Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/402 E. 2021/549 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/374 Esas
KARAR NO : 2021/477
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili, …. Noterliği, 24.12.2012 tarih, … sayı nolu hisse devir sözleşmesi ile payını … ‘ye devredip ortaklıktan ayrıldığını, ortaklıktan ayrılmasından sonra dahi yurt dışında ikamet eden müvekkili ve davalı şirket arasında süren ticari ilişki kapsamında 03.01.2018 tarihinde 15.000,00 euro, 19.01.2018 tarihinde 18.000,00 euro, 30.01.2018 tarihinde 15.000,00 euro olmak üzere üç ayrı ödemeyi advanced merchandıse notuyla yaptığını, davalı şirket tarafından gönderilecek olan altın için avans olarak ödendiği ancak gönderilen avans ödemesi karşılığında malların gönderilmediğini, müvekkili …. İcra müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, yapılan itiraz sonrasında takibin durdurulduğunu, davanın kabulünü, %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından işbu takibe yapılan itiraz ile takibin durdurulduğunu, söz konusu para havalesi davacı … tarafından değil, … tarafından yapıldığını, yapılan ödemenin altın alımı için avans ödemesi mukabilinde yapıldığı ile ilgili bir açıklama yer almadığını, yapılan ödeme var olan bir borcun ödemesi olduğunu, yapılan ödeme davalı ile uzun yıllar seregelmiş olan ticari ilişkilerden doğan borcun ödemesi olduğunu, öncelikle davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddini, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddini, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … İcra dairesinin 2020/… Esas sayılı icra dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından yapılan avans ödemesinin karşılığında mal gönderilmediği iddiasıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinden ibarettir.
Davacı vekili müvekkilinin davlıya 3 kez ödemede bulunduğunu, ancak davalının bu ödemeler karşılığında göndermesi gereken altınları göndermediğini belirterek bu bedeller yönünden davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davaya konu para transferinin davacı tarafından değil … tarafından yapıldığını, iddia edilen bu borcun alacaklısının davacı değil dava dışı anılan şirket olduğunu ve davacının davacı sıfatı bulunmadığını belirterek öncelikle husumet itirazında bulunmuştur.
Davacı vekili 09/010/2020 tarihli dilekçesi ile davacının Romanya’da bulunduğunu, davacının Türk Ticaret Hukukuna hakim olmaması, vekil olarak kendilerinin de Romanyadaki şirketlerin hukuki statüleri hakkındaki kaynak eksikliği sebebiyle hatalı olarak davanın müvekkilinin tek ortağı bulunduğu limited şirket statüsündeki … yerine müvekkil gerçek kişi adına dava açtıklarını, bu sebeple HMK m.124/3 uyarınca taraf değişikliği talebinde bulunmuştur.
Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları ve davaya dahil edilmiş olmalar gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, taraf teşkili sağlanamadığından reddedilir.
Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatı sağlanmadan yargılamaya devam edilmesi mümkün olmayıp davanın reddi gerekir.
İtirazın iptali davası icra takip dosyasına sıkı sıkıya bağlı bir dava olup yargılama icra dosyası esas alınarak yürütülür. Davaya konu …. İcra Dairesi’ni 2020/… E. sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklının davacı … borçlunun ise davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. Olduğu görülmüştür. Her iki tarafın kabulünde olduğu üzere davalıya gönderilen davaya konu ödemeler davacı tarafından değil davacının tek ortağı olduğu … tarafından gönderilmiştir. Tüzel kişiliği olan bu şirketin açması gereken davayı şirket ortağı olan davacının dosya kapsamında taraf sıfatı bulunmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın husumet yokluğundan REDDİNE.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesince alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 3.843,55 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 3.784,25TL’nin davacıya iadesine
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürrlükte bulunan A.A.Ü.T. gereği hesaplanan 30.726,80TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya tarafa verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa iadesine,
8- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı.13/08/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*