Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/89 E. 2022/201 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/89 Esas
KARAR NO : 2022/201
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sigorta edilen … plakalı araç sürücüsü, aracı sevk ve idare ederken, aracının hızını çevre ve yol koşullarına göre ayarlamaması neticesinde 16.09.2016 tarihinde müvekkili …’a çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kaza meydana geldikten sonra müvekkili, annesi ve babası tarafından hastaneye götürüldüğünü ve yapılan ilk müdahalenin ardından bir süre sonra taburcu edildiğini, buna karşılık müvekkilinde kaza öncesinde hiçbir şekilde tanı-teşhis konulmamasına rağmen kazaya bağlı olarak Epilepsi hastalığı geliştiğini, müvekkilinde gelişen hastalık nedeniyle müvekkilinin kaza tarihinden bu zamana kadar tedavisi devam etmekte olduğunu, yaşıtlarına kıyasla zihinsel ve bedensel gelişimi gerilemiş olduğunu, anne babasının yardımıyla günlük ihtiyaçlarını karşılayabildiğini, bununla birlikte kazaya bağlı olarak gelişen hastalık nedeniyle müvekkili çocuğun eğitim öğretim hayatı olumsuz etkilenmiş olduğunu ve özel eğitim sınıfında okula başladığını, müvekkili, henüz 8 yaşında olup kaza nedeniyle gelişen hastalığı dolayısıyla tedavisi mümkün olmayan Epilepsi nedeniyle ilerleyen yaşlarında herhangi bir işte çalışma olanağı kalmadığını ve aynı zamanda başkalarının bakımına muhtaç halde olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/… Soruşturma numarası ile araç sürücüsü hakkında adli tahkikata başlanıldığını, müvekkilde kazanın hemen ardından gözlenebilen bir hastalık ortaya çıkmadığı için müvekkiller, davacı çocuğun iyileştiğini düşünerek yalnızca soruşturmadaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini, bununla birlikte devam eden süreçte müvekkili, krizler geçirmeye başlayınca kazanın asıl sonuçları ortaya çıktığını, bu krizler sonrasında halen tedavisi ve doktor kontrolleri devam ettiğini, müvekkilinin kazadan sonra ilk tedavisi … Hastanesinde gerçekleştirildiğini, müvekkilinin takip eden tedavileri ise … Devlet Hastanesinde, … Uygulama ve Araştırma Hastanesinde, … Hastalıkları Hastanesi, … Devlet Hastanesi, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde, … Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirildiğini, müvekkilinin zararının giderilmesi amacıyla davalıya 22.11.2019 tarihinde başvurulmuş ise de başvurumuzun sonucu hakkında herhangi bir cevap verilmediğini, bundan sonra da 03/01/2020 tarihinde Arabuluculuk No:2020/…, Büro No:2020/… kayıt numarası ile arabulucuya başvurulduğunu ve süreç anlaşmama ile sonuçlandığını, müvekkilinde meydana gelen çalışma gücünün kaybı nedeniyle şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın ve şimdilik 1.000 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işlemeye başlayacak ticari temerrüt faizi ile birlikte yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın 16.09.2016 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında yaralanarak malul kaldığından bahisle uğradığı daimi maluliyet zararının ve bakıcı giderlerinin … plakalı aracın müvekkili şirket nezdindeki Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesinden tazminini talep ettiğini, … plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde … nolu, 18.07.2016-18.07.2017 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin nezdindeki poliçe sebebiyle davacıya karşı sorumluluğunun doğabilmesi sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olmasına bağlı olduğunu ve sorumlu olacağı miktar sürücünün kusur oranına göre belirlendiğini, geçici bakıcı zararının poliçe teminat kapsamında olmadığını, bu sebeplerden dolayı davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : 16.01.2020 tarihli son oturum tutanağı, … Cumhuriyet Başsavlığının 2016/… numaralı soruşturma dosyası, … Emniyet Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı, … Emniyet Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı, … Hastanesi’nden gelen müzekkere cevabı, … Hastanesi’nden gelen müzekkere cevabı, … Üniversitesi Hastanesi’nden gelen müzekkere cevabı, … Mart Üniversitesi’nden gelen müzekkere cevabı, … Sosyal Güvenlik Merkezi’nden gelen müzekkere cevabı, ATK … İhtisas Kurulunun 11/02/2020 tarihli raporu, ATK … İhtisas Kurulunun 25/11/2020 tarihli ön raporu, ATK … İhtisas Kurulunun 07/07/2021 tarihli maluliyet raporu, aktüer bilirkişinin 06/01/2022 tarihli raporu, bedel arttırım dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminat istemine ilişkindir.
