Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/560 E. 2020/568 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/560 Esas
KARAR NO : 2020/568

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dilekçesinde ; müvekkil ile davalı şirket arasında 28.12.2010 tanzim tarihli ve alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi başlığını taşıyan belgeye göre müvekkilin İhlas Finans Kurumu nezdinde bulunan … numaralı kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 3.633,00 USD’yi ve 0,00 EURO’yu bütün hakları ile birlikte 3.633,00 USD karşılığında davalı şirkete temlik ettiğini, İşbu sözleşmeye göre davalı şirketin temlik bedeli olan 3.633,00 USD’yi 28.12.2012 tarihinde ödemesi kararlaştırıldığını, bahsi geçen temlik sözleşmesi gereğince 28.12.2012 tarihinde yapılması gereken ödeme bugüne kadar yapılmadığını, müvekkilin ödeme yapılması konusunda ki talep ve çabalarının sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine müvekkil tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip yolu ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak takip kapsamında gönderilen ödeme emrine itiraz edildiğini, davalı tarafın itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazda davacı müvekkile hiçbir borcunun olmadığını, takibe, ödeme emrine, borcun tamamına, işlemiş faize ve diğer ferilerine talep edilen faiz oranına itiraz edilmiş ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan itirazda borcun ödendiği belirtilmediği gibi, bu yönde ispatlayıcı bir belge de sunulmadığını, bu sebeple borcun varlığı ispatlandığını, karşılığında borcun ödendiğinin ispatlanamadığını, arz ve izah olunan nedenler nedenlerle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası üzerinden yapılan itirazın iptaline, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle davalı aleyhine dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacağın temliki,sulh, , ibra ve feragat sözleşmesine dayalı İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda dava konusu alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesine dayalı İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün 2020/18784 E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olup eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilebilmesi için uyuşmazlık konusu kapsamında her iki tarafın tacir olması ve yine işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalının tacir olmadığı, dolayısı ile ticari işletmesinin de bulunmadığı ve bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Bu nedenle, somut olayda; 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Genel görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 E. 2019/328 K. Sayılı ilamı da benzer mahiyette olup bu tarz dosyalarda Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ilamı, yasal düzenlemeler ve tüm bu açıklamalar uyarınca Mahkememizin görevli olmaması, eldeki davaya ilişkin aksine bir düzenleme bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı