Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/501 E. 2020/469 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/501 Esas
KARAR NO:2020/469

DAVA:3.Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:12/10/2020
KARAR TARİHİ:13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 12/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; takip borçlusu (asıl borçlu) …’nun ticari işletmesindeki ticari faaliyetleri esnasında ticari ilişkide bulunduğu takip alacaklısı davalı şirketin alacaklarına teminat olması amacıyla, … Tapu Müdürlüğü’nde kayıtlı, … Mahallesindeki, … ada, … parseldeki,… nolu bağımsız bölümdeki müvekkile ait … hissede, takip alacaklısı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, söz konusu ipotek tesisi sırasında asıl borçlunun kardeşi olan müvekkili …’ın da üçüncü kişi sıfatıyla … hissesinde ipotek vermesi, asıl borçlu ve takip alacaklısı tarafından talep edildiğinden, müvekkilinin de kendi hissesi üzerinde, takip alacaklısı lehine üçüncü kişi sıfatıyla ipotek tesis ettirdiğini, müvekkili ile takip alacaklısı arasında herhangi bir ticari ilişki ve kefalet sözleşmesi mevcut oldığını, sadece üçüncü kişi sıfatıyla, …’nun borçlarına karşılık teminat olması amacıyla, müvekkilinin taşınmazdaki …’lik hissesi üzerine, … Tapu Müdürlüğü’nde, 19.03.2013 tarih ve … yevmiye numarasıyla tanzim edilen ipotek resmi senedi ile, takip alacaklısı lehine ipotek tesis edildiğini, bu şekilde ipotek tesis edilmiş olması nedeniyle, asıl borçlu … ve ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişi sıfatıyla müvekkili … hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmıştır. …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte de müvekkili, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişi olarak belirtildiğini, söz konusu takip talebi ekindeki, alacaklı vekili tarafından keşide edilmiş olan …. Noterliği’nin 09.05.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnâmesinde de müvekkil için ipotek borçlusu sıfatı kullanıldığını, ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi sonucunda tahsil edilemeyen alacak miktarı için, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında alacaklı vekili tarafından rehin açığı belgesi tanzim edilmesi talep edildiğinde, icra müdürlüğü tarafından açıkça hukuka aykırı bir şekilde müvekkil hakkında da rehin açığı belgesi tanzim edildiğini, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından verilen şikâyetin kabulü kararı neticesinde, müvekkil hakkındaki rehin açığı belgesi iptâl edilmiş ve bu nedenle müvekkil hakkındaki ilâmlı takibin dayanağı olan rehin açığı belgesi de ortadan kalktığını, ancak, müvekkil hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla başlatılmış olan ilâmlı icra takibinin iptâli talebiyle …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasıyla yapılan şikâyetin halen derdest olduğunu, takibin durdurulması yönünde bir tedbir kararı da mevcut olmadığından, müvekkil bakımından haciz tehdidi halen devam ettiğini, bu itibarla ilâmlı takibe maruz kalan ve hakkındaki takip derdest olan müvekkili bakımından İİK m.72 hükmü uyarınca menfi tespit davası ikâme edilmesinde hukuki yarar bulunduğunu, bu nedenle, asıl borçluya kefil konumunda olmayan ve borçtan sorumluluğu bulunmayan, ipotek veren üçüncü kişi konumundaki müvekkili hakkında rehin açığı belgesi alınarak, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla ilâmlı takip başlatan davalı takip alacaklısının kötüniyetli olduğu aşikâr olduğunu, ciddi bir borç miktarını içeren işbu takip nedeniyle müvekkilini maddi ve manevi yönden ciddi zarara uğramış olup, halen de haciz tehdidi altında bu mağduriyeti yaşamaya devam ettiğini beyanla işbu takip nedeniyle müvekkilinin, davalı takip alacaklısı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilerek, İİK m.72/5 hükmü uyarınca davalı takip alacaklısının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi talebiyle işbu menfi tespit davasını açma zaruretimiz hasıl olmuştur.
CEVAP: Davalı tarafa tebligat çıkartılmadığından davalı tarafından davaya karşı cevap verilememiştir.
DELİLLER : …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, …. Noterliği’nin 09/05/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname, ipotek belgesi, senet, tebliğ şerhi ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı … … tarafından davalı … Şirketi aleyhine açılan icra memur muamelesi hakkındaki şikayetin kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki 02/12/2019 tarihli rehin açığı belgesinin davacı bakımından iptaline dair karar verildiği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Şirketi tarafından borçlular … ile … aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından alınan rehin açığı belgesine dayanılarak toplam 880.367,04 TL alacak için ilamlı icra yoluyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Şirketi tarafından borçlular … ile … aleyhine 600.000,00-TL asıl alacak, 3.624,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 603.624,66-Tl alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı taraf ipotek veren üçüncü kişi konumunda olması nedeniyle hakkında rehin açığı belgesi düzenlenemeyeceğini bu yüzden bu belgeye dayanılarak başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından dolayı davalı şirket … Şirketi’ne borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda dava konusu ihtilaf ipotek veren üçüncü kişi konumundaki davacı ipoteğin paraya çevrilmesi sonucu alacağın tamamını tahsil edemeyen alacaklı davalı şirket tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi olan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından alınan rehin açığı belgesi ile davacı hakkında başlatılan icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığı tespiti istemine ilişkin olup, davalı taraf tacir olsa da davacı tarafın tacir olmaması ve davacının davalı ile arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmaması, asıl borca ilişkin kefaleti söz konusu olmayıp, davacı taraf asıl borçtan sadece ipotekli taşınmaz maliki olarak ipotek bedeliyle sorumlu olan üçüncü kişi konumundadır. Bu haliyle eldeki dava TTK’da belirlenen mutlak veya nispi ticari davalardan olmadığından davaya bakma görevi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkememizin görev alanında değildir. Benzer davaya ilişkin Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2018/7186 E.-2018/13317 K. Sayılı ilamında da yargılamanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevinde olduğu belirtilmiştir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/10/2020

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *