Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/450 E. 2020/381 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/450 Esas
KARAR NO : 2020/381
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacıların mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;davacı olan kendilerinin baba kız olup, davacı …’un Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlişkiler bölümünü kazanması dolayısıyla, burada kalınacak yurt arayışına girdiklerini, 03.09.2019 tarihli … – öğrenci kabul sözleşmesi uyarınca davalı … ile 30.08.2020 tarihinde sona erecek kira sözleşmesi imzaladıklarını, davalı …’in kiraz aktinin imzalanması tarihinde, teminat niteliğinde 9.600,00 TL bedelli bononun verilmesini şart koştuğunu, kendileri tarafından imzalanarak davalıya verildiğini, Covid-19 nedeniyle 16.03.2020 tarihinde üniversitelerin eğitimine ara verildiğini, uzaktan eğitime geçildiğini, apartta kalmalarını gerektiren bir durumun artık olmadığını, öğrencilerin yurtlardan ayrılarak evlerine döndüklerini, sözleşme maddesi uyarınca, kira sözleşmesi mücbir sebep (Covid-19) sebebiyle sona erdiğini, ödeme yapmaya gerek olmaksızın aparttan ayrılındığındı, toplam 5.600,00 TL ödeme yaptıklarını, kira sözleşmesinin mücbir sebepten dolayı fesh edilmesi nedeniyle borçlarının bulunmaması/bononun bedelsiz kalması nedeniyle davalı …’in bonoya dayanarak icra takibi başlatamayacak olması nedeniyle, diğer davalı … ile kötüniyetli bir şekilde anlaştığını, bonoyu ciro ederek kendisine verdiğini, davalılardan … tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2020/17165 E sayılı dosyası ile hukuka aykırı olarak icra takibine geçildiğini, takip talebine konu senetin teminat senedi olup davalılara karşı bir borçlarının bulunmadığını, bononun bedelsiz kaldığının tespitini, muvazaalı bir şekilde icra takibine geçilmiş olmasından dolayı teminatsız bir şekilde icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, senedin kötüniyetli davalılardan alınarak iaderisin ve kötüniyetle takibe başlanılmış olması sebebiyle davalılardan %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; kiralama sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kiralama sözleşmesine bağlı kira ilişkisinden kaynaklanmakta olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 4. maddesinde ise Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler ” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Dava konusu olayda taraflar arasındaki ihtilaf davacı ile davalı taraf arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı olup, taraflar arasındaki ihtilafın kira ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle HMK 4. madde gereğince kira ilişkisinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığa bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olup, bu özel düzenleme gereği davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 4. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacılar tarafınca açılan davanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
6-Davacıların tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı