Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/409 E. 2021/514 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/409 Esas
KARAR NO : 2021/514

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin “… Programı” isimli pazarlama programı kapsamında, kamuoyunda “…” olarak bilinen uygulaması ile programa üye işyerlerinin alışveriş sıklığını ve gelirlerini artırmaya yönelik hizmet verdiğini, davalı şirketin de müvekkili şirket ile “… Üye İşyeri Sözleşmesi”ni imzalayarak anılan programa üye olduğunu ancak sözleşmeden kaynaklanan komisyon ödemesine dair yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunun üzerine davalı yandan Beşiktaş …Noterliği nden 29.07.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturalardan kaynaklı alacağın tahsilinin talep edildiğini, ancak davalının yine borcunu ödemeye yanaşmadığını, bu nedenle, davalı borçlu şirket hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı icra takibi başlatıldığını, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin, davalı şirkete 08.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu şirketin borcunu ödemek yerine, icra takibine itiraz ettiğini, İcra Müdürlüğü tarafından yapılan itiraz doğrultusunda takibin durmasına karar verildiğini, takibe devam edebilmek üzere huzurdaki davayı açmadan önce Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca … Büro Dosya numarası ve… Arabuluculuk numarası ile arabulucuya başvurulmuş ise de sürecin anlaşamama ile neticelendiğini, bu nedenlerle huzurdaki davayı açarak itirazın iptaline karar verilmesini istemek gerektiğini, Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında “ …programı Üye İş Yeri Sözleşmesi” ile “Ek Sözleşme-Ticari Koşullar” başlıklı sözleşmelerin 01.04.2017 tarihinde akdedildiğini, bu sözleşmeler kapsamında davalı şirketin “ …Programı’nın kendisine yönlendirdiği üyenin gerçekleştireceği harcama üzerinden DMS’ye %2+KDV komisyon ödemesi” yapması gerektiğini, bu ödemenin ne zaman yapılacağının da sözleşmede kararlaştırıldığını ve şöyle dendiğini; “…, Üyeler tarafından harcanan, Üye İşyerinde, toplam ciro tutarı üzerinden hesapladığı komisyon tutarı için, her ayın son günü fatura düzenleyecek ve Üye İşyeri fatura kesim tarihinden itibaren 30 gün içinde …’nin hesabına ödeme yapacaktır.” Sözleşmenin anılan hükümleri doğrultusunda müvekkili şirket tarafından faturalar düzenlendiğini ancak davalı şirketin fatura bedellerini ödemediğini, faturaların İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına konu edilmiş olup, bu faturalardan kaynaklı olarak müvekkili şirketin asıl alacağının 29.916,98 TL olduğunu, “Üye İşyeri fatura kesim tarihinden itibaren 30 gün içinde …’nin hesabına ödeme yapacaktır.” sözleşme hükmü uyarınca davalının fatura kesim tarihinden itibaren 30 gün içinde borcunu ödemesi gerekmekte olup, aksi halde temerrüt söz konusu olacağını ve faiz işlemeye başlayacağını, takip talebiyle yasal faiz talep edildiğini ancak faizin başlangıç tarihi olarak daha erken tarihlerin esas alındığını, faiz başlangıç tarihi olarak, sözleşme hükmü doğrultusunda borçlunun 30 günlük ödeme süresi sona erdikten sonraki tarih esas alındığında müvekkili şirketin 3.953,08 TL işlemiş faiz alacağı olduğunu iddia ederek, Davalı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasındaki vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalı şirketin %20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER:
İst. … İcra Dairesinin … E. Sayılı icra dosyası, e-faturalar, taraflar arasında düzenlenen… Üye İş Yeri Sözleşmesi ve Ek sözleşme suretleri, davacı ticari defter ve kayıtlar, Beşiktaş … Noterliğinin 29/07/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında 26/06/2020 tarihinde faturadan kaynaklanan toplam 30.870,06 TL alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun süresi içerisinde 15/07/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için öninceleme duruşmasında ihtar edildiği, ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Usulüne uygun tutulan davacı şirket defterlerine göre 29.04.2019 tarihi itibariyle davalı şirketin 26.780,10 TL borç bakiyesinin bulunduğu, ancak davacı şirket tarafından 26.916,98 TL asıl alacak talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, takip ve dava konusu edilen faturalardan 31.05.2019 tarihli, 19 no.lu 136,88 TL ‘lık faturanın, ibraz edilen yevmiye fişleri ve muavin defter dökümünde yer almadığı, davalı şirket ticari defterlerinin ise ibraz edilmediği, faturaların e-fatura olarak düzenlendiği, dolayısıyla davalı şirkete tebliğ edildiği sonucuna varıldığı, fatura içeriğindeki açıklamalardan, komisyon bedeline ilişkin olduklarının anlaşıldığı, dosyada komisyon tutarlarının hesaplanmasına esas teşkil edecek herhangi bir verinin bulunmadığı, ayrıca komisyon tutarları ile ilgili davalı şirketle mutabık kalındığına dair herhangi bir belge ve bilginin de bulunmadığı, davacı şirket tarafından keşide edilen Beşiktaş …Noterliği’nin 29.07.2019 tarihli, … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davalı şirkete; ihtarnamenin keşide tarihi itibariyle 26.916,98 TL olan cari hesap borçlarının, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 (üç) işgünü içinde ödenmesinin ihtar edildiği, dosyada ihtarnameye ait tebliğ şerhi bulunmadığı, başlatılan ilamsız takipte; 3.953,08 TL işlemiş faiz talep edildiği, Sayın Mahkemece davacı şirketin işlemiş faiz talebinin kabulü halinde; imzalanmış olan ek sözleşmenin 3.4 maddesi kapsamında, takip tarihine kadar yıllık %9 faiz ile işlemiş faiz alacağının 3.820,64 TL olarak hesaplandığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında taraflar arasında düzenlenen üye iş yeri sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki ve buna bağlı olarak faturaya dayalı ilişkisinin bulunduğu, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, davacının alacağına dayanak olan faturaların e fatura olduğu ve davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde icra takibinde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında sözleşmeye ve faturalara konu hizmetin verildiğinin ve buna ilişkin faturanın düzenlendiği sabit olup, davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Takip ve dava konusu edilen faturalardan 31.05.2019 tarihli, 19 no.lu 136,88 TL ‘lık faturanın, ibraz edilen yevmiye fişleri ve muavin defter dökümünde yer almadığı anlaşıldığından bu fatura yönünden davacının alacaklı olduğu sabit olmadığından bilirkişi raporu doğrultusunda alacak hesaplamasına dahil edilmemiştir. Taraflar arasında düzenlenen ek sözleşmenin 3.4 maddesi kapsamında- faturaların düzenlenme tarihlerinden itibaren 30.günde davalının temerrüde düştüğü kabul edilerek, takip tarihine kadar davacının işlemiş faiz talep edebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalardan dolayı (31.05.2019 tarihli, 19 no.lu 136,88 TL ‘lık fatura hariç olmak üzere) davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla bu hususta hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davacının 26.780,10 TL asıl alacak ve 3.820,64 TL işlemiş faiz yönünden davanın kısmen kabulüne, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, asıl alacağın % 20 si(5.356,02-TL) oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 26.780,10 TL asıl alacak ve 3.820,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.600,74 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(5.356,02-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.090,34-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 372,84-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.717,50-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.590,11-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL başvuru ve 372,84-TL peşin harç olmak üzere toplam 427,24-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 112,00-TL posta giderinden ibaret toplam 862,00 -TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 854,48- TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.308,48-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 11,52-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
22/06/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

¸e-imzalı ¸e-imzalı