Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/489 E. 2021/718 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/489 Esas
KARAR NO : 2021/718
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 06/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; … … Tic. A.Ş.’ nin 17/02/2020 tarihinde “… Sokak No: … Şişli/İSTANBUL” adresinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, hazirun cetveli düzenlendiğini ve bu kararın … Noterliği’nin 28/02/2020 tarih … yevmiye no ile onaylanarak, 04.03.2020 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, ilgili genel kurulda müvekkili …’nun temsil yetkisinin sona erdiğine, yönetim kurulu üyesi olarak 3 yıl süre ile en geniş yetkilerle …’ nun tek başına seçildiğine dair karar alındığını, ilgili şirketin tek pay sahibinin … Ltd. Şti. olup bu şirketinde yetkilileri ve ortaklarının müvekkili … ile … olduğunu, bu durumda genel kurul toplantısının yapılabilmesi için müvekkilinin öncelikle toplantıya usulüne uygun olarak çağrılmış olması, katılmış olması durumunda ise hazirun cetvelinde imzası olması gerektiğini, ancak 17.02.2020 tarihli toplantıya müvekkilinin katılmadığını, imzasının taklit edildiğini, hazirun cetvelinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle yasaya ve iyi niyet yaklaşımına aykırı olan, müvekkilinin haklarını yitirmesine sebep olan genel kurulun iptali gerektiğini, davalı şirketin 17/02/2020 tarihinde … Sokak No: … Şişli/İSTANBUL adresinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının TTK. nun 617. maddesi gereğince çağrı merasimine uyulmaksızın yapıldığını, TTK 416. maddesi gereğince çağrısız toplantı yapılabilmesi için pay sahiplerinin veya temsilcilerinin tamamının toplantıya katılmış ve bu duruma itiraz etmemiş olmaları gerektiğini, müvekkilinin genel kurula çağrılmadığı gibi, hazirun cetvelindeki imzalarda kendisine ait olmadığını, bu durumda genel kurulda alınan kararların tamamının yoklukla sakat olduğu ve geçersizliğine karar verilmesi gerektiğini, genel kurul tutanağından tebligat ve ilanın ne şekilde yapıldığının belirli olmadığını, yapılan genel kurula ait tutanağın taşıması gereken nitelik, tebliğ, bildirim ve ilan ile ilgili hususların ne şekilde belirtilmesi gerektiği Türk Ticaret Kanununda açıkça izah edildiğini, çünkü her türlü hususu, sahte imzalarla alınanlar da dâhil olmak üzere bütün yönetim kurulu kararlarını Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettiren davalı şirket, Genel Kurulun yapılacağına ilişkin hiçbir bildirim yapmadığını, bunun yanında olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmış ise bu kurul toplantısı da yasanın aradığı şekilde yapılmadığını, her ne kadar genel kurul toplantı tutanağında TTK 416. maddesine göre genel kurul toplantısı yapıldığı belirtilmişse de özellikle şirketin tek ortağının … Ltd. Şti. olduğunu, bu şirketinde yetkilisi ve ortağının müvekkili ile … olduğu dikkate alındığında, müvekkilinin katılmaması durumunda olağanüstü genel kurul toplantısının yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle genel kurulun iptali gerektiğini, iptali istenen genel kurul toplantısına kadar müvekkilinin bir hak kaybına uğramaması kendi imzasının kontrolünde olduğunu, ancak gizli saklı yapılan genel kuruldan sonra müvekkilinin yönetim kurulundan uzaklaştırıldığını, bu genel kurulu gizlemekteki amacın müvekkilinin payını gasp etmek ve şirketin esas faaliyet konusunun temeli olan tek taşınmazını da satarak şirketin içini boşaltmak olduğunu beyanla müvekkilinin imzasının taklit edilmesi, müvekkilinin toplantıya katılmasının engellenmesi, toplantıya katılmış gibi hazirun cetveli düzenlenmesi, müvekkilinin toplantıya katılmamasına rağmen karar alınması sebebi ile ilgili genel kurulda alınan kararlar batıl olup, TTK 447. maddesi gereğince bu hususun tespitine karar verilmesini ve butlan nedeni ile 17.02.2020 tarihli genel kurulda alınan kararların yok sayılmasına ve ortadan kaldırılmasına, bu talebin yerinde görülmemesi halinde, toplantıya davetin usule uygun yapılmaması ve gündemin usule uygun şekilde ilan ve tebliğ edilmemesi, TTK 416. maddesine göre yapıldığı belirtilen toplantıya müvekkilinin katılmamasına rağmen, katılmış gibi gösterilmesi, toplantıda alınan kararların toplantıya davet edilmeyen müvekkilli aleyhine telafisi imkansız neticeler doğuran kötü niyetli neticeleri olması sebebiyle hukuka aykırı olarak yapılan genel kurulun iptaline, verilecek kararın ticaret sicil memurluğuna tescil ve ilanına, başkaca yasaya aykırı bir eylem gerçekleştirilmemesi adına öncelikle pay defteri olmak üzere, şirketin resmi defterlerine tedbiren el konulmasına, yapılan yargılama ve vekâlet giderlerinin, yaptığı keyfi ve yasadışı uygulamalar sebebi ile işbu davanın açılmasına sebep olduğu için davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 13/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde ipotek bulunmakta olup, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyasının ipotek borçlusu olduğunu, Müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mah., … Ada … Parsel kayıtlı taşınmazı üzerinde 14.05.2015 tarihli … Bankası’nın 1.derece ipoteği bulunmakta olup; bu ipotek borcundan kaynaklı … icra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile cebri icra yoluyla satış işlemleri devam ettiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde, müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan tek taşınmazın satışına karşı çıkıldığına dair iddiaların yersiz ve asılsız olduğunu, hiçbir şirket yetkilisinin, şirket taşınmazının cebri icra yoluyla satışının yapılabilmesi için genel kurul yapmasının söz konusu olmadığını, iddia edilen bu hususun hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, davacı tarafın da ikame ettiği davasının mesnetsiz olduğunun göstergesi olduğunu, davacı tarafça, her ne kadar genel kurul için kanunun gereğince çağrı merasimine uyulmadığından bahisle huzurdaki dava ikame edilmiş ise de; TTK’nın 416.maddesinin açık olduğunu, nitekim, genel kurul toplantı tutanağında da söz konusu genel kurulun TTK 416.maddesine göre yapıldığının belirtildiğini, bu nedenledir ki, müvekkili şirket tarafından 17.02.2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı ve toplantıda alınan kararlar Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olup; davacının iddialarının aksine usul ve yasaya aykırı bir durum mevzu bahis olmadığını, davacı tarafından bir yandan genel kurul toplantısının kendisinden habersiz olduğu iddia edilir iken, diğer yandan dilekçelerinin 2.sayfasında “… Her ne kadar genel kurul toplantı tutanağında TTK 416.maddesine göre genel kurul toplandığı yapıldığı belirtilmişse de…” şeklinde genel kurul toplantı tutanağı hakkında bilgisi olduğunu ikrar ettiğini, bu nedenle davacının imzasının taklit edildiği iddiasından yola çıkılarak genel kurulun habersiz yapıldığına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını, yine davacı tarafından dava dilekçesi içeriğinde belirtilen Yargıtay Kararlarının içerikleri tam olarak incelendiğinde; 17.02.2020 tarihinde yapılan genel kurul neticesinde alınan kararların iptalini gerektirecek hususlar söz konusu Yargıtay kararlarında bulunmadığını, Yargıtay kararları ile somut olayımızdaki Genel Kurul kararlarındaki durumlar bağdaşmadığını, her Yargıtay kararı kendine has olaylar neticesinde oluşturulduğunu beyanla öncelikle davacının genel kurul iptali davasını açmakta hak düşürücü süreyi geçirdiğinden davanın usulden reddine, davacının huzurdaki davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine, her halükarda haksız ve hukuki mesnedden yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davalı şirketin 17/02/2020 tarihli genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetveli, davacı asilin imza örnekleri, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, davacının imza asıllarının bulunduğu belgeler, grafolog bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Grafolog Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 01/09/2021 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; … … Anonim Şirketinin 17/02/2020 tarihinde yapılan 2020 yılına ait olağanüstü genel kurul toplantısına ait hazirun cetveli üzerinde yer alan imzalar ile …’na ait dosyada mevcut mukayese imzalan değerlendirildiğinde; aralarında önemli derecede farklılık saptandığından, inceleme konusu imzaların …’nun eli ürünü olmadığı, kişinin imzası model alınarak taklit yöntemiyle atıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan davalı şirketin 17/02/2020 tarihli olağan üstü genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde sayılmasına veya iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı şirketin tek ortağının … Ltd. Şti. olduğunu, bu şirketinde yetkilisi ve ortağının müvekkili ile … olduğu dikkate alındığında davalı şirketin 17/02/2020 tarihli genel kurul toplantısına usulüne uygun çağrılmadığı ve tutanağın imzası taklit edilmek suretiyle toplantıya katılmış gibi gösterildiğinden söz konusu genel kurul kararının yok sayılmasına veya iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davanın hak düşürücü sürede açılmadığından ve davacının aktif husumeti bulunmadığından öncelikle usulden reddine, dava konusu genel kurul toplantısının ve alınan kararların usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirketin Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde; davalı şirketin … nün … sicil numarasına kayıtlı … … A.Ş. ünvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin Şişli / İstanbul olduğu, buna göre Mahkememizin yetkili olduğu, davalı şirketin tek ortağının … Ltd. Şti. olduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı … Ltd. Şti.’nin Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde; davalı şirketin tek ortağı olan dava dışı şirketin nün … sicil numarasına kayıtlı … Ltd. Şti. ünvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin Beyoğlu / İstanbul olduğu, dava dışı şirketin ortaklarının ve yetkililerinin … ve … olduğu ve temsil yetkisinin müştereken olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf davalı şirketin 17/02/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların butlanı, yok hükmünde olup olmadığı ve şirket esas sözleşmesine, usul ve yasaya uygun olup, olmadığına ilişkindir.
Dava konusu ihtilafa ilişkin TTK’da Genel kurul kararlarının iptali başlığı altında belirtilen düzenlemelere bakılacak olursa;
TTK 445. maddesinde; İptal sebepleri ; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
TTK 446. maddesinde ise İptal davası açabilecek kişiler ; ” (1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir. ” şeklinde belirtilmiştir.
TTK 447. maddesinde; Genel kurulun, özellikle; ” a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır. ” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Davalı tarafça davanın TTK 445. maddesinde belirtilen 3 aylık yasal süresinde açılmadığı savunma ve itirazında bulunulmuş ise de anonim şirketlerin temel karar organlarından olan genel kurulun görevleri ve toplantıya çağrılma usulleri TTK’nın 407 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, usulüne uygun şekilde toplantıya çağrılan ortağın, genel kurulda alınan kararların iptalini talep edebilmesi için toplantıya katılarak olumsuz oy kullanması ve muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmesi gerekir. Ancak yokluk gibi durumlar ile TTK’nın 446. maddesinde belirlenen nedenler aranmaksızın ve üç aylık hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman genel kurul kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti istenilebilir. Bu nedenle davacı tarafça dava konusu genel kurul kararının yoklukla malul olduğuna yönelik davada 3 aylık hak düşürücü süre söz konusu olmadığından davalının hak düşürücü süreye yönelik itirazları yerinde değildir.
Davalı tarafça davanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22.10.2020 ve 2019/1366 Esas, 2020/4391 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; yokluk, bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen kurucu/şekli nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir (Mehmet Bahtiyar, Ortaklıklar Hukuku, 14. Bası, Beta, İstanbul,2020,s.198). Bu aykırılık, işlemin esaslı noktadaki kurucu unsurlarında eksikliğe yol açar ve işlemi “yokluk” ile sakat hale getirir. Yok sayılan işlem, şeklen dahi meydana gelmemiştir. Yokluk, bunu ileri sürme konusunda hukuki menfaati bulunan herkes tarafından her zaman ileri sürülebilir ve tespit ettirilebilir, hâkim tarafından da re’sen dikkate alınır. Mahkemenin vereceği tespit hükmü, bu durumu açıklayıcı niteliktedir. Yokluk ve butlan hallerinin varlığı halinde bu hususun mahkemelerce re’sen gözönünde bulundurulacağı ve herkesin bu geçersizliği, mülga 6762 sayılı TTK’nın 381. maddesinde (6102 S. TTK 445-446) düzenlenen koşullara tabi olmaksızın ileri sürebileceği Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2008 gün ve 2008/11-246 E., 2008/239 K. sayılı ilamı ile de benimsenmiştir. Bu nedenle davalı şirketin tek ortağı olan dava dışı … Ltd. Şti.’nin hissedarlarının ve yetkililerinin davacı … ve … olması ve temsil şeklinin müştereken olması göz önüne alındığında davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin bulunduğuna şüphe yoktur.
Davacı tarafça davalı şirketin 17/02/2020 tarihli olağan üstü genel kurul toplantısı hazirun cetvelindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesi üzerine davacı tarafın imza örnekleri celp edilerek davalı şirketin 17/02/2020 tarihli genel kurulundaki davacı imzasının incelenmesi için dosya grafolog bilirkişiye tevdi edilmiş, Grafolog Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 01/09/2021 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; … … Anonim Şirketinin 17/02/2020 tarihinde yapılan 2020 yılına ait olağanüstü genel kurul toplantısına ait hazirun cetveli üzerinde yer alan imzalar ile …’na ait dosyada mevcut mukayese imzalan değerlendirildiğinde; aralarında önemli derecede farklılık saptandığından, inceleme konusu imzaların …’nun eli ürünü olmadığı, kişinin imzası model alınarak taklit yöntemiyle atıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan deliller itibariyle, davacı tarafça davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısına çağrının ve toplantının usule aykırı olduğunu, toplantıya katılmamasına rağmen var gibi imzasının atıldığı, bu nedenle genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğu iddiasıyla dava açılmış olup, dava konusu genel kurul toplantısının TTK’nın 416/1. maddesi uyarınca çağrısız yapıldığı, davalı şirketin tek ortağı olan … Ltd. Şti.’nin hissedarlarının ve yetkililerinin davacı … ve … olması ve temsil şeklinin müştereken olması göz önüne alındığında ve düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli grafolog bilirkişi raporu ile dava konusu 17/02/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına ait hazirun cetvelindeki … ismi altındaki imzanın davacıya ait olmadığı sabit olduğundan davacı paydaşın katılımı olmaksızın olağanüstü genel kurulun toplandığı ve karar alındığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. TTK’nın 416/1. maddesi uyarınca çağrısız genel kurul toplantısı yapılabilmesi için tüm ortakların hazır bulunması gerektiğinden yasanın bu amir hükmüne aykırılık TTK’nın 447/1. maddesindeki paydaşın genel kurula katılma hakkını ortadan kaldırıcı nitelikte olduğundan yapılan genel kurul toplantısı yok hükmünde olup Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/15426E, 205/658K. sayılı içtihadı da bu yöndedir. Bu nedenle davalı şirketin 17/02/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına davacı katılmamasına rağmen var gibi imzasının taklit edilmek suretiyle genel kurul toplantı tutanağının ve hazirun cetvelinin düzenlendiği anlaşıldığından Davalı … … Tic. A.Ş.’nin 17/02/2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan tüm kararların yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiş, elde ki dava da husumetin davalı şirkete yöneltilmesi gerektiğinden ve davalı şirketin ortağına ayrıca husumet yöneltilemeyeceğinden davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça davalı şirket aleyhine açılan DAVANIN KABULÜ ile; Davalı … … Tic. A.Ş.’nin 17/02/2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan tüm kararların YOKLUKLA MALUL OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2- Davacı tarafça davalı … aleyhine açılan davanın, HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine,
3- Davacı tarafça yatırılan peşin harcın alınması gereken 59,30-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 4,90-TL karar harcının davalı şirketten tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 35 adet tebligat-posta masrafı 233,70-TL, noter suret masrafı 215,19-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL olmak üzere toplam 1.248,89-TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, davalı … yönünden ve dosyanın işlemsiz bırakılması nedeniyle yapılan 2 adet tebligat giderinden oluşan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davalı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07/10/2021

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.