Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/609 E. 2022/54 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/609 Esas
KARAR NO : 2022/54
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 27/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; yabancı uyruklu Müvekkili Şirket …’nın, tıbbi medikal alanda kalp hastalıkları ile hasta bakım ve cerrahi izleme alanlarında uluslararası çapta faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, merkezinin İsviçre’nin … kentinde bulunduğunu, Davalı/Borçlu, … ve Dış Tic. Ltd, Şti.’nin ise Müvekkil Şirket’in Türkiye’de faaliyet ve ürünlerinin pazarlama, tanıtım ve satımı bakımından yetkilerdirmiş olduğu distribütörü olduğunu, taraflar arasındaki ilk distribütörlük sözleşmesinin 01.04.2009 tarihinde akdedildiğini, bunun ardından çeşitli kereler tarafların distribütörlük sözleşmesini yenileyerek 01.01.2011, 01.01.2012 ve 01.01.2014 tarihlerinde ilgili dönemlere ait distribütörlük sözleşmeleri akdettiklerini, müvekkili şirket …, 2013 yılında Türkiye’de kendisi doğrudan bir şirket kurma kararı aldığını ve … Ltd. Şti. unvanlı şirketi kurduğunu, yabancı sermaye ile kurulan şirketin tescil ve ilanının 10.07.2013’de yapıldığını, … Türkiye Ltd. Şti.’nin kurulması ardından müvekkil Şirketin Türkiye nezdindeki distribütörlük ağının … Ltd. Şti. üzerinden yürütülmesine karar verildiğini, bu amaçla … Ltd. Şti. ile … arasında 01.12.2014 tarihli distribütörlük sözleşmesi imzalanmış ve ilgili sözleşmesel ilişkinin 01.01.2016 tarihinde yenilenen distribütörlük sözleşmesi ile devam ettiğini, sözleşme’nin 14.1. maddesi -Sözleşme Süresi ve Fesih- uyarınca taraflar arasındaki sözleşmesel ve ticari itişkinin 01.01.2018 ila 31.12.2019 tarihleri arasında devam edeceği ve herhangi bir ön bildirim veya ihbara gerek olmaksızın 31.12.2019 tarihinde kendiliğinden sona ereceğinin düzenlendiğini, nitekim taraflar arasında 2009 tarihinden bu yana akdedilen tüm sözleşmelerde aynı düzenleme nin yer aldığını ve tüm sözleşmelerin belirli süreli olarak akdedildiğini, her bir sözleşmenin sona ermesinden sonra tarafların ticari ilişkiyi sürdürme arzusunda olmaları neticesinde yeni bir süreli sözleşme akdedildiğini, … Ltd. Şti. ve Müvekkil Şirket … yukarıda bahsi geçen Sözleşme hükmü uyarınca 21.02.2019 tarihli Distribütörlük Sözleşmesinin …’ya Devrine Dair Protokol ile 19.02.2019 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde Sözleşme’nin Müvekkil Şirket …’a temlikini kararlaştırdıklarını, … Ltd. Şti.’nin söz konusu devir hususunu … Noterliği’nin 26.02.2019 ve … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile Sözleşme’nin karşı tarafı Davalı/Borçlu …’e bildirdiğini, özetle, müvekkili Şirket …’ın TBK m. 205/2 uyarınca 19.02.2019 tarihinden itibaren sözleşme’nin halefi/ tarafı olduğunu ve Davalı/Borçlu …’e karşı … Ltd. Şti.’nin tüm alacak, hak ve borçlarını devraldığını, hal böyle olmakla beraber, …, Nisan 2018 tarihinden itibaren Sözleşme’den doğan borç ve sorumluluklarını ifada temerrüt ederek yükümlülüklerini yerine getirmemeye başladığını, nitekim müvekkil Şirket tarafından mal tedarikine karşılık Nisan 2018 ila Aralık 2018 arası dönemde toplam borç tutarının 16.391.944,64-TL’ye baliğ olduğunu; 100’ün üzerindeki faturanın vade tarihleri geçmiş ve fatura bedel veya içeriklerine hiçbir şekilde itiraz edilmemiş olmasına rağmen ödeme yapılmadığını, ödenmeyen söz konusu faturaların dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, davalıdan olan fatura alacaklarına ilişkin 08.10.2020 tarihinde müvekkili Şirketin … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile Davalı/Borçlu …’e karşı ilamsız bir icra takibi başlatarak alacağının tahsilini talep ettiğini, davalı şirketin ise 16.10.2020 tarihinde takip dosyasına sunduğu itirazı ile bir kez daha borcunu inkar ettiğini ve netice olarak takibin durmasına sebebiyet verdiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün Davalı/Borçlu …’in …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası nezdinde başlatılan icra takibine vaki haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli itirazının iptaline; takip konusu alacağımıza takip talebinde açıklandığı gibi faiz uygulanması taleplerinin kabulü ile takibin devamına; Davalı/Borçlu …’in haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile icra takibi durduğundan, alacağın likit olduğu da nazara alınarak, Davalının alacak miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine; Davalı/Borçlu …’in Müvekkil Şirket’e olan muaccel borcuna (şimdilik 22.260.100,07-TL) yetecek derecede taşınır ve taşınmaz mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine; ve avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 20/01/2021 tarihli dilekçe ile; müvekkili şirkten talimatı ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği 21/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, … Türkiye ile birlikte, distribütörlük ilişkisinde görülmeyen türde, ani ve fahiş fiyat artışı ve gerçek dışı beyanlarda bulunarak en çok ciro yapılan ürünün tedariğini durdurma gibi yöntemlerle 2018 yılı ikinci yarısı içerisinde Müvekkil … aleyhine uygulamalara başladığını ve 2020 yılı Haziran ayına kadar ticari ve mali koşulları Müvekkil … için adım adım çıkmaza sokarak distribütörlük ilişkisini 2020 yılı Haziran ayı içerisinde sona erdirdiğini, Davacının bu sayede, 2018 yılı ikinci yarısı ile 2020 yılı Haziran ayı arasındaki 2 yıllık süre içerisinde, bir yandan Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 122 uyarınca son 5 yıllık kar ortalaması esas alınan denkleştirme istemi yükünü hafifletirken bir yandan da Müvekkil … aleyhine yarattığı ticari alacak tutarları üzerinden Müvekkil … üzerindeki baskıyı sürekli kafalarının üzerinde sallanan kılıç misali kullandığını ve giderek ürün kısıtlamalarında bulunduğunu, Davacı şirket bunları yaparken, Müvekkil …’e kasten zarar vererek Müvekkil’in bugünkü hesaplamayla 40.006.151,65 TL tutarında kar kaybına uğramasına sebep olduğunu, bu kar kaybının … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin derdest olan 2020/… E. sayılı dosyasının yargılama konusu olduğunu, aynı şekilde Davacının, huzurdaki dava konusu alacaklara dair taraflar arasındaki görüşmeler sürerken, bu görüşmelerin Davacı açısından sona erdiğine dair Müvekkil …’e hiçbir bildirimde bulunmadan ve hatta Müvekkil …’in Davacı tarafından talep edilen taahhüdü Davacı’ya yazılı olarak iletmiş olmasına ve Davacı’ya karşı diğer ön yazılı uyarılarına rağmen 2020 yılı Haziran ayında bir kere daha tarafların arasındaki distribütörlük ilişkisine aykırı şekilde 800.000 TL, 1.000.000 TL ve 3.000.050 TL tutarındaki banka teminat mektuplarını haksız ve Müvekkil’in ticari ve mali itibarına da zarar verecek şekilde nakde çevirerek Müvekkil …’i maddi ve manevi olarak zarara uğrattığını, bu zararların da … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin derdest olan 2020/… E. sayılı dosyasının yargılama konusu olduğunu, Davacı tarafından yukarıda açıklanan şekilde Müvekkil …’e verilen zararlar doğrudan distribütörlük ilişkisi kapsamında karşılıklılık oluşturan edimlerin ihlali niteliğinde olduğunu, Davacı’nın distribütörlük ilişkisindeki karşılıklı edimlere aykırı davranması ve ana firma olarak ihlal ettiği yükümlülükleri nedeniyle Müvekkil …’e zarar vermiş olduğu hukuken tespit edildiğinde ödemezlik def’imizin haklılığının ispatlanmış olacağını ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… E. sayılı dosyasından hükmedilerek kesinleşecek tazminat tutarına göre dava tarafları arasındaki alacaklı ve borçlu sıfatları dahi yer değiştirebileceğini, kaldı ki, ödemezlik def’i talebimizin dışında aynı zamanda alacaklarımız itibariyle bir takas haklarının da olduğunu, TBK m. 139 uyarınca tarafların birbirinden alacaklarının olması ve alacaklarının cinslerinin aynı olması durumunda söz konusu alacakların takas edilebileceğini, aynı şekilde TBK m. 139/2’de açıkça belirtildiği üzere “Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.” düzenlemesine göre takas haklarını kullanmak istediklerini, bu nedenlerle davanın usulden reddine, davanın usulden reddedilmemesi durumunda, TBK m. 97 uyarınca ödemezlik def’i talebimizin kabul edilmesine, ödemezlik def’i talebimizin kabul edilmemesi durumunda TBK m. 139 kapsamında takas talebimizin kabul edilmesine, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen 2020/… E. sayılı davanın sonuçlanmasının bekletici sorun olarak kabul edilmesine ve sonuç olarak davanın reddi ile her türlü yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 20/01/2022 tarihli beyan dilekçesi ile; davacını davadan feragati nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, faturalar, Distribütörlük Sözleşmeleri ve Tercümeleri, 10.07.2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi Nüshası, 19.02.2019 tarihli Sözleşme’nin Devrine Dair Protokol, Sözleşmenin Devrine Dair … Noterliği’nin 26.02.2019 Tarih ve … Yevmiye Numaralı İhbarnamesi, e-posta yazışmaları ve tercümeleri, Davacı Şirket’in …’e İlettiği 23.10.2019 Tarihli Temerrüt İhtar Yazısı ve Tercümesi, Taslak Ödeme Planı ve Sulh Protokolü, Banka Teminat Mektupları ve Tercümeleri, … Noterliği’nin 29.06.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, …. Noterliği’nin 09.07.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … Noterliği’nin 17.08.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … Noterliği’nin 25.08.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … Noterliği’nin 07.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, arabulucu tutanağı ve tüm dosya kaspamı.
…. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı şirket aleyhine faturadan kaynaklanan toplam 22.260.100,07-TL alacağa ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu davalı tarafa ödeme emrinin 12/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davalı tarafından 16/10/2020 tarihinde süresinde yapılan borca itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, icra takibinin derdest olduğu ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan faturadan doğan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Her ne kadar davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine itirazın iptali davası açılmış ise de; davacı vekili tarafından sunulan 20/01/2022 tarihli dilekçe ile; davadan feragat ettiklerini, davalı vekili tarafından sunulan 20/01/2022 tarihli dilekçe ile; yargılama ücreti ve vekalet ücreti talebi bulunmadıklarını beyan ettiği, davacının dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde davacı vekilinin feragata ilişkin yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, feragat beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğuran irade beyanı olduğundan, davaya konu hakkın özüne ilişkin vaki feragat nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan Harçlar Kanunu 22. madde gereğince davacı tarafın ilk celseden sonra davadan feragat ettiği anlaşıldığından maktu karar harcının 2/3’ü olan 53,80-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 268.792,57-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan taraf olan davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davalı tarafça talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/01/2022

Başkan …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Katip …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.