Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/400 E. 2020/654 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/400 Esas
KARAR NO : 2020/654

DAVA : Yönetim Kurulu Kararının Yokluğu ve Batıllığı
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Yönetim Kurulu Kararının Yokluğu ve Batıllığı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 26/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin milyarlarca TL değerinde gayrimenkule sahip…A.Ş.’de nihai gerçek kişi ortaklık yapısı dikkate alındığında hem yaklaşık %35 oranında hissedar hem de yönetim kurulu üyesi olduğunu, kardeşi …’nin ise Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda murahhas üyesi olduğunu, davalı firma bir aile şirketi olduğunu, müvekkilinin kardeşi …ve anneleri şirketin ortakları olduğunu, Müvekkili ile …arasında çok sayıda hukuki ihtilaf ve…hakkında devam eden onlarca soruşturma olduğunu, …’nin usulsüz işlemleri sebebiyle İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından verilen 02/07/2020 tarihli karar ile annelerinin vasiliğinden azledildiğini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından verilen 05/08/2020 tarihli karar ile şirketlerdeki imza yetkisinin kaldırıldığını, …’nin buna rağmen hukuk tanımaz işlemlere devam ettiğini beyanla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 391 vd. uyarınca davalı şirket bakımından 08/06/2020 tarihli toplantıda alındığı iddia olunan kanuna açıkça aykırı, tahrif edilen, mahkeme kararına aykırı olarak alınan yönetim kurulu kararının ve uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, genel kurul karar tarihi tahrif edilen suç işlenerek oluşturulan İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin 29/05/2020 tarihli ara kararına açıkça aykırı olan yönetim kurulunun toplanması ve çağrı usullerine ilişkin TTK md.391 vd. hükümlerine aykırı olan 14/09/2020 tarihli genel kurul toplantısına dayanak yapılan mezkur kararın yokluğunun tespitini, aksi takdirde TTK 391de belirtilen şartlar gerçekleştiğinden batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği 14/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; iptali istenen 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararının devam eden süreçte yönetim kurulu üyelerinin oy birliği ile aldığı 08/09/2020 tarihli karar ile iptal edilmesine karar verildiğinden 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararının hükümsüz kalmış olması sebebiyle davanın konusuz kaldığını ayrıca dava konusu yönetim kurulu kararının batıllığını yada iptalini gerektirecek bir durum olmadığını, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …Anonim Şirketi 2019 yılı olağan genel kurul toplantısı davet ilanı, 08/06/2020 tarihli…Anonim Şirketi yönetim kurulu kararı, … Şirketleri 08/06/2020 tarihli toplantı tutanağı, … Şirketleri 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu toplantısının ikinci oturum tutanağı, 08/09/2020 tarihli …Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Kararı, Beyoğlu … Noterliği’nin 22/05/2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi, Beşiktaş … Noterliği’nin 20/05/2020 tarih ve…yevmiye sayılı ihtarnamesi ile gizlilik taahhüdü, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi kayıtları, İstanbul Ticaret Odası kayıtları, hazirun cetveli, İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas… Karar nolu ek kararı, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının… CBS soruşturma dosyası, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, 2019-2020 yıllarına ait yönetim kurulu karar defteri onaylı sureti ve tüm dosya kapsamı.
…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde; şikayetçi … tarafından şüpheliler …, …, …, … hakkında güveni kötüye kullanma, sahtecilik, yönetim görevini kötüye kullanma, dolandırıcılık v.s suçlardan şikayetçi olduğu, soruşturmanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; kısıtlı … hakkında görülen vesayet davası olduğu, …’nin vasiliğinin askıya alınması ve Av. …’ün vasi atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; asıl dava davacı … tarafından davalılar …A.Ş., …A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. Aleyhine açılmış, birleşen davada ise …A.Ş., …A.Ş., …A.Ş. …A.Ş., …A.Ş., …A.Ş., …A.Ş. aleyhine açılmış şirkete kayyım atanması, yönetim kurulu başkanının imza yetkisinin kaldırılması, şirketten çıkarılması istemine ilişkin olduğu, mahkemece verilen tedbir kararı kapsamında …’nin davalı şirket yönünden imza yetkisinin kaldırılmasına karar verilmediği, bu şirket yönünden kayyım atanmasına yönelik tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas saylı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı… A.Ş. Aleyihne açılmış 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararının yokluğunun tespiti istemine ilişkin olduğu ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı şirket aleyhine açılan yönetim kurulu kararının yokluğu ve batıllığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı şirketin 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararında 17/08/2020 olarak belirlenen genel kurul tarihinin 14/09/2020 olarak tahrif edildiğinden ve mahkeme kararlarına aykırı şekilde karar alındığından dolayı yokluğunun ve batıllığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise dava konusu yönetim kurulu kararının sulu ve yasaya uygun olduğunu, iddia edilen mahkeme kararlarının konu ile alakasız olduğunu ayrıca 08/09/2020 tarihli oybirliğiyle alınan yönetim kurulu kararı ile dava konusu 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline karar verildiğinden davanın konusuz kaldığını beyanla karar verilmesine yer olmadığına aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu davalı şirketin 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararının incelenmesinde, toplantıya şirket yönetim kurulu başkanı…, yönetim kurulu üyeleri …, …, …ve yönetici…, katip …’un katıldıkları, …’nin isteği üzerine …’nın toplantıdan ayrıldığı, daha sonra …’nin de toplantıya polis çağırarak toplantıdan ayrıldığı ve akabinde toplantıda davalı şirketin genel kurulunun 14/09/2020 tarihinde yapılmasına, grup şirketlerin genel kurullarının yapılmasına ve grup şirketlere ilişkin kararlar, alındığı toplantı tutanağının …, … ve … tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
Dava konusu davalı şirketin 08/09/2020 tarihli 9 sayılı yönetim kurulu kararının incelenmesinde, şirketin 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararı ile 14/09/2020 tarihi saat 10:00’da yapılması planlanan ve 24/08/2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen 2019/ yılı olağan genel kurul toplantısının iptal edilmesine şirket yönetim kurulu başkanı … ve yönetim kurulu üyeleri …, …tarafından oy birliğiyle karar verilmiştir.
Davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olan davacı tarafça davalı şirketin 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararının batıllığının ve yokluğunun tespiti istemiyle dava açılmış ise de; davalının dava konusu 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu toplantısına Beşiktaş … Noterliği’nin 20/05/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile çağrıldığı, toplantı çağrısının usul ve yasaya uygun olduğu, davacının da toplantıda hazır bulunduğu ancak toplantının devamında toplantıya katılan diğer yönetim kurulu üyelerince imzalanan gizlilik taahhüdünü imzalamak istemediği ve kendi rızasıyla toplantıdan ayrıldığı açık olup, dava konusu 08/06/2020 tarihli toplantı tutanağının konusu davalı şirketin genel kurulunun 14/09/2020 tarihinde yapılmasına, grup şirketlerin genel kurullarının yapılmasına ve grup şirketlere ilişkin kararlar olup, davacı tarafça dava konusu yönetim kurulu kararının batıllığı ve yokluğuna gerekçe olarak çağrı usulüne uyulmaması, toplantıyı terke zorlanması ve kararda tahrifat yapıldığı gösterilmiş ise de davacının toplantıda hazır bulunması ve çağrının usul ve yasaya uygun olması, davacının iddia