Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/644 E. 2021/895 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/644 Esas
KARAR NO : 2021/895
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Limited Şirketi ile davalı
… Limited Şirketi arasında imzalanan flash bellek satım sözleşmesi gereğince müvekkil şirketin 500 adet tek taraf lazer baskılı USB belleği, tanesi yirmi yedi buçuk Türk Lirasından olmak üzere teslim etmeyi, diğer taraf davalı borçlunun ise bu edim karşılığında hizmet bedeli 16.225 Türk Lirası nakit ödemeyi üstlendiğini, muhatap tarafından tebliğ alınan bu faturaya karşı herhangi bir itirazın söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin bütün edimleri zamanında ifa ettiğini, davalı muhatap şirketin sözleşmede kararlaştırılan ödeme vadesinde borcunu ödememiş ve kesin vade günü
olan 30.11.2019 tarihinde temerrüde düştüğünü, daha sonra …. İcra Müdürlüğü nezdinde
2020/… Esas numarasıyla 18.02.2020 günü saat 13.52 geçe takip başlatıldığını uyap’a kaydedildiğini ve ödeme emrinin İcra Dairesince muhatap borçluya tebliğe çıkarıldığını, borçlu tarafın takibin açılmasından yarım saat sonra 18.02.2020 14.23’ te müvekkiline yalnızca asıl alacak miktarı olan 16.225-TL’ yi banka aracılığı ile ödediğini, oysaki takip talebinde ve ödeme emrinde de açıkca gösterdikleri üzere açılış gününe
kadar işlemiş temerrüt faizinin mevcut olduğunu ve faturadaki faizin açıkça ifade edildiğini ve taraflarca imza edilmiş olmasına rağmen yalnız asıl alacak miktarını ödemeye konu yapmalarının takibe sebebiyet vermekteki kusurlarının devamını teşkil ettiğini, daha sonrasında ise davalı borçlu tarafın borcun ödendiğinden bahisle 24.02.2020 tarihinde ödeme emrinde
görünen borçlara ilişkin bütün ödemelerin yapılmış olduğunu, hiçbir borçları olmadığını belirterek bu gerekçelerle müvekkilinin alacaklı sıfatına, takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini bildirdiğini, bu itiraz üzerine de icra müdürlüğünce İcra İflas Kanununun 62-66. maddeleri uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiğini, muhatap şirketin, müvekkiline yalnızca sözleşmede kararlaştırılan asıl alacak miktarını ödediğini, ancak taraflar arasındaki sözleşmede kesin vade tarihi olarak 30.11.2019 tarihinin kararlaştırıldığını, yine bu fatura vadesini aşan ödemelerde aylık %3 akdi temerrüt faizi tahakkuk ettirileceğinin kararlaştırıldığını, işbu halde görüleceği üzere tacir sıfatını haiz ticaret şirketleri arasında sözleşmede kararlaştırılmış bir temerrüt faizi
bulunmasına rağmen muhatap davalı tarafından 30.11.2019 ile 18.02.2020 tarihleri arasındaki işlemiş faizi
hesaba katmadan ödeme yaptıklarını, bu sebeple yapılan ödemenin eksik ifa niteliğinde olup aradaki farkın hesap edilmesi ve davalı tarafa yükletilmesinin zarurui olduğunu, mevcudiyetinde ihtilaf bulunmayan ticari bir borcun temerrüdü halinde işlemiş faizi likit bir alacak kalemi
olup basitçe hesap edilmesinin mümkün olduğundan likit bir para alacağına itiraz eden davalı borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini,
Dava konusu ihtilafın her iki tarafının da tüzel kişi şirket arasındaki ilişkinin de ticari iş olduğu göz önüne alınarak 29.06.2020 tarihinde ticari işlerde zorunlu olan arabuluculuk başvurusu yapılmış, İstanbul
Arabuluculuk Bürosu 2020/ … Arabulucu numaralı dosya ile ihtilafın çözülmeye çalışıldığını ancak çözüm yolunda da tarafların arasında uzlaşma sağlanamamış olup, arabuluculuk son tutanağının e-imzalı olarak tanzim edilip ekte sunulduğunu, davalı borçlu vekilinin haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, bakiye alacağın hesap edilerek işlemiş tüm faizlerin, yargılama giderlerinin, avukatlık vekalet ücretlerinin,
ferilerinin ve icra takip masraflarının borçludan tahsilini, alacağın likit olmasına rağmen haksız biçimde
ödeme emrine itiraz eden davalı borçlunun %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçlu tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
… İcra Müdürlüğünün
2020/… Esas sayılı dosyasından taraflarına gönderilen ödeme emrinin 21/02/2020 tarihinde tebliğ alındığını, daha önce davacı şirket tarafından şirketlerinin aranmış olup, kendilerine gün içinde ödeme
yapılacağının ifade edildiğini ve aynı gün yani 18/02/2020 tarihinde ödemenin gerçekleştirildiğini, davalı şirketin aynı gün ödemenin yapılacağını bilmesine rağmen yine de icra takibi başlatmış olup, daha
önceden noter ihtarnamesinin de mevcut olmadığını, her ne kadar davalı vekili tarafından ödemeden yarım saat önce icra takibi yapıldığı iddia edilse de, bu iddiaya dayanak olacak herhangi bir belge sunulmadığını, şirketlerince bankaya yazılan talimat tarihinin ve icra takibinin açıldığı tarih ve saatinin sorgulanmasını talep ettiklerini, bir an için davacının açtığı icra takibinin daha erken saatte olduğu tespit edilse bile, ödemenin gerçekleşmesi için aynı gün talepte bulunan davacının MK2 anlamında dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, davacının temerrüt için ihtarname keşide etmeksizin doğrudan
icra takibine geçmesi ve faiz talep etmesinin de haksız olup, Yüksek Mahkemenin uygulamasına göre işlemiş faiz talebinin de reddinin gerektiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle usul ve yasaya aykırı davanın usul, esas yönlerinden reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, bilirkişi raporu, 16.07.2020 tarihli arabuluculuk son oturum tutanağı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, taraflar arasında imzalanan flash bellek satım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiklerini ancak davalı şirketin söz karşı edimi yerine getirmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için … İcra Dairesi nezdinde 2020/… Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafın icra takibinden haricen haberdar olması neticesinde dava konusu asıl alacak miktarı olan 16.225,00-TL’yi banka aracılığıyla haricen ödediğini, ancak icra takibinin davalının haksız olarak borcunu vadesinde ödememesinden dolayı başlatıldığı ve sadece asıl alacak bedelinin ödendiği, davalı taraf.a faize ve diğer iderlere icra dairesinde itiraz edildiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olmasından dolayı başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip tutanağı usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı taraf, davacı şirket ile yapılan görüşmede gün içinde mevcut borcun ödeneceğinin bildirildiğini ancak aynı gün ödemenin yapılacağı bilinmesine rağmen davacı şirketçe icra takibi başlatıldığını, bir an için davacının açtığı icra takibinin ödemeden daha önce açıldığı tespit edilse dahi bu durumun MK madde 2 anlamında dürüstlük kuralına aykırı davrandığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 16.225,00-TL asıl alacak ve 570,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.795,76-TL borcun ödenmesi amacıyla 18/02/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 21/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 24/02/2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için ihtaratlı tebligat yapıldığı ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından 14/07/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı yanın defterleri incelendiğinde, HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı anlaşıldığından lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin; 29.11.2019 tarihinde …©…promosyon.com mail adresi üzerinden e-posta ekinde gönderilmiş olan fiyat teklifinin, 29.11.2019 tarihinde … com mail adresi üzerinden verilen uygunluğa istinaden mutabık kalmaları sonucu kurulmuş olduğu, taraflar arasında e-posta yazışmaları ekinde bulunan fiyat teklifinde ödeme şeklinin;” Siparişte 9030 Peşin, kalan bakiye mal teslimatında Nakit tahsil edilir “ şeklinde düzenlendiği, vade farkına ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığı, davacı … San.Tic.Ltd.Şti.” nin, davalı … Tic.Ltd.Şti.” ye 30.11.2019 tarihli, … numaralı 16.225,00-TL tutarında fatura düzenlediği ve ilgili faturayı yevmiye ve envanter defterlerinde usulüne uygun olarak kayıtlarına aldığı, 18.02.2020 tarihinde davalı … Tic.Ltd.Şti tarafından … Bankası … Ticari Şb de bulunan … iban nolu hesabından, … San.Tic.Ltd.Şti” nin … iban nolu hesabına 16.225,00-TL EFT işlemi yapıldığı, davacı yanın defter kayıtlarında bu işlemin usulüne uygun olarak işlenmiş olduğu, İlgili faturada ödeme vadesinin 30.11.2019 olarak ve aylık 963 vade farkı tahakkuk ettirileceğinin düzenlendiği, davalı yan tarafından fatura içeriğine itiraz edilmediği,
Davacı … San.Tic. Ltd. Şti.” nin, davalı … Tic. Ltd. Şti! ye 30.11.2019 tarihli, … numaralı 16.225,00-TL tutarında fatura düzenlediği, İlgili faturada ödeme vadesinin 30.11.2019 ve vadesini aşan ödemelere aylık %3 vade farkı tahakkuk ettirileceğinin düzenlendiği, davalı yanın fatura içeriğine itiraz etmediği,
Davacı … San.Tic.Ltd.Şti. tarafından 18.02.2020 tarihi saat 13:52 ‘ de başlatıldığı, davalı … Tic. Ltd. Şti tarafından yapılan eft işleminin 18.02.2020 tarihi saat 14:24” te davacı yanın hesabına ulaştığı, Davalı yanın, davacı tarafından düzenlenmiş olan ve ödeme vadesi 30.11.2019 olarak belirlenen faturaya ilişkin ödemeyi 18.02.2020 tarihinde 80 gün gecikmiş olarak gerçekleştirdiği, davalı tarafından yapılan ödemenin 18.02.2020 ve icra takip tarihinin de 18.02.2020 olması sebebiyle, ilgili sözleşme uyarınca 30.11.2019 — 18.02.2020 tarihleri arasında 1.280,22-TL tutarında vade farkı hesaplandığı, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı yanın talebi olan 570,76-TL tutarın dikkate alınması gerektiği.” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı ile davalı arasında satış sözleşmesine dayalı ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından davalıya fatura düzenlendiği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi icra müdürlüğünde davacıya borcunun bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, buna ilişkin fatura düzenlendiği, ayrıca dava konusu icra takibinin başlatıldığı, takip başlatıldıktan sonra davalı borçlu tarafından icra dosyasına 16.225,00-TL ödeme yapıldığı, söz konusu ödemenin TBK’nın 100. maddesi gereğince mahsup edildiği, takibe konu icra dosyasında bakiye 570,76-TL tutarında alacağın kaldığı anlaşılmakla davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 16.225,00-TL ödeme yapıldığı anlaşılmakla yapılan İTİRAZIN 570,76-TL YÖNÜNDEN İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 59,30-TL nin peşin alınan 61,48 TL den düşümü ile kalan 2,18 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereği 570,76- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereği 3.029,24-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 52,00 TL tebligat ve posta gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 852,00-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre %15,85’sine tekabül eden 135,04-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin kısmen kabul, kısmen red oranına göre 1.110,78 TL nin davacıdan, 209,22 TL nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı miktar yönünden KESİN olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/12/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalı ¸e-imzalı