Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/65 E. 2022/774 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/65 Esas
KARAR NO : 2022/774
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 29.01.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin güvenlik sistemleri ve alarm sistemlerinde ithalat yapan, iç piyasada ürün temini sağlayan, Türkiye genelinde binlerce bayi ağı olan bir firma olduğunu, davalının icra takibine konu edilen borca itirazı yerinde olmadığını, müvekkili ile davalı arasında ürün satış sözleşmesinden doğan ticari bir ilişki bulunmadığını, müvekilinin satış sözleşmesinden doğan ürünleri teslim etme borcunu ifa etmiş olduğunu ancak; davalı taraf aldığı mallara karşılık ödeme borcunu yerine getirmediğini, müvekkili şirketin, … Limited Şirketi olarak davalı taraf ile mahkemeye sunacakları faturalar düzenlemiş ve taraflar arasında satış gerçekleştiğine dair delil oluştuğunu, müvekkili şirketin, … Anonim Şirketi olarak unvan değişikliği yaptığını, ve daha sonra ise … Anonim Şirketi olarak unvan değişikliği yaparak ticari hayatına devam ettiğini, müvekkilinin ve davalının arasında mevcut olan iş ve ticari ilişki dolayısıyla mal alımlarına ilişkin faturalar kesildiğini, davalı taraf … … adına kesilmiş olan 20.04.2015 ile 08.12.2015 tarihlerde ürün satışı gerçekleştiğini, davalı tarafa ürün teslimatı yapıldığını, davalı ise ürünlerin bedelini ödemediğini, bu sebeple müvekkilinin mağduriyeti ortaya çıktığını, müvekkili tarafından alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalı takibin sürüncemede kalması saikiyle kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkilinin sözleşmeden doğan borcu olan malları davalıya teslim ettiğini buna karşın davalı, borcunu ifa etmediğini, bu nedenle 6,983.64 TL alacağın taraflarına ödenmesi için başlatılan icra takibinin devam etmesi için icra takibine yapılan itirazın iptali için davayı açma zorunluluğu hâsıl olduğunu, davalının icra takibine karşı yaptığı itiraz haksız olduğunu, somut delillerin mevcudiyeti karşısında icra inkâr tazminatına hükmolunması zaruri olduğunu, müvekkilinin elde edemediği alacağından dolayı davalı tarafa karşı icra takibi başlatma zorunluluğu oluştuğunu, davalı taraf ile icra takibi sonrası arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını ama bir anlaşmaya varılamadığını, müvekkili tarafından …. İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafın icra dosyasındaki borca, faize ve tüm ferilerine haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ettiğini, davalının mevcut deliller ile müvekkili ile olan iş ve ticari ilişkisinin bulunduğunuğu, takip başlatılıp ödeme emri tebliğ edildikten sonra icra takibine herhangi bir sebep veya somut delile dayanmaksızın itiraz etmesi tahsilâtı geciktirmek amacıyla yapıldığını, haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, itiraz ile söz konusu icra takibi durduğunu, icra takibi faturada gösterilen satım bedeli olan ve ödenmeyen meblağa istinaden açıldığından davalı borçlunun böyle bir borcu olmadığını haksız ve mesnetsiz şekilde iddia etmesi, hiçbir gerekçeye dayanmaması davalının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, İcra İflas Kanununun itirazın iptali davasında alacaklıyı koruyan düzenlemeyi 67. maddesinde düzenlendiğini; “Borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanı ve hükmolunan şevin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olması durumunda ve alacaklının talebi doğrultusunda mahkeme icra inkar tazminatına hükmedeceğini, kötü niyetli ve haksız itirazı ile icra takibinin durmasına neden olan davalı aleyhine, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın asgari %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, 09/09/2022 tarihli bilirkişi raporu, 14/06/2019 tarihli Arabuluculuk Anlaşamama Son Tutanağı, Cari Hesap ve Faturalar ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Dairesi’nin 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde;
Dosya ekinde yer alan …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacının davalı aleyhine 18.01.2019 tarihinde 6.983,64 TL Asıl alacak ilamsız takipte ödeme emri başlattığı, Davalı tarafa 13.02.2019 tarihinde tebliğ olunan ödeme emrine, davalının 18.02.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile borcun tamamına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile Bilirkişi … tarafından hazırlanan 30/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Sayın Mahkemenin yetkilendirmesi ile davalı firmanın dosyada mevcut adresine 2 farklı günde gidilmesine rağmen …’a ulaşılamamıştır. 3. kez 21.10.2020 günü öğleden sonra adresin bulunduğu yerdeki muhtarlığa gidilerek muhtar aracılığı ile …’a ulaşılmıştır. … ile yapılan görüşmede 28.10.2020 tarihine kadar evraklarını temin edip tarafıma teslim edeceğini bildirmesine rağmen 30.10.2020 tarihine kadar evraklar tarafıma teslim edilemediğinden Sayın Mahkemenin istemiş olduğu konularda bilirkişi raporu düzenlenememiştir. Dava süresinin yaklaşmış olması ve tarafıma verilen sürenin de dolmuş olması nedeni ile dava dosyası Sayın Mahkemenize iade edilmiştir. Hukuki durumun değerlendirilmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Davalı firmanın, işyeri kayıtlarını ve ilgili evrakları tarafıma teslim etmemesi nedeni ile Sayın Mahkemenin istemiş olduğu bilirkişi raporunun düzenlenmesi mümkün olmamıştır…” şeklinde bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 09/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı … şirketi Davalı … Aleyhinde …. İcra Dairesi 2019/… Esas sayılı dosyası ile 18.01.2019 tarihinde 6.983,64 TL tutarında Asıl alacak istemi ile takip başlattığı dosya kapsamına ibraz edilen icra dosyasında görülmüş ancak icra dosyasında takibe dayanak evrak-belge görülmemiştir. Davacı şirketin alacak talebine dayanak Dava dilekçesi ekine sunmuş olduğu faturalar aşağıda detaylandırılmıştır. Sunulan faturaların tamamının “İrsaliyeli Fatura” olarak düzenlendiği, ancak fatura ve içeriği teslimini somutlaştıracak teslim eden-teslim alan imzaları kısımlarının boş olduğu, ayrıca alacak talebine konu faturalardan son 08.12.2015 tarihli faturanın dipnotunda kalan bakiyenin “0” sıfir olarak belirtildiği görülmüştür.
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 396) Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin KDV Hariç 5.000’TL aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlük getirilmiştir. Ancak Davacının alacak talebine konu faturalar aylık KDV hariç 5.000,00 TL sınırını aşmadığı için BA/BS verme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davacı şirket vekili 29.01.2020 tarihli harç makbuzlu dava dilekçesinde iddiasını her iki şirketin ticari defter ve kayıtlarına dayandırmış ve bu talebinin dilekçesinin deliller kısmında bildirmiştir. Ancak inceleme günü iddiasına dayanak kendi ticari defter ve belgelerini inceleme kapsamına ibraz etmemiştir. ‘HMK.nun 220/3.maddesinde “Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir. “HMK.nun 222/5. Maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” Hukuksal düzenlemesi karşısında davalı yan resmi defter ve belgelerini ibraz etmediğinden, resmi defter ve belgelerinde faturaların kayıtlı olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Eğer davalı taraf defterlerini ibraz etse idi, dava konusu, teslime konu faturaların davalı yan kayıtlarında olup/olmadığı tespit edilebilirdi. Davacı yanın incelenen defterlerinde kayıtlı faturalar, fatura münderacaatı emitia/hizmetin davalı yana teslim edildiğinin karinesi olarak benimsenebilir. (Yargıtay 19.HD. 2009/3810 Es. Ve 2010/1944 K. Sayılı Kararı)”. Nihai Takdir Mahkemenin olmak üzere, dava dosyası ve ekinde (…. İcra 2019/… E.) yer alan her türlü bilgi, belge, tüm deliller, üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı şirketin ticari defterlerini ibraz etmediği, alacak talebine konu faturalarda teslim alan bilgisinin mevcut olmadığı, yapılan ticari ilişkiye dayanak mail- sipariş formu vb. somut evrak belge ibraz edilmediği, dava dosyasına ibraz edilen faturaların BA-BS sınırını taşımadığı, fatura ve fatura içeriği ürünlerin tesliminin somutlaştırılamaması nedeni ile Davacı şirketin dosya kapsamına sunmuş olduğu faturalardan kaynaklı Davalıdan alacak talebinde bulunamayacağı…” şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, güvenlik sistemleri ve alarm sistemlerinde ithalat yapan, iç piyasada ürün temini sağlayan, Türkiye genelinde binlerce bayi ağı olan bir firma olduğunu, davalı taraf da müvekkil şirketin ürünlerini son kullanıcılara yeniden satış yapan firma olarak çalıştığını, buna ilişkin taraflar arasında sözleşme imzalandığını, buna göre damga vergisinin SAP tarafından ödeneceği ve tutarın tamamının davalıya fatura edileceği düzenlenmiş ve mevcut düzenlemeye göre davacı tarafından ödemlerin yapıldığı ancak davalının yapılan ödeme kapsamında düzenlenen faturaların davalı tarafça ödenmediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde davalının borcu ve faturayı kabul etmediklerini borca itiraz ettiklerini, haksız olarak yapılan itiraz üzerine duran takibin devamına karar verilmesini ve borca itirazların kötü niyetli olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.983,64TL asıl alacak toplam borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 13/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/02/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 14/06/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında güvenlik ve alarm ürünlerinin satışı nedeniyle ticari ilişki olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacı fatura alacağına dayanmaktadır. Davacı taraf faturaya dayalı alacağını ispat yükü altındadır. Faturanın tek başına mevcudiyeti alacağın ispatı için yeterli olmayıp kanunda yer alan şartların da mevcudiyeti gerekmektedir. Faturaya konu ürünlerin davalı tarafa teslimini davacı taraf ispatlamalıdır. Mahkememizce öncelikle davalı defterlerinin incelenmesi için talimat mahkemesine talimat yazılmış, davalı tarafın defterini sunmadığı bildirilmiştir. İkinci kez davalı tarafa HMK 222. Maddesi gereği usulüne uygun ihtaratlı davetiye ile defterin sunulmasının istenilmesi ve bilirkişi incelemesi yapılması talep edilmiş ise de usulune uygun davetiyeye rağmen ikinci kez davalı tarafça defterler sunulmamıştır. Davacı tarafta defter incelemesi için defterlerini sunmamıştır. Bu hali ile bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davacı ürünleri teslim ettiğini ispat edememiş iken daha sonra davalı tarafın bizzat sunduğu 05.10.2022 tarihli dilekçesi ile davacıdan ürünleri teslim aldığını kabul ettiği, ancak iade ettiğini savunduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf iade ettiğini savunarak ispat yükünü ters çevirmiş olmakla dilekçe ekinde dahi iadeye ilişkin herhangi bir belge sunmamış, ihtaratlı davetiyelere rağmen defterlerini talimat mahkemesine sunmamıştır. Bu açıklanan nedenlerle davalı taraf iade ettiğini ispatlayamamış olduğundan, davanın kabulü ile davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında;
a) Borçlu davalı tarafından 6.983,64 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı yönünden takip talebinde belirtilen şartlarla kaldığı yerden aynen devamına,
b)Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 477,05-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 84,35-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 392,70-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 84,35-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 636,00-TL posta ve tebligat gideri, 1.850,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.548,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 6.983,64-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi gereğince dava değeri itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 23/12/2022

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.