Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/545 E. 2022/228 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/545 Esas
KARAR NO : 2022/228
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 31/10/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 31/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2018 yılında kurulduğunu ve …’nda faaliyet gösterdiğini, şirketin İstanbul’un en gözde ilçe Karaköy’de turizm sektöründe saygın bir noktada olduğunu, davalı kurum tarafından usul ve yasaya aykırı bir tutanak tutulduğunu, davacı şirkte borçlu olmadığı halde 2 fatura kesildiğini, davalı kurumun 07/10/2020 tarihli tutanak ile davacı şirket sorumlusu veyahut sebebi olmadığı bir durumun müsebbibi haline getirildiğini ve davacı şirkete mesnetsiz 2 ayrı fatura kesildiğini, davacı şirket tarafından öncelikle anılan fatura bedellerinin hangi sebeple ve hangi hesaplama ile davacı şirkete kesildiğini öğrenme gayesiyle davalı kuramla iletişime geçtiğini, büyük bir icra ve elektrik kesme tehdidi altında kaldıklarını, davacı şirketin hiçbir ilgisi ve bilgisi olmadığı bu durum hakkında davalı kuruma itiraz dilekçesi sunulduğunu, tahakkuk edilen faturaların aynen iade edildiğini, ancak herhangi bir netice alınamadığını, davacı şirketin müsebbibi olmadığını ve davacı şirketin büyük bir haksızlığa uğratıldığını, ayrıca davalı tarafından yapılan hesaplamanın da hatalı olduğunu, davalı kurum tarafından haksızca usulsüz enerji tüketimiyle itham olunan müvekkili şirketin elektrik kesintisi sebebiyle faaliyetlerinin durdurulmaması adına uzlaşma yoluna gittiğini, ancak davalı şirketin bu duruma yanaşmadığını, müvekkili şirketin kaçak veya usulsüz elektrik kullanımının söz konusu olmadığını bu sebeplerle evleviyetle haklı davamızın kabulü ile müvekkil Şirket’in bilgisi ve ilgisi dışında 3. kişiler tarafından kurulan düzenek sebebiyle müvekkil şirket’in müsebbibi olmadığı vaziyet hakkında “sözde usulsüz elektrik kullanımı ve buna binaen tahakkuk ettirilen sözde faturalardan” borçlu bulunmadığının tespitini, müvekkil şirket’in ticari faaliyetlerinin işbu “sözde usulsüz elektrik kullanımı ve buna binaen tahakkuk ettirilen sözde faturaların ödenmemesi” sebebiyle durdurulmaması için müvekkil şirket’in kullanmakta olduğu elektrik enerjisinin kesilmemesi, müvekkili aleyhine bir icra takibi başlatmış ise icra takibinin işbu dava neticeleninceye kadar tedbiren durdurulmasına, müvekkili aleyhine herhangi bir icra takibi başlatılmadı ise, … A.Ş. tarafından müvekkil şirket aleyhine işbu dava konusu sözde fatura bedelleri için icra takibi yapılmaması yönünde tedbir kararı verilmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 04/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava açılmadan önce ticari davalarda zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirilmemesi sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucuk tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklemek zorunda olduğunu, davalı şirket çalışanları tarafından 07.10.2020 tarihinde … nolu tüketim noktasına ait adreste yapılan kontrollerde, … seri numaralı … marka sayaçtan harici hattan enerji çekilerek kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini ve davacı adına … seri numaralı sayaca kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği maddeleri kapsamında tesisatın kurulu güç bilgilerine göre 579852 kWh karşılığı ise 823.323,81 TL kaçak kullanım faturası tahakkuk edildiğini, 83756 kWh karşılığı ise 79.106,82 TL kaçak kullanım ek faturası düzenlendiğini, davacı şirketin mevzuata aykırı bir şekilde enerji tükettiğini, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini mücbir sebep halleri dışında açması kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edildiğini, kaçak elektrik enerjisi tespit süreci, kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanması, kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanması ve faturalandırılmasında esas alınacak süre, kaçak elektrik enerjisi tüketiminin faturalandırılması mevzuatlarına göre haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddinin gerektiğini, davacı vekilinin iddialarını ispat edemediğini, davacı şirketin kaçak elektrik kullanımını kabul ettiğini fakat tüketim bedeline itiraz ettiğini, kaçak elektrik düzeneğinin profesyonelce yapıldığını ve davacının bilgisi ve dahili dışında olmamasının mümkün olmadığını, davacı tarafın açmış olduğu bu davanın dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kaçak elektriğin kullanılmadığını iddia ettiğini bu konu ile ilgili olarak herhangi bir delil sunmadığını, davacı taraf ihtiyati tedbir talebi üzerine mahkememizce dava değerinin %15’i oranında teminat karşılığında tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş olduğunu söz konusu tedbirin kaldırılması gerektiğini, mahkememizin 26.11.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazın reddinin hukuka aykırı olup, söz konusu bu karardan rücu edilmesinini gerektiğini, aksinin kabulünde ise davalı şirket tarafından tahakkuk edilen alacak miktarının %100’nün teminat olarak yatırılmasını gerektiğini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: CK … Elektrik Perakende Satış Sözleşmesi, 07/10/2020 tarihli Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı, Kaçak Tahakkuk Hesap Bülteni, Faturalar, … Noterliği’nin 26/10/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, Fotoğraflar, Tüketim Endeks Ekstreleri, Tanık Beyanları, Bilirkişi Raporları ve tüm dosya kapsamı.
Davacı Tanığı … duruşmadaki ifadesinde; “Ben davacı şirketin şubat 2018 tarihinden beri yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktayım. Olay tarihinde İstanbul dışındaydım. Telefonda işyerimizde kaçak elektriğe ilişkin tespit yapıldığı söylendi. Bu yüzden apar topar hemen İstanbul’a döndük. Pandemiden dolayı 6 aydan fazla kapalı olan otelimizin faturaları düşük gelmekteydi. O döneme ilişkin her ay düşük miktardaki faturaları ödediğimizden ve pandemiden önceki dönemde de normal tüketime ilişkin yakın miktarlarda gelen faturaları ödediğimizden bir gariplik hissetmedik. Tespit edilen hattın 2 kat aşağıdaki bodrum katında olduğunu anladık. Burası gözümüzün önünde olan bir yer değildir. Şirketimizle husumetli olan eski bir çalışan veya başka kişiler tarafından yapılmış olabileceği düşüncesiyle …’tan randevu alarak konuyu izah etmeye gittim. Yapılacak bir şey olmadığı ceza tahakkuk ettirileceği söylendi. Arkasından 10 gün geçmeden neredeyse tüm semtin elektrik faturasına bedel yüksek miktarda fatura görünce itiraz etmek ve bu davayı açmak zorunda kaldık. 2018 şubat ayından önce de aynı şirket tarafından 2012 yılından bu yana bu otel işletilmektedir. 2018 şubat ayında şirket hissedarları %25’lik kısım dışında değişmiştir. Otel 30 odalı olup, butik bir oteldir. Tespit edilen tüketim bedeli çok yüksektir. Otelin hiçbir döneminde bu kadar elektrik tüketimi söz konusu olmamıştır. Bana kaçak hatta ilişkin yeri gösterdiklerinde kablonun sökülmesini istedim. Kaçak hatta ilişkin kablonun üzerine baktığımda 2020 yılı üretim tarihini gördüm. Bu işin yeni yapıldığını anladım. Bunu yapanın kim olduğuna ilişkin bilgimiz yoktur. Sadece tahminden ibarettir. Çekilen bu kaçak hatta ilişkin gelen elektriğin belirli bölümlere gittiği, otelin tüm bölümlerinde kullanıma yönelik olmadığı söylendi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmadaki ifadesinde; “Ben davacı şirkette 2020 ocak ayından beri güvenlik görevlisi olarak çalışmaktayım. Bir gün … ekibi geldi. Otelde kaçak elektrik kullanıldığı söylendi ve elektriği keserek gittiler. Ben otelde kaçak elektrik kullanıldığına şahit olmadım. Kaçak elektriğe ilişkin hattın nerede olduğunu, kim tarafından yapıldığına dair bir bilgim yoktur. Pandemi döneminden önce 15.000,00-TL ile 16.000,00-TL arası fatura geliyordu. Pandemide kapalı olduğumuz halde 7.000,00-8.000,00TL elektik faturaları geldiğini gördüm. Ben pandemi döneminde otel kapalı olduğu için ve güvenlik görevlisi olduğum için devamlı otelde kaldım. Otelde ses teknikerliği işleriyle uğraşan kişiler vardı. Ancak böyle bir şeyi kimin yaptığına dair bilgim yoktur. Şüphelendiğim kimse olmadı. Ses teknikerliği işleriyle uğraşan kişi otelin daimi işçisiydi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … duruşmadaki ifadesinde; “3 seneden beri …’ta çalışıyorum. Bana göstermiş olduğunuz 07/10/2020 tarihli kaçak elektrik kullanım tutanağındaki imza bana aittir. Tutanak içeriği doğrudur. Olay günü biz kontrole gittiğimizde otel elektrik şartelini indirdiğimizde otelin yarıya yakın kısmında halen elektriğin mevcut olduğunu gördük. Daha sonra kaçak bir hat çekilmiş olduğunu anladık. Bu nedenle tutanak tuttuk. Bu kullanıma ilişkin ihbar üzerine biz olay yerine gittik. Alo …’ya yapılan ihbar sonrasında giderek kontrollerimizi yaptık” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … duruşmadaki ifadesinde; “Ağustos 2020’den beri …’ta çalışıyorum. Bana göstermiş olduğunuz 07/10/2020 tarihli kaçak elektrik kullanım tutanağındaki imza bana aittir. Tutanak içeriği doğrudur. Sigorta kutusundan harici hat çekildiğini tespit ettik. Enerjiyi kestikten sonra hala akım aktığını tespit ettik. Daha sonra gereken tutanağı tutarak işlemleri yaptık. Yapılan işleme ilişkin tutanak ve fotoğraflar mevcuttur. Bu kullanıma ilişkin ihbar üzerine biz olay yerine gittik. Alo …’ya yapılan ihbar sonrasında giderek kontrollerimizi yaptık” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … ve Elektrik Elektronik Mühendisi … tarafından düzenlenen14/06/2021 tarihli Bilirkişi Raporuna göre; Davacı şirketin 2020 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin 2020 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz 2020 yılı ticari defterlerine göre Davalı … A.