Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/579 E. 2021/522 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/605 Esas
KARAR NO : 2021/507
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacılardan … SAN. LTD. ŞTİ.’nin nakit para ihtiyacına binaen, davalı kurumun hesabından ticari kredi kullandığını, davacı … ve … bu ticari krediye müşterek borçlu ve müteselsil kefil koşulu ile kefil olduklarını, diğer davacı … de malik olduğu gayrimenkulü bu krediye karşılık ipotek ettirdiğini, kredinin aksaması üzerine ilk aşamada bir yeniden yapılandırmaya gidildiğini, bu yapılandırmanın da aksaması üzerine davalı tarafça kredi kat edilerek yasal takibe alındığını, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından verilen satış talimatı neticesi, … İcra Müdürlüğü 2019/… Tal. dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile satıldığını, kredinin yeniden yapılandırılması sözleşmesi tarihi itibarı ile yeniden yapılandırılacak bakiye kredi borcu miktarının tespitine, kredi hesap kat tarihi itibarı ile bakiye kredi borcu tutarının tespitine, bu alacağa uygulanacak temerrüt faizi oranının tespitine, tespit edilen asıl alacak ve tespit edilen temerrüt faizi uygulanmak sureti ile satış bedelinin icra kasasına girdiği tarih itibarı ile toplam borç tutarının tespitine, fazladan ödenen bir bedel varsa bu bedelin davacı taraflara müştereken geri ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile davacılardan … SAN. LTD. ŞTİ.’nin nakit para ihtiyacına binaen, davalı kurumun hesabından ticari kredi kullandığını, davacı … ve … ‘in bu ticari krediye müşterek borçlu ve müteselsil kefil koşulu ile kefil olduklarını, diğer davacı … ‘in de malik olduğu gayrimenkulü bu krediye karşılık ipotek ettirdiğini, kredinin aksaması üzerine ilk aşamada bir yeniden yapılandırmaya gidildiğini, bu yapılandırmanın da aksaması üzerine davalı tarafça kredi kat edilerek yasal takibe alındığını, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından verilen satış talimatı neticesi, … İcra Müdürlüğü 2019/… Tal. dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile satıldığını, ancak buna rağmen borcun kapanmadığını, sözleşmede belirtilen temerrüt faizinden farklı olarak %39 olarak fahiş oranda temerrüt faizi işletildiğini, ayrıca faize faiz işletildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi işleminin makul sürede yapılmayarak davacıların uzunca bir süre temerrüt faizi yükü altında bırakıldığını, böylece davalı tarafın sebepsiz olarak zenginleştiğini belirterek kredinin yeniden yapılandırılması sözleşmesi tarihi itibarı ile yeniden yapılandırılacak bakiye kredi borcu miktarının tespitine, kredi hesap kat tarihi itibarı ile bakiye kredi borcu tutarının tespitine, bu alacağa uygulanacak temerrüt faizi oranının tespitine, tespit edilen asıl alacak ve tespit edilen temerrüt faizi uygulanmak sureti ile satış bedelinin icra kasasına girdiği tarih itibarı ile toplam borç tutarının tespitine, fazladan ödenen bir bedel varsa bu bedelin davacı taraflara müştereken geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmayarak davacının tüm iddialarını reddetmiş sayılmıştır.
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacıların varsa davalıya olan borç miktarının tespiti ve varsa ödenen fazla bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK m.77 uyarınca “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” denilmektedir.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. TBK’nın 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Somut olayda davacı, hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini iddia ettiği ve bilirkişi incelemesi ile tespit edilecek miktarın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini istemiştir.
Dosya davacının iddiaları değerlendirilmek üzere bankacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen raporda davacı şirket ile davalı banka arasında imzalana GKS kapsamında davalı bankanın kredileri kat etme hakkı olduğu, %39 akdi faiz uygulanmasının tarafların kabulünde olduğu, davalı bankanın işlettiği faiz oranının yasal sınırlar içinde olduğu, davacı şirketin davalı bankaya 44.003,62 TL borçlu olduğu, davacıların makul olmayan süre temerrüt faizi altında bırakıldığı şikayetinin Mahkememizin takdirinde olduğu hususları belirtilmiştir.
27/02/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmeis yoluyla takip başlatılmış yine aynı gün kıymet takdiri raporu istenmiştir, 12/04/2019’da kıymet takdiri raporu dosyaya sunulmuş, 18/04/2019’da raporun taraflara tebliği istenmiş, 13/05/2019’da taşınmazın satışı talep edilmiş, 03/07/2019’da ise taşınmazın ihalesi yapılmıştır. Takibin başlamasından itibaren yaklaşık 2,5 aylık bir süreçte taşınmazın ihalesinin yapılarak takibin tamamlandığı anlaşılmıştır. Bu haliyle davalı bankanın bilinçli bir şekilde takibi sürüncemede bırakarak davacıların borç yükünü artırdığı iddiasının mesnetsiz olduğu değerledirilmiştir.
Dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu Mahkememizce denetime elverişli ve hukuka uygun olduğu kabul edilerek hükme esas alınmış ve düzenlene rapor doğrultusunda davalı bankanın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre hareket ettiği, basiretli bir tacir olan davacı şirketin GKS sözleşmesinin tüm hükümleri ile bağlı olduğu ve sözleşme hükümlerine yönelik itirazlarının dinlenmesinin mümkün olamayacağı kanaatiyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesince alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik yatırılan 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa iadesine,
7- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair verilen karar; kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine istinafı kabil olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda okunarak, alenen ve usulen tefhim olundu.20/08/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı