Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/480 E. 2020/619 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/546 Esas
KARAR NO : 2020/637

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 02/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; …, dava dışı … tarafından ihraç edilen tahvile yatırımcı olduğunu, her biri …hissedarı olan borçlu kefiller ise anılan tahvil kapsamındaki yükümlülükler için … lehine müteselsil kefalet sözleşmesi imzalandığını, …, ödeme yükümlülüklerinde temerrüde düştüğünü, böylelikle tahvil hükümlerinde öngörüldüğü üzere davaya konu anapara borcu ile tahvil tahtındaki sair ödeme yükümlülükleri borçlu kefiller yönünden muaccel hale geldiğini, İstanbul .., İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, borçlu kefillerin borca haksız şekilde itiraz ettiğini ve kötü niyetli takibi durdurduğunu beyanla icra dosyasına yapılan asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere üst hatten icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara, dava dilekçesinde adresleri bulunmadığından tebligat çıkarılmamıştır.
DELİLLER : İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyası, davacı vekiline çıkarılan meşruhatlı davetiye ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava; davacı alacaklı tarafından borçlu davalılar aleyhine başlatılan icra takibine yönelik İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce 03/11/2020 tarihli tensip tutanağı düzenlenmiş olup, tensip tutanağı yapıldıktan sonra davalılara dava dilekçesinin tebliğ işlemleri sırasında dava dilekçesinde HMK 119/1-b maddesi gereği bulunması zorunlu unsur olan davalıların adreslerinin bulunmadığının anlaşılması üzerine, Mahkememizce davacı vekiline, 06/11/2020 tarihinde ” Dava dilekçesinde HMK 119/1-b maddesi gereği bulunması zorunlu unsur olan davalıların açık adresi bildirilmediğinden davalıların açık adreslerinin HMK 119/2 maddesi gereği 1 haftalık kesin süre içerisinde bildirilmesi, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ihtar ve tebliğ olunur. ” şerhini içerir tebligat çıkarıldığı, davetiyenin 11/11/2020 tarihinde e-tebliğ yoluyla davacı vekiline usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen verilen kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından HMK 119/1-b maddesi gereği dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsur olan davalıların adreslerinin bildirilmediği ve ihtar edilen husus hakkında herhangi bir beyan dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde davalıların vekili gösterilmiş ise de; vekilin umumî vekâletname ile yetkilendirilmiş olması, müvekkilin talimatı olmadan tüm davaları takip etme yetki ve zorunluluğunu ona yüklemez. Örneğin, hakkında icra takibi yapılan borçlu, vekili aracılığıyla takibe itiraz etmiş olsa dahi, alacaklının açtığı “itirazın iptali davası” bakımından, borçlunun takibe itiraz aşamasında tayin ettiği vekilin, bu davada da yetkili bulunup bulunmadığı davanın açılması sırasında belirli olmadığından, dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliği gerekir. Aksi takdirde usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmış olmaz. Bu itibarla bir davada vekilin temsil yetkisinin olup olmadığı mahkemece kendiliğinden araştırılmalıdır.(Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 02.11.2004 tarih ve 2004/2041-5550 sayılı kararı). Bu kapsamda dava dilekçesinde davalılar vekili belirtilmiş ise de anılı içtihat doğrultusunda dava dilekçesinin davalı asillere ayrı ayrı tebliği gerekmekte olup, dava dilekçesinde ayrıca davalıların vekilinin belirtilmesi HMK 119/1-b maddesindeki davalıların adresinin bulunması unsurunun zorunluluğunu da ortadan kaldırmayacaktır.
Bu kapsamda davacı vekilince HMK 119/1-b maddesi gereği dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsur olan davalıların adreslerinin bildirilmediği ve HMK 119/2 maddesi kapsamında verilen kesin süre içerisinde dava dilekçesindeki davalıların adresine ilişkin eksikliğin tamamlanmadığı sabit olduğundan davacı tarafça davalılar hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına ayrıca Mahkememizce davacı tarafın dava dilekçesindeki ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar verilerek bu hususta davalılar … ve … yönünden 06/11/2020 tarihli ihtiyati haczin kabulüne ilişkin arar karar yazılmış ve bu ara karar davacı vekiline tensip tutanağı ile birlikte 11/11/2020 tarihinde e-tebliğ yoluyla usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davacı vekilince ihtiyati hacze ilişkin belirlenen teminatın süresinde yatırılmamasından dolayı İİK 261 maddesi gereğince ihtiyati haczin kendiliğinden kalktığının tespitine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde HMK 119/1-b maddesi gereğince bulunması zorunlu unsur olan davalıların adresi bulunmadığından ve HMK 119/2 maddesi gereğince dava dilekçesindeki davalıların adresine ilişkin eksiklik tamamlanmadığından DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Davacı tarafça teminat yatırılmadığından davalılar … ve … yönünden 06/11/2020 tarihli ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kaldığının tespitine,
3- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan alınması gereken 54,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 387.094,66-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4- Davanın esası hakkında karar verilmediğinden zorunlu arabuluculuk nedeniyle yapılan arabulucu giderinin tahsili hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.27/11/2020

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.