Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/648 E. 2021/189 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/648 Esas
KARAR NO : 2021/189
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 16/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ihyası istenilen … A.Ş. ‘nin davalı oldukları …. İş Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası bulunduğunu, söz konusu davanın yargılaması sırasında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından ihyası istenilen şirketin resen ticaret sicilinden terkin edildiğini, devam eden davanın görülebilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması için … A.Ş. ‘nin ticaret sicile yeniden tescili ile ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili duruşmada; “Dava dilekçemizi tekrar ederiz, … İş Mahkemesindeki dosya lehimize sonuçlandı, ancak bu ilama ilişkin başlattığımız icra takibinde ihyası istenilen şirketin sicilden terkin olması nedeniyle tebligat yapamadık, bu nedenle davamızın kabulü ile ihyası istenilen şirketin ihyasına karar verilmesini talep ederiz, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
CEVAP: Davalı Ticaret Sicil Memurluğu’na çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, …. İş Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kaspamı.
…. İş Mahkemesi’nin 2008/… Esas, 2018/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından ihyası istenilen şirket ile davalı SGK aleyhine açılan hizmet (sigortalılık başlangıç) tespiti davasının yargılaması sonucunda davacı tarafça takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin olunan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava konusu … A.Ş.’nin ihyasına ve ticaret sicile yeniden tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Memurluğu’na çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; ihyası istenilen şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı ve … A.Ş. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin Şişli – İstanbul olduğu, şirketin 31/07/2013 tarihinde TTK’nın Geçici 7. maddesi gereğince sicilden resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
…. İş Mahkemesi’nin 2008/ … Esas, 2018/ … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından ihyası istenilen şirket ile davalı SGK aleyhine açılan hizmet (sigortalılık başlangıç) tespiti davasının yargılaması sonucunda davacı tarafça takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
TTK’nın Geçici 7. maddesinin 15 numaralı bendinde de “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulananlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. ” düzenlemesi getirilerek haklı sebepler bulunması halinde terkin edilen şirketin ihyası hususunda hukuki yararı bulanan kişilere ihya imkanı tanımıştır.
6102 sayılı TTK’nın Geçici 7/2 fıkrasında, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Davacı tarafı ile ihyası istenilen şirketin …. İş Mahkemesi’nin 2018/… sayılı esas sayılı dosyasında davalı oldukları sabit olup, derdest olan bu davanın devamı için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirketin ihyasının talep edilmesinde hukuki yarar bulunmaktadır. Davacı tarafça dava 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise de ihyası istenilen şirket hakkında devam eden dava bulunması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7/2 fıkrasındaki hak düşürücü süre eldeki davada uygulanamayacağından davaya devam olunmuştur.
6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinde anonim şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 1. fıkrasının b bendi uyarınca, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, terkin sebebi olarak sayılmış olup, anılan maddenin 4. fıkrasının a bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü’ne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11.bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği düzenlenmiştir.
Dosya arasında bulunan ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, dava konusu ihyası istenilen şirket 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. Maddesine göre sicilden terkin edilmiş olup, Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin 2020/1896 Esas, 2020/4397 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, 6102 Sayılı TTK’nın Geçici 7/4-a maddesi uyarınca, şirketin sicil kayıtlarına göre şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtar yollanması gerekmesine rağmen şirket temsilcilerine tebligat çıkarıldığına ilişkin davalı tarafça bir delil ibraz edilmemiştir.
Somut olayda, davacı ile ihyası istenilen şirketin davalı sıfatıyla taraf oldukları …. İş Mahkemesi’nin 2018/… esasında görülmekte olan hizmet tespiti davası mevcuttur. Bu davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infazı işlemlerinin yapılması için ihya isteminde bulunulmuş olup, ihyası istenilen şirket TTK’nın Geçici 7/15. maddesine dayanılarak resen terkin edilmiştir. İhyası istenilen şirket hakkında açılmış dava varken terkin işlemi yapılması TTK’nın Geçici 7/2. maddesine aykırı olup esasen tasfiyesi de yapılmadığından ve yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından yalnızca taraf teşkilinin sağlanması bakımından ihya kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekip, ayrıca tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmamaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/09/2018 tarih, 2018/3714 Esas, 2018/5439 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir.
Bu haliyle ihyası istenilen şirket hakkında devam eden dava nedeniyle şirketin ihyasının gerektiği ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğundan, … A.Ş. ünvanlı şirketin sicildeki terkin kaydının …. İş Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleriyle sınırlı olarak iptali ile aynı ünvanla ticaret siciline tescili sureti ile ihyasına karar verilmiş, yalnızca taraf teşkilinin sağlanması bakımından ihya kararı verildiğinden ve yapılacak tasfiye işlemi de bulunmadığından ihyası istenilen şirkete ayrıca tasfiye memuru atanmamıştır.
İhyası talep edilen şirket aleyhine açılan davanın varlığına rağmen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 18/02/2015 tarihinde re’sen terkin edildiği, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurum yargılama giderlerinden sorumlu olup, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/4755 Esas, 2019/8101 Karar sayılı içtihadı da bu doğrultuda olduğundan davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken 31/07/2013 tarihinde resen sicilden terkin edilmiş olan … A.Ş. ünvanlı şirketin sicildeki terkin kaydının …. İş Mahkemesi’nin 2008/… Esas, 2018/… Karar sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleriyle sınırlı olarak iptali ile aynı ünvanla ticaret siciline tescili sureti ile İHYASINA, ihya kararının tescil ve ilanına,
2- Alınması gereken 59,30-TL karar harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 4 adet tebligat-posta gideri 13,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021

Başkan …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Katip …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.