Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/643 E. 2020/678 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/643 Esas
KARAR NO : 2020/678

DAVA : Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 18/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 18/07/2019 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı tarafça, davalı şirket hakkında yaptığı icra takipleriyle ilgili olarak, … 1.İcra Hukuk Mahkemesince … D.İş esas sayılı dosyasında adi ortaklığın feshi için verilen yetkiye dayalı olarak bu davanın açıldığı,davalı borçlu aleyhine 28.02.2019 tanzim ve 11.03.2019 vade tarihli 90.000 TL’lik çek alacağı için … 28. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığı, bunlara ek olarak borçlu şirket adına başlatılan birden çok icra takibi bulunduğu, davalı … Limited Şti. ile dava dışı …Tic. Ltd. Şti. arasında adi ortaklık sözleşmesi var olmakla birlikte bu adi ortaklığın tasfiyesi sonucunda borçlu şirketin Karabük Üniversitesi’nden alacağı bulunduğu, BK 535/3 md. gereği adi ortaklardan birinin ortaklık payına haciz konulduğu takdirde adi ortaklık sona ereceğinden adi ortaklığın tasfiyesi davası ikame edilmiş, … Üniversitesinden adi ortaklığın nakit hadedişlerini almasının önlenmesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm malvarlığının (aktif ve pasif ile birlikte belirlenmesini) bu ortaklığın malvarlığına ilişkin satış ve nakte çevirme işlemlerinin yapılmasını, … 28.İcra müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyasında mevcut bulunan borç, faizi ile birlikte hissesine düşecek paydan alınarak icra dosyasına ödenmesini beyanla talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 07/08/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; yetkili ve görevli mahkemenin Karabük Asliye Hukuk mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın taraf değişikliği ve taraf teşkiline yönelik taleplerine muvafakatlarının olmadığını, zira davacı tarafın dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere adi ortaklığa ilişkin her türlü bilgiye hakim olduğunu, … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının borçlusunun… Tic.A.Ş olmadığını söz konusu icra dosyasının borçlusunun adi ortaklık olmadığını, ne ortaklık kar payına ne de tasfiyesi halinde ortaklık payına haciz konulmadığını, buna yönelik icra-haciz işlemlerinin yapılmadığını, söz konusu icra dosyasının incelenmesi durumunda bu durumun ortaya çıkacağını beyanla davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER: … 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, … 1. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesi, … 1. Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye numaralı imza sirküleri sureti ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı üçüncü kişi tarafından açılan adli ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davacı şirket davalı şirketten alacaklı olduğunu ve hakkında icra takibi yaptığını, icra hukuk mahkemesince verilen yetkiye dayanarak adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir,
Davalı şirket yetkili ve görevli mahkemenin Karabük Asliye Hukuk mahkemeleri olduğunu, söz konusu icra dosyasının borçlusunun adi ortaklık olmadığını, ne ortaklık kar payına ne de tasfiyesi halinde ortaklık payına haciz konulmadığını, buna yönelik icra-haciz işlemlerinin yapılmadığını, söz konusu icra dosyasının incelenmesi durumunda bu durumun ortaya çıkacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK. 620/1 md.). Bu sözleşme türü Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu nedenle, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi de genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine ait olsa da eldeki davada tarafların her ikisin tacir olması nedeniyle nisbi ticari niteliğindeki davaya bakma görev mahkememize aittir.
Mahkemenin yetkisi yönünden baktığımızda, adi ortaklığa ilişkin düzenlemeler Borçlar Kanunu’nda yer almakta olup, TBK 620 ve devam maddelerdeki düzenlemelere göre adi ortaklığın feshi davalarda yetkili mahkemeye ilişkin bir düzenleme olmayıp, adi ortaklıkların yapısı itibariyle bir gelir elde etmek amacıyla kurulmuşlarsa da, tarafların TTK’da tanımı verilen tacir sıfatına uymadıklarından TTK anlamındaki şirketin feshi kurallarının ve TTK’daki ticari şirket davalarındaki yetkili mahkeme düzenlemelerinin adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davası yönünden uygulanması mümkün olmadığından somut olayda dava konusu adi ortaklığın adresinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğundan söz edilemez. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 10/03/2015 tarih, 2014/10532 E., 2015/3865 K. Sayılı içtihatı)
Ancak davalı tarafça süresinde sunulan cevap dilekçesi ile aynı zamanda yetki itirazında bulunularak yetkili mahkemenin davalı şirketin adresinden bahisle yetkili Mahkemenin Karabük Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesinde; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde “Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir.
Dava üçüncü kişi tarafından açılan adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davası olup, yukarıda bahsedilen hususlar kapsamında kesin yetki hali söz konusu olmadığından genel yetki düzenlemesi kapsamında davalı şirketin ve adi ortaklığın adresinden bahisle genel yetkili mahkeme Karabük Mahkemeleri olup, somut olayda mahkememizin yetkisiz olduğu, süresinde yetki itirazında bulunarak doğru yetkili mahkemeyi belirten davalı tarafın yetkiye yönelik itirazı haklı olduğundan mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Karabük Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 6. maddesi gereğince mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili KARABÜK ASLİYE HUKUK (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) MAHKEMESİ’ne tevzi edilmek üzere Karabük Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/12/2020

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.