Ş. ‘ne 28.622,58 TL borçlu olduğu, ticari defterlere kayıtlı olan bu borç bakiyesinin 31.12.2020 tarihli Aralık 2020 dönemine ait faturalardan kaynaklandığı, Davaya konu 2 adet faturanın Davacı şirket ticari defter kayıtlarında mevcut olmadığı, itiraz süresi içerisinde Davalı şirkete noter kanalı ile iade edildiği, ancak Ekim 2020 döneminde karşılıklı olarak her iki şirketinde BA-BS formlarında faturanın beyan edildiği, dosya kapsamında mevcut bulunan Kaçak Tahakkuk Hesap Bülten örneğinden dava konusu kaçak tahakkuku için 180 gün; kaçak ek tahakkuku için 26 günlük sürelerin dikkate alındığı anlaşıldığı, Tahakkuklara esas bu sürelerin mevzuata ve davacı şirketin harici hat çekerek kaçak elektrik kullanmaya başladığı tarih belirlenerek denetlenmesi gerektiğini, Mevzuatta ve emsal ilamlarda vurgu yapılan husus davacının tüketimlerinde düşüşün başladığı tarihin net olarak belirlenmesidir. Dosya kapsamında endeks döküm kayıtları yer almadığından bu hususlarda değerlendirme yapılamamaktadır. Sayın Mahkemenizce de uygun bulunması halinde … adına … hizmet numaralı aboneliğe ait kwh bazında endeks döküm kayıtlarının (2018 Ocak – Günümüz tarihler arasını kapsar şekilde) sunulmasına müteakip hüküm kurmaya elverişli rapor düzenlenebileceği bildirilmiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … ve Elektrik Elektronik Mühendisi … tarafından 28/01/2022 tarihli Bilirkişi Ek Raporuna göre; Yapılan tüketim kıyaslamaları doğrultusunda; tutanak öncesi (harici hat çekilerek kullanıldığı iddia edilen dönem) günlük tüketim ortalaması (233,12 kwh/gün) ile bir önceki yıl aynı dönem tüketimi doğru olarak kaydetmiş sayaç değeri (822,42 kwh/gün ve 733,45 kwh/gün) arasında bariz fark bulunduğu, akım trafo oranı kullanım dönemi içerisinde değiştiğinden tutanak öncesi aynı dönem tüketimlerinin 2 ayrı dönem olarak hesap edildiğini, yukarıda detayı verilen fotoğraf kayıtlarında kaçak bağlantının tespit edilebiliyor olması, ayrıca, davacı vekilinin dava dilekçesinde harici hattı “müvekkili şirkete husumet duyan eski bir personelinin yaptığını” kabul etmiş olması, dikkate alındığında, tutanak tarihi itibariyle ki davacı tüketimi Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği madde 42-b doğrultusunda kaçak elektrik tüketimi olduğu,
¸
Yukarıdaki tablo incelendiğinde; Davacının kaçak kullandığı dönem ile kaçak kullanmadığı dönem günlük tüketim oranı dikkate alındığında; aslında davacının harici hat ile tutanakta tespit edilen 153,40 kw güç değerinden daha fazla güç tükettiği sonucu ortaya çıktığını, sonuç olarak, davalı kurum uygulamasının mevzuata uygun olduğunu, davacı tarafça menfi tespit talep edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı, tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri huzurdaki dava konusu tutanak için tek tek uyarlanmış olup davacı şirketin; 823.323,81 TL Kaçak tahakkuku + 79.106,82 TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 902.430,63 TL kaçak tahakkukundan sorumlu tutulabileceği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan taraflar arasındaki kaçak/usulsüz elektrik kullanımına dayalı tahakkuk ettirilen faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı taraf müvekkili şirketin otel işletmecisi olduğunu, aralarında elektrik abonelik sözleşmesi olan elektrik tedarikçisi davalı şirket tarafından kaçak/usulsüz elektrik kullanıldığına ilişkin tutanak tutularak fatura tahakkuk ettirildiğini, müvekkili şirketin kaçak yede usulsüz elektrik kullanmadığını, kaçak elektrik düzeneğiyle müvekkilinin ilgisi olmadığını bu nedenlerle haksız yere tahakkuk ettirilen kaçak elektrik kullanımına dayalı faturalardan dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davacı şirketin işlettiği otele ilişkin abonelikte sayaçtan ayrı bir hat çekilerek kullanıldığının tespit edildiğini, bunu tutanak ile sabit olduğunu, bu kapsamda davacı şirkete kaçak elektrik kullanımı nedeniyle fatura tahakkuk ettirildiğini, müvekkil kurum tarafından yapılan işlem ve düzenlenen faturaların mevzuata uygun olduğunu bu nedenle haksız davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf davacı şirketin kaçak veya usulsüz elektrik kullanıp kullanmadığı, kullanmışsa bu kapsamda tahakkuk ettirilen faturaların yerinde ve haklı olup olmadığı, davacı şirketin faturalardan borçlu olup olmadığı ve borç miktarı hususundan kaynaklıdır.
Davalı şirket tarafından davanın zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olduğundan bahisle dava şartının yerine getirilmediği ileri sürülmüşse de davanın menfi tespit davası olması sebebiyle zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olmadığından davalı tarafın bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi hakkında Mahkememizin 02/11/2020 tarihli tensip zaptının 12 numaralı bendi gereğince; Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; dava değeri olan 902.430,63-TL’nin %15’i olan 135.364,60-TL nakdi veya gayri nakdi teminat sunulması halinde dava konusu olan 19/10/2020 tarihli … ve … numaralı faturalardaki borçtan dolayı davacı şirketin elektriğinin kesilmemesi, bu faturalardan kaynaklı icra takibi başlatılmamışsa İİK 72/2 gereği icra takibinin durdurulmasına, bu faturalardan dolayı icra takibi başlatılmış ise takibin durdurulması talebinin reddi ile İİK 72/3 gereği borçlu davacı tarafça icra veznesine yatırılan paranın alacaklı davalıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmiş, davalı tarafın ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazına ilişkin Mahkememizin 26/11/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesi üzerine davalı tarafça bu ara karara karşı yapılan istinaf başvurusu neticesinde … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 04/02/2021 tarih ve 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı ilamıyla ihtiyati tedbir kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı şirketin kaçak/usulsüz elektrik kullanıp kullanmadığı, kullanmışsa davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen faturaların haklı olup olmadığı hususunda yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde kök rapor sonrası dosyaya sunulan tüketim endeks ekstrelerine ilişkin eksikliğin giderilmesi sonrası Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … ve Elektrik Elektronik Mühendisi… tarafından 28/01/2022 tarihli Bilirkişi Ek Raporuna göre; Yapılan tüketim kıyaslamaları doğrultusunda; tutanak öncesi (harici hat çekilerek kullanıldığı iddia edilen dönem) günlük tüketim ortalaması (233,12 kwh/gün) ile bir önceki yıl aynı dönem tüketimi doğru olarak kaydetmiş sayaç değeri (822,42 kwh/gün ve 733,45 kwh/gün) arasında bariz fark bulunduğu, akım trafo oranı kullanım dönemi içerisinde değiştiğinden tutanak öncesi aynı dönem tüketimlerinin 2 ayrı dönem olarak hesap edildiğini, yukarıda detayı verilen fotoğraf kayıtlarında kaçak bağlantının tespit edilebiliyor olması, ayrıca, davacı vekilinin dava dilekçesinde harici hattı “müvekkili şirkete husumet duyan eski bir personelinin yaptığını” kabul etmiş olması, dikkate alındığında, tutanak tarihi itibariyle ki davacı tüketimi Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği madde 42-b doğrultusunda kaçak elektrik tüketimi olduğu, Davacının kaçak kullandığı dönem ile kaçak kullanmadığı dönem günlük tüketim oranı dikkate alındığında; aslında davacının harici hat ile tutanakta tespit edilen 153,40 kw güç değerinden daha fazla güç tükettiği sonucu ortaya çıktığını, sonuç olarak, davalı kurum uygulamasının mevzuata uygun olduğunu, davacı tarafça menfi tespit talep edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı, tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri huzurdaki dava konusu tutanak için tek tek uyarlanmış olup davacı şirketin; 823.323,81 TL Kaçak tahakkuku + 79.106,82 TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 902.430,63 TL kaçak tahakkukundan sorumlu tutulabileceği tespit edilmiştir.
Davacı tarafça davalı elektrik tedarikçisi şirket aleyhine kaçak/usulsüz elektrik kullanımından dolayı tahakkuk ettirilen dava konusu faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik dava açılmış ise de; davalı şirket tarafından ihbar üzerine yapılan kontrollerde davacı şirketin işlettiği otel binasındaki elektrik sayacından ayrı bir hat çekilmek suretiyle normal tüketime esas olmayacak şekilde kaçak/usulsüz elektrik kullanıldığının tespit edilerek buna ilişkin 07/10/2020 tarihli Kaçak/Ususlüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağının düzenlendiği ve akabinde davacı şirkete kaçak/usulsüz kullanıma ilişkin dava konusu faturaların tahakkuk ettirildiği, davalı tarafça söz konusu faturaların ihtarname ile davalı şirkete iade edildiği anlaşılmış, davacı şirkete ait otel işletmesinin elektrik sayacından normal kullanıma esas olmayan ve sayaca yansımayacak şekilde ayrı bir hat çekilerek elektrik tüketimi yapıldığı dosya kapsamında bulunan tutanak ve belgeler ile duruşmada dinlenen gerek tutanak mümzi gerekse davacı şirket yetkilisinin husumetli olan eski bir çalışan veya başka kişiler tarafından yapılmış olabileceğine yönelik tanık beyanları, olay yeri fotoğrafları ve düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitler ile sabit olduğu, kaçak elektrik hattının çekildiği sayacın davalı şirkete ait otel işletmesinin bodrum katında yer alması nedeniyle sayacın davacı şirketin gözetim ve denetimi altında olduğu açık olup, bu kapsamda davacı tarafın kaçak elektrik hattının çekilmesiyle bir ilgilerinin olmadığına ve tanık olarak beyanda bulunan şirket yetkilisinin kaçak hattın husumetli bir çalışan tarafından yapılmış olabileceğine yönelik iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, basiretli tacir olan davacı şirketin aboneliğine ilişkin elektrik sayacı üzerindeki gözetim ve denetim yetkisini her zaman yerine getirmesi gerektiği, kaldı ki eylem husumetli bir çalışan tarafından yerine getirilmiş olsa dahi davacı şirketin istihdam edenin sorumluluğu kapsamında söz konusu kaçak elektrik kullanımından dolayı sorumluluğunun bulunduğu, bu haliyle davacı şirketin kaçak elektrik kullanmadığına veya sorumluluğunu ortadan kaldıracak illiyet bağını kesen duruma yönelik ileri sürdüğü iddiaları ispatlayamadığı, davacı tarafça tahakkuk ettirilmesi gereken fatura bedellerine ilişkin uzman görüşü sunulmuş ise de davalı şirket tarafından dosyaya sunulan tüketim endeks ekstreleri ve yasal mevzuat kapsamında düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporunda Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında yapılan hesaplamalar ile davalı şirket tarafından davacı kaçak/usulsüz kullanımına ilişkin tahakkuk ettirilen faturaların haklı ve yerinde olduğu bu haliyle uzman görüşüne itibar edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı tarafça davalı tarafa borçlu olmadığına yönelik iddiaların ispatlanamaması nedeniyle davacı tarafça açılan davanın reddine, davacı şirketin kaçak/usulsüz elektrik kullandığına yönelik tespite ilişkin değişen delil durumu nedeniyle HMK 396/1 maddesi uyarınca Mahkememizin 02/11/2020 tarihli tensip zaptının 12 numaralı bendinde yer alan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanmak üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Mahkememizin 02/11/2020 tarihli tensip zaptının 12 numaralı bendinde yer alan ihtiyati tedbir kararının değişen delil durumu nedeniyle kaldırılmasına,
3- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan maktu 80,70-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 15.330,57-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan 3 adet tebligat posta gideri olan 57,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 62.171,53-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 31/03/2022

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.