Davacının 16/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri talebinin bulunduğu anlaşılmıştır.
… CBS’nin 2016/… soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde 16/09/2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle şüpheli … … hakkında mağdur …’ın yaralanmasından dolayı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan soruşturma başlatıldığı, … CBS’nin 2016/… sayılı kararı ile şüphelinin üzerine atılı suçun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının şikayete tabi olduğu, şüpheli hakkında şikayet bulunmaması nedeni ile soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağı, bu nedenle kovuşturma yapmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
16/09/2016 günü saat 14:30 sıralarında sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile su kanalı istikametinden … Köyü yönüne seyir halinde iken olay mahalline gelindiğinde, idaresindeki kamyonet ile; seyir istikametine göre sağ tarafından karşıdan karşıya geçmeye çalışan 2012 doğumlu yaya …’a çarpması sonucunda dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, dosyanın kusur incelemesi için ATK … İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK … İhtisas Dairesinin 12/01/2021 tarihli raporunda; tüm dosya kapsamı, mahkeme dosyası ve ekli gönderilen belgeleri, dava ve cevap dilekçesi, beyanlar, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın yukarıda ”OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup , rapor tanzim edildiği, mevcut verilerle;
A) Sürücü … … sevk ve idaresindeki kamyonet ile olay mahalli yolda seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, beyanında da belirttiği şekilde sağ ilerisinde yol kenarında 2012 doğumlu yayayı gördüğünde yayanın yola girebileceğini öngörmesi ve bu yayaya karşı zamanından gerekli ve yeterli önlemi alması gerekirken bu hususlara yeteri kadar riayet etmeyerek idaresindeki kamyonet ile karşıdan karşıya geçmeye çalışan 2012 doğumlu yayaya çarptığı olayda tali kusurlu olduğu,
B) 2012 doğumlu yaya …, olay mahalli yolda karşıdan karşıya geçmeden önce yolu etkin bir şekilde kontrol etmesi, kontrollü ve tedbirli bir şekilde geçişini yapması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, ilk geçiş hakkını sol tarafındaki yoldan gelmekte olan kamyonete vermediği, kendi can güvenliğini tehlikeye düşürerek geçişini yaptığı esnada sürücü idaresindeki kamyonetin hareket alanına girerek bu kamyonetin çarpmasına maruz kaldığı olayda yaşı nedeniyle davranış faktörleri olay üzerinde asli etken olduğu,
Sonuç olarak meydana gelen olayda;
A) Sürücü … …’ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu,
B) 2012 doğumlu yaya …’ın yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerinde %80 (yüzde seksen) oranında etkili olduğu kanaatini bildirir şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
ATK 2. İhtisas Kurulunun 25/11/2020 tarihli maluliyet ön raporuna göre belirlenen eksiklikler mahkememizce tamamlanarak yeniden maluliyet raporu düzenlenmesi için ATK … İhtisas Kurulu’na gönderilmiş, bunun üzerine düzenlenen 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucu davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının %28 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde malûliyetin varlığı ve oranına ilişkin belirlemenin Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir. Diğer bir ifade ile; yargısal içtihatlarda maluliyete ilişkin raporların, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenmesi gerektiğine ilişkin bir belirleme bulunmamaktadır. Kaldı ki bu yasa Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olup Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca usulüne uygun şekilde düzenlendiği anlaşılan ATK … İhtisas Kurulunun 10/02/2021 tarihli maluliyet raporu hükme esas alınmıştır. (emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2018/2923 E. 2020/3841 K. Sayılı ilamı)
Dosya mevcut kusur raporu ve maluliyet raporu doğrultusunda aktüerya bilirkişine tevdi edilmiş olup bilirkişinin 06/01/2022 tarihli raporundan özetle: ” 22/10/2012 doğumlu olan davacının 16/09/2016 olay tarihinde 4 yaşında ve olduğu, raporun düzenlendiği tarihte 10 yaşında olduğu, 07.07.2021 tarihli ATK raporuna göre davacının 16.09.2016 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucunda %28 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 18 yaşında yeniden değerlendirme yapılması gerektiği, Yargıtay kararı doğrultusunda 12 aylık geçici iş göremezlik süresi için tazminat hesabının yapılmayacağı, raporun düzenlendiği tarihte malulün 10 yaşında olması sebebiyle gelirinin … asgari ücret olarak hesaplandığı, hesaplamanın TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant hesap yöntemi kullanılarak yapıldığı, davacının geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olacağından bakıcı giderinin 4.232,16- TL olduğu, davacının kazanın oluşumunda %80 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 31.978,28-TL olduğu, davacının dava öncesinde sigorta şirketine 22.11.2019 tarihinde yazılı başvuruda bulunduğu , 8 iş günü sonrası olan 04.12.2019 tarihinde temerrüde düşmüş sayılıp temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceği ve yasal faiz talep edilebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili 11/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00 TL olarak talep etmekte oldukları sürekli iş göremezlik tazminatının 30.978,28-TL ve 1.000,00 TL olarak talep etmekte oldukları bakıcı gideri tazminatının 3.232,16-TL arttırarak toplam 34.210,44-TL olarak ıslah etmiş, harcını ikmal etmiş ve ıslah dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Davacının 22/11/2019 tarihinde sigorta şirketine başvuru yaptığı ve 8 iş günü sonrası 04/12/2019 tarihi olduğundan 04/12/2019 tarihinde temerrüde düştüğü ve yasal faiz istenebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Islah halinde temerrüt faizi yönünden ise; haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Bu nedenle dava dosyamızda ıslah edilen miktar bakımından da temerrüt tarihiden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekir.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Aktüerya bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın Yargıtay 17. HD’ nin 2020/2598 E. 2021/34 K 14.01.2021 tarihli kararı ve T.C. Yargıtay 17. HD. 2016/18222 E. 2019/9513 K. 16.10.2019 tarihli kararları doğrultusunda, TRH 2010 Yaşama Tablosu ve progresif rant yöntemi olarak adlandırılan hesaplama yöntemi dikkate alınarak düzenlendiği anlaşılmakla sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmış olup aktüer bilirkişi raporunda kaza tarihinde 4 yaşında çocuk olan davacı için Yargıtay 4. HD’ nin 2021/3974 E. 2021/7670 K 27.10.2021 tarihli kararı doğrultusunda Adli Tıp Raporunda belirtilen 12 aylık geçici iş göremezlik süresi için tazminat hesaplanmamış ancak bu dönemde yine kaza tarihinde 4 yaşında olan davacı küçüğün bu süreçte bakıma muhtaç olacağından bu süre zarfında bakıcı gideri hesabının yapıldığı anlaşıldığından bakıcı gideri tazminatı yönünden de dosya kapsamına ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davacı vekilinin 11/02/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 31.978,28-TL’ye arttırdığı, bakıcı gideri tazminatı talebini 4.232,16- TL’ye arttırdığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının 31.97828-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 4.232,16-TL bakıcı gideri tazminatının davacının dava öncesinde sigorta şirketine 22.11.2019 tarihinde yazılı başvuruda bulunduğu, 6098 sayılı TBK madde 117/2 gereği 8 iş günü sonrası olan 04.12.2019 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilerek bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kuurlmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-)Davacının 31.978,28 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 4.232,16 TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihi olan 04.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 2,473,54 TL harçtan daha önceden ödenen 639,40TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.834,14 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereği 5.432,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafınca yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin/nisbi harç, 585,00 TL tamamlama harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 346,10 TL tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.839,90 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.25/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır