Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/610 E. 2021/141 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/610 Esas
KARAR NO : 2021/141

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 30/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …A.Ş’nin %89 çoğunluk hissedarı olduğunu, Mülkiyeti… A.Ş’ye ait Beşiktaş Bebek Mahallesi … Caddesi Adresinde Bulunan 68-69 Pafta, … Ada … Nolu Parselin 14 Kasım 2014 tarih ve …numaralı yapı ruhsatının süresi bittiği halde inşaatına başlanmadığı gibi ruhsat temdidinin de yapılmadığını, şirketin %89’lük hakim hissedarı … şirketin acil işlerinin devam edebilmesi, sermaye artırımı yapılması, gerekli finansmanın sağlanması Yönetim Kurulu olarak Sermaye artırımı ve finansman ihtiyacı sağlanması için gerekli girişimlerde bulunulması için uzun zamandan beri sağlık sorunları ile uğraşan ve Balıkesir Edremit ilçesinde yaşayan şirketin yönetim kurulu başkanı …’a ihtarname göndererek şirketin olağanüstü genel kurul yapmasını istediğini, Beşiktaş … Noterinin 16 Kasım 2020 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamede açıkça eksik kalan işlerin yapılamaması, şirket ile ilgili hayati önemi olan davalar ve yapılması gerekli önemli işler hususunda iletişimin sağlanamaması, şirketin ana işlerinin aksaması; ayrıca milyarlarca liralık mal varlığına sahip olan şirketle ilgili çok büyük davalarda gelişen yeni durumlara göre stratejiler belirlenmesi, uzlaşma görüşmelerinin yapılması, gerekli olan bir şirketin yönetim kurulu başkanı olarak 8 aydan bu yana Balıkesir Edremit ilçesinde yaşaması, şirket merkezine hiç gelmemesi ve zaman zaman kendisinin müteaddit defa aranmasına ve mesajlara rağmen ulaşılamaması, yönetim kurulu toplantılarının zamanında yapılmaması, şirketin %89 lük hakim hissedarı …’ın telefonunun engellenmesi, şirketin büyük zararlara uğramasına sebep olduğunun sabit olması nedeniyle olağanüstü genel kurul yapılmasının zorunlu hale geldiğini; aksi taktirde şirketin telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayacağını belirterek olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması için ihtarnamenin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde çağrıda bulunmasını istediğini, çağrıya rağmen şirket yönetim kurulu başkanı olağanüstü genel kurul yapılması için çağrıda bulunmadığını, şirket genel kurulu yapılamadığını, organ eksikliğinin giderilememesi halinde TTK m.530 gereği şirketin feshine karar verilmesi tehlikesi doğacağını, TTK m. 410/II’ye göre, “Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir” olduğunu, şirketin %89 hissesine sahip olan müvekkile genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesini talep ettiklerini, birlikte hareket eden diğer şirket ortaklarının tek amacı, şirketin içini boşaltmak ve sağlık sorunları bulunan müvekkilin tüm malvarlığı olan şirketi ele geçirdiğini, şirket ortaklarının şirkete zarar verdiğini, şirket mallarına ilişkin usulsüz tasarrufları mevcut olduğunu, bu nedenle genel kurulu toplantıya çağırma izninin müvekkilin vasisine verilmesi gerektiğini beyanla davanın kabulü ile TTK m. 410/2 gereği, müvekkiline “Genel Kurulu Toplantıya Çağırma İzni” verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş yönetim kurulu başkanı ve davalı asil …’un mahkememize verdiği 16/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; söz konusu şirketin Genel Kurul Toplantısı TTK’ya uygun hükümler ile Türk Ticaret Sicili Gazetesinde toplantı yeri ve tarihi yayınlandığını, şirket hissedarlarına usulüne uygun davet mektubu gönderildiğini ve 07 Ağustos 2020 tarihinde söz konusu adreste toplantı yapıldığını, geçmiş yıllar faaliyet raporları, finansal tablolar ve yönetim kurulu ibra edildiğini, davalının 1.485.185 oy aldığını, davacı … 986.691 oy alması sonucu davalının 3 yıl süre ile dava konusu şirket l.derecede münferit imzası ile şirketi her konuda temsil etmeye yetkili kılındığını, davacı hakim ortak, genel kurul toplantısına katılmayarak avukatı …’ı genel kurulda temsil etmek üzere görevlendirdiğini, sözde şirketi yıllardır zarara uğrattığı ithamında bulunan davacının vekili geçmiş tüm dönem faaliyet, bilanço ve yönetimi ibra edip bu yönünde oy kullandığını, söz konusu bu durum çelişki dolu olup dava konusunun asılsız ve yalan beyana dayalı kasıtlı yalan olduğunun göstergesi olduğunu, ayrıca davacı çoğu genel kurul toplantısına katılmayarak bahse konu yatırım hakkında ne tasarrufta bulunmuş ne de girişim yapmak veya dile getirme çabasında bulunmadığını, davacı vekili … hem söz konusu davacının hem de …A.Ş.’nin aynı anda vekili olup bu şekilde dava açması hukuk usul ve esaslarına aykırı olduğunu, bu durum davanın reddini gerektiğini, dava konusu şirketin maliki olduğu İstanbul ili, Beşiktaş İlçesi, Bebek mahallesi, …-… pafta,…ada,… parsele alınmış olan inşaat ruhsatı davacının imza yetkilisi zamanında alındığını, şirket sermayesi ve yeterli maddi ve manevi imkanlar varken alınan izin dışında daha büyük bir yapı yapmak adına inşaat süreci başlatılmadığını, sadece kazı ve hafriyat işlemleri yapılıp diğer hiç prosedür, proje vs. tüm işlemler yerine getirilmediğini, ruhsat süresi zamanın da hakim hissedar başka hiçbir yatırım yapılmadığını, ruhsat süresi dolduktan sonra dava konusunda tarafın davalıdan işleri ihmal ettiğim yönünde ithamlar ile davalının hedef gösterilmek istendiğini, davacı tarafından davalının sağlık sorunları yüzünden işlerin aksatıldığı ve ya yürütülemediği bahse konu edildiğini, ülkemiz ve tüm dünya sene başından bu yana covid salgını ile mücadele ettiğini, tedbir ve kısıtlamalar doğrultusunda bir takım kronik faranjit ve uyku apnesi gibi rahatsızlıklar olduğundan dolayı 8 ay il dışında kaldığını, fakat durum sağlık sorunlarının yatalak ya da akli dengesi bozuk gibi lanse edilme çabası gibi gösterilip konu çarpıtılmak istendiğini, sonuçta dava konusu şirketin işlerinin aksamaması adına bütün genel kurul hazırlıkları tarafından yapıldığını ve gerekli kişilere iş takibi için vekalet verildiğini, davacının da bu süreci daha uzun bir süre il dışında geçirdiğini, bütün kamu kurum ve kuruluşları çalışmalara ara vermek zorunda kaldığını, fakat buna rağmen hakim hissedar olan davacının isteği üzerine söz konusu parsele yeniden ruhsat alıp işlemlerin başlatılması için yönetim kurulu başkanı olarak tüm başvuru, projelendirme, ruhsat almaya ve tapu, sgk, vergi dairesi ve çevre şehircilik il müdürlüğünde işlemlerin yapılması için … Mimarlık şirketi yetkilileri …, … ve …’e Beşiktaş …noterliğinden 01/07/2020 tarih ve … yevmiye numaralı vekalet verildiğini, işlemler devam etmekte ve bu şahıslar ile irtibatlar devam ettiğini, dolayısıyla herhangi bir ihmal ya da iş takibi olmaması durumu söz konusu olmadığını, davacının yine bir iddiasında diğer hissedarlar ile sözde davalının iş birliği içinde olup şirketi ele geçirmek istediği gibi iftiralara bulunduğunu, daha önceki senelerde davacı hakim hissedarın mobbing ve baskıları sonucu keyfi olarak sermaye artırımına gidildiğini, sermaye paylarını ödemeyen hissedarların paylarını açık artırım sonucu çok cüzi fiyatlara kendi zimmetine geçirdiğini, hatta şirket hissedarlarından … l0. Asliye Ticaret mahkemesinde bu keyfi sermaye artımı için dava açtığını, dava henüz kesinleşmemiş olmakla beraber halen istanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2827 esas numarası ile devam ettiğini, tüm hissedarlar ve Türkiye Ticaret Sicili kayıtlarında ki tutanaklarda bu durum mevcut olup mahkemenin uygun görmesi halinde ilgili kurum ve mahkemesinden belgelerin istenebileceğini, davacının bu iftirası tam tersine yönetimi ele geçirip keyfi sermaye artımı yaparak şirketin tüm hisselerini tamamen ele geçirmek ve sonra taşınmazları kendi adına tecil ettirme çabası olduğunu, hatta davacının bu işlemi daha önce grup şirketlerinden biri olan Muğla ili, Bodrum İlçesi, …köyü, Menemene mahallesi, … parsel’e ait… Hizmetleri Ltd.Şti. adına olan taşınmazları kedi şahsı adına geçirerek bu dava ile de asıl niyetini belli ettiğini, davacı hakim hissedarın şirketi mobbing ve baskılar üzerine nasıl ele geçirme, zarara uğratma ve bu konuda ki delil ve şahit haklarımın ilerleyen celselerde saklı kaydı kalmak üzere mahkemeye ayrıca sunulacağını bildirdiğini, bütün söz konusu savunma maddelerinden de ayrı olarak davacı Beşiktaş ..,Noterliği’nden 09 Aralık 2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede dava konusu şirket hisselerinin tamamını … isimli şahısa devrettiğini, söz konusu devrin karar ve pay defterine işlenerek tescil ettirilmesini talep ettiğini, davacının hem şirket yönetimini ele geçirmek için hukuk, kanun ve nizamlar ile bağdaşmayan yollara başvurmakta olduğunu, hisseleri başkasına devir etmesinin davayı konusuz bıraktığını bu nedenlerle davacı iddialarını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davalı şirket esas sözleşmesi, Beşiktaş… Noteri’nin 16 Kasım 2020 tarih ve…yevmiye numaralı ihtarnamesi, hisse durumunu gösterir çizelge, yapı ruhsatı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, davalı şirket adına yapılan dava sorgusu, davalı asil adres araştırması, Beşiktaş … Noterliği’nin 10/08/2020 tarih ve… yevmiye sayılı …’nin 07 Ağustos 2020 tarihli 2017, 2018 ve 2019 yılları olağan genel kurul toplantısı tutanağı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı tarafça TTK 410/2 maddesi uyarınca davalı şirketin olağanüstü genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin ve yetki verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı şirketin yönetim kurulunun toplanmadığını, davalı şirket yetkilisinin uzun süredir şirket merkezinden farklı ilde yaşadığını, telefonlara cevap vermediğini, şirkete uğramadığını, şirketin mal varlığının atıl hale geldiğini, şirkete ati taşınmazın yapı ruhsatının yenilenmediğini, şirketin taraf olduğu davaların takip edilmediği bu şekilde şirketin zarara uğratıldığını bu nedenle şirketin olağanüstü genel kurula çağrılması için izin ve yetki verilmesi talebinde bulunmuştur.
Davanın devam ettiği sırada davacı …’ın davalı şirkete ait hisselerini …’ye devrettiği ve devralan …’nin HMK 125. Maddesi gereğince dava konusu devralması nedeniyle devreden davacının haklarına halef olarak davada davacı sıfatıyla yer almıştır.
Davalı taraflar ise davacının iddialarının haksız olduğunu, son genel kurulda usulüne uygun çağrıya rağmen davacının toplantıya bizzat katılmadığını, vekiliyle kendisini temsil ettirdiğini ve bu davaya konu iddiaların toplantıda ileri sürülmediğini, davacının hisselerini devrettiğinden şirketle bağının kalmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde; davalı şirketin…Ticaret Sicil Müdürlüğünün… sicil numarasına kayıtlı olduğu ve ticaret merkezinin Beşiktaş/ İstanbul olduğu, buna göre Mahkememizin yetkili olduğu, şirketin en son genel kurulunun 07/08/2020 tarihinde yapıldığı ve yönetim kurulu üyelerinin seçildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin anonim şirket olduğu anlaşılmakla TTK 410/2. maddesinde; yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunamaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izni ile tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabileceği düzenlenmiştir.
Davalı şirkete ait ticaret sicil dosya sureti ve tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında; davacı şirket hissedarı tarafından yargılama sırasında şirket hisseleri devredilmiş olup devralan sıfatıyla davacı …’nin bu davada hukuki menfaatinin bulunduğu anlaşıldığından devralan davacı yönünden davaya devam edilmiştir.
Davacı tarafça davalı şirketin yönetim kurulunun toplanmadığından, şirkete ait taşınmazın yapı ruhsatının yenilenmediğinden, şirket yöneticisi davalının şirket merkezine gelmediği ve farklı ilde yaşadığından, şirketin taraf olduğu davaların takip edilmediğinden bahisle tarafına olağanüstü genel kurula çağrı izni ve yetkisi verilmesi talep edilmiş ise de davalı şirket yetkilisinin Uyap … ekranından alınan adres araştırmasına göre ikamet adresinin Beşiktaş /İstanbul olduğu ayrıca il dışında uzun süre kalmasının hele ki pandemi koşullarında şirket işlerini aksattığı anlamına gelmeyeceği, davalı şirketin taraf olduğu dava dosyaları raporuna göre davacı sıfatıyla üç adet kamulaştırmaya ilişkin derdest davanın bulunduğu ve dava esas numaralarına göre yakın tarihte açıldığı davaların niteliği şirketin davacı olması nedeniyle yönetim kurulunun ihmali davrandığına ilişkin somut bir delil ortaya konulmaması, davacı tarafça çekilen ihtarnamede de finansman sağlanması yönetim kurulunun değiştirilmesi, sermaye artırımı için genel kurulun toplantıya çağrılması talebinde bulunulması karşısında, şirketin son genel kurulunun 07/08/2020 tarihinde yapılmış olması ve davacının bu genel kurula bizzat katılarak davalı şirket yöneticisinin ibrasına ilişkin oylamada oy kullandığı ibraya ilişkin muhalefet şerhi koymadığı ayrıca eldeki davada talep ettiği hususlara ilişkin TTK 411 maddesi kapsamında genel kurul gündemine alınması talebinde bulunma hakkı olmasına rağmen bu hakkını kullanmadığından davacının talep ettiği gündemlerle genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılması talebinin haklı ve geçerli bir nedene dayandığını somut olarak inandırıcı delillerle ortaya koyamaması nedeniyle davacı tarafça davalı şirkete yönelik açılan davalı şirketin TTK 410/2 maddesi gereği olağanüstü genel kurula çağrı izni ve yetkisi verilmesi talebine ilişkin davanın reddine, eldeki davada husumetin sadece davalı şirkete yöneltilmesi gerektiğinden ve davalı şirket yöneticisine husumet yöneltilemeyeceğinden davalı …’a yönelik açılan davanın, HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça davalı şirkete yönelik açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafça davalı …’a yönelik açılan DAVANIN, HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
3- Davacı tarafça yatırılan peşin harcın alınması gereken 59,30-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı ve davalı şirket yetkilisi … yüzüne karşı TTK 410/2 maddesi gereği KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
11/02/2021

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.