Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/77 E. 2020/396 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/77 Esas
KARAR NO : 2020/396
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 03/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kooperatif 1977 yılında gıda işi ile iştigal eden esnaflara iş yeri yapmak amacıyla kurulduğunu, küçük esnafla oluşan 1163 sayılı kooperatif kanunu tabi olduğunu ve halen daha faal olduğunu, Müvekkili kooperatif ile … A.Ş arasında 17.01.2008 imza tarihli ‘İstanbul … İlçesindeki … Parsel sayılı arazinin satışına ilişkin sözleşme’ imzalandığını, Taraflar bu arsanın, 12.000.000,00 USD’ye satışı konusunda anlaştığını, bir kısım ödeme yapıldığını, ancak borcun 3.000.000 USD’lik kısmı ödenmediğinden ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra yolu ile icra takibi başlatıldığını, Borçlu şirket tarafından borca itiraz edilmiş ise de, … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, Yeni … Asliye Ticaret Mahkemesi … E – … Karar numaralı dosyası ile itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiğini, karar yargıtay … Hukuk dairesinin 2015/2686 E. 0215/4515 karar sayılı ilamı ile onandığını, 03.08.2017 tarihinde, …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4689 E sayılı dosyasında hacze çıkıldığını ve davalı “… ” tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, Bunun üzerine …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla “öncelikle müdürlük kararının kaldırılması bunun mümkün olmaması halinde 3.şahıs şirketin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi” talepli dava açıldığını ve … İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/431 E sayılı dosyası ile taraflar arasında istihkak davası devam ettiğini, Müvekkili kooperatiften satın alınan arsa üzerinde, borçlu şirket tarafından “… Projesi” yapılmak istenildiğini, alacağına dayanak arsa satım sözleşmesinde yapılan usulsüzlükler sebebiyle şikayette bulunulduğunu ve …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı şüphelilerin tamamı hakkında zimmet ve nitelikli dolandırıcılık hakkında kamu davası açıldığını, sözleşmede belirtilen bedelin tamamının ödenmediğini, somut olayda girilen ticari ilişki sebebiyle zenginleşen davalıların işin içinde olduğu ve davranışların sonuçlarına katlanmaları gerektiği kanaati hasıl olursa, sorumluluklarının; Haksız fiil, Dürüstülük kuralı ve hukuki görünüş nazariyesi, hakim teşebbüs hakim şirket sorumluluğu, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi, şirketler arasında bulunan organik bağ, olarak sıralanan hukuki dayanaklardan (kaynaklardan) birine dayandırılması gerektiğini, Müvekkil kooperatif alacak davasının HMK 109. Maddesine göre kısmi dava olarak yürütülerek şimdilik 2.000 usd’nin; dava tarihinden işleyecek avans faiziyle (ticari faiz) davalılardan müteselsil olarak tahsilini, davalı şirketlere ait hisse ve diğer malvarlığı değerlerinin iyiniyetli üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi için hisselere ihtiyati tedbir konulmasına, ayrıca davalıların mal kaçırma veya yeni bir tüzel kişilik üzerinden ticarete kalkışma durumları bulunduğundan tebligat yapılmaksızın menkul ve gayrmenkul malları ile üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile bankalar ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekilinin mahkememize verdiği 29/06/2020 Tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerin dilekçeye eklenerek mahkemeye verilmesini ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar içinde bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yapılmasını, Dava dilekçesi eklerinin ve davalı delillerinin tebliğini, 6100 sayılı HMK’nın amir 119 , 121 ve 194. maddelerine aykırı dava dilekçesinin usulden reddini, Müvekkili davalılar aleyhine davacı iddialarının kabulü anlamına gelmemek üzere davacının belli olduğunu iddia ettiği alacağı sebebiyle belirsiz ve kısmi dava açılamayacağından açılan davanın bu sebeple usulden reddini, Müvekkil … , … , … , … yönünden yönünden dava dosyasının ayrılarak yetkili ve görevli Bakırköy Ticaret Mahkemesine diğer müvekkil … Tic. A.Ş. ( Eski Ünvanı: … San. Tic. A.Ş) , … , … yönünden … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, Müvekkili davalılar aleyhine davacı iddialarının kabulü anlamına gelmemek üzere açılan dava zamanaşımına uğramış olup açılan davanın bu sebeple de reddine karar verilmesini, Davanın esasını çözümler şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddini, Davacı taraf ile müvekkil davalılar arasında herhangi bir hukuki- ticari ilişki bulunmadığı bu müvekkili davalılar aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini, müvekkili davalılar aleyhine açılan davanın haksız, mesnetsiz ve sebepsiz zenginleşme amaçlı davanın esastan reddini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … ltd. Şti. (Eski Ünvan: … Tic. Ltd. Şti.) vekilinin mahkememize verdiği 07/09/2020 Tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin adresi … mah. … cad. … No: … olduğundan yetki itirazının kabulü ile dosyanın … Asilye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini, Müvekkili şirket ile davacı arasında akdi veya borç-alacak doğuracak herhangi bir ilişki söz konusu olmadığını ve müvekkili şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığından dolayı husumet yokluğundan reddi gerektiğini, Müvekkilinin davanın tarafları ile ilgili ticari veya fiili bir bağlantısının bulunmadığını ve müvekkiline açılan haksız davanın reddini, Davacının sunmuş olduğu iddia ve talepleri zamanaşımına uğradığından davanını usulden reddi gerektiğini, Müvekkili şirket ortakları ve yetkilileri tamamen farklı kişiler olduğu diğer davalı şirketler arası organik bağdan asla söz konusu olmadığını, Müvekkil şirket farklı faaliyet alanlarına, farklı malvarlıklarına, yetkili ve ortaklara sahip olduğunu, Davanın esası hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini davacı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satım iddiasıyla açılmış alacak talebinden ibarettir.
Bir kısım davalılar vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile müvekkilleri … , … ve … yönünden Bakırköy Mahkemelerinin, …, … ve … Tic. A.Ş. (Eski unvanı:… San. Tic. A.Ş.) yönünden yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 6/1. maddesi gereğince; kanunda aksine hüküm bulunmadıkça her dava açıldığı tarihte davalının Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görüleceğinden, genel kural olarak davalarda davalının ikametgahı mahkemesi yetkilidir.
Yetki itirazının ileri sürülmesi başlıklı HMK m.19 ise “(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı ile tüm davalılara çıkarılan dava dilekçesi de …’de bulunan adreslerinde tebliğ edilmiştir. Böylelikle davalıların adresleri itibariyle yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 138. maddesi gereğince mahkeme öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verir.
Davalı tarafın cevap dilekçesinde ve süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğundan ve yetkili mahkemeyi bildirdiğinden yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1- Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- Yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) olduğuna,
3- Taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesi ‘ne gönderilmesine,
Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4- H.M.K’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılma kararı verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 28/09/2020

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalınmıştır.