Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/594 E. 2021/656 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/594 Esas
KARAR NO:2021/656

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/11/2020
KARAR TARİHİ:17/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına 16.12.2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası nezdinde, davalı borçlu şahıs şirketi aleyhine icra dosyasına sunulan cari hesap ekstresinde belirtilen muhtelif fatura alacaklarına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından da süresi içerisinde icra takibine konu nitelikte ve miktarda herhangi bir borcunun olmadığını beyanla; borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalı ile müvekkil arasındaki ticari ilişki nedeniyle, müvekkil tarafından davalıya, icra dosyasında mevcut cari hesap ekstresinde belirtilen bir kısım faturalar düzenlendiğini, söz konusu faturaların bedeli olan bakiye 94.092,14 – TL davalı tarafından bu zamana kadar müvekkil şirkete ödenmediğini, haklı davamızın kabulü ile asıl alacak 94.092,14 tl’ye ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin dayargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, 04/03/2020 düzenleme tarihli arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf dava dilekçesinde; 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin …-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun Hükümlerine Göre …ve … Otoyolunun işletme hakkı sahibi olduğu, davalı tacirin ise söz konusu bu köprü ve otoyolları kullandığı, ancak davalı tacirin … ve … plakalı araçları ile 07.09.2016-24.03.2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığı, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla …bul …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini , davalı tarafın takibe konu borca itiraz ettiğini beyan ederek icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne göre tebliğ edilmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.

Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 04/03/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine 13.12.2019 tarihinde 94.092,14 TL asıl alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Hesap uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 28/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturalardan kaynaklı 94.092,14 TL tutarlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, cari hesap bakiye alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe geçtiği, davalı yan tarafından yapılan itiraz sebebiyle takibin durduğu, davacının ticari defterlerine göre cari hesaba konu ettiği faturaların defterlerinde kayıtlı olduğunu, takip tarihi itibariyle davacının davalı yandan 94.092,14 TL cari hesap bakiyesi alacaklı olduğu, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak düzenlendiği, faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların davalı yana ne şekilde tebliğ edildiği ve söz konusu irsaliyelerde malları teslim eden ve alan kısmında ismin bulunmaması sebebiyle davacının cari hesap konusu faturaların içeriği malları davalıya teslim ettiğini ispat için yeterli delil niteliğinin bulunmadığı kanaati oluştuğu, sonuç olarak davacı yanın cari hesaba konu ettiği faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalı yandan 94.092,14 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu diğer yandan cari hesaba konu 6 adet faturanın içeriği malları davalıya teslim ettiğini ispat için yeterli delil bulunmadığı şeklinde tespit yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Davalı borçlu tarafından icra dosyasına yapılan itirazda “Müvekkil şirketin takip alacaklısı görünene karşı böyle bir borcu yoktur” beyanında bulunularak itirazda bulunduğu, bu hali ile ispat yükünün alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafta olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre cari hesaba konu ettiği faturaların defterlerinde kayıtlı olduğunu, takip tarihi itibariyle davacının davalı yandan 94.092,14 TL cari hesap bakiyesi alacaklı olduğu, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak düzenlendiği, faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların davalı yana ne şekilde tebliğ edildiği ve söz konusu irsaliyelerde malları teslim eden ve alan kısmında ismin bulunmaması, ticari defterlerdeki kayıtların bu haliyle davacının cari hesap konusu faturaların içeriği malları davalıya teslim ettiğini ispat için yeterli delil niteliğinin bulunmadığı, davacının tek taraflı iade faturası düzenleyerek malların teslim edildiği iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından düzenlenen bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmış ve ayrıca mevcut delil durumuna göre yapılan incelemede de davacı tarafın alacağının var olduğuna dair ispata yarar bir delil ibraz edilmediği anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve yine 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalı tarafın mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafa yükletilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesince alınması gereken 59,30-TL harcın başlangıçta alınan 1.136,40-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.077,10-TL’nin davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan düzenleme gereğince 49,00 -TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa resen iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 17/09/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı