Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/540 E. 2022/357 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/540 Esas
KARAR NO : 2022/357
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, müvekkili şirket ile akdettiği 13.11.2018 tarih ve 180 gün süreli Gayrimenkul Aracılık Sözleşmesi kapsamında müvekkilden, mülkiyeti davalı firmaya ait İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, 20 parsel numarasında kayıtlı, zemin kat 2 ve 3 numaralı dükkân vasıflı taşınmazların sözleşme metninde yazılı koşullarla tanıtımının yapılarak satılmasına aracılık edilmesi konusunda hizmet aldığını, sözleşmeye konu taşınmazın satılmasına yönelik aracılık hizmeti vermeyi kabul eden müvekkilin söz konusu taşınmazı Remax ofisleri ağı intranet sistemi içine alıp web sitesinde yayınladığını, çeşitli reklam araçları ile tanıtımını gerçekleştirdiğini, alıcı adaylarına portföyünde yer alan işbu taşınmaz hakkında yerinde bilgiler vererek taşınmaz simsarlığı işine ilişkin tüm yükümlülükleri eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, davalının, müvekkil şirketin haklı cezai şart alacağını ödememesi üzerine aleyhinde İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, mülkiyeti kendisine ait bulunan taşınmazın satılması konusunda müvekkil ile taşınmaz tellallık sözleşmesi akdeden davalı yanın, sözleşmede yazılı olan taahhütlerine aykırı olarak, taşınmazın sözleşme süresi içerisinde ve müvekkil şirketin onayı alınmaksızın satılması sebebi ile akit metninde yazılı azami satış bedeli üzerinden doğan cezai şart borcunu icra takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödeme yükümlülüğü doğduğunu, takip konusu alacak likit olup davalının takibe yönelik itirazının iptali ile aleyhine, takip konusu alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına da hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;Karşı taraf her ne kadar dava dilekçesi ekinde bulunan tellallık sözleşmesine dayanmışsa da, işbu sözleşme üzerindeki imza müvekkilim şirket yetkilisine ait olmadığından müvekkilim şirket aleyhinde hüküm ve sonuç doğurması mümkün olmadığını, işbu sözleşme üzerinde müvekkili şirketin kaşesi dahi bulunmadığını, bu itibarla müvekkili şirketin bilgisi, izni, rızası ve imzası dışında ve iradesine açıkça aykırı şekilde, düzenlenmiş olan işbu sözleşmeye ve üzerindeki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, ,aleyhe hususları ve karşı tarafın iddialarını, sözleşmeyi ya da imzayı kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla işbu sözleşmeye konu taşınmazlar müvekkili şirkete ait olmakla birlikte taşınmazların değeri karşı tarafça kötü niyetli olarak 2.500,000 TL yazıldığını, müvekkili şirkete ait bu iki taşınmaz toplamda 203.000 TL’ye satılmış olup işbu husus tapu kaydı ve banka dekontları ile sabit olduğunu, müvekkili şirketin bilgisi, isteği ve rızası dışında akdedilen bu sözleşmeyi kabul etmediklerini, ayrıca ve açıkça beyan etmek ve başta imzaya, sözleşmeye, hukuki ilişkiye, cezai şarta ve işbu alacakların tüm ferilerine her yönüyle ve kül halinde itiraz etmekle, itirazlarının kabulü ile neticede davacısı tarafından ispat edilemeyen işbu davanın esastan da reddine karar verilmesini, müvekkili aleyhinde kötü niyetle takip başlatan ve dava açan karşı taraf aleyhinde dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, 13.11.2018 tarihli Gayrimenkul Aracılık Sözleşmesi, 25.11.2019 tarihli arabuluculuk son tutanağı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen … …’ya ait ıslak imzasını içerir müzekkere cevabı, … Tapu Müdürlüğü’nden gelen davaya konu taşınmazları içerir tapu kayıtları, … …’ya ait Mahkememiz kalemince alınan ıslak imza örnekleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı ile yapmış olduğu 13.11.2018 tarihli Gayrimenkul Aracılık Sözleşmesi kapsamında sözleşme metninde belirtilen davalıya ait taşınmazların tanıtımının yapılarak satılmasına aracılık etme hizmeti vermeyi kabul ettiğini, söz konusu sözleşme şartlarına uygun hareket ettiğini, sözleşmeye konu taşınmazların tanıtımını gerçekleştirdiğini, ancak buna karşılık akit konusu taşınmazın sözleşme süresi içinde şirketin onayı olmaksızın 3. Bir kişiye satıldığını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenle söz konusu sözleşmenin 3. Maddesindeki taahhütlerin yerine getirilmemesinden kaynaklı cezai şart bedelini ödemesi gerektiğinden ödenmeyen cezai şart alacağına ilişkin başlattığı icra takibine davalı tarafın itiraz ettiğini beyan ederek borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usul ve yasaya uygun olarak tebligat yapılmış davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunmuştur.
Davalı taraf cevap dilekçesinde, davaya konu sözleşmedeki imzanın sözleşmenin düzenlendiği tarihte şirket yetkilisi olarak belirlenen kişiye ait olmadığını, bu nedenle sözleşmenin tarafı olmadıklarını, bir an olsun sözleşmenin geçerliliği kabul edilse dahi sözleşmede belirlenen rakamların gerçeği yansıtmadığını, şirkete ait sözleşmede bahsedilen taşınmazların toplamda 203.000-TL’ye satıldığını, davacı şirketin söz konusu taşınmazların satılmasında hiçbir katkısının olmadığını tüm bu nedenlerden dolayı davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının UYAP sistemi üzerinden kaydının yapılarak mahkememiz dosyası arasına alındığı anlaşıldı.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 177.000,00-TL asıl alacak olmak üzere borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 15/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 15/08/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında davacı şirket tarafından sunulan gayrimenkul aracılık sözleşmesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinde, sözleşme tarihinin 13.11.2018 olarak düzenlendiği, sözleşme süresinin aksi kararlaştırılmadığı takdirde sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren 180 gün sonra kendiliğinden sona ereceğinin belirtildiği, sözleşmenin tarafları olarak … Ltd. Şti. Ve müşteri olarak belirlenen kısımda şirket isminin yer almadığı, tek başına imzanın yer aldığı, yine taraf olarak … isimli imzanın bulunduğu bilgileri yer almaktadır.
Davalı tarafın davaya konu sözleşmedeki imzanın kendi şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmesi üzerine davalı şirketin şirket yetkililerini gösterir bilgiler … ‘nden celp edilerek dosyamız arasına alınmış, imza incelemesine esas alınmak üzere ilgili yerlerden şirket yetkilisine ait ıslak imzalı belge asılları mahkememizce getirtilerek dosya imza incelemesi için grafolog bilirkişisine tevdi edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Adli Belge İnceleme ve Sahtecilik Uzmanı Bilirkişi tarafından 04/04/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “İnceleme konusu, -… Ltd.Şti” antetli, … Ada, … Pafta ve … Parsel adına düzenlenmiş 13.11.2018 tarihli Gayrimenkul Aracılık Sözleşmesinde, … adına atılmış imza ile … …’ya ait mevcut mukayese imzalar arasında ; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından da uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla … …’NIN ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI kanaatimi bildirir rapordur,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama , taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davalı tarafça sözleşme ve eklerindeki imzaya itiraz edilmesi nedeniyle davalıdan alınan ıslak imza örnekleri, kurumlardan alınan evrak asılları ile sözleşmedeki imzanın karşılaştırılması suretiyle sözleşmenin imzalandığı tarih esas alınarak belirlenen davalı şirket yetkilisi eli ürünü olup olmadığı hususunda yapılan imza incelemesi sonucunda düzenlenen grafolog bilirkişi raporu ile sözleşmedeki imzanın davalının eli ürünü olmadığı tespit edilmiş olmakla, düzenlenen rapor denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğundan davalı tarafın imzaya itirazının geçerli olduğu ve sözleşmedeki imzanın davalının eli ürünü olmadığı sabit olduğu, bu haliyle sözleşme şartlarının oluşmadığı, davalının davacıya borçlu olmadığı anlaşıldığından davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın reddine, dosya kapsamında davacının kötü niyetli hareket ettiğinin ispatlanamadığından davalı tarafından talep edilen koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşullar oluşmadığından REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 2.057,02-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 20.765,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı.27/05/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı