Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/58 E. 2021/641 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/58 Esas
KARAR NO : 2021/641

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;Davacı şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlanması olduğunu, davacı şirket yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kestiğini, buna karşılık davalı, davacı şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediğini, bu fatura değerlerinin toplamı 19.892,01 TL olduğunu, EArşiv fatura kapsamında elektronik belge biçiminde oluşturulan faturalar davalı tarafa hem elektronik ortamda hem de fiziken teslim edildiğini, davacı şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla davalı taraf ile iletişime geçtiğini, davalı borcu ödemekten kaçındığını, bunun neticesinde davacı şirket tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü… E. numaralı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini beyanla icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine faturaya dayalı alacağa ilişkin adi takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 14/01/2021 tarihli raporunda özetle;”Sayın Mahkemenizin 23.09.2020 tarihli Duruşma Tutanağında; Davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmiş olduğu, verilen bu yetkiye istinaden tarafımdan davacı yan vekiline mail atılarak davacı şirkete ait ticari defter, belgelerin hazırlanması gerektiği yönden bilgi verilmesi akabinde davacı taraf ilgili maile 02.11.2020 tarihinde “mailinizi almış bulunmaktayım. Evrakları ivedi şekilde temin ederek tarafınıza ileteceğim.” şeklinde cevap vermiş ancak bu zamana (13.01.2020) kadar davacı yan vekili tarafından ticari defter ve belgeleri hazırlandığına dair bilgi verilmediğinden ve talep edilen verilerin tarafıma gönderilmediğinden davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamamıştır. Takdir Sayın Mahkemenize aittir. Davacı tarafından gönderilen mail aşağıdaki gibidir.
Davalı yan 23.10.2020 gün Saat 14:30’da yapılan incelemeye gelmemiş, ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Kargo Sözleşmesi uyarınca davacı yan tarafından düzenlene faturalardan kaynaklı 19.892,01 TL cari hesap bakiye alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasının yer almadığından (Dosyaya uyap üzerinden sunulan icra dosyasının farklı bir dosyaya ait olduğu, takipte dosya borçlusunun … Bilişim ..Ltd. şti. olduğu) icra dosyası üzerinde inceleme yapılamadığı, yine davacı yan tarafından ticari defter ve kayıtlarının bu güne kadar hazır olduğu ile ilgili tarafıma bilgi verilmediğinden ve talep edilen belgelerin tarafıma gönderilmediğinden davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmamıştır. Diğer yandan Sayın Mahekemenizin uygun görmesi halinse HMK. 219/1,2 maddesi gereği davacı taraf dava konusu olan defterlerin ilgili sayfalarının onaylı örneklerini dilekçe ile dava dosyasına sunması halinde incelemenin bu boyutta da yapılabileceği,” şeklinde görüş bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden taşıma taahhüdünü yerine getirdiğini, davalı tarafça fatura borçlarının ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini, borçlu davalı tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Davacı tarafın delillerinde tarafların ticari defterleri ve bilirkişi incelemesine dayandığı görülmekle mahkememizin 23/09/2020 tarihli duruşmasında; “Tarafların iddiaları ticari defter ve belgeleri ile sunulan faturalar üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle Mahkememiz kaleminde 23/10/2020 günü saat 14:30’da inceleme yapılmasına” karar verildiği, davacı vekili tarafından sunulan 23/10/2020 tarihli dilekçesi ile “davacı şirket defterlerinin çok fazla olmasından dolayı Bilirkişi incelemesinin davacı şirket’in “… Mah. … Cad. …Ofis No:.. … İstanbul; Sarıyer – İstanbul” adresinde bulunan işyerinde inceleme yapılmasını” talep ettiği, bilirkişiye HMK 218. maddesi kapsamında yerinde inceleme yetkisi verildiği, Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 14/01/2021 tarihli raporda; “02/11/2020 tarihinde davacı vekili tarafından davacının ticari defter ve kayıtlarının ivedi şekilde temin ederek bilirkişiye iletileceğinin bildirildiği, ancak 13/01/2020 tarihine kadar iletilmediğinden davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamadığı” tespit edildiği, davacı tarafça belirtilen adreste ticari defter ve kayıtlarının incelemeye hazır edilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 27/01/2021 tarihli duruşmasında;
“1- Davacı vekiline, bildirmiş olduğu adreste davacının ticari defter ve kayıtları bilirkişinin incelemesine hazır bulundurulacağı gün ve saati bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede davacının ticari defter ve kayıtları bilirkişinin incelemesine hazır bulundurulacağı gün ve saatin bildirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ve mevcut delil durumuna göre yargılamaya devam olunarak karar verileceği hususunun ihtarına (ihtarat yapıldı)
2-1 numaralı ara karar gereği davacı vekili tarafından davacının ticari defter ve kayıtları bilirkişinin incelemesine hazır bulundurulacağı gün ve saatin bildirilmesi halinde;
Davacı vekili tarafından inceleme gününden önce; “… Mah. … Cad. … Ofis No:.. İstanbul; Sarıyer – İstanbul” adresinde yerinde inceleme yapılması talep edildiğinden, davacı tarafın ticari kayıt ve defterlerinin bildirilen adreste incelenerek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine,
Davacı tarafça bildirilen adreste defter ve kayıtların incelemeye hazır edilmemesi halinde bilirkişi tarafından durumun tutanak ile tespit edilerek mahkememize bildirilmesinin istenilmesine,” karar verildiği, duruşmada hazır olun davacı vekiline gerekli ihtaratların yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça ticari defter ve kayıtlarının dosyaya sunulmadığı, “… Mah. …Cad. … No:… … İstanbul; Sarıyer – İstanbul” adresinde yerinde incelenmesi talebinde bulunmuş ise de, bahse konu adreste ticari defter ve kayıtlarını incelemeye hazır etmediği, 27/01/2021 tarihli duruşmada verilen kesin süreye ve usulüne uygun olarak yapılan ihtarata rağmen süresinde ara karar gereğinin yerine getirilmeyerek davacının ticari defter ve kayıtları bilirkişinin incelemesine hazır bulundurulacağı gün ve saati bildirilmediği (27/01/2021 tarihli duruşmada yapılan ihtarat sonrasındaki duruşma tarihi 15/09/2021’e kadar yaklaşık 8 aylık bir süre olmasına rağmen davacı vekilince 10/09/2021 tarihli dilekçesi ile davacı taraf defterlerinin sunulması için ek süre talep edildiği) anlaşılmakla mahkememizin 15/09/2021 tarihli duruşmasında “Mahkememizin 23/09/2020 tarihli 2 numaralı ara kararı ile davacının defterlerinin yerinde incelenmesine karar verildiği, davacı vekiline ” ticari defter ve kayıtları bilirkişinin incelemesine hazır bulundurmaları, inceleme gün ve saati konusunda bilirkişi ile gerekli koordinasyonu sağlamalası” hususunun ihtar edildiği, 14/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafça ticari defter ve kayıtlarının hazır edilmediği hususunun tespit edildiği,
Mahkememizin 27/01/2021 tarihli 1 numaralı ara kararı ile davacı vekiline ” bildirmiş olduğu adreste davacının ticari defter ve kayıtları bilirkişinin incelemesine hazır bulundurulacağı gün ve saati bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede davacının ticari defter ve kayıtları bilirkişinin incelemesine hazır bulundurulacağı gün ve saatin bildirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ve mevcut delil durumuna göre yargılamaya devam olunarak karar verileceği” hususunun usulüne uygun olarak ihtar edildiği, ara kararın verilen kesin süreye rağmen hiç yerine getirilmediği, davacı tarafça ticari defter ve kayıtlarının dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına ilişkin delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına, davacı vekilinin eksikliklerin giderilmesi için ek süre verilmesi talebinin reddine” karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Uyuşmazlığa konu edilen fatura ve cari hesaba dayalı alacağın var olup olmadığının, alacak var ise miktarının ne kadar olduğunun belirlenmesi tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile tespit edilebileceğinden bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş, davacı tarafça yapılan ihtarat ve verilen makul süreye rağmen ticari defter ve kayıtları dosyaya sunulmamış, yerinde inceleme yapılması için bilirkişi incelemesine de hazır edilmemiştir.
İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Davalı borçlu tarafından icra dosyasına yapılan itirazda “Müvekkil şirketin takip alacaklısı görünene karşı böyle bir borcu yoktur” beyanında bulunularak itirazda bulunduğu, bu hali ile ispat yükünün alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafta olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf verilen kesin ve makul süre içerisinde ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine ibraz etmediğinden bilirkişi incelemesinin yapılamamış olması ile alacağın var olup olmadığının tespiti de mümkün olamamış, mevcut delil durumuna göre yapılan incelemede de davacı tarafın alacağının var olduğuna dair ispata yarar bir delil ibraz edilmediği anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalı tarafın mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafa yükletilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 339,71-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 280,41-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11,13 maddeleri uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 170,50-TL posta masrafı, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 924,90-TL yargılama giderinin (davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle) davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Z. Kâtibi
e-imza*

Hâkim
e-imza*
*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.