Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/670 E. 2022/413 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/670 Esas
KARAR NO : 2022/413
DAVA : Alacak (Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 24/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı arasında 01.11.2017 tarihinde … mah. … … … Cad. No:55 …/… adresinde yer alan akaryakıt istasyonunun bayiliği işinin davalı tarafından 5 yıllık süre boyunca görülmesi amacıyla, her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini düzenleyen akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası niteliğindeki bayilik protokolü imza altına alındığını, davalının … numaralı bayilik lisansı EPDK nezdinde 03.09.2018 tarihinde sona erdirildiğini, davalının 03.09.2018 tarihi itibariyle bayiliğe devam edebilmesini mümkün kılan geçerli bir lisansı bulunmadığını, davalının kusurlu olarak sözleşmenin konusuz kalmasına fiilen hükümsüz duruma düşmesine, objektif olarak kusuruyla ifanın imkansızlığına sebebiyet verdiğini, dolayısıyla davalının sözleşmesel yükümlülüklerini ifa edebilmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafından davacı şirketin kendisine duyduğu ticari güven açıkça kötüye kullanıldığını, davalının sözleşmeye ve ticari örf ve adetlere aykırı davranışı ve kusuru ile sözleşmesel edimlerin ifasını imkansız hale getirmesi davacı şirketin birçok kalemde zarara uğramasına sebep olduğunu, arz ve izah edilen sebeplerle protokolün 4. maddesi uyarınca cezai şart olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini, davalının bayilik lisansının sonlandırıldığı 03.09.2018 tarihi itibariyle hesaplanmak üzere sözleşme’nin 46. maddesi uyarınca davacı şirketin yoksun kalmış olduğu kara karşılık şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
ISLAH : Davacı vekil tarafından sunulan 14/10/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 20.000,00-TL olan alacak taleplerini 1.007.201,00-TL arttırmak suretiyle 1.027.201,00-TL olarak ıslah ettiklerini, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve buna ek olarak akdedilen protokolden kaynaklı kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının ıslah tarihi itibarıyla işleyecek olan ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafından mahkememize sunulan 11/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin alacağı olduğunu kabul etmemekle birlikte davacı şirketin dava dilekçesinde talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın reddi gerektiğini, davacı şirket ile arasında 5 yıllık sözleşme olmasına rağmen kendi mülkiyetinde bulunan ve işbu davaya konu olan … / … adresinde bulunan akaryakıt istasyonunu satacağı gerekçesiyle geri istediğini ve tarafına mezarlığın yanında bulunan petrol istasyonunu işletmesini ve ruhsatı değiştirmesini istediklerini, yeni şirket kurarak söz konusu akaryakıt istasyonunu satacaklarını söylediklerini, davacı şirketin … … A.Ş. olarak yeni bir şirket kurduğunu ve söz konusu şirket adına gerekli işlemleri yapılabilmesi için işçisi olan Müslüm Karataş’a vekaletname verdiğini ve satış için gerekli tüm işlemler Müslüm Karataş tarafından yapıldığını, tamamen davacı şirketin iradesi doğrultusunda hareket ettiğini, davacı şirketin imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesine aykırı hareket ederek davaya konu istasyonunu geri alarak sattığını, tarafınca davaya konu petrol istasyonu için 1.000.000,00 TL’nin üzerinde masraf yapıldığını ancak tarafına masrafların ödeneceği söylenmesine rağmen bu güne değin herhangi bir ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenlerle zararlarından dolayı davacı şirkete dava açma hakkını saklı kalması kaydıyla davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: 01/11/2017 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve protokol, EPDK kayıtları, Ticaret Sicil kayıtları, Tapu kaydı, Davacı ile dava dışı … … San. ve Tic. A.Ş. Arasındaki 30/05/2018 tarihli kira sözleşmesi, 16/08/2018 tarihli davaya konu istasyona ilişkin akaryakıt bayilik sözleşmesi, bilirkişi kök ve ek raporu, arabulucu tutanağı, arabulucu sarf kararı ve tüm dosya kapsamı.
Muhasebe ve Finans Uzmanı bilirkişi … ve Akaryakıt Uzman Bilirkişi … tarafından hazırlanan 11/08/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Sözleşme kapsamında davalının bayilik lisansının EPDK tarafından sona erdirilmesinden kaynaklı olarak davalının yükümlülüklerinin füilen imkansızlaşması iddiası ile davacı yanın sözleşmeden doğan Cezai şart ve kar mahrumiyetinin tahsili talebinden ibaret olduğu, davacının 2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; Davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre davalı yandan 31.12.2018 tarihi itibariyle 21.513,81 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, taraflar arasında akdedilen 01.11.2017 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’ne ek olarak akdedilen aynı tarihli Protokol’de Şartı Ceza Uygulaması başlıklı maddede “… in Bayi eylemleri sebebiyle oluşan zarar ziyan ve tazminat haklarısaklı kalmak ve … in akaryakıt bayilik ilişkisini feshedip etmeme seçimlik hakları saklı kalmak üzere: Bayi veya kefil … in ilk yazılı talebinde ve … ‘in hiçbir kanuni merasim yürütmesine gerek olmaksızın 50.000,00 TL tutarındaki parayı, … e nakten ve defaten ödemeyi kabul beyan ve taahhüt eder” denmekte olduğu, bu durumda Mahkemece taraflar arasındaki akdedilen sözleşme kapsamında davalının uhdesinde yükümlülüklerin ve davalının bayilik lisansının EPDK tarafından sona erdirilmesinden kaynaklı olarak davalının yükümlülüklerinin fiilen imkansızlığına karar verilmesi davacı yanın taraflar arasında akdedilen protokol doğrultusunda davalı yandan 50.000,00 TL cezai şart alacaklı olacağı, Sözleşme’nin 46. maddesi uyarınca davacı şirketin yoksun kalmış kara karşılık yapılan incelemelerde, davalı Bayi aktif olduğu süre boyunca ağırlıklı olarak vadeli alım yapmış olduğu anlaşıldığından mevcut koşuluna vade maliyeti eklendiği, bu durumda bayinin aynı şartlar altında alım yapacağını varsayarsak, hesaplanan kar mahrumiyetine vade maliyetinin eklenmesi sonucu talep edebileceği kar kaybı tutarının Tüpraş Maliyetleri dikkate alınmak suretiyle 977.201,00 TL olduğu hesap edildiği, neticeten; Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi halinde taraflar arasında akdedilen protokolden kaynaklı olarak 50.000,00 TL cezai şart alacaklı olduğu, sözleşmenin feshedilmesinden kaynaklı olarak ise davacı davalı yandan 977.201,00 TL TL kar mahrumiyeti alacaklı olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Muhasebe ve Finans Uzmanı Bilirkişi … ve Akaryakıt Uzmanı Bilirkişi … tarafından hazırlanan 04/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Bilirkişi Heyetine verilen görev muvacehesinde; EPDK ‘ndan gelen müzekkere ve davalı tarafın Kök Rapora itirazları ile bayilik lisansının davalı tarafın talebi ile iptal edilmesi ve aynı yerde farklı şirkete bayilik verilmesi dikkate alınarak tarafımızdan sektörel yönden yapılan yeniden değerlendirmeler çerçevesinde: Kök Raporda EPDK müzekkeresinde yer alan bilgilerin eksik olması nedeniyle ve salt lisans iptalinin EPDK kararı ile gerçekleştirildiği bilgisine dayanılarak bir sonuca varıldığı, Ancak: EPDK müzekkeresi ile ulaşılan bilgiler dikkate alınarak yapılan nihai değerlendirmelerde; EPDK yetki ve denetim mekanizmaları ile tarafların tüm süreçlerden haberdar olabilecekleri, zira bu süreçlerin EPDK denetim, gözetim ve bilgisi çerçevesinde geliştiği esas alındığında; bayilik iptal işlemleri ile yeni bayilik verilmesi hususlarının da tarafların bilgisi dâhilinde gelişmiş olması gerektiği, lisans iptal tarihleri ile yeni lisans alım tarihinin ve dağıtıcı ile yapılan sözleşme tarihinin örtüşmesi bu değerlendirmeleri doğruladığı, bu nedenle Lisansı iptal edilen Bayi açısından bir cezai uygulama ve kar mahrumiyeti oluşmadığı, Mahkemeniz aksi kanaatte olması durumunda ise kök raporumuzda yapılan hesaplamalar doğrultusunda protokolden kaynaklı olarak 50.000,00 TL cezai şart, sözleşmenin feshedilmesinden kaynaklı olarak ise davacı davalı yandan 977.201,00 TL kar mahrumiyeti alacaklı olacağı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmelerinden kaynaklı cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı ile aralarındaki akaryakıt bayiliği sözleşmeleri ve protokolleri gereği davalı tarafın yükümlü olduğu edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle belirlenen cezai şart bedeli ve sözleşmenin erken feshi nedeniyle kar mahrumiyeti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise zorunlu dava şartı olan arabuluculuk dava şartının usulüne uygun yerine getirilmediğini, müvekkili şirkete bildirim yapılmadığını bu nedenle davanın usulden reddine, aksi halde dava konusu akaryakıt bayilik istasyonunu davacı şirketin talebi doğrultusunda başka şirkete devrettiğini, kendisine başka yer gösterildiğini bu nedenle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 21/12/2020 9 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve davalı tarafa ulaşılamamasından dolayı davalı tarafın görüşmeye katılmaması nedeniyle tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça arabuluculuk dava şartının usulüne uygun yerine getirilmediği ileri sürülmüş ise de dosya kapsamında bulunan arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı davacı tarafın arabuluculuk yoluna başvurduğu, arabulucu tarafından davalı şirkete çeşitli yollardan bildirim yapılmaya çalışılmasına rağmen davalı şirkete ulaşılamadığı anlaşılmış, arabuluculuk sürecindeki görüşmelerin gizli yürütülmesi nedeniyle son anlaşmazlık tutanağı dışında arabuluculuk dosyasına ilişkin başka belge temini usul ve yasa gereği mümkün olmadığından ve arabuluculuk sürecinin sevk ve idaresi arabulucuya ait olduğundan davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği kanaatine varıldığından davalı tarafın bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Dava konusu ihtilaf, taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi ve protokolleri gereği davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalının sözleşmeyi haklı feshedip etmediği, davacının cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağının olup olmadığı ve varsa miktarından kaynaklıdır.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme, protokol, ihtarnameler incelenmiş ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir ve akaryakıt uzmanı tarafından yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen 11/08/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki akdedilen sözleşme kapsamında davalının uhdesinde yükümlülüklerin ve davalının bayilik lisansının EPDK tarafından sona erdirilmesinden kaynaklı olarak davalının yükümlülüklerinin fiilen imkansızlığına karar verilmesi davacı yanın taraflar arasında akdedilen protokol doğrultusunda davalı yandan 50.000,00 TL cezai şart alacaklı olacağı, Sözleşme’nin 46. maddesi uyarınca davacı şirketin yoksun kalmış kara karşılık yapılan incelemelerde, davalı Bayi aktif olduğu süre boyunca ağırlıklı olarak vadeli alım yapmış olduğu anlaşıldığından mevcut koşuluna vade maliyeti eklendiği, bu durumda bayinin aynı şartlar altında alım yapacağını varsayarsak, hesaplanan kar mahrumiyetine vade maliyetinin eklenmesi sonucu talep edebileceği kar kaybı tutarının Tüpraş Maliyetleri dikkate alınmak suretiyle 977.201,00 TL olduğu hesap edildiği, neticeten; Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi halinde taraflar arasında akdedilen protokolden kaynaklı olarak 50.000,00 TL cezai şart alacaklı olduğu, sözleşmenin feshedilmesinden kaynaklı olarak ise davacı davalı yandan 977.201,00 TL TL kar mahrumiyeti alacaklı olacağı tespit edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişiler tarafından hazırlanan kök raporda davalının bayiliği sona erdirmesine ilişkin EPDK kayıtları getirtilmeden düzenlendiğinden bilirkişi raporu denetime elverişli bulunmadığından EPDK kayıtları celp edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen ek rapora göre; kök raporda EPDK müzekkeresinde yer alan bilgilerin eksik olması nedeniyle ve salt lisans iptalinin EPDK kararı ile gerçekleştirildiği bilgisine dayanılarak bir sonuca varıldığı, Ancak: EPDK müzekkeresi ile ulaşılan bilgiler dikkate alınarak yapılan nihai değerlendirmelerde; EPDK yetki ve denetim mekanizmaları ile tarafların tüm süreçlerden haberdar olabilecekleri, zira bu süreçlerin EPDK denetim, gözetim ve bilgisi çerçevesinde geliştiği esas alındığında; bayilik iptal işlemleri ile yeni bayilik verilmesi hususlarının da tarafların bilgisi dâhilinde gelişmiş olması gerektiği, lisans iptal tarihleri ile yeni lisans alım tarihinin ve dağıtıcı ile yapılan sözleşme tarihinin örtüşmesi bu değerlendirmeleri doğruladığı, bu nedenle Lisansı iptal edilen Bayi açısından bir cezai uygulama ve kar mahrumiyeti oluşmadığı, Mahkemeniz aksi kanaatte olması durumunda ise kök raporumuzda yapılan hesaplamalar doğrultusunda protokolden kaynaklı olarak 50.000,00 TL cezai şart, sözleşmenin feshedilmesinden kaynaklı olarak ise davacı davalı yandan 977.201,00 TL kar mahrumiyeti alacaklı olacağı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı aleyhine taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesinden ve protokolden kaynaklı davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranıp erken feshederek ve taahhüt ettiği miktarda ürünü almayarak yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle sözleşmede belirlenen cezai şart ve kar muhrumiyeti alacağı ihtilaf konusu olup, davacı dağıtıcı şirket tarafından davalı bayinin sözleşmeden ve protokolden doğan edimlerini yerine getirmediği ileri sürülmüş ise de, taraflar arasındaki 01/11/2017 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ile 5 yıl süreyle dava konusu … mah. … … … Cad. No:55 …/… adresindeki akaryakıt bayiliğinin işletilmesi hususunda anlaşmaya varılmış ise de, dava konusu davalı adına lisanslı akaryakıt bayiliğinin sona erdirilme nedeninin bildirilmesi hususunda yazılan müzekkereye Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından verilen cevapta, Kurumun 03.09.2018 tarih ve … sayılı oluruyla, “… Mahallesi … … … Caddesi No:55 ( Ada:5001 , Pafta:22M-4D,Parsel:2 ) … / …” adresinde kurulu tesis için … numaralı akaryakıt bayilik lisansı bulunan … ‘nin talebi üzerine lisansının sonlandırıldığı ve aynı olurla aynı adreste faaliyet göstermek üzere … … Petrol Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne 03.09.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere … numaralı akaryakıt bayilik lisansı verildiği, … ‘nin sahip olduğu BAY/939-82/32487 numaralı lisansının sonlandırıldığı tarihe kadar dağıtıcı … Petrol ve Ticaret Anonim Şirketi ile yapılan bayilik sözleşmesi kapsamında akaryakıt tedarik ettiği, ayrıca aynı adreste faaliyet göstermek üzere lisans talebinde bulunan ve … numaralı akaryakıt bayilik lisansı alan … … Petrol Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin de yine dağıtıcı … ve Ticaret Anonim Şirketi ile bayilik sözleşmesi yaptığı bildirilmiş olup, davalı adına olan dava konusu akaryakıt bayilik lisansının davalı tarafça Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na hitaben yazılan 17/08/2018 tarihli dilekçe ile akaryakıt istasyonunun … … Petrol San. ve Tic. A.Ş.’ne devrettiğinden dolayı sona erdirdiği, … nolu lisansının iptal edilmesini ve devir alan şirkete lisans verilmesi talebi doğrultusunda iptal edildiği sabit olup, söz konusu dilekçede akaryakıt istasyonunu devir alan … … San. ve Tic. A.Ş. adına atılmış yetkili imzasının da bulunduğu anlaşılmakla, davalının 01/11/2017 tarihinden itibaren 5 yıl geçerli olan bayilik sözleşmesini süresinden önce devir nedeniyle 17/08/2018 tarihinde sona erdirdiği, sözleşmenin sona erme nedeninin devirden kaynaklandığı açık olup, davacı şirket tarafından davalı bayinin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediği iddiasıyla cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı talep edilmiş ise de, dosya kapsamındaki deliller ve özellikle EPDK’dan gelen kayıtlar kapsamında bulunan davacı dağıtıcı şirket tarafından daha öncesinde davalının işlettiği istasyon olan … Mahallesi … … … Caddesi No:55 … / … adresindeki akaryakıt istasyonunun işletilmesine ilişkin dava dışı devir alan … … Petrol San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan 30/05/2018 tarihli kira sözleşmesi ve 16/08/2018 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiği sabit olup, davacı dağıtıcı tarafından aynı adresteki akaryakıt istasyonuna ilişkin henüz davalı bayi tarafından devir nedeniyle 17/08/2018 tarihinde sözleşme sonlandırılmadan yeni bayilik verildiği sabit olduğundan dolayı davacı dağıtıcı şirketin davalı adına olan bayiliğin dava dışı … … San. ve Tic. A.Ş.’ye devir hususundan başından beri haberdar olduğu ve devrin bilgisi dahilinde yapıldığı anlaşılmakla, davacı dağıtıcı şirket tarafından henüz davalı bayinin bayiliği sona erdirme iradesini ortaya koymadan yeni bayi ile anlaşma yapmasına rağmen davalının bayilik sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmediğini iddia etmesinin dürüstlük kuralığıyla bağdaşmadığı açık olup, bu haliyle davalının davacı ile aralarındaki bayilik sözleşmesini haksız şekilde değil davacı dağıtıcının bilgisi ve kabulü dahilinde devir nedeniyle sona erdirdiği şüphesiz olduğundan, davacının sözleşmeden doğan cezai şart alacağına hak kazanmadığı ve davacı dağıtıcının aynı yerde devir alan şirket ile bayilik anlaşmasını devam ettirmesi nedeniyle sözleşmenin erken feshi nedeniyle kar mahrumiyeti alacağına hak kazanamayacağından dolayı davacı tarafça cezai şart ve kar mahrumiyetine yönelik davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıkladığı üzere:
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan maktu 80,70-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 17.461,33-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/06/2022

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.