Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/672 E. 2022/707 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/672 Esas
KARAR NO : 2022/707
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından 25.02.2020 tarihinde davalı … firmasının İstanbul (…) mağazasından … TV, dahili uydu alıcısı satın aldığını, satın alınan ürünün kurulumu yapıldıktan sonra müvekkilinin ürünü kullanmak için çalıştırdığında üründe daha önce panelin açılmak suretiyle tamirat işleminin gerçekleştirilmiş olduğunu, yani ürünün bir başkası tarafından daha önce kullanıldığını ve bunun üzerine kontrol yaptığında da ürünün ambalajında yer verilen ürüne ilişkin numara ile ürünün kendisinde yer alan numaraların da birbirlerinden farklı olduğunu tespit ettiğini, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullandığını ve davalı tarafa ihtar ettiğini, davalı …’ın müvekkilinin tercih ettiği talebi yerine getirmekle kanunen yükümlü olmasına rağmen 17.03.2020 tarihli cevabı ihtarında; “ürünün ikinci el olduğuna ilişkin iddialarınıza itiraz eder ve satış sözleşmesinin feshedildiğine dair beyanlarınızı kabul etmediğinizi bildiririz” demek suretiyle müvekkilinin keşide ettiği ihtara ve ihtarda yer alan taleplere itiraz ettiğini, itirazın 6502 sayılı TKHK’da tüketiciye malı muayene yükümlülüğü içeren herhangi bir hüküm bulunmadığını ve sözleşmeden dönme hakkını kullanan tüketiciye bedel iadesinin gerçekleştirilmesi gerektiğini, davalı …’ın yine aynı ihtarında “şirket yetkiliniz … tarafından imzalanan servis kurulum formunda ürünün ambalajının sağlam olduğu, ambalajın servis tarafından açıldığı tespitleri başta olmak üzere gereken işlemlerin yapıldığı açıkça yer almaktadır, bu durumda orijinal ambalajından servis tarafından çıkarılan ürünün kullanılmamış olduğu ve bunun şirket yetkilinizin imzası ile tesvif edildiği açıktır” şeklinde itirazda bulunduğunu, satın alınan ürünün ayıplı mal olduğunu, müvekkilinin malı muayene yükümlülüğünün bulunmadığını, teslim tarihinde var olduğunun kabul edilmesi kanun gereği olduğunu ve davalı satıcının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarla müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullanmasına rağmen satılanı geri almayıp bedel iadesinde bulunmadığını, müvekkilinin ödemiş olduğu 18.000,00-₺ satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinde özetle; Dosyaya ibraz edilen 20.06.2022 tarihli bilirkişi raporu ile davanın doğruluğunun sübuta erdiğini, bilirkişi tarafından mübrez raporda “…dava konusu televizyon üzerinde yapılan teknik inceleme sonuçlarına göre cihazın daha önce işlem görmüş/kullanılmış olduğu tespit edilerek, alıcının teslim/kurulum sırasında bunu fark edemeyeceği değerlendirilmek suretiyle bu haliyle ürünün ayıplı olduğu…” şeklindeki tespit ile dava konusu … tv dahili uydu alıcının panelinin daha önce işlem görmüş olduğunu ve bu şekilde gizli ayıbın mevcudiyeti açığa çıktığını, dava açılırken müvekkilinin ayıplı ürüne istinaden ödemiş olduğu 18.000,00-₺ satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edildiğini ve değişen ekonomik koşullar çerçevesinde talebimizi ıslah yoluyla genişletme gereği hâsıl olduğunu, ıslah talebinin kabulüyle, müvekkiline sıfır/yeni olduğu beyan edilerek satışı yapılan, ancak kullanılmış ve kullanıldığı gizlenerek satışa arz edildiği hususlarının tespitinin yapılmış olduğunu ve bu hali ile de bilirkişi raporuyla gizli ayıplı olduğu sabit olan dava konusu … TV dahili uydu alıcının müvekkiline aynen iadesine, talebinin kabul görmemesi halinde ise müvekkilinin satış bedeli olarak ödemiş olduğu 18.000,00-₺’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı … San. Tic. A.Ş., müvekkili şirketin mağazasından 25.02.2020 tarihinde … TV Dahili Uydu Alıcısı satın aldığını, davacı, satılan ürünün kurulumu yapıldıktan sonra ürünü kullanmak için çalıştırdığında üründe daha önce panelin açılmak suretiyle tamirat işleminin gerçekleştirilmiş olduğunu, müvekkili şirkete ihtar çekerek sözleşmeden dönmeyi talep ettiğini, müvekkili şirketin ürünün satış süresi boyunca eksiksiz, kusursuz ve hasarsız bir şekilde ürünü teslim ettiğini, davacının seçimlik haklarını kullanması için kanuni şartların oluşmadığını, müvekkili şirketin uyuşmazlık konusu ürünün yalnızca satıcısı konumunda olup ilgili mevzuat gereği üreticiye ve/veya ithalatçıya rücu imkanı bulunduğunu ve davanın … A.Ş.’ye ( , … Mah. … Cad, … No: , … /İSTANBUL) ihbar edilmesini, dava dilekçesinde tüketici haklarının yerine getirilmediği iddia edildiğini, davacı tarafın tüketici değil, tacir olduğunu, davacının tacir olduğundan basiretli bir tacir gibi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dava dilekçesinde tüketici haklarının yerine getirilmediğini iddia etmesi kanuna ve gerçeklere aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle, müvekkili şirketin fazlaya ilişkin her türlü talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla; haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … Yetkili Servis … kaşesi bulunan ve fiş numarası … olan Kurulum Formu aslı, … Anonim Şirketi’nin … numaralı faturası, … Noterliği’nin 11.03.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … Noterliği’nin 17.03.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, bilirkişi ek ve kök raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; ticari satımdan kaynaklanan emtianın ayıplı olması nedeniyle emtianın iadesi ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
… Tüketici Mahkemesinin 2020/… E, 2020/… K. sayılı dosyasından 30/09/2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dava dosyası mahkememiz esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK’nın 223/2. maddesi uygulanır. TBK’nın 223. maddesine göre; alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. TBK’nın 225. maddesine göre de, satıcının ağır kusurlu olması halinde, ayıbın kendisine süresinde bildirilmediğini ileri sürerek sorumluluktan kurtulması mümkün değildir.
TBK’nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; “satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” olarak belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde nitelikli hesaplama uzmanı ve makine mühendisi bilirkişi görevlendirilmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporlarda davaya konu uydu alıcının çalışır vaziyette olduğu, ancak ilk kurulum aşamasında TV internet ayarlarının yapılmasına rağmen yapılan bilirkişi incelemesi sırasında TV’den internete girilemediği, yine TV’nin sol üst köşesinde ısıl işlemin uygulandığının tespit edildiği, ayrıca ısıl işlem görmüş olan sol üst köşenin arka tarafında yine tadilat/ onarım/açma/ kapama vb. işlem yapılmış olduğuna dair dikkatli olarak bakıldığında çıplak gözle görülebilecek şekil bozukluğunun bulunduğunun tespit edildiği, söz konusu ayıbın kullanıcı hatası ile meydana gelmiş olmasının mümkün olmadığı, bu kapsamda dava konusu TV nin her ne kadar çıplak gözle bakıldığında şekil bozukluğunun bulunduğu görülse de davacının teknik bir personel olmadan satın alınma esnasında bu ayıbı fark etmesinin beklenemeyeceği, bu nedenle söz konusu emtianın ayıplı olduğu, bu ayıbın gizli ayıp olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde satın alınan … TV Dahili Uydu Alıcı’daki ayıp nedeni ile makinenin iadesi , ödemiş olduğu bedelinin istirdatını talep etmiştir. TBK.’nın 227. Maddesi uyarınca satıcının ayıptan sorumlu olduğu hallerde alıcının, hangi seçimilik hakları düzenlenmiş olup, satılanın iadesi de istenebilecek şeçimlik haklar arasında sayılmıştır.
TBK.’nın 223/2’nci maddesinde ise alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde satılanın kabul etmiş sayılacağı, ancak satılanda olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıbın bulunmaması halinde bu hükmün uygulanamayacağı bu tür bir ayıbın sonradan anlaşılacağı halinde hemen satıcıya bildirileceği bildirilmezse satılanan bu ayıp ile birlikte kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Aynı kanunun 225. Maddesinde ise ağır kusurlu olan satıcının satılandaki ayıbı kendisine süresinde bildirilmemiş olduğu, ileri sürerek kısmen dahi olsa sorumluluktan kurtulamayacağı düzenlenmiştir.
Uydu alıcının ayıplı ve ayıp ihbarının da süresinde olduğu tespit edildiğine göre, davacı TBK’nın 227. maddesinde düzenlenmiş olan seçimlik haklarını kullanabilecektir. TBK’nın 227. maddesinde düzenlenmiş olan seçimlik haklar, yenilik doğrucu niteliktedir. Bu nedenle yenilik doğurucu nitelikteki bu hakkın kullanılmasıyla birlikte, hakkı kullanan kişi bu kararından geri dönemez. Bu kapsamda somut olayda davacı tarafça 11.03.2020 tarihli ihtarnamede sözleşmeden dönme hakkını kullanmış, dava dilekçesinde ayıp nedeniyle satış bedelinin iadesi talep edilmesine rağmen, 23.09.2022 tarihli ıslah dilekçesinde ayıp nedeniyle dava konusu uydu alıcının aynen iadesi hakkının kullanıldığı belirtilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesini talep etmiş olup, seçimlik hakkını kullanmış olduğundan ıslah dilekçesiyle bu kararını değiştiremeyeceğinden somut olayda sözleşmeden dönmenin yasal koşulları da oluşmuştur. Bu nedenle aracın davalıya iadesi ile satış bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına hükmedilmesi yerinde değildir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında davalı şirket tarafından satılan Dava konusu … … TV Dahili Uydu Alıcı’nın 25/02/2020 tarihine davacıya satılarak bedelinin tahsil edildiği ve süresinde servis çağrılmak suretiyle ayıbın ihbar edildiği sabittir. Bilirkişi raporundan davaya konu uydu alıcısı üzerindeki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve satılanan iadesi koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır. Davacı uyuşmazlığa konu cihazı servis fişinden de anlaşılacağı üzerine 26.02.2020 tarihi ile kullanmaya başlamıştır. Davalı tarafa ayıplı mal ihbarı ve sözleşme fesih ihtarı 11.03.2020 tarihinde yapılmıştır. Davaya konu televizyonun çalışır vaziyette olduğu, ancak ilk kurulum aşamasında TV internet ayarlarının yapılmasına rağmen yapılan bilirkişi incelemesi sırasında TV’den internete girilemediği, yine biirkişi incelemesinde TV’nin sol üst köşesinde ısıl işlemin uygulandığının tespit edildiği, ayrıca ısıl işlem görmüş olan sol üst köşenin arka tarafında yine tadilat/ onarım/açma/ kapama vb. işlem yapılmış olduğuna dair dikkatli olarak bakıldığında çıplak gözle görülebilecek şekil bozukluğunun bulunduğunun tespit edildiği, söz konusu ayıbın kullanıcı hatası ile meydana gelmiş olmasının mümkün olmadığı, bu kapsamda dava konusu TV nin her ne kadar çıplak gözle bakıldığında şekil bozukluğunun bulunduğu görülse de davacının teknik bir personel olmadan satın alınma esnasında bu ayıbı fark etmesinin beklenemeyeceği, sonuç olarak, uyuşmazlığa konu cihazın arızasının kullanıcı kaynaklı olmadığı, arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğu, cihazın önemli kullanım amaçlarından olan internet erişiminin olmaması sebebi ile istenilen faydayı sağlayamadığı ve davacı tarafından kullanılamadığı, bu sistemsel arıza nedeni ile cihazın tam olarak kullanıcı tarafından tüm amaçları ile kullanılamayacağı, davacının sözleşmeden dönme ve ödenen satış bedelinin iadesi talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davacının talebi gibi davanın kabulü ile, davaya konu … … TV Dahili Uydu Alıcı’nın davalı tarafa iadesiyle; davacı yanca ödenen 18.000,00- TL’nin uydu alıcısının davalıya iade tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusu … … TV Dahili Uydu Alıcı’nın davacı tarafça davalıya İADESİ ile satış bedeli olan 18.000,00-TL’nin uydu alıcısının davalıya iade tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.229,58-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 361,79-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 867,79-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 361,79-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.100,00-TL Bilirkişi ücreti, 409,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.951,99TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 30/11/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır