Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/60 E. 2022/123 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/60 Esas
KARAR NO : 2022/123
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2020
KARAR TARİHİ : 18/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 03.08.2019 tarihinde davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plaka nolu araç ile sabaha karşı İstanbul … ilçesi Büyükreşitpaşa caddesi- Ordu caddesi kesişiminde … …’ın sevk ve idaresinde iken müteveffa … …’a ekteki kaza tespit tutanağında belirtilen noktaya geldiğinde müteveffanın idaresindeki motora çarpması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,meydana gelen kaza sonucu müteveffanın kaldırıldığı hastanede trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen genel vücut travmasına bağlı olarak vefat ettiğini, olay sonrası … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/ … Soruşturma sayılı dosyası ile araç sürücüsü hakkında soruşturma başlatıldığını, müteveffanın meydana gelen trafik kazasında vefatından sonra geriye annesi ve babası ölenin desteğinden yoksun kaldığını, müvekkillerinin çocuğun trafik kazasında vefat etmesinden dolayı, meydana gelen destekten yoksun kalma, maddi tazminatının kusurlu araç olarak tespit edilen … …’ın sev ve idaresinde bulunan aracın ZMMS ile sigortalı olduğu için davalı şirketten tahsil edilerek müvekkiline ödenmesini, kaza tespit raporundan ve bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davalı … Sigorta A.Ş tarafından sigortalı olan araç sürücüsünün kusurlu olduğunun görüldüğünü, davalı şirket araç sürücüsünün kusuruna rağmen müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesine ilişkin taraflarından yapılan başvuruya 15 günlük süre içerisinde yazılı bir cevap verilmediğini, müvekkillerinin oğlunun vefatından önce, İstanbul ilinde garsonluk yapmakta olan müteveffanın kaza öncesi sağlıklı ve çalışma gücüne sahip olduğunu, aylık gelirinin ortalama 4.500,00 – 5.000,00 TL aralığında olduğunu, fakat vefatından sonra mirasçıları olan davacıların bu destekten tamamen yoksun kaldıklarını, müvekkilinin maddi ve manevi tüm desteğinden yoksun kaldıklarını, bu sebeple davacılar lehine davalı sigorta şirketinin davacılar için toplam 5.000,00 TL lik geçici ödemeye mahkum edilmesine, müvekkillerinin meydana gelen kazadan dolayı uğradığı destekten yoksun kalma tazminatının karşılanması amacıyla harca esas olmak üzere şimdilik anne … … için 1.000,00 TL ve baba … … … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL nin kaza tarihinden itibaren ve işleyecek yasal faizi ile davalı şirketten tahsiline, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olaya karışan … plakalı, kıymet … adına kayıtlı araç … poliçe numarası ile 17/09/2018 – 17/09/2019 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde karayolları trafik kanunu zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile teminat altına alındığını, söz konusu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 390.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limiti bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, manevi tazminat talepleri karayolları trafik kanunu zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi teminatı dışında olduğunu, müvekkil şirketin, sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, öncelikle davacı yan tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğu ispatlanması gerektiğini, dava konusu kazanın hangi sebeple meydana geldiği her durumda araştırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacıların tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için müteveffanın davacıların desteği olduğunun ispatlanmasının, davacıların dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubnun, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, huzurdaki haksız davanın reddine, dava konusu kaza nedeniyle davacılara ödenen, bağlanan rücuya tabi gelirin peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı ve var ise tenzile tabi tutarının sorulmasına karar verilmesine, mahkemece herhangi bir tazminata hükmedilmesi durumunda tazminat tutarına uygulanacak faiz tür ve başlangıç tarihinde dilekçemizde belirtilen hususların dikkate alınmasına, davaya yönelik tüm beyanları dikkate alınmak suretiyle şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Müteveffa … …’a ait SGK kayıtları, 26.12.2019 tarihli arabuluculuk son tutanağı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait 2019/ … Esas sayılı soruşturma dosyası, 03.09.2019 tanzimli kaza tespit tutanağı, müteveffa ve davacılara ait nüfus kayıt örnekleri, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/ … E sayılı dosyası UYAP sureti, ATK raporu, aktüerya bilirkişi raporu, … İlçe Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabı, … SGK müzekkere cevabı, … Sosyal Güvenlik Kurumu müzekkere cevabı, … İl Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabı, … Sigorta A.Ş müzekkere cevabı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacılar tarafından davalı aleyhine açılan trafik kazası neticesinde vefat eden müteveffa’nın desteğinden yoksun kalma nedeniyle uğranılan zarardan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar, 03/09/2019 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında davacıların destekleyeni … …’ın vefat ettiğini, kazaya davalı sigorta şirketinin ZMM sigortalısı aracın sebebiyet verdiğini beyanla, davacıların destekleyeninin vefat etmesi nedeniyle uğradıkları destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkil şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu ve yine sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu, kusur durumunun ATK … İhtisas Dairesince belirlenmesi gerektiğini, müterafik kusur durumunun araştırılması gerektiğini, ayrıca davacıların müteveffanın desteği olduğunun kanıtlanması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatının TRH 2010 tablosu aktüer bilirkişisi tarafından hesaplanması gerektiğini talep etmiştir.
Dava konusu trafik kazası 03/09/2019 günü saat 05:00 sıralarında sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … istikametinden Laleli istikameti yönüne doğru seyir halindeyken … Caddesi üzerinde bulunan … Tramvay Durağı ışıklarında Aksaray istikametinden gelen … plakalı motosikletin çarpışması sonucu ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde davacıların yakını … …’ın vefat ettiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili tarafından TBK madde 76 uyarınca geçici ödeme talebinde bulunulmuş ancak mahkememizin 22.09.2020 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararında belirtildiği üzere davacının haklılığını gösterir inandırıcı delillerin sunulmadığı anlaşılmakla talebin reddine karar verilmiştir.
SGK’ya yazılan müzekkere cevabında davacılara rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Müteveffa … …’ın ölümü ile geriye desteğinden yoksun kalan annesi … … ile babası … …’ın kaldığının nüfus kayıtlarından tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin … plakalı sürücü … …’ın kullandığı aracının 17/09/2018-17/09/2019 dönemi ZMMS poliçesi ile sigortalandırmış olduğunun mevcut poliçenin tetkikinden tespit edildiği,
Zorunlu mali mesuliyet sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesinin yollamasıyla anılan Kanunun 85. maddesine göre belirlenmektedir. Buna göre; sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazminle zorunludur.
Bu haliyle davacıların yakını … …’ın vefat ettiği trafik kazası sonucu davacıların kazaya karışan aracın sürücüsünün kusurlu eyleminden doğan destekten yoksun kalma nedeniyle uğranılan zarara ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında davalı sigorta şirketinden yasa gereği kaza tarihindeki poliçe limiti dahilinde destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkı mevcut olup, TBK ve KTK’da yer alan yasal düzenlemeler gereği sigorta şirketlerinin kaza tarihindeki sigorta poliçesindeki limite kadar meydana gelen trafik kazalarından dolayı sorumlu oldukları açıktır.
Müteveffa … …’ın ve dosya kapsamında Uyap ortamında alınan nüfus kayıt örnekleri ve dava dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamelerin incelenmesinde geriye davacı anne … … , baba … … ve kardeşleri …’ın kaldığı ve davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilecekleri anlaşılmıştır.
… Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyasının incelemesinde; davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait aracın sürücüsü … … hakkında 03/09/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu … …’ın taksirle ölümüne neden olma suçundan kamu davası açıldığı, yargılama sırasında alınan ATK … İhtisas Dairesinin … tarihli raporunda sanık sürücü … …’ın asli kusurlu, müteveffa sürücü … …’ın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, yargılama sonucunda sanık sürücü … … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan netice olarak 24.300-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin 2020/… Esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
… Amirliği polis memurları tarafından düzenlenen 03/09/2019 tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağının incelemesinde; ” 03/09/2019 tarihinde saat 05:00 sıralarında haber merkezi ordu caddesi laleli tramvay durağında yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini bildirmesi üzerine olay yerine intikal edildiğinde; kaza yerinde bulunan … … isimli şahıs sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracı ile Aksaray istikametinden … istikametine seyir halindeyken … Tramvay Durağı … nolu ışıklara gelindiğinde kendi beyanına göre ışıkların yeşil yandığını, sola döndüğünü, tramvay yolunu geçtiğini, … Caddesine doğru ilerlerken … istikametinden Aksaray istikametine plakasını olay yerinde öğrendiği … plakalı motosikletin aracının sağ kısmına çarptığını, olayın etkisi ile aracını ileriye aldığını beyan etmiş olup,
Bu kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü … …’ın 2918 sayılı KTK’nun 84. Maddesinde yer alan 47-1 C “trafik işaret levhaları cihazları ve yer işaretleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymamak kuralını ihlal ettiği, … plakalı araçta bulunan TC… …’ın ex olduğu, … isimli şahsın yoğun bakımda olduğundan hangisinin motosikleti kullandığı tespit edilememiş olup olay yerinde kamera olduğunun bilgisi verilmiş.” şeklinde tespitler yapılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosunun 2019/… Soruşturma Sayılı dosyasında Trafik Kazaları ve Görüntü İnceleme Kusur Durumu Tespit uzmanı bilirkişi tarafından alınan 30/10/2019 tarihli raporunda özetle; “… Plaka sayılı otomobil sürücüsü … …, caddesin üzerinden seyir halindeyken … Nolu trafik ışıklarına geldiğinde, sola doğru dönüşün trafik işaret levhası ile yasaklandığı kavşakta … caddesi istikametine doğru sola dönmesinden dolayı ,2918 sayılı K.T.K. belirtilen 47/1 C ( karayolundan faydalananlar, trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadırlar) maddesini ihlal ettiğinden dolayı bu kazanın oluşumunda öncelikli kusurlu kişi olduğu,
Sürücü belgesi bulunmayan, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü … …’ın ise, … caddesi üzerinden … istikametine , 50 km/h’dan fazla bir süratle seyir halindeyken … Nolu trafik ışıklı kavşağına yaklaşırken motosikletin hızını azaltmadığından dolayı ; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’unda belirtilen 52/1A ( sürücüler, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, zorundadır) maddesini ihlal ettiğinden dolayı kusurlu olduğu,” şeklinde tespit yapılmıştır.
… Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul … İhtisas Dairesi’nin 05/03/2020 tarihli raporunda ;”Dosya kapsamı, olayın oluş şekli ve mahal özelliklerini anlatır kaza akabinde düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı ile yapılan tespitler ile çizilmiş olan kroki, sanık savunması, keşfe binaen bilirkişi tarafından hazırlanmış rapor içeriği, cd görüntüleri, cd izleme tutanağı, mevcut veriler ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak kazanın meydana geliş şekline göre Sanık sürücü … … yönetimindeki otomobil ile olay yeri ışık kontrollü kavşakta sola dönüşün trafik işaret levhası ile yasaklandığı yol bölümünde … caddesine doğru kontrolsüz ve tehlikeli bir şekilde dönüşe geçerek sağından gelmekte olan müteveffa idaresindeki motosikletin önünü kapatmış, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış olmakla olayda asli kusurlu olduğu,
Müteveffa sürücü … …, kendi can güvenliği açısından kask takmayıp idaresindeki motosiklete kasksız vaziyette yolcu almış, ışık kontrollü kavşağa mevcut hızı ile girmiş olmakla olayda tali kusurlu olduğu,
Müteveffa … , kasksız vaziyette motosiklette yolculuk edip kendi can güvenliğini tehlikeye düşürmüş olup kendi ölümü olayında alt düzeyde tali kusurlu olduğu,” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda dosya … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi’ne gönderilerek dava konusu kazaya karışan sürücülerin kusur oranlarının tespit edilerek mahkememize bildirilmesi istenmiştir.
Mahkememizce kazaya karışan araç sürücülerinin tespit edilen kusur durumlarının tespiti için alınan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin … tarihli kusur durumu raporu’na göre; araç sürücüsü … …’ın %85 oranında, motosiklet sürücüsü müteveffa … …’ın %15 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı, soruşturma aşamasındaki görgü ve bilgi sahibi beyanları, düzenlenen kusur durumuna ilişkin rapor ile ceza dosyasındaki kusur durumuna ilişkin tespitler dosya kapsamına uygun ve birbiriyle uyumlu olduğundan kusur durumuna ilişkin tespitlere itibar edilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan 02/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda;”dava dosyasının teslim edilmesi sırasında tarafların kusur oranlarını gösterir dosyada herhangi bir belge bulunmadığından kusur indirimi yapılmaksızın %100 kusur oranına göre davacıların destek oranlarının belirleneceği belirtilerek hesaplama yapılmış, bu hesaplamaya göre 03.09.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, %100 kusur göre olayda vefat eden … …’ın geride kalan hak sahiplerinin;
1.Seçenekte; Progresif rant yöntemine(PMF yaşam tablosu +%10 artış ve iskonto) göre;
a)Davacı Anne … …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının – 77.747,30 TL,
b)Davacı Baba … …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının – 65.791,70 TL. olduğu,
2.Seçenekte; Aktüci inteme(TRH 2010 yaşam tablosuna +1,8 teknik faiz) göre;
a)Davacı Anne … …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının – 77,638,65 TL,
b)Davacı Baba … …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının – 56.245.77 TL. olduğu,
“Herhangi bir kusur indirimi yapılmaksızın 100 kusur oranına göre yukarıda belirlenen destek zararlarından, ATK tarafından davalı tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü … … için tespit edilecek kusur oranında indirim yapılmasının
Gerektiği, davacıların maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı, Davalının arabulucuya yapılan 29.11.2019 başvuru tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği, Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu,” şeklinde tespitler yapıldığı anlaşılmıştır.
Aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan 25/01/2022 tarihli bilirkişi 2. EK raporunda;” Önceki raporun tanziminden sonra Adli Tıp Kurumundan alınan 08.10.2021 tarihli kusur raporu ile kazanın meydana gelmesinde;
a)Davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı araç sürücüsü dava dışı … …’ın %85 oranında kusurlu olduğu,
b)Davacılar desteği motosiklet sürücüsü … …’ın %15 oranında kusurlu olduğu belirlemiştir. Bu durumda;
İşbu raporda davalının %85 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacıların destek zararı yeniden belirlenerek takdire sunulacağı,
Müteveffanın yaşı ve bakiye ömür süresi hesaplanmasında ise,
a)11.05.1998 doğumlu olan müteveffa … …, 03.09.2019 vefat tarihinde (21)yıl, (3)ay, (22)günlük olup, 21 yaşında kabul edilerek, TRH 2010 yaşam tablosuna göre bakiye ömrü (53) yıl ve muhtemelen (74) yaşına kadar yaşayacağı,
b)Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kural olarak aktif çalışma yaşı sonunun (60) olarak kabul edilmekte olup, müteveffanın aktif çalışma hayatının (60)yaşına kadar süreceğinin kabulü ile bakiye ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi (60-21)=39 yıl ve pasif devresinin (74-60)=14 yıl olacağı,
Hak sahiplerine müteveffa … …’ın hak sahiplerine destek sürelerinin, ‘TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hak sahibi anne ve baba bakımından kendi bakiye ömür süreleri ile sınırlı olarak anne … için 26 yıl (80 yaşına kadar), baba … için 18 yıl (77 yaşına kadar) olduğu,
Sonu olarak; 03.09.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalının %85 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda vefat eden … …’ın geride kalan hak sahiplerinin;
a)Davacı Anne … …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 106.488,62 TL,
b)Davacı Baba … …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 73.546,70 TL. olduğu,
c)Davacıların maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı,
d)Davalının Aarabulucuya yapılan 29.11.2019 başvuru tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği,” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce tarafların kanaat edilen kusur durumuna ve tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle, aktüer bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacıların destekten yoksun kalma sebebiyle talep edebileceği maddi tazminatların; davacı anne … …’ın toplam destek zararının 106.488,62-TL olduğu, davacı baba … …’ın toplam destek zararının ise 73.546,70-TL olduğu, kaza anında müteveffanın kask takmamasından dolayı mevcut durumun daha da ağırlaşmasına sebep olmasından dolayı müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği anlaşıldığından mahkememizce %20 takdiri müterafik kusur indirimi yapılarak , dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan aktüer bilirkişi raporunda tespit edilen tazminat miktarlarına ilişkin olarak davacılar tarafından dava öncesinde davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ise de davalıya yapılan başvurunun tebliğ tarihi bulunmaması nedeniyle davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün dava tarihi olan 27/01/2020 tarihinde oluştuğu, ayrıca kazaya karışan araçların hususi yolcu nakli olmasından dolayı davacıların yasal faiz talep edebilecek olması da göz önüne alınarak; Davacılar … … ve … … tarafından açılan maddi tazminat talebine ilişkin açılan davanın kısmen kabulü ile aşağıda belirlenen destekten yoksun kalma tazminatlarının davalıdan alınarak davacılara verilmesine ve davacıların fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda; motosiklette sürücü konumunda olan davacıların destekleyeni, kazanın meydana geldiği mahalde bulunan güvenlik kamerası görüntüleri ve ATK raporuna göre kask takmadığının sabit olduğu, olay mahalli kavşağa yaklaştığında mevcut hızını azaltmayarak her an tedbir alabileceği uygun seviyeye indirmesi, görüş alanını kontrol altında bulundurarak seyrini daha dikkatli sürdürmesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediği, dikkatsiz seyri sırasında karşı yön bölümünden gelen ve nizamlara aykırı bir şekilde kendi seyir yönünden soluna dönüşe geçen sürücü … ‘ın kullandığı araca çarptığı anlaşılmakla meydana gelen olayda kusurlu olduğu , müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
TBK 52. Maddesi gereğince takdir olunan %20 müterafik kusur indirimi sonucunda davacı … … için 85.190,90-TL, davacı … … için 58.837,36-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi 27/01/2020 tarihinden itibaren davacının talebi ve kazaya karışan araçların hususi yolcu nakli araçlardan olması sebebiyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davanın maddi tazminat yönünden kısmen reddine karar verilmiş olup, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Zira, yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmeyecektir. (Y.17.H.D. 2015/14413E-2018/4944K ilamı)
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,
1- 85.190,90-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 27/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine.
2- 58.837,36-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 27/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine.
3-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gerekli olan 9.838,57-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 662,48 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 9.176,09 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereği 17.633,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 608,08 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 716,88 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 277,40 TL tebligat ve posta gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.027,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.18/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı