Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/531 E. 2022/38 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/531 Esas
KARAR NO : 2022/38
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 14/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 07/10/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalı şirket nezdinde … poliçe ve … acente numaralı sigortalısı bulunan … …’nın maliki olduğu … plakalı aracın, müvekkilin maliki olduğu … plakalı araca çarptığını, müvekkilin aracının bu kaza neticesinde hasarlandığı ve kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere müvekkilin kusursuz olduğunu, netice itibariyle aracın şuan ki değerinin, kazasız değerinin altında olduğu açık olduğu ve değer kaybı meydana geldiğini, buna ilişkin maddi tazminat taleplerine istinaden davalı sigortaya gerekli başvuru yapıldığını, ayrıca 06.10.2020 tarihinde Ticari Davalarda Dava Şartı Arabuluculuk müessesine de başvuru yapıldığını, anlaşma sağlanamadığını, müvekkile ait araçta meydana gelen değer kaybı karşılığı olarak şimdilik 530,00TL.’nin davalıdan alınmasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; 07.10.2018 tarihinde, davacı … …’in adına kayıtlı … plakalı araç ile dava dışı … … adına kayıtlı … plakalı aracın karışmış olduğu maddi hasarlı trafik kazasında, müvekkil Sigorta Şirketi nezdinde, … Poliçe No’su ile KYTK -ZMMS sigortalısı olan … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğundan bahisle, 530,00.TL. değer kaybının yasal faizi ile birlikte tazmini isteminde bulunulduğunu, davaya konu olayın 07.10.2018 tarihinde meydana geldiğini, dava açılış tarihinin ise 23.10.2020 tarihi olduğunun anlaşıldığını, KZMMS (Trafik) Sigortası Genel Şartları C.8 (eski Genel Şartlar 17) maddesi hükmü, aynen 2918 sayılı KTK’nun 109. maddesini yinelemekte olduğu ve “Motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmü uyarınca, söz konusu dava süresi içerisinde açılmadığından, zamanaşımı itirazında bulunduğunu, zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davanın, usul yönünden (zamanaşımından) reddine karar verilmesi gerektiğinin sabit olduğunu, davaya konu, poliçe teminat kapsamına giren ve araçtaki değişimi uygun görülen parçalar, dikkate alınarak, yapılan hesaplama sonucu, müvekkil sigorta şirketi tarafından aracın onarımı yapılarak bedeli de anlaşmalı servise ödendiğini, davacı tarafın gerçek zarar bedelini aşan ve sebepsiz zenginleşmeye yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, KZMMS Genel Şartları (teminat dışı kalan haller A.6/B ) uyarınca; hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri ile, mini onarım ile giderilebilen basit kaporta, plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik, elektronik ve döşeme aksamı hasarları, ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hasarlar, aracın kaza anındaki rayiç değerinin %25’ini aşan değer kaybı talepleri, kaza tarihi işle ihbar tarihi arasında araç üzerinde mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili talepler, çekme belgeli ve hurda belgeli işlemi görmüş araçlar, kısa süreli kiralık araçlar, taksi, dolmuş, uzun süreli (bir yıl ve daha uzun) kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybı tutarının %50’sini aşan talepler, test aracı, koleksiyon ve antika sayılan araçlardaki hasar sebebiyle yapılan değer kaybı talepleri, değer kaybı teminatı dışında olduğunu, davacı tarafın kusur durumu, kaza tespit tutanağı, aracın kaza tarihi öncesindeki hasar kaydı, kazaya karışan diğer bir aracın bulunması, aracın, onarım görmüş olduğu servis, aracın modeli ve kilometre kaydı, aracın değişen parçaları, dikkate alındığında, davacının poliçe teminat dışı olan değer kaybı isteminde bulunmayacağının açık olduğunu, davacı tarafça açılan gerek Poliçe ve Genel Şartlarına ve gerekse Usul ve Yasaya aykırı olarak açılan, davanın (öncelikle zamanaşımı) reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … A.Ş. ‘den gelen müzekkere cevabı, bilirkişi raporu, 23.10.2020 tarihli arabuluculuk son tutanağı,ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı değer kaybı bedelinin tahsili talebine yönelik açılan tazminat davasıdır.
Davacı taraf, 07/10/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle aracında oluşan değer kaybı bedelinin davalı araç malikleri ve kusuru ile kazaya neden olan davalı araç sürücüsünden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, aracın onarımının sigorta şirketince yapılarak ödemenin gerçekleştiğini, davacının kusur durumu, kaza tespit tutanağı, aracın kaza tarihinden önceki hasar kaydı , kazaya karışan diğer bir aracın bulunması, aracın onarım görmüş olduğu servis, aracın modeli ve kilometre kaydı, aracın değişen parçaları dikkate alındığında davacının poliçe teminat dışı olan değer kaybı isteminde bulunamayacağından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 23/10/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi …, Sigorta Uzmanı … ve Adli Trafik Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 26/05/2021 tarihli raporunda özetle;”Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 07.10.2018 gönü saat 10:10 sıralarında Konya ili … ilçesinde, … Caddesi üzerinde sağda … Girişi yanında bulunan … adlı işletmeye dönüş yaptığı sırada aracının ön kısımlarıyla, … Caddesine paralel olan yan yol üzerinde Petrol istikametinden düz seyirle AVM istikametine seyir halinde olan sürücü … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracının sağ ön yan kısımlarının çarpışması neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiğinin anlaşıldığı,
Karayolları Trafik Kanununun 47. maddesinin d) fıkrası ve 53. maddesinin a) fıkrası ile 67. maddesinin a) fıkrası ve 84. maddesinin f) fıkrasını ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109.maddesinin b) fıkrasının 8. maddesini ihlal ederek; Karayolunda araç kullanırken, doğrultu değiştirmek istediklerinde, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olup, sağa dönüşlerde, doğru geçmekte olan araçlara geçiş hakkını vermek zorunda olduğu halde; Sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla, trafik kazasının meydana geldiği, Konya İli, … İlçesinde, … Caddesi üzerinde sağa … girişi yanında bulunan … adlı işletmeye dönüş yaptığı sırada aracının ön kısımlarıyla, … Caddesine paralel olan yan yol üzerinde Petrol istikametinden düz seyirle AVM istikametine seyir halinde olan sürücü … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracının sağ ön yan kısımlarının çarpışması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda sağa dönerken, karayolunu kullananlar diğer araçlar için tehlike yarattığı, sağa dönüş kurallarına uymadığı ve dönüş esnasında soldan gelerek düz seyirle devam eden … plakalı araca geçiş önceliği tanımadığı, bu şekilde dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özen yükümlülüğüne uymayarak, kavşak içinde asli kusur ihlali yapmak suretiyle doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yaparak kavşakta doğru geçen … plakalı araca geçiş önceliğini vermemek suretiyle kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu,
Karayolları Trafik Kanununun 47. maddesinin d) fıkrası ile 52.maddesinin a) ve b) fıkrasını ihlal ederek; Meskun mahalde araç ile seyir halindeyken, dikkatli ve tedbirli olarak, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olup, kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmak, aracının hızını, kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, Trafikte bulunan diğer olguların ve diğer araçların dönüş kurallarını ihlal etme ihtimaline karşı dikkatli ve tedbirli olmak zorunda olduğu halde;
Sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla, kazanın meydana geldiği Konya İli, … İlçesinde … Caddesine paralel olan yan yol üzerinde Petrol istikametinden düz seyirle AVM istikametine seyir halinde iken aracının sağ ön yan kısımlarıyla, sağ tarafından … Caddesi üzerinden gelerek sağa … Adlı işletme önüne dönüş için kavşağa giriş yapan sürücü … …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarının çarpışması neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda kavşakta doğru geçmekte olan araç olarak, geçiş önceliğine sahip olsada, kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmadığı gereken dikkatini yola vermediği, Trafik ve yol özelliklerini dikkate alarak, sevk ve idaresindeki aracı kullanırken, mahal şartlarını da dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermediği, dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özensiz davranışlarından dolayı, dava konusu trafik kazasına karıştığı anlaşıldığından meydana gelen trafik kazasında %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu,
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denildiği,
Araçlarda oluşan değer kaybının, aracın hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, öncesindeki hasar kaydı, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark değer kaybını gösterir. Davaya konu araçta meydana gelen değer kaybının, … plakalı, 2011 imal yılı, …/… Marka, … model, Hususi, gri renkte, kaza tarihinde 128.091km’deki aracın, 2 adet ana parça tamir gördüğü kısımlar dikkate alındığında; Yargıtay kararlarında değer kaybının hesaplanması, aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kazadan ve yapılan onarımdan sonraki piyasa değeri arasındaki fark olarak kabul edildiğinden, gerek Sigorta Eksperliği Derneği, gerek Hazine müsteşarlığı tarafından önerilen değer kaybı hesabı dikkate alındığında, gerekse yapılan piyasa araştırmasında aracın hasarsız ortalama piyasa rayici ile kaporta aksamında benzer şekilde onarım görmüş olanların piyasa rayici arasındaki fark dikkate alındığında 800,00TL. mertebesinde değer kaybının uygun olduğunun tespit edildiği,
Kusur oranı dikkate alındığında davacı trafik kazası sonucunda … plakalı, plakalı aracında meydana gelen değer kaybının %75 (yüzde yetmiş beş) oranında talep edebileceği anlaşılmıştır. Davacı … …’in … plakalı aracın kaza sonucu değer kaybı için toplam (800,00TL*0,75=600,00TL.) 600,00TL. (altıyüztürklirası) talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.” yönünde görüş beyan edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; 07/10/2018 tarihinde davacı şirkete ait … plakalı araca, davalı sigorta şirketine sigortalı ve … …’nın maliki olduğu … plakalı aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, dava konusu olayın dosya ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve yönetmenliği kapsamında trafik kazası oluşumunda; … plakalı aracın sürücüsü … …’nın kontrolsüz kavşakta, sağa dönüş yaptığı ve sağa dönüş esnasında soldan gelerek düz seyirle devam eden … plakalı araca geçiş önceliği tanımadığı, doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yaptığı ve %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü … …’in kontrolsüz kavşağa girerken kavşakta doğru geçmekte olan araç olarak, geçiş önceliğine sahip olsada, kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmadığı ve aracının hızını, kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özensiz davranışlarından dolayı, dava konusu trafik kazasına karıştığı anlaşıldığından, %25 oranında kusurlu olduğu, Mahkememizce alınan dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacı şirkete ait aracın değer kaybının 800,00-TL olarak hesaplandığı, düzenlenen raporun dosyadaki delillerle uyumlu, bilimsel ve denetime açık olduğu, kazaya %75 kusuruyla sebebiyet veren araç araç sürücüsünün ve araç maliklerinin ve sigorta şirketinin kendi kusur oranına göre 600,00-TL değer kaybı zararından sorumlu oldukları, taleple bağlı kalınarak sadece 530,00-TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-530,00TL
Değer kaybı bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL başvurma harcının başlangıçta alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafınca yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 88,00 TL tebligat-posta gideri, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.596,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereği 530,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda dava değeri itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.14/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza