Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/447 E. 2021/145 K. 12.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/447 Esas
KARAR NO : 2021/145
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı tarafa 52.673,60 TL fatura düzenlendiğini, davalı tarafın satın aldığı malların bedelini ödememesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamını, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E sayılı dosyası, bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirket tarafından davalı şirkete karşı … İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı dosyası ile başlatılan fatura alacağı olduğu iddia edilen toplam 52.673,60 TL’nin tahsiline ilişkin yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki dolayısıyla düzenlenen faturalardan kaynaklanan toplam 52.673,60 TL alacağın tahsiline ilişkin yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali işbu davayı ikame etmiştir.
İcra İflas Kanunu (İİK) m.67’de düzenlenen itirazın iptali davası, takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde ve genel hükümler çerçevesinde alacağın varlığının ispatı gereken bir davadır. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilir.
İtirazın iptali davasında davacı alacaklı, takip konusu alacağın varlığını ispat etmek zorundadır.
İş bu dava bakımından önemli delillerden olan yasal dayanağını Vergi Usul Kanunu hükümleri oluşturan “fatura” Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/1 E. 2003/1 K. sayılı kararında “ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup ticari belge niteliğindedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Fatura tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmayıp faturayı teslim alanın borç altına girmesi, hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmesinin ispatına bağlıdır. Ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz. Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Somut dosyanın tetkikinde; … İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı takip dosyasının yapılan incelenmesinde; alacaklının davacı şirket Ilgaz … San. Ve Tic. Ltd. Şti., borçlunun ise davalı … (… ) olduğu, asıl borç miktarının toplam 52.673,60 TL olduğu, davalı borçlunun 13/11/2019 tarihinde süresine olacak şekilde borca itiraz ederek takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan raporda davalının sunduğu defter kayıtlarının 2018 yılına ait olduğu gibi silik ve okunamayacak şekilde olduğundan gerekli incelemenin yapılamadığı, davaya konu faturaların davacı tarafın ticari defterinde yer aldığı ve usulüne uygun tutulup sahibi lehine delil teşkil eden davacı defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle toplam 52.673,60 TL alacağı olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamından taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki olduğu, davacının faturaya dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, faturaların taraflar arasındaki anlaşmaya uygun düzenlendiği, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, faturaların ve alacağın davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalının takip öncesi faturalara itiraz etmediği, davacı tarafından dosyaya sunulan davacının hizmeti sağladığına dair davalı tarafın imzalarını içerir sevk irsaliyelerinin olduğu, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı gibi borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edilmediği, dosyanın mevcut haliyle davacı tarafın takip konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan kaynaklanan toplam 52.673,60 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Faturanın delil olması ile ilgili açıklamalar, dosya arasında yer alan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının davasının kabulü ile davalı tarafından … İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak olan 52.673,60 TL’nin %20’si olan 2.388,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE
1- … İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın REDDİ ile takibin DEVAMINA,
2- … İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı dosyasındaki asıl alacak olan 52.673,60 TL’nin %20’si olan 10.534,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yatırdığı 636,17 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcının ve 7,80 TL vekalet harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, eksik 4,90 TL başvurma harcının ve 1.908,51 TL peşin harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yapılan 73,00 TL tebligat ve posta gideri, 750,00 TL bilirkişi ücret olmak üzere toplam 823,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- İtirazın iptali karar dolayısıyla davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 7.647,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde … İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı dosyasının iadesine,
9- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair verilen karar; kararın tebliğinden itibaren 2 HAFTALIK yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı okunarak, alenen ve usulen tefhim olundu.08/04/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı