Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/479 E. 2021/360 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/479 Esas
KARAR NO : 2021/360

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, davalı şirkete bir takım mallar sattığını, ilgili malların satış bedellerinin ödenmemesi sonucunda davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını davalının yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve bunun üzerine takibin durdurduğunu belirterek, davanın kabulüne, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında tesis edilen ticari ilişki doğrultusunda doğan tüm alacak ve borçlar, davacı tarafından düzenlenen faturalar kapsamında, tarafların düzenledikleri cari hareket dökümü ile birlikte kayıt altına alındığını, müvekkili şirket, davacıdan almış olduğu hizmetlerin bedelini ara ödemeler ile gerçekleştirdiğini, Davacı da, Müvekkil Şirket ile arasında sürdürmüş olduğu işbu ticari ilişki kapsamında yapılan ara ödemeleri kabul etmiş ve Taraflar arasında örtülü bir ödeme ilişkisi kurulduğunu, Ancak iyi niyete ve örtülü bir ödeme ilişkisine dayanan işbu ticari ilişki, Davacı nın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası aracılığı ile girişmiş olduğu icra takibi ile sona erdiğini, Müvekkil Şirket ise bahsi geçen borcun muaeceliyet şartlarının yerine gelmemesi ve kendisinin temerrüte düşmemesi sebebi ile icra takibine itiraz ettiğini, Davacının talepte bulunmuş olduğu % 20 oranındaki icra inkâr tazminatı dahi, icra takibi kapsamında gütmüş olduğu kötü niyeti göz önüne serdiğini, Bu doğrultuda işbu davaya konu icra takibinin başlatılmasında Müvekkili Şirket’in herhangi bir kusurunun olmadığını, Müvekkil Şirket’in temerrüde düşmemesi nedeni ile icra inkâr tazminatı talebinin ve davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame elmiş olduğu davanın reddini, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra dairesinin … Esas sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirket tarafından davalı şirkete karşı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan fatura alacağı olduğu iddia edilen toplam 206.882,86 TL’nin tahsiline ilişkin yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki dolayısıyla düzenlenen faturalardan ve cari hesap ilişkisinden kaynaklanan toplam 206.882,86 TL alacağın tahsiline ilişkin yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali işbu davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesi ile müvekkili şirketin davacı şirketten aldığı hizmetler karşılığında düzensiz ara ödemelerde bulunduğu, davacının bu hususa itiraz etmediği, davacının vadesi gelmeyen alacaklar bakımından işbu takibi başlattığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İcra İflas Kanunu (İİK) m.67’de düzenlenen itirazın iptali davası, takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde ve genel hükümler çerçevesinde alacağın varlığının ispatı gereken bir davadır. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilir.
İtirazın iptali davasında davacı alacaklı, takip konusu alacağın varlığını ispat etmek zorundadır.
İş bu dava bakımından önemli delillerden olan yasal dayanağını Vergi Usul Kanunu hükümleri oluşturan “fatura” Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/1 E. 2003/1 K. sayılı kararında “ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup ticari belge niteliğindedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Fatura tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmayıp faturayı teslim alanın borç altına girmesi, hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmesinin ispatına bağlıdır. Ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz. Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Somut dosyanın tetkikinde; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının yapılan incelenmesinde; alacaklının davacı şirket …Ltd. Şti., borçlunun ise davalı … Hizmetleri Tic. A.Ş. olduğu, asıl borç miktarının toplam 206.882,86 TL olduğu, davalı borçlunun 17/08/2020 tarihinde süresine olacak şekilde borca itiraz ederek takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan raporda tarafların usulüne uygun tutulup sahibi lehine delil teşkil eden defterleri üzerinde yapılan incelemede davaya konu faturaların her iki tarafın ticari defterinde yer aldığı ve taraf defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle toplam 206.882,86 TL alacağı olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamından taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki olduğu, davacının faturaya dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, faturaların taraflar arasındaki anlaşmaya uygun düzenlendiği, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, faturaların ve alacağın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, dosyanın mevcut haliyle davacı tarafın takip konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da Mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturalardan kaynaklanan toplam 206.882,86 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Faturanın delil olması ile ilgili açıklamalar, dosya arasında yer alan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının davasının kabulü ile davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak olan 206.872,86 TL’nin %20’si olan 41.374,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE
1- İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın İPTALİ ile takibin DEVAMINA,
2- İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki asıl alacak olan 206.872,86 TL’nin %20’si olan 41.374,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yatırdığı 2.948,52 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcının ve 7,80 TL vekalet harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, eksik 4,90 TL başvurma harcı ile 8.845,56 TL peşin harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yapılan 69,00 TL tebligat ve posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücret olmak üzere toplam 869,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- İtirazın iptali karar dolayısıyla davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 22.931,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
9- Karar kesinleştiğinde İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2020/16075 esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair verilen karar; kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine istinafı kabil olmak üzere, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunarak, alenen ve usulen tefhim olundu.24/05/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*