Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/473 E. 2020/499 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/473 Esas
KARAR NO : 2020/499
DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 28/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı …Ş.’nin Yönetim Kurulu Üyesi …’nun TTK 395 maddesine aykırı şekilde Genel Kurul izni olmaksızın şirketle gerçekleştirdiği avukatlık hizmet sözleşmesi işlemine izin verilip verilmeyeceği yönünde karar oluşturulması gündemiyle olağanüstü olarak toplantıya çağrılması talebinin davalı şirket Yönetim Kurulu’nca reddedildiğini, bu nedenle T.T.K. 412 maddesi uyarınca Genel Kurulun müvekkilince talep edilen gündemle olağanüstü olarak toplantıya çağrılmasını ve bunun için kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 13/10/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı yanca keşide edilen … Noterliği’nin 02/09/2020 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarı ile TTK 411 gereği azınlık pay sahibinin yönetim kurulundan olağanüstü genel kurul toplantısı çağrısı yapılmasını talep edebilmesi için bu yönde yasal olarak geçerli ve gerektirici bir sebep bulunması gerektiği, davacının bu yöndeki talebi gerektirici bir nitelik taşımadığı için olağanüstü toplantı talebinin yasal mesnedi de bulunmadığını belirterek bu gündem maddesi ile toplanmaya ilişkin olağanüstü genel kurul talebinin reddedildiğini, davacının şirket ortağı yönetim kurulu üyesi olup 25 yıldır şirketin açık ve zımni rızasıyla şirket avukatlığını sürdüren Av. …’nun avukatlık hizmet sözleşmesi işlemine izin verilip verilmeyeceği konusunda karar oluşturulması gündemiyle olağanüstü toplanması için kayyım atanması talebinin TK 395 ve 411/1’e uygun bulunmadığını, TTK 395 hükmünde yapılan işlemin batıl olduğunun sadece şirketçe ileri sürülebileceği, azınlığa böyle bir itiraz ileri sürme olanağı tanınmadığı ve bu hususun tek başına olağanüstü toplanması için gerektirir nitelik taşımadığı dikkate alınarak davacının talep ve davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, Davalı …’nin 22/06/2020 tarihli, 01/07/2019 tarihli, 29/05/2019 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanakları, … Noterliği’nin 02/09/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, … Noterliği’nin 28/08/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, İstanbul Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi durum bildirir tek hekim sağlık raporu, Davalı … pay defteri sureti, … 01/03/1995 tarihli yönetim kurulu kararı, … 31/03/1995 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı, vekaletnameler ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı tarafça açılan TTK 412 maddesi uyarınca davalı şirketin olağanüstü genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi ve bu hususta şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı şirketin yönetim kurulu üyesi …’nun TTK 395 maddesine aykırı şekilde genel kurul izni olmaksızın şirketle gerçekleştirdiği avukatlık hizmet sözleşmesi işlemine izin verilip verilmeyeceği hususunda olağanüstü genel kurula çağrı izni verilmesi ve kayyım atanmasını talep etmiştir.
Davalı şirketin Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde; davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olduğu ve ticaret merkezinin Beyoğlu/İstanbul olduğu, buna göre Mahkememizin yetkili olduğu, şirketin son tescilinin 02/07/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldı.
Davalı tarafça davalı şirketin pay defteri suretinin sunulmakla, pay defteri ve Ticaret Sicil Kayıtlarına göre davalı şirketin vekilliğini yapan Av. …’nun aynı zamanda şirket yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket anonim şirket olup dava konusu ihtilafa ilişkin TTK 412. Maddesinde; ” Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir. ” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
TTK 395/1 maddesinde ” Yönetim kurulu üyesi, genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamaz; aksi hâlde, şirket yapılan işlemin batıl olduğunu ileri sürebilir. Diğer taraf böyle bir iddiada bulunamaz. ” düzenlemesi getirilmiştir.
Davalı şirkete ait ticaret sicil dosya sureti, pay defteri, genel kurul toplantı tutanakları, noter ihtarları, vekaletnameler ve tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında; davalı şirketin hissedarı ve yönetim kurulu üyesi olan …’nun aynı zamanda davalı şirketin avukatlığını yaptığı ve bu kapsamda şirket adına düzenlenmiş vekaletnameler ile davalı … vekil sıfatıyla temsil ettiği açık olup, davacı tarafça bu hususun şirketle işlem yapma yasağı kapsamında kaldığından bahisle TTK 395 maddesine aykırı şekilde genel kurul izni olmaksızın şirketle gerçekleştirdiği avukatlık hizmet sözleşmesi işlemine izin verilip verilmeyeceği hakkında TTK 412 maddesi gereğince davalı şirketin olağanüstü genel kurula çağrılması için izin verilmesi talep edilmiş ise de; davalı şirketin avukatlığını yapan ve yönetim kurulu üyesi olan …’nun 01/03/1995 tarihli yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyesi seçildiği, davalı şirket adına düzenlenen 28/03/1995 tarihli vekaletname ile de davalı şirketin avukatlığını yaptığı açık çok eski tarihlerden beri …’nun yönetim kurulu üyeliği ile birlikte şirket avukatlığını birlikte yürüttüğü sabit olmakla birlikte buna ilişkin kararlarda davacı asilinde yönetim kurulu başkanı şirket yetkilisi sıfatıyla imzalarının bulunduğu tartışmasız olup, şirket yönetim kurulu üyesinin aynı zamanda şirket avukatlığını yapmasında gerek yasadan gerekse şirket esas sözleşmesinden kaynaklanan bir engel bulunmadığı gibi yönetim kurulu üyesinin aynı zamanda şirket avukatlığını yapması şirketi borçlandıracak veya zarara uğratacak nitelikte bir işlem olmadığından TTK 395 maddesindeki şirketle işlem yapma yasağı kapsamında olmadığından bu hususta ayrıca genel kuruldan izin alınmasına gerek yoktur. Kaldı ki yönetim kurulu üyesi …’nun çok uzun süreden beri yönetim kurulu üyeliği ve şirket avukatlığı yapmasına yönelik şirket kararlarının davacı asilin de aralarında bulunduğu şirket yetkilileri tarafından alındığı, davacının gerek kararların alındığı tarihlerde gerekse bu zamana kadar söz konusu duruma yönelik bir itiraz ileri sürmediği açık olup, bu aşamadan sonra bu duruma yönelik genel kuruldan izin alınması için genel kurula çağrı izni verilmesi istemi TMK 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan davacı tarafın haksız genel kurula çağrı izni ve kayyım atanması talebine ilişkin davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran davacı tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda TTK’nın 410/2. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/10/2020

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.