Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/9 E. 2020/63 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/9 Esas
KARAR NO : 2020/63
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin davalı şirketten 3×5 H=2 Metre (30 Ton ) … Modüler Su Deposu satın aldığını, taraflar arasında yapılan anlaşma gereği davalı şirket tarafından ürünün sipariş tarihinden itibaren 15 gün içinde teslim edileceği, teslimden itibaren 2 gün içerisinde de “… Şantiyesi”ne montajının yapılacağının taahhüt edildiğini, bu işin yapılması için müvekkili şirket tarafından muhatap şirkete … Bankası A.Ş. … Şubesine ait, 07.01.2020 vade tarihli, … çek seri numaralı, keşide yeri İstanbul olan ve 23.169,30-TL bedelli çekin verildiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete olan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının müvekkilinden çek almış olmasına rağmen müvekkili oyalamış ve montaja ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğunu, şu aşamada müvekkili şirket tarafından verilen çekin bedelsiz kalmış olduğunu, müvekkil şirketin söz konusu çekten kaynaklı olarak borcu olmadığının tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin su deposu montaj işinin gecikmesinden kaynaklı da zarara uğramış olduğunu, dava konusu olayda senet alacaklısı davalı şirket karşı edimini eksik ifa etmiş olduğundan senet bedelinin davalı şirket veyahut ciro edilmişse üçüncü şirket tarafından tahsil edilmesi halinde Borçlar Kanunu gereği sebepsiz zenginleşme durumunun hasıl olacağını, davalı şirketin kendisine çek ile ödeme yapılır yapılmaz müvekkili şirket ile bağlantılarını kesmiş ve müvekkili şirketi oyalamış olduğunu, müvekkili şirketin davalının adresine gittiğinde de davalı şirketin adresinde faaliyet göstermediğini tespit ettiğini, davalı şirketin faal olmaması nedeni ile çekin davalı veyahut üçüncü kişilerce bankaya ibraz edilerek tahsil edilmesi halinde davanın istirdata dönüşmesi ile müvekkil şirketin bu bedeli davadan tahsil etmesinin neredeyse ihtimal dışında olduğunu, bu nedenlerle ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle, tedbir taleplerinin kabulü ile öncelikle teminatsız olarak, bu talebimizin reddi halinde ise sayın mahkeme tarafından öngörülecek oranda teminat karşılığında; … Bankası A.Ş. … Şubesine ait, 07.01.2020 vade tarihli, … çek seri numaralı, keşide yeri İstanbul olan ve 23.169,30-TL bedelli çek hakkında ödeme yasağı kararı verilmesine, müvekkil Şirketin … Bankası A.Ş. … Şubesine ait, 07.01.2020 vade tarihli, … çek seri numaralı, keşide yeri İstanbul olan ve 23.169,30-TL bedelli çekten kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. HMK 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı görülmüş, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18A/2 Maddesi gereğince davacı vekiline, dava konusu uyuşmazlık hakkında arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından verilen kesin süreye rağmen arabuluculuk anlaşamama tutanağının sunulmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı anlaşılmıştır. Dava menfi tespit davası olup temelinde taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinden kaynaklı ihtilaf olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olup, … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 395,68-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 341,28-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır