Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/692 E. 2023/840 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/692 Esas
KARAR NO : 2023/840
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 12/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 26/09/2018 tarihinde sürücü … …’ın sevk idaresindeki … plakalı aracıyla … istikametinden … istikametine seyir alinde iken … Mh. … Durağı Mevkiine geldiği sırada aracı mucura kaptırarak sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun geliş istikametinin sol tarafında bulunan tarlaya girmesi ve akabinde savrularak takla atması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda yolcu konumunda bulunan müvekkili ağır derecede yaralandığını, söz konusu kazanın … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2018/ … esas 2018/… karar numarasıyla soruşturması yapıldığını, … plaka aracın sigorta nezdinde sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketi ile anlaşma sağlanamadığını beyan ederek; fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; … plakalı kazaya karışan araç müvekkili şirket tarafından 10.10.2017-10.10.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 28081369 numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluklarının, davalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 360.000,00 TL ile sınırlı kaldığını, müvekkili şirkete iletilen sağlık raporunun 01.06.2015 tarihli genel şartlarda belırtılen nitelikte olmadığını, söz konusu raporun her ne kadar erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğe göre düzenlenmiş olduğu belirtilmiş ise de, rapor yönetmelikte düzenlenen “engellilik sağlık kurulu raporu düzenleme usul ve esaslarına” aykırı düzenlendiğini, bu nedenle söz konusu raporun taraflarınca kabul edilmediğini, müvekkil şirket aleyhine bir tazminata hükmedilecekse hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyan ederek; müvekkili sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı, trafik kazası tespit tutanağı, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/… soruşturma sayılı dosyası, … plakalı aracın trafik tescil kayıtları, davacıya ait tedavi evrakları, … Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğünün 07/01/2021 tarihli müzekkere cevabı, … no’lu sigorta poliçesi, Adli tıp Kurumu Başkanlığının 06/12/2022 tarihli maluliyet raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/09/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olan … plakalı aracın trafik kazasına uğraması nedeniyle araç içerisinde yolcu olan davacının yaralandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL Sürekli iş göremezlik tazminatı 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin herhangi bir sorumluluğunu bulunmadığını, müvekili şirketin sorumluluğunu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 16/10/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağının incelenmesinde; 26.09.2018 tarihinde saat 16.00 sıralarında … devlet karayolunda meydana gelen tek araçlı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında … yönünden … istikametine seyir halinde olan … plakalı araç sürücüsü … … tarafından belirtilen mevkide bölünmüş yoldan iki yönlü yola girdiği sırada dikkatsizliği ve tedbirsizliği nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarında bulunan mıcırlı bölüme girdiği, burada aracın hakimiyetini kaybederek yolun gidiş istikametine göre solunda bulunan bahçeye sürüklenerek yoldan çıkması ve takla atması sonucu kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda 27 ZB 655 plakalı araç sürücüsü … …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 52/1-b maddesini(araçların hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) ihlal ettiği kanaatine varıldığı, kaza tespit tutanağının Jandarma görevlileri tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır.
… CBS’nin 2018/… soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde şüpheli … … aleyhine mağdurlar … ve … … hakkında taksiyle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından dolayı soruşturma başlatıldığı, 23/10/2018 tarihli ve 2018/507 K. sayılı savcılık kararı ile mağdurların şikayetçi olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının tek taraflı kaza yapan araçta yolcu konumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla kusurun tespiti yolcu olan davacı için sonuca etkili etkili olmadığından Mahkememizce kusur raporu alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2021/232 E. 2022/690 K. Sayılı ilamı)
ATK … İhtisas Kurulunun 06/12/2022 tarihli maluliyet raporuna göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri kullanılarak yapılan değerlendirme sonucu davacının tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2021/ … E. 2021/ … K. Sayılı ilamına göre yerleşmiş uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde malûliyetin varlığı ve oranına ilişkin belirlemenin Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Davacı tarafça dava açılmadan önce … Devlet Hastanesinin 30/10/2019 tarihli raporu ile davacının engel oranının %10 olarak belirlendiği belirtilerek ATK … İhtisas Kurulunun 06/12/2022 tarihli maluliyet raporuna itiraz etmişse de; Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2021/ … E. 2022/ … K. Sayılı ilamında ve Yargıtay’ın diğer yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere; “Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.” içtihatının bulunduğu, dava açılmadan önce alınan ve çelişki olduğu iddia edilen … Devlet Hastanesinin 30/10/2019 tarihli raporuna dava dilekçesi ile birlikte delil olarak dayanmadığı gibi söz konusu raporun Üniversite Hastanesinden ve Adli Tıp Anabilimdalından alınmamış olması, sağlık kurulu raporu niteliğinde olması, rapor içeriğinde engel oranının belirtildiği, “engel oranı” ve “maluliyet oranı” nın farklı kavramlar olduğu, raporun en üst kısmında ” Erişkinler için Engellilik Sağlık Kurulu Raporu” yazılı olduğu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine uygun olarak alınmamış olduğu dikkate alındığında hükme esas alınamayacağı ve ATK … İhtisas Kurulunun 06/12/2022 tarihli raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak dosyadaki tedavi evraklarına uygun olarak ve tedavi teşhis açıklamalı olarak düzenlendiği ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş olup bilirkişinin 24/07/2023 tarihli raporunda özetle: “Davacının gelir durumunu gösterir herhangi bir belge tespit edilemediğinden yerleşik Yargıtay kararlarına istinaden ve mahkemece yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağına göre davacının ev hanımı olduğu şeklindeki tespitte gözetilerek davacının ev hanımı olduğu varsayımıyla geçici iş göremezlik hesabına esas gelir AGİ’siz asgari ücret olacağı, dosya kapsamında yer alan maluliyet raporuna göre davacının sürekli maluliyetinin olmadığı, mağduriyet raporuna istinaden sadece geçici iş göremezlik hesabı yapılacağı geçici iş göremezlik hesabının geçmiş bilinen dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, yapılacak hesaplamada hangi yaşam tablosunun kullanıldığının ve hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da aktüeryal yöntem kullanılmasının ve de hesap tarihi itibarıyla bilinen son güncel kazancın dikkate alınmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik tazminatı kişinin çalışmadığı günler dolayısıyla kaybettiği maddi değeri belirtmekte olup geçici iş göremezlik döneminde davacının mağduriyet oranı %100 kabul edilmiştir. Dava dışı SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, davacının hesaplanan zararından bu yönde erhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, maluliyet raporunda 26.09.2018 ile 26.12.2018 tarihleri arasının 3 ay süreyle geçici iş göremezlik dönemi olduğu tespit edilmiş olup davacının kusur oranlaması olmadan hesaplanan geçici iş göremezlik zararının 4.352,73 TL olduğu,” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor hükme ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 24/10/2023 tarihli talep arttırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminat talebini 4.252,73 TL arttırarak toplam 4.352,73 TL olarak talebini belirli hale getirdiği ve tamamlama harcını yatırdığı ve talep arttırım dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, 26.09.2018 tarihinde saat 16.00 sıralarında … devlet karayolunda meydana gelen tek araçlı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında … yönünden … istikametine seyir halinde olan … plakalı araç sürücüsü … … tarafından belirtilen mevkide bölünmüş yoldan iki yönlü yola girdiği sırada dikkatsizliği ve tedbirsizliği nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarında bulunan mıcırlı bölüme girdiği, burada aracın hakimiyetini kaybederek yolun gidiş istikametine göre solunda bulunan bahçeye sürüklenerek yoldan çıkması ve takla atması sonucu kazanın meydana geldiği, kaza tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsü … …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacının tek taraflı kaza yapan araçta yolcu konumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla kusurun tespiti yolcu olan davacı için sonuca etkili etkili olmadığından Mahkememizce kusur raporu alınmamış olup, Mahkememizce alınan ATK … İhtisas Kurulunun 06/12/2022 tarihli raporuna göre davacının tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği tespit edildiği, maluliyet raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla hükme esas alındığı, dosyanın hesaplama yönünden bilirkişi raporu alınmak üzere aktüer bilirkişisine tevdii edildiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunda davacının geçici iş göremezlik zararının 4.352,73 TL olarak tespit edildiği, yapılan maddi zarar hesabının dosya kapsamına uyumlu ve denetime elverişli olduğu hükme esas alındığı, davalı tarafça müterafik kusur itirazında bulunulmuşsa da kaza tespit tutanağında, yolcu olan davacının emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir saptama olmadığı, belirsiz olduğu anlaşılmakla müterafik kusura ilişkin itirazlar yerinde görülmemiş, davalı sigorta vekili cevap dilekçesi ile hatır taşıması definde bulunmuşsa da, davacının araç içerisinde yolcu konumunda olduğu, ceza dosyasının ve ifade tutanaklarının incelenmesinde yolcu olan davacı ile araç sürücüsü arasındaki ilişkinin belli olmadığı, davacı yolcunun hangi amaçla taşındığı belli olmadığından ve bu husustaki ispat yükü davalı tarafında olduğunda hatır taşıması ispatlanamamış kabul edilmiştir.
Her ne kadar yeni genel şartların A.5.b. maddesinde tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı gideri ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu ve bu teminatın da Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de 6111 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı sayılmamıştır. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu alt norm düzeyindeki genel şartlar ile genişletilemiyeceğinden ötürü sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Bu durumda sigorta şirketlerinin/Güvence Hesabı’nın geçici iş göremezlik zararından sorumluluğu devam etmektedir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 2022/2013 E. 2023/540 K. Sayılı ilamı) Bilirkişi raporunda davacının geçici iş göremezlik zararının 4.352,73 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; davacının 4.352,73 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme esas alınan ATK … İhtisas Kurulunun 06/12/2022 tarihli raporuna göre davacının sürekli maluliyeti bulunmadığından davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Temerrüt ve faiz yönünden ise; davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Davacı vekiline davalı sigorta şirketine başvurduğuna yönelik başvuru dilekçesi ve tebliğ evraklarını sunması için kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından sigorta şirketine başvuru dilekçesinin sunulduğu, davacı vekili tarafından sunulan evraklarda davalı sigorta şirketi tarafından eksik başvuruya ilişkin mail yazışmasını dosyaya sunulduğu, bu kapsamda davacı tarafça sigorta şirketine başvurulduğu ancak başvurunun tebliği bakımından delil sunulamadığı anlaşılmakla temerrüt tarihi yönünden dava tarihi olarak kabul edilmiştir, trafik kazasına neden olan … plakalı araç hususi araç olmakla yasal faiz istenebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacının 4.352,73 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 297,33-TL harçtan daha önceden ödenen 54,40-TL peşin harç ve 15,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 69,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 227,93-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.352,73-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL başvuru harcı ve 15,00-TL tamamlama harcı, 54,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 123,80-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, ATK Başkanlığının 25/04/2023 tarihli … numaralı 1.810,00-TL ATK fatura bedeli ve 478,00-TL posta giderinden ibaret toplam ‭4.288‬,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre ‭4.191,52‬-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.290,30 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 29,70-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 12/12/2023

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*