin, davalı … Ticaret San. ve A.Ş. yönünden aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verildiği kararın temyiz incelemesi neticesinde onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … Ticaret San. ve A.Ş. aleyhine …. Tüketici Mahkemesine yazılan müzekkereye cevap var; 2013/… Esas, 2015/… Karar sayılı ilamdan kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan ilamlı icra takibine ilişkin olduğu takibin haricen tahsil nedeniyle kapandığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Makine Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 11/12/2020 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; Dava konusu 2010 model, … marka, … tipinde aracın; 29.11.2020 tarihindeki (rapor tarihi) rayiç bedelinin ortalama 315.000,00-TL olduğu, 28.01.2019 tarihindeki rayiç bedelinin ortalama 148.000,00 TL olduğu, Yapılan rayiç bedel tespitleri aracın hasarsız olduğu varsayımıyla yapılmış olup, aracın, 08.12.2010, 07.06.2010 ve 12.08.2010 tarihlerinde karışmış olduğu maddi hasarlı trafik kazalarına ilişkin Hasar Dosyaları, Ekspertiz Raporları ve/veya Onarım Faturalarının dosya muhteviyatına sunulması gerektiği, İstenen evraklar sunulduğunda hesaplanmış olan rayiç bedellerin aracın önceki hasarları dikkate alınarak tekrar hesaplanacağı bildirilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Makine Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 26/03/2021 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; Dava konusu 2010 model, … marka, …tipinde aracın 28.01.2018 tarihindeki rayiç bedelinin ortalama 148.000,00 TL olduğu, ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının dava konusu araç ile ilgili olarak 592.818,17.-TL tutarında ( araç rayiç tutarı dahil) ödemesi olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan ayıplı araçtan dolayı tüketiciye ödene bedelin davalı satıcıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dışı … isimli tüketiciye distribütör sıfatıyla satışı yapılan aracın …. Tüketici Mahkemesi’nin 2013/… Esas, 2015/… Karar sayılı dosyasında ayıplı olduğuna karar verilmesi sonrası tüketiciye ödenen bedelin asıl satıcı davalı taraftan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davacı şirketin tüketici mahkemesindeki dosyada ihbar bulunmadığından savunma hakkını ihlal ettiğini, TBK 73. maddesindeki rücu isteminde zaman aşımının dolduğunu öncelikle bu nedenle davanın reddini talep etmiş, tüketiciye bedel ödediği iddia edilmesine rağmen aracın mülkiyetinin alınıp alınmadığının açıklanmadığını, aracın bedelinin tazminattan mahsubu gerektiğini dava tarafça açılan haksız davanın öncelikle zaman aşımından aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu ihtilaf davacı distribütör tarafından satılan aracın ayıplı olduğuna mahkemece karar verilmesi üzerine ayıpla araca ilişkin tüketiciye ödenen bedelin davalı asıl satıcıdan rücuen talep edilip edilemeyeceği, zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı, varsa rücuen tahsil edilecek miktara ilişkindir.
…. Tüketici Mahkemesi’nin 2013/… Esas, 2015/… Karar sayılı ilamın incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … Ticaret San. ve A.Ş. ile … A.Ş. aleyhine açılan ayıplı araç satımından kaynaklanan dava neticesinde davanın davalı … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddin, davalı … Ticaret San. ve A.Ş. yönünden aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verildiği kararın temyiz incelemesi neticesinde onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … Ticaret San. ve A.Ş. aleyhine …. Tüketici Mahkemesine yazılan müzekkereye cevap var; 2013/… Esas, 2015/… Karar sayılı ilamdan kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan ilamlı icra takibine ilişkin olduğu takibin haricen tahsil nedeniyle kapandığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Makine Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 11/12/2020 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; Dava konusu 2010 model, … marka, … tipinde aracın; 29.11.2020 tarihindeki (rapor tarihi) rayiç bedelinin ortalama 315.000,00-TL olduğu, 28.01.2019 tarihindeki rayiç bedelinin ortalama 148.000,00 TL olduğu, yapılan rayiç bedel tespitleri aracın hasarsız olduğu varsayımıyla yapılmış olup, aracın, 08.12.2010, 07.06.2010 ve 12.08.2010 tarihlerinde karışmış olduğu maddi hasarlı trafik kazalarına ilişkin Hasar Dosyaları, Ekspertiz Raporları ve/veya Onarım Faturalarının dosya muhteviyatına sunulması gerektiği, İstenen evraklar sunulduğunda hesaplanmış olan rayiç bedellerin aracın önceki hasarları dikkate alınarak tekrar hesaplanacağı bildirilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Makine Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 26/03/2021 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; Dava konusu 2010 model, … marka, …tipinde aracın 28.01.2018 tarihindeki rayiç bedelinin ortalama 148.000,00 TL olduğu, ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının dava konusu araç ile ilgili olarak 592.818,17.-TL tutarında ( araç rayiç tutarı dahil) ödemesi olduğu bildirilmiştir.
Davacı ile dava dışı tüketici arasında düzenlenen 28/10/2018 tarihli sulh ve ödeme protokolüne göre …. Tüketici Mahkemesi’nin 2013/… Esas, 2015/… Karar sayılı ilamıyla ayıplı olduğuna karar verilen araca ilişkin davacı tarafça dava dışı tüketiciye 300.000,00-TL ödenmesi hususunda anlaştıkları, ayıplı aracın tüketicide kalması koşuluyla araç bedeli olarak 135.000,00-TL mahsubuna ve bakiye 165.000,00-TL’nin davacı tarafça dava dışı tüketiciye ödenmesi hususunda anlaşma sağlanmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun rücu isteminde zamanaşımına yönelik düzenleme içeren;
Madde 73; “Rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişi, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır. Aksi takdirde zamanaşımı, bu bildirimin dürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihte işlemeye başlar.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Davacı tarafça dava dışı tüketiciye ödenen ayıplı araçtan kaynaklı bedelin davalı satıcıdan rücuen tahsiline yönelik dava açılmış ise de; dava dışı tüketici tarafından davacı tarafa yönelik ayıplı araca dayalı …. Tüketici Mahkemesi’nin 2013/… Esas, 2015/… Karar sayılı dosyanın dava tarihinin 31/12/2013 olduğu, tüketici mahkemesinde görülen davada dosyamızın davalısı olan olan asıl satıcı şirketin taraf olarak gösterilmediği ayrıca davalı asıl satıcı ile aralarında distribütörlük ilişkisi olan davacı tarafça da tüketici tarafından ayıp iddiasına yönelik dava açıldığında ve söz konusu davanın devamı sırasında davanın asıl satıcı olan davalıya ihbar edilmediği bu nedenle HMK 69/2 maddesinde belirtildiği şekilde davalı tarafın tüketici mahkemesinde savunma imkanlarının kullanmasının davacı tarafın kusuruyla engellendiği sabit olup, distribütör olan davacının asıl satıcı olan davalı ile arasındaki ticari ilişki kapsamında ayıplı maldan doğan sorumluluğun davalı yanda olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığı, aralarındaki ticari ilişki kapsamında davacının asıl satıcı olan davalıya tüketici mahkemesinde dava açılır açılmaz davayı ihbar etmesi gerektiği açık olup TBK 73/2 maddesinde ki düzenleme ile de tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişinin, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorunda olduğunun açıkça belirtilmesi aksi halde zamanaşımının bu bildirimin dürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihte işlemeye başlayacağına ilişkin düzenleme karşısında tüketici mahkemesinde davanın açıldığı tarih olan 31/12/2013 tarihi üzerinden iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu sabit olup, davacı tarafça tüketiciye satılan ayıplı araçtan birlikte sorumlu olduğu davalı tarafa gerekli bildirim ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve bu yükümlülüğünü yerine getirebileceği tarih olan tüketici mahkemesinde davanın açılış tarihi 31/12/2013 tarihinin üzerinden iki yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davacı tarafça açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
3- Davalı tarafların zorunlu arabuluculuk görüşmesine mazeretsiz katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11,13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine mazeretsiz katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 18 adet tebligat-posta gideri 110,40-TL, bilirkişi ücreti 2.000,00-TL olmak üzere toplam 2.110,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirmiş ise de davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine mazeretsiz katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca davalı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/07/2021

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.