Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/591 E. 2022/434 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/591 Esas
KARAR NO : 2022/434

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, ülke çapında 350 bayisi bulunan ve… sektörünün muteber bir üyesi olduğunu, müvekkili ile davalı … Limited Şirketi arasında Elektrik Satış Sözleşmesi akdedildiğini, zamanla davalı…Limited Şirketi’nin sözleşmeden kaynaklanan borçlarını müvekkiline ödemekte gecikmeye ve dahi ödememeye başladığını, müvekkili şirket yetkililerince defalarca kere ihtar edilmesine rağmen davalı … Limited Şirketi’nin bayilikten kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı … Ticaret Limited Şirketi muaccel borcunu ödemekten imtina ettiğini ve bu sebeple muaccel 8.984,10-TL alacağın tahsili amacıyla aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı … Limited Şirketi’de icra takibinde konu borca ve borcun tüm fer’ilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın iptali için öncelikli olarak 01 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe giren Ticari Uyuşmazlıklarda dava şartı olarak yer alan arabuluculuk kurumuna başvuru yapıldığını, anlaşmama yönünde son tutanak tutulduğunu, açıklanan sebeplerle; davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu itirazının iptali ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, takip tarihi itibariyle 8.984,10-TL alacak için takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama, harç ve masrafları ile ücret-i vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirket hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde herhangi bir fatura kaydı numarası belirtmeksizin 8.984,10-TL asıl alacak açıklamalı miktarı müvekkilinden talep ettiğini, ödeme emrinin tebliği üzerine, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa borcu olmaması sebebiyle itiraz ettiğini, davacı tarafça taraflar arası abonelik ilişkisini ispatlayan veya şartları ortaya koyan herhangi bir sözleşme ibraz edilmediğini, bu bağlamda faiz konusundaki talebin dayanağının belli olmadığını, icra takip dosyasına yapılan itirazın haklı olduğunu, dava konusu ödenmeyen enerji bedeli olarak açıkça belirtildiğini, müvekkilinin davacı şirketçe kullanmış olduğu enerji için herhangi bir borcu olmadığını, elektrik firmasının tek taraflı ve keyfi uygulamasıyla tanzim ettiği veya edeceği faturalarla alacak talebinde bulunamayacağını, hizmetin sağlanmış olduğunun ispat yükünün davacı şirket de olduğunu, dava konusu ödenmeyen enerji bedeli hakkında davacı şirketin alacağını ispat etmesi gerekmekte olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden şirketin, sözleşme ibrazından kaçınılmakta olduğunu, dava dilekçesine ek olarak sunulduğu iddia edilse de müvekkiline tebliğ edilmeksizin işlem yapılmakta olduğunu, elektrik dağıtım firması olduğundan bahisle güven olgusu oluşturarak gerçekte varolmayan borçların haksız yere tahsiline çalışıldığı anlaşıldığını, müvekkili şirket yetkilisince imzalanmamış sözleşmeye dayalı alacak talebine itiraz etmekte olduklarını, dava dilekçesinde alacağın varlığının hangi yıl veya aya, hangi sözleşme maddesine dayalı olduğunun bildirilmediğini, yapılan icra takibinde keza bu yönde herhangi bir dayanak belge sunulmadığını, davacı şirketin cari kayıtlarında alacak bulunduğu belirtilmiş ise de alacağın gerçekte var olmayan, haksız şekilde düzenlenen faturalara dayalı olduğu ve tahsil edilmeye çalışıldığının aşikar olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, haksız ve kötüniyetli icra takibi yapan davacı şirketin aleyhine İcra İflas Kanunu 67/2 maddesi kapsamında %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyası, 04.09.2020 tarihli Arabuluculuk Son Tutanağı, davacı …Şirketi’ne ait 2018 Envanter Açılış, 2018 Yevmiye Açılış Kapanış Beratları, 2018 Kebir Açılış Kapanış Beratları, 2019 Kebir Açılış Kapanış Beratları, 2019 Yevmiye Açılış Kapanış Beratları, 2019 Envanter Açılış, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı ile aralarındaki sözleşme gereği ticari ilişki çerçevesinde borcunu yerine getirdiğini ancak davalı tarafın sözleşmeden kaynaklı borcunu ödemediğini bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usul ve yasaya uygun olarak tebligat yapılmış davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı taraf, davaya konu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görev alanına girdiğini, görevsizlik kararı verilmesini, aksi halde ise davaya konu böyle bir borcun bulunmadığını, söz konusu takibin sebebinin açıklanmadığını, davaya konu alacağın hangi yıl hangi ay ve hangi sözleşmeye dayandığının belirtilmediği, tüm bu nedenlerden haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasının fiziken gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
İstanbul… İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağı olmak üzere toplam 8.984,10-TL cari hesap alacağı ve 14,40-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 8.998,50-TL borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, davacının 03/01/2020 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesini talep ettiği bu sırada borçlunun 05/12/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 04/09/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir ve Elektrik Mühendisi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi ve Elektrik Mühendisi Bilirkişi tarafından 19/04/2021 havale tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı ve davalı şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, dolayısıyla yasal defterlerin davacı ve davalı lehine delil olarak kullanılabileceğini, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinden anlaşılacağı üzere davalı ile ticari ilişkilerinin bulunduğu, davacı tarafın yasal defterlerine göre; Davacı yanın cari hesaba konu ettiği faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi (12.10.2019) itibariyle davacının davalı yandan 8.894,10 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, Cari hesaba konu faturaların davacı tarafından davalı yana GİB partalından gönderilmiş olduğu görülmüş olup, davalıya tebliğine ilişkin zarf ID’lerinin mevcut olduğu, davalının ticari defterlerine göre; Davalının takip tarihi (12.10.2019) itibariyle davacı yandan 9.818.96 TL cari hesan bakive alacaklı olduğu, davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen 6 adet 8.984,11- TL tutarlı faturanın davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı yanın takibe konu cari hesap alacağına ilişkin faturaların da bunlar olduğu, davacı ile davalı arasında 30.11.2016 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığı, buna göre davacı şirketin 02.09.2019 son ödeme tarihli, 420,62 TL, Şubat’2019 dönemine ilişkin 25.03.2019 son ödeme tarihli 3.406,45 TL, Haziran’2019 dönemine ilişkin 29.07.2019 son ödeme tarihli 1.130,09 TL, Mart’2019 dönemine ilişkin 25.04.2019 son ödeme tarihli 1.879,55 TL, Nisan’2019 dönemine ilişkin 1157,75 TL, Mayıs’2019 dönemine ilişkin 989,65-TL bedelli 6 adet elektrik faturalarını tanzim ettiği, tanzim edilen elektrik faturaların davalının abonelik dönemine ait olduğu, söz konusu sözleşmede davalı şirket adına …’in imzası ve davalı şirketin kaşelerinin bulunduğu, davalının fatura bedellerini ödediğine dair belge ibraz etmediği, davalı, serbest tüketici olduğundan indirimli elektrik enerjisi satın alabilmek için tedarik şirketi olan davacı ile … tesisat numaralı Ticarethane tipi abonelik için %18 indirimli ikili anlaşma yaptığı, İkili anlaşma, serbest tüketici ile tedarik şirketi arasında elektrik enerjisi alınıp satılmasına dair yapılan ticari bir anlaşma olduğundan elektrik piyasasına ilişkin kanun, yönetmelik, tebliğ, lisans, genelge ve kurul kararlarına aykırı hükümlere yer verilemeyeceği Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde hüküm altına alındığı, Taraflar arasında yapılan sözleşme gereği faturaların son ödeme tarihlerinden itibaren gecikme zammı uygulanacağından temerrütün dosya kapsamında oluştuğu, sözleşmenin 3,7. maddesinde “son ödeme tarihinin geçirilmesi halinde faturadaki bedele, mevzuatta belirtilen azami oran üzerinden gecikme zammı uygulanacaktır.” hükmü uyarınca Mevzuatta, zamanında ödenmeyen borçlar için gecikme zammı, 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesine göre son ödeme tarihlerinden İcra takip tarihine kadar birikmiş gecikme zammı Gelir İdaresi Başkanlığı programı kullanılarak hesaplama yapıldığı, buna göre davacı şirketin takip tarihi itibariyle alacağının, Fatura alacağı 7.271,78- TL, Gecikme zammı 724,15-TL, Zammın KDV’si 130,35-TL olmak üzere toplam 8.12,28-TL olacağı, Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devam edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl tarihinden (12.10.2019) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bitlis Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı …’nun …isminde çalışanı olup olmadığı sorulmuş, gelen müzekkere cevabında ise aynı işyeri/kurum/sandık numarası ve ünite numarası ile Uğur Akçınar’ın çalıştığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ve beyanlarını içerir dilekçe sunmuş olduğu görülmüş, itiraz ve açıklamalar doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir ve Elektrik Mühendisi Bilirkişi tarafından 12/09/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre; ” Yeniden yapılan değerlendirmede kök raporda davalı şirketin asıl borcu 7.271,78 TL, takip tarihine kadar gecikme zammı 724,15 TL, Zammın KDV’si 130,35 TL, olmak üzere toplam borcu 8.126,28 TL olarak hesaplandığı, davalı dava konusu fatura bedellerini ödediğine ilişkin makbuz veya dekont ibraz etmediği, davalının itirazlarında kök rapordaki teknik görüşlerimizi değiştirecek her hangi bir husus olmadığı kanaatine varılmıştır. ” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama , taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında dökme satış Elektrik Satış Sözleşmesi düzenlendiği, Davacı ile davalı arasında arasında sözleşmeye dayalı olarak ticari ilişki ve buna bağlı olarak faturaya ve cari hesaba dayalı ilişkisinin bulunduğu davacının faturaya dayalı alacağını davalıya gönderilen faturalar karşılığında tahsil edememesi üzerine tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, defterlerin davacı lehine delil olarak kullanılabileceğinin anlaşıldığı, davacı şirketin dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağa ilişkin faturaların işlendiği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturalara itiraz olmadığı, bu nedenle fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edildiği ve borcunun bulunmadığı yönünde yazılı bir delilin davalı tarafça sunulmadığı, faturanın ve muhteviyatı mal ve hizmetin davalı tarafa teslimine yönelik davacı tarafından sözleşme , cari hesap ve sözleşmeye uygun şekilde düzenlenmiş faturalarla ispat ettiği, bu haliyle söz konusu hizmetin davacı tarafından yerine getirildiğinin yargılama sırasında ispatlandığı, bu haliyle davacı tarafın takip konusu faturalardan dolayı davalıdan talep edilen miktarın bir kısmı yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturalardan dolayı 7.271,78-TL asıl alacak, 724,15-TL gecikme zammı, 130,35-TL KDV olmak üzere toplam 8.126,28-TL alacak miktarı kadar alacağının bulunduğu tespit edilmiş davanın kısmen kabulüne karar verilerek asıl alacak likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 7.271,78-TL asıl alacak, 724,15-TL gecikme zammı, 130,35-TL KDV olmak üzere toplam 8.126,28-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktarlar üzerinden takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (1.454,35-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 555,11-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 108,44-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 446,67-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 857,82-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 108,44-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 162,84TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 61,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.661,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.502,86-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin kısmen kabul, kısmen red oranına göre 1.193,96 TL nin davalıdan, 126,04 TL nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/06/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır