Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/613 E. 2022/205 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/613 Esas
KARAR NO : 2022/205
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … arasındaki ticari ilişki sürecinde hizmet akdi çerçevesinde davalıya arama motoru optimizasyonu, içerik hizmeti ve backlink hizmeti gibi çeşitli bilişim hizmetlerini sağlamış olduğunu, hizmet karşılığında toplam miktarı 47.635,42 TL’lik 4 adet fatura düzenlendiğini ve ticari kayıt altına alındığını, hizmet verilmesi akabinde düzenlenen ve davalıya gönderilen e-faturalara süresi içinde itiraz edilmediğini ve faturaların iade edildiğini, 47.635,42 TL borç bakiyesinin bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine 21.09.2020 tarihinde … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının 24.09.2020 tarihinde takibe itiraz edip takibi durdurduğunu, dava şartı olan ve ticari uyuşmazlıktan kaynaklanan arabuluculuk başvurusunda anlaşma sağlanamadığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dosyaya sunulan faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmemiş olması, faturaların içeriğinin ve miktarının tamamıyla ve kesin bir şekilde doğru olduğu anlamına gelmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının ilgili faturalara müvekkili şirket tarafından itiraz edilmemiş olması sebebiyle borcun kabul edildiğini iddia ettiğini, muhatabın faturaya süresi içerisinde itiraz etmemesinin faturada yer alan olağan dışı kayıtların kabul edildiği anlamına gelmeyeceğini, müvekkili şirketin yükümlü olmadığı kalemlere ilişkin faturaların düzenlendiğini, alınmayan bir hizmet karşılığında ve yapılan ödemeler yok sayılarak talep edilen meblağın ve davanın reddini, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetle başlatılan icra takibi sebebiyle davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :…. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas numaralı dosyası, Arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi raporu, faturalar, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı ile aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde davalıya arama motoru optimizasyonu, içerik hizmeti ve backlink hizmeti gibi çeşitli bilişim hizmetlerini sağladığını, bu işler karşılığında toplam miktarı 47.635,42-TL olan fatura düzenlendiğini ancak davalı tarafından iş bu hizmetin bedeli olan cari hesabın ödenmediğini bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usul ve yasaya uygun olarak tebligat yapılmış davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunmuştur.
Davalı taraf, davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı tarafından yapılan ödemelerin davacı şirket tarafından dikkate alınmadığını, vermediği bir hizmetin veya davalı şirket olarak kendilerinin yükümlü olmadığı bedeli almaya çalıştığını, bu nedenle davacı şirkete herhangi bir borç olmamasına rağmen şirketin icra takibi başlattığını, ticari ilişki kapsamında davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Dairesi’nin 2020/… E. Sayılı icra dosyasının gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
…. İcra Dairesi’nin 2020/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 4 adet farklı faturadan oluşan ve bu fatura alacaklarına işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.785,57-TL olmak üzere borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 23/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 24/09/2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 08/06/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, dolayısıyla yasal defterlerin davacı lehine delil olarak kullanılabileceğini, davacı tarafın yasal defterlerinde davalı … … Tic. A.Ş’yi … nolu cari hesap kodunda izlemekte olduğunu, dava konusu faturaların tamamının yasal defter ve belgelere işlenmiş olduğunu, 2020 yılı sonu itibariyle 49.087,60-TL borç bakiye olarak göründüğünü, davalı şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, dolayısıyla yasal defterlerin davalı lehine delil olarak kullanılabileceğini, davalı tarafın ticari defterlerinde davacı … Tic. Ltd. Şti’nin 2019- 2020 Yılları Muavin Hesap Dökümünde … hesap kodu ile takip edildiği ve 37.557,70-TL. alacak bakiye olduğunu,
Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmekte olduğunu, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden tarafın bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerektiğini, alacaklının düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerektiğini, faturanın tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamayacağını, satışın yapılıp malın/hizmetin teslim edildiğini ve satışın veresiye yapıldığını davacının ispatlaması gerektiğini, bir başka anlatımla bir alacak davasında mal sattığını iddia eden taraf karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürende olduğunu, malın teslim edildiği ispat edilememiş ise davalı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olmadığını, eğer alacaklı davacı malın teslimini sevk irsaliyesi ya da başkaca borçlunun imzasının içerir bir belge ile ispat ederse bu kez teslim edilen malların bedelinin ödendiğinin ispatının borçluya geçeceğini,
Somut olayda dava konu faturaların ihtilafsız olduğunu, ancak tarafların ticari defterlerinde uyuşmazlığa neden olan 17/06/2019 tarihli … nolu 11.529,90 TL.lik faturanın davacı kayıtlarında olmadığını, davacı ve davalı arasındaki cari hesap farkının bu faturadan kaynaklandığını, söz konusu defterlerin örtüşmemesine neden olan fatura incelendiğinde davalı tarafça davacı adına kesilen faturanın Davalı … … Tic. A.Ş. tarafından verilen yurtdışı seyahat gezi bedeli olduğu, hizmetten … … ve … …’ın faydalandığının beyan edildiği, (… …’ın …’nin yetkili olduğu verilen vekaletnamede görülmüştür.), davacının kayıtlarında davalı tarafından kesilen 11.529,90 TL.lik faturanın olmadığı, kesilen faturanın e-fatura olduğu “Temel Fatura” senaryosu ile kesildiği, davacı portaline otomatik olarak düştüğü ve davacı tarafından red edilmediği, davacı tarafından hizmetin alındığını .” şekilde rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacı ve davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ve beyanlarını içerir dilekçe sunmuş oldukları görülmüş, tarafların itirazları ve açıklamaları doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 07/01/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre; ” Yeniden yapılan değerlendirmede kök raporda belirtildiği gibi defterler arasındaki uyuşmazlığa neden olan 11.529,90-TL’lik faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı, kesilen faturanın e- fatura olduğu, davacı tarafından red ya da itiraz edilmediği, davacı tarafından hizmetin alındığı, davalının takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan 37.577,70-TL borç bakiyesinin bulunduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır. Yapılan itirazlar üzerine dosya ek rapor düzenlenmesi için yeniden mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek düzenlenen 04/03/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre; ” Yeniden yapılan değerlendirmede kök raporda belirtildiği gibi defterler arasındaki uyuşmazlığa neden olan 11.529,90-TL’lik faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı, kesilen faturanın e- fatura olduğu, kesilen faturanın davalı … … Tic. A.Ş. tarafından verilen yurtdışı seyahat gezi bedeli olduğu, hizmetten … … ve … …’ın faydalandığı, davacı kayıtlarında davalının takip tarihi itibari ile 49.087,60 TL. Borç Bakiyesi olduğu, davalı kayıtlarında, davacının takip tarihi itibari ile 37.557,70-TL alacak bakiyesinin bulunduğu , davacının kayıtlarında davalı tarafından kesilen 11.529,90 TL.lik faturanın olmadığı, kesilen faturanın e-fatura olduğu davacı tarafından red ya da itiraz edilmediği, davacı tarafından hizmetin alındığı ve kesilen faturanın alacak bakiyesinden mahsubunun takdirinin mahkemeye ait olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama , taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında arasında ticari ilişki ve buna bağlı olarak faturaya ve cari hesaba dayalı ilişkisinin bulunduğu, her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, defterlerin tarafların lehine delil olarak kullanılabileceğinin anlaşıldığı, davacı ve davalı şirketin dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağa ilişkin faturaların işlendiği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturalara itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, dava konusu faturanın davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ticari defterlerin örtüşmemesine neden olan faturanın incelenmesinde söz konusu faturanın açıklama kısmında yurtdışı seyahat gezi bedeli ibaresinin olduğu, mal hizmet kısmında ise dünya denizleri açıklamasının yer aldığı, her ne kadar davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenmiş fatura olarak görünse de fatura içeriğine bakıldığından düzenlenen faturanın cari hesap ilişkisi kapsamında kalmadığı ayrıca söz konusu faturanın tek taraflı ticari defter üzerinde kayıtlı olmasından dolayı verilen veya yapılan hizmetin başkaca hiçbir delil ile ispatlanamadığı, faturanın ve muhteviyatı mal ve hizmetin davacı tarafa teslimine yönelik olarak taraflarca incelemeye esas alınacak herhangi bir belgenin sunulmadığı, söz konusu hizmetin yerine getirildiğine ilişkin dosyada herhangi bir delilin bulunmadığı ve yine dosya kapsamında söz konusu faturanın karşılığı olan edimin yerine getirildiğine dair davalı tarafından herhangi bir belge sunulmadığı bu haliyle söz konusu hizmetin davalı tarafından yerine getirildiğinin yargılama sırasında ispatlanamadığı, bu haliyle davacı tarafın takip konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturalardan dolayı takip konusu alacak miktarı kadar alacağının bulunduğu tespit edilmiş davanın kabulüne karar verilerek asıl alacak likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynı şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 9.527,08-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 3.400,85 TL harçtan daha önceden ödenen toplam 601,29-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.799,56 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereği 7.272,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafınca yatırılan 601,29 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 70,00 TL tebligat-posta gideri olmak üzere toplam 1.525,69 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.
25/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır