Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/522 E. 2021/863 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/522 Esas
KARAR NO : 2021/863

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 20/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile dava dışı …Anonim Şirketi (Eski Ünvan: …Sanayi Anonim Şirketi) arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, anılan sözleşmeyi davalılar… Geliştirme Anonim Şirketi ile …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının 17/10/2019 tarihinde kat edilerek borçlulara Üsküdar… Noterliği’nin 17/10/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve alacağın kat tarihi itibariyle muaccel hale getirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile 16.674.846,43-TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarının dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu belirterek davalıların takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili tarafından mahkememize sunulan 17/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Bilindiği üzere, belirsiz vadeli kredi sözleşmelerinde kredinin kat edilmesi ve bunun ihbarıyla birlikte borcun muaccel olduğunu, davalı banka hesap kat ihtarının tebliğine ilişkin belgelere delil olarak dahi dayanmadığını, bu aşamadan sonra delil olarak ibrazına da muvafakatleri bulunmadığını, kaldı ki, davacı bankanın müvekkiline gönderdiğini iddia ettiği hesap kat ihtarı, müvekkiline usulüne uygun bir şekilde tebliğ de edilmediğini, bu nedenle davacı Bankanın muaccel olmayan borç hakkında icra takibi başlatmış olması haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Mahkeme tarafından incelendiğinde de, halihazırda asıl kredi borçlusuna ya da müteselsil kefillere usulüne uygun yapılmış bir ihtarın olmadığı açıklığa kavuşacağını, her ne kadar hesap kat ihtarı tebliğ edilmediğinden, icra takibi yapılmış olması hukuka aykırı ise de, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, aksi kabul halinde de, müteselsil kefile başvurulabilmesinin ilk koşulu, borçlunun ifada gecikmesi ve borçluya yapılan ihtarın sonuçsuz kalması veya borcunu ifada geciken borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması olduğunu, bunun için asıl borcun muaccel olması gerekeceğini, müteselsil kefile başvurulabilmesinin ikinci koşulu ise alacağın teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmış olmaması olup, bu durumda da rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamayacağını, hesap kat ihtarı, borcun henüz vadesi gelmemiş kısımlarını muaccel hale getirdiğini, bankanın hesap kat’ını hem borçluya hem kefile bildirmesi müteselsil kefile başvuru için yeterli olmadığını, hesap kat ihtarıyla borç muaccel hale gelecek ve muaccel borcu ödemeyen müşteri yeniden ihtar edilerek, müşterinin borcu ifa etmemesi halinde müteselsil kefile başvuru şartı gerçekleşmiş olacağını, hem borçluya hem kefile aynı anda ödeme ihtarı gönderilmesi halinde, borçlunun borcu ödeyip ödemeyeceği belirli olmadığından bu ihtar müteselsil kefile başvurma açısından geçersiz olduğunu, müteselsil kefaleti düzenleyen 6098 sayılı TBK. M. 586 ‘da müteselsil kefile başvuru şartları açık bir şekilde hüküm altına alındığını, bu doğrultuda davacı bankanın yasaya aykırı olarak işlem yaptığı ve neticeten huzurdaki davanın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği hususunun ortada olduğunu, hesap kat ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediğinden, müvekkilinin gecikme faizinden sorumlu tutulmasının da mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edildiği kabul edilse dahi, Türk Ticaret Kanunu madde 7’ye sonradan eklenen ek cümleye göre, müteselsil kefilin gecikme faizinden sorumlu olabilmesi için gerekli ihtar gönderilmediğinden, müteselsil kefillerin sorumluluğu hiçbir türlü söz konusu olmadığını, davacı Bankanın talep ettiği %31,71 faiz oranının fahiş olduğunu, davacı Bankanın Genel Kredi Sözleşmesinde, temerrüt faizi oranının belirlenmesini tek yanlı olarak bankaya bırakılmış olduğu beyan ettiğini, bu durumun 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 27. ve 25. maddelerine aykırı ve bu yöndeki düzenlemeler kesin hükümsüz olduğunu, tek taraflı yükümlülük tesis etme yetkisi sadece kamu gücünü kullanan tarafa ait olduğunu, kamu alacaklarında temerrüde düşülmesi halinde dahi borçlunun ödeyeceği faiz 6183 sayılı Kanunla düzenlendiğini, bu oranın değişmesi halinde uygulanacak yeni oran ulaşılabilir ve öngörülebilir olarak ilan edildiğini, bu nedenle de borçlunun sorumlu olacağı faiz oranının tamamen davacı Banka’nın inisiyatifine bırakılması, kamu düzenini de ihlal ettiğini, davacı bankanın, Kredi Sözleşmesi’nin tarafların serbest iradeleri ile akdetmiş olduklarını iddia ettiklerini, halbuki, sözleşme özgürlüğü, kişinin dilediği kişi ile dilediği sözleşmeyi yapma (dolayısıyla istemediği sözleşmeyi yapmama ya da ortadan kaldırma) serbestisi olup, burada değerlendirilmesi gereken hususun, sözleşme içeriğinin belirlenmesi özgürlüğü olması gerektiğini, TBK md 26’da; “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.” denildiğini, yani tarafların irade serbestisinin de bu hüküm temelinde yorumlanması gerektiğini, sözleşmenin, “herhangi bir hakimiyet unsuru olmayan bir alanda eşit bireyler arasındaki ilişkileri düzenleyebilmesi” aynı zamanda sözleşmenin sıhhatinin taraflarca serbest irade ile kurulmasına bağlı olduğunu, dolayısıyla temerrüt faizinin taraflarca değil, taraflardan biri tarafından belirlenmesine yönelik sözleşme hükmü, TBK md 26 ile uyumsuz olduğunu, bir irade serbestisinden bahsedilebilmesi için, bu irade serbestisinin göstermelik değil gerçek olması gerektiğini, ekonomik açıdan güçlü olan tarafın (davacı Banka) krediye ihtiyaç duyan müşterisini sözleşmeyi ya mevcut haliyle imzalamak ya da hiç imzalamamak seçenekleri arasında bırakması halinde müşterinin irade özerkliğinden bahsedilemeyeceği gibi temerrüt faizi oranının belirlenmesini kredi veren bankaya bırakan bir sözleşmeyi serbest iradesi ile imzalamış sayılamayacağını, böyle bir düzenleme kredi borçlusu açısından temerrüt faizini belirleme değil bu belirleme inisiyatifini münhasıran alacaklıya bırakma anlamını taşıyacağını beyanla haksız ve hukuka aykırı davanın önce usulden, akabinde de esastan reddine, kötü niyetli davacı Banka’nın %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı Banka’ya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş.’ne çıkarılan tebligatların davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.

DELİLLER : İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… D.İş sayılı dosyası, Üsküdar … Noterliği’nin 17/10/2019 tarih …yevmiye sayılı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, kredi sözleşmesi ve ekleri, hesap haraketleri, davacı banka kayıtları, nüfus kaydı, arabulucu tutanağı, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının uyaptan incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi …tarafından düzenlenen 15/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket …A.Ş. (Eski Unvan:..San.A.Ş)arasında sözleşme imzalandığı, İşbu davanın Davalı/Borçluları kefiller… A.Ş, … dava dışı borçlu şirketin müşteri sıfatıyla imzaladığı GKS’yi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olmaları nedeniyle dava dışı borçlu şirketin Müvekkil Banka’ya karşı olan borçlarından 20.000.000.00 TL limit dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları, davalı kefillerin temerrüd tarihlerinin farklı olması ve takip tarihi itibarı ile hesaplanan alacak tutarının kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalı kefil …A.Ş’nin İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden Mahkemece de kabul edilmesi halinde 06.01.2020 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 11.911.013.57 TL asıl alacak 283.536.42 TL işlemiş faiz ve 1.985.86 TL masraf olmak üzere toplam 12.196.535.85 TL alacaklı olduğu, asıl alacak yönünden 4.468.990.58 TL lık fazla talebinin yerinde olmadığı, 11.911.013.57 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 31.71 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilkişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı, Kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle davacı bankanın 9.320.00 TL’lik çek depo talebinin yerinde olmadığı,…’dan takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalı kefil …’ın İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden Mahkemece de kabul edilmesi halinde 06.01.2020 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 11.890.253.28 TL asıl alacak 283.536.42 TL işlemiş faiz ve 1.985.86 TL masraf olmak üzere toplam 12.175.775.56 TL alacaklı olduğu, asıl alacak yönünden 4.489.750.87 TL’lık fazla talebinin yerinde olmadığı, 11.890.253.28 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 31.71 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilkişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı, kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle davacı bankanın 9.320.00 TL lık çek depo talebinin yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 27/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalı kefil … A.Ş.’nin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden Mahkemece de kabul edilmesi halinde 06.01.2020 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 11.911.013.57 TL asıl alacak 283.536.42 TL işlemiş faiz ve 1.985.86 TL masraf olmak üzere toplam 12.196.535.85 TL alacaklı olduğu, asıl alacak yönünden 4.468.990.58 TL lık fazla talebinin yerinde olmadığı, 11.911.013.57 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 31.71 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilkişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı, Kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle davacı bankanın 9.320.00 TL lık çek depo talebinin yerinde olmadığı, …’dan takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalı kefil …’ın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden sayın mahkemece de kabul edilmesi halinde 06.01.2020 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 11.890.253.28 TL asıl alacak 283.536.42 TL işlemiş faiz ve 1.985.86 TL masraf olmak üzere toplam 12.175.775.56 TL alacaklı olduğu, asıl alacak yönünden 4.489.750.87 TL lık fazla talebinin yerinde olmadığı, 11.890.253.28 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 31.71 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilkişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı,Kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle davacı bankanın 9.320.00 TL lık çek depo talebinin yerinde olmadığı, Davacı vekilinin talebinin kabul edilmesi halinde; asıl borçlu yönünden 16.380.004,15-TL asıl alacak, 106.142,43-TL akdi faiz, 1.053.247,92-TL temerrüt faizi, 57.969,52-TL BSMV ile 1.985,86-TL masraf olmak üzere 06/01/2020 takip tarihi itibariyle borç miktarının toplam 17.599.349,87-TL olduğu, kefil yönünden 16.380.004,15-TL 17/10/2019 kat tarihi itibari ile anapara faiz, 1.074.692,07-TL 81 günlük faiz, 53.734,60-TL gider vergisi ile 1.128.426,68-TL BSMV olmak üzere toplam 17.508.430,83-TL olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlular aleyhine açılan dava dışı şirkete kullandırılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça dava dışı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …ise davacı tarafça başlatılan icra takibinin usulsüz olduğunu, takibe itirazın haklı olduğunu, davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı… A.Ş. davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmışlardır.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının uyaptan incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı … vekilinin Mahkememizin ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın sözleşmedeki yetki şartı gereği Mahkememiz ve icra dairesi yetkili olduğundan reddine karar verilmiştir.
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile davalı şirket arasında imzalandığı, diğer davalıların genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet miktarının 20.000.000,00-TL olduğu görülmüştür.
Üsküdar … Noterliği’nin 17/10/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile genel kredi sözleşmesi hesabının kat edildiği, ihtarnamenin davalı şirkete 18/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalı …’a çıkarılan tebligatın 21/10/2019 tarihinde iade edildiği, bu haliyle ihtarnamede verilen 1 günlük ödeme süresi sonunda davalı şirketin 25/10/2019 tarihinde, davalı …’ın ise takip tarihi olan 06/01/2020 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi… tarafından düzenlenen 15/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket ….A.Ş. (Eski Unvan: …San.A.Ş)arasında sözleşme imzalandığı, İşbu davanın Davalı/Borçluları kefiller…A.Ş,… dava dışı borçlu şirketin müşteri sıfatıyla imzaladığı …’yi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olmaları nedeniyle dava dışı borçlu şirketin Müvekkil Banka’ya karşı olan borçlarından 20.000.000.00 TL limit dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları, davalı kefillerin temerrüd tarihlerinin farklı olması ve takip tarihi itibarı ile hesaplanan alacak tutarının kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalı kefil…A.Ş’nin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden Mahkemece de kabul edilmesi halinde 06.01.2020 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 11.911.013.57 TL asıl alacak 283.536.42 TL işlemiş faiz ve 1.985.86 TL masraf olmak üzere toplam 12.196.535.85 TL alacaklı olduğu, asıl alacak yönünden 4.468.990.58 TL lık fazla talebinin yerinde olmadığı, 11.911.013.57 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 31.71 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilkişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı, Kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle davacı bankanın 9.320.00 TL’lik çek depo talebinin yerinde olmadığı,…’dan takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalı kefil …’ın İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden Mahkemece de kabul edilmesi halinde 06.01.2020 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 11.890.253.28 TL asıl alacak 283.536.42 TL işlemiş faiz ve 1.985.86 TL masraf olmak üzere toplam 12.175.775.56 TL alacaklı olduğu, asıl alacak yönünden 4.489.750.87 TL’lık fazla talebinin yerinde olmadığı, 11.890.253.28 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 31.71 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilkişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı, kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle davacı bankanın 9.320.00 TL lık çek depo talebinin yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 10/06/2021 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı ile düzenlenen bilirkişi raporunda davalı kefil … kat ihtarının tebliğ tarihinin hatalı tespit edilmesi nedeniyle karar vermeye elverişli olmadığından, davalı kefil …İnşaat’a e-tebliğ yoluyla yapılan tebligatın hesaba konulduğu tarih olan 18/10/2019 tarihinden 5 gün sonrası olan 23/10/2019 tarihinin tebliğ tarihi sayılarak ve ödeme için verilen 1 günün eklenmesi ile davalı … inşaatın temerrüt tarihinin 25/10/2019 tarihi esas alınmak ve davacı vekili ile davalı … vekillerinin rapora itirazları da değerlendirilerek, HMK 218. maddesi gereğince banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle davacı bankanın davalılardan alacaklı olup olmadığı varsa alacak miktarı, faiz oranı ve miktarı, gayri nakdi çek depo bedeli hususunda ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 27/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalı kefil… A.Ş.’nin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden Mahkemece de kabul edilmesi halinde 06.01.2020 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 11.911.013.57 TL asıl alacak 283.536.42 TL işlemiş faiz ve 1.985.86 TL masraf olmak üzere toplam 12.196.535.85 TL alacaklı olduğu, asıl alacak yönünden 4.468.990.58 TL lık fazla talebinin yerinde olmadığı, 11.911.013.57 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 31.71 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilkişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı, Kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle davacı bankanın 9.320.00 TL lık çek depo talebinin yerinde olmadığı, …’dan takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalı kefil …’ın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden sayın mahkemece de kabul edilmesi halinde 06.01.2020 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 11.890.253.28 TL asıl alacak 283.536.42 TL işlemiş faiz ve 1.985.86 TL masraf olmak üzere toplam 12.175.775.56 TL alacaklı olduğu, asıl alacak yönünden 4.489.750.87 TL lık fazla talebinin yerinde olmadığı, 11.890.253.28 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 31.71 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilkişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı,Kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle davacı bankanın 9.320.00 TL lık çek depo talebinin yerinde olmadığı, Davacı vekilinin talebinin kabul edilmesi halinde; asıl borçlu yönünden 16.380.004,15-TL asıl alacak, 106.142,43-TL akdi faiz, 1.053.247,92-TL temerrüt faizi, 57.969,52-TL BSMV ile 1.985,86-TL masraf olmak üzere 06/01/2020 takip tarihi itibariyle borç miktarının toplam 17.599.349,87-TL olduğu, kefil yönünden 16.380.004,15-TL 17/10/2019 kat tarihi itibari ile anapara faiz, 1.074.692,07-TL 81 günlük faiz, 53.734,60-TL gider vergisi ile 1.128.426,68-TL BSMV olmak üzere toplam 17.508.430,83-TL olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi ek raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından dava dışı … Anonim Şirketi (Eski Ünvan: … Anonim Şirketi)’ne kredi kullandırıldığı, dava dışı asıl borçlu şirketin vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için müteselsil kefil olan davalı şirket ile davalı şahıs hakkında icra takibi yapıldığı, dava dışı asıl borçlu şirket tarafından kredi borcunun ödenmediği, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle davalılar olan müteselsil kefiller tarafından da borcun ödenmemesi nedeniyle nakdi kredi borcundan ve dosya kapsamındaki belgeler ile masraf alacağından sorumlu oldukları, davalı şirkete 23/10/2019 tarihinde yapılan tebligat ve ödeme için verilen bir günlük süre sonunda temerrüt tarihinin 25/10/2019 olduğu, davalı şahsın takip tarihi olan 06/01/2020 tarihinde temerrüte düştüğü, gayri nakdi kredi borcu yönünden sözleşmede kefillerin sorumlu olduğuna ilişkin açık ve net düzenleme bulunmadığından sadece dava dışı asıl borçlu şirketin sorumlu olduğu sabit olduğundan düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bankacı bilirkişi…tarafından düzenlenen bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı bankanın borçlu davalı şirketten takip konusu işletme kredisinden kaynaklanan 11.911.013,57-TL asıl alacak, taleple bağlı kalınarak 283.536,42-TL işlemiş faiz, 1.985,86-TL masraf alacağı olmak üzere toplam 12.196.535,85-TL alacaklı olduğu, takibin borçlu davalı şirket yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren 11.911.013,57-TL asıl alacak için uygulanacak yıllık %31,71 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamı gerektiği, davacın bankanın borçlu davalı …’dan takip konusu işletme kredisinden kaynaklanan 11.890.253,28-TL asıl alacak, taleple bağlı kalınarak 283.536,42-TL işlemiş faiz, 1.985,86-TL masraf alacağı olmak üzere toplam 12.175.775,56-TL alacaklı olduğu, takibin borçlu davalı şahıs yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren 11.890.253,28-TL asıl alacak için uygulanacak yıllık %31,71 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamı gerektiği ve davacının nakdi kredi alacağına yönelik fazlaya ilişkin isteminin haksız olduğu, gayri nakdi kredi alacağı yönünden davalı kefillerin sorumlu olduğuna dair kredi sözleşmesinde açık düzenleme bulunmadığından gayri nakdi kredi alacağı yönünden borçlu davalı kefillerin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın (11.911.013,57-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan (davalı…’ın 11.890.253,28-TL’nin %20’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasındaki;
a) Borçlu davalı şirket yönünden; takip konusu işletme kredisinden kaynaklanan 11.911.013,57-TL asıl alacak, taleple bağlı kalınarak 283.536,42-TL işlemiş faiz, 1.985,86-TL masraf alacağı olmak üzere toplam 12.196.535,85-TL alacağa yönelik borçlu şirket tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı şirket yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren 11.911.013,57-TL asıl alacak için uygulanacak yıllık %31,71 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Borçlu davalı T…yönünden; takip konusu işletme kredisinden kaynaklanan 11.890.253,28-TL asıl alacak, taleple bağlı kalınarak 283.536,42-TL işlemiş faiz, 1.985,86-TL masraf alacağı olmak üzere toplam 12.175.775,56-TL alacağa yönelik borçlu şirket tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı şahıs yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren 11.890.253,28-TL asıl alacak için uygulanacak yıllık %31,71 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
c) Gayri nakdi kredi alacağı yönünden borçlu kefil davalıların sorumluluğu bulunmadığından buna yönelik itirazın iptali talebinin reddine,
ç) Asıl alacağın (11.911.013,57-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan (davalı …’ın 11.890.253,28-TL’nin %20’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 833.145,36-TL harçtan mahsubu ile bakiye 631.754,90-TL karar harcının (davalı …’ın 630.336,76-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 994,75-TL’sinin (davalı …’ın 993,05-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen, geri kalan 0,50-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 201.390,46-TL peşin harç olmak üzere toplam 201.444,86-TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 19 adet tebligat-posta gideri 99,50-TL, bilirkişi ücreti 1.500,00-TL olmak üzere toplam 1.599,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 1.169,93-TL’sinin (davalı …’ın 1.167,93-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 210.590,36 -TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı …’ın 210.382,76-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davalı taraflar yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 133.408,11-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı taraflara eşit şekilde verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/12/2021

Başkan
e-imza *
Üye
e-imza *
Üye
e-imza *
Katip
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.