Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/639 E. 2021/850 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/639 Esas
KARAR NO : 2021/850
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari alım satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkil ile davalı arasındaki ticari ilişkiye istinaden; takibe konu faturalarda yer alan malların davalıya satıldığını ve teslim edildiğini, davalının, söz konusu faturaların bedelini ödemediği için müvekkiline borçlu olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki alışverişi ve davalının son borç bakiyesini gösterir cari hesap ilişkisi bulunduğunu, bu borcun tahsil edilmesi amacıyla taraflarınca … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlunun, kendisine
gönderilen ödeme emrine kötü niyetli olarak itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın, müvekkilinin alacağını sürüncemede bıraktığını, söz konusu faturalara konu malların, davalıya teslim edildiğini, ayrıca taraflar arasındaki alışverişi ve davalının son borç bakiyesini gösterir cari hesap ilişkisi bulunduğunu, buna ilişkin faturaların, sevk irsaliyeleri ve cari hesap ekstrelerinin dilekçeleri ekinde sunulduğunu, söz konusu faturaların; davacı ve davalı ticari defterlerine mukayyet olup, davalı tarafından TTK.m.21 de düzenlenen “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ibaresi gereğince herhangi bir itiraza da uğramadığını, tarafların tacir oluşu da gözetilerek taraf ticari defter ve kayıtları üzerinden HMK. 222 ve TTK. 83 maddeleri çerçevesinde yaptırılacak hesap/bilirkişi incelemesinin, davalı borçlunun itirazının haksızlığını ve kötü niyetli olduğunu ortaya koyacağını, davalı borçlunun dava konusu icra takibine kötü niyetli olarak ve alacağı sürüncemede bırakmak için itiraz ettiğinin ortada olduğunu iddia ederek, fazlaya dair talepleri saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile alacaklarının faiziyle birlikte tahsili amacıyla takibin devamına, haksız ve kötü niyetli suretle yapılan itiraz nedeniyle, davalının en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan dilekçesinde özetle; Karşı yanın hangi faturaya istinaden veyahut varlığını ve dava dilekçesi ekinde sunduğu hangi teslim belgesine istinaden iş bu davayı ikame ettiğini bilemediklerini, bunun gibi dava dilekçesi ekinde sunulan diğer evrakları inceleme ve bunlara karşı cevap verme, delil ileri sürme hakkının taraflarına tanınmadığını, bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle her ne kadar dava dilekçesine karşı iş bu dilekçelerini mahkememize sunmakta idilerse de; iş bu dilekçeleri ile HMK’da öngörülen ve davalıya tanınan davaya cevap verme hakkının tam ve usule uygun şekilde taraflarına tanınmadığından dava dilekçesinin ekindeki evraklara karşı cevap verme delil ileri sürme haklarının saklı kalmak üzere söz konusu evrakların taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğini, Söz konusu malların müvekkili şirkete ya teslim edilmediğini ya da gönderilen ürünlerin eksik olarak teslim edildiğini, bu noktada hiç teslim edilmeyen veya eksik teslim edilen mallar yönünden söz konusu takibe itiraz etme zaruretleri hasıl olduğunu ileri sürerek, haksız ve kötü niyetli olarak açılan itirazın iptali davasının reddine, davalının %20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E sayılı dosyası, Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesi’nce alınan bilirkişi raporu, 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davalı vekili hem süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile hem de icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ile müvekkilinin adresi itibariyle yetkili mahkemenin ve icra dairesinin … Mahkemeleri ve … İcra Daireleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
… İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde davacı alacaklı şirket tarafından davalı borçlu şirket aleyhine toplam 53.878,83- TL alacağın ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 14/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin süresinde olacak şekilde 14/09/2020 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında, mahkemenin yetkisiyle birlikte, İcra Dairesi’nin yetkisine de itiraz edilmiş olması halinde öncelikle İcra Dairesi’nin yetkisine ilişkin itirazın incelenip değerlendirilmesi Yargıtay içtihatları gereğidir. İcra Dairesi’nin yetkisiz olması halinde de usulüne uygun bir icra takibinden bahsedilemeyeceğinden bahisle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik mercinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırmalıdır. (H.G.K. 28.03.2001 gün ve 2001/19-267-311 sayılı; H.G.K. 20.11.2002 gün ve 2002/19-900-994 sayılı kararları)
İcra İflas Kanunu m.50 para ve teminat borçlarında yetkili dairenin belirlenmesinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın yetki hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. HMK’nın 6/1. maddesi gereğince; kanunda aksine hüküm bulunmadıkça her dava açıldığı tarihte davalının Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görüleceğinden, genel kural olarak davalarda davalının ikametgahı mahkemesi yetkilidir. Davalının adresi itibariyle icra takibinin … İcra Dairelerinde yapılması gerektiği halde yetkisiz İstanbul İcra Dairesinde yapıldığının anlaşılmasına göre, davalı tarafça süresinde ve usulünce yapmış olduğu yetkiye itirazının kabulü ile yetkisiz icra dairesinde takip yapılmış olduğunun anlaşılmasına göre usulüne uygun bir takipten de bahsedilemeyeceğinden davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebi bakımından ise itirazın iptali davasında, davanın reddine karar veren mahkeme, alacaklının haksız ve kötü niyetle icra takibinde bulunduğu ve itirazın iptali davası açtığı kanısına varırsa, alacaklıyı, borçluya red olunan alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum eder. Somut olayda; davacının icra takibinde bulunurken ve dava açarken haksız ve kötüniyetli olduğuna dair bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya dayanak icra takibi yetkisiz icra dairesinde açıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 59,30 TL nin peşin alınan 650,73 harçtan mahsubu ile 591,43‬ TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereği hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya tarafa verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.26/11/2021.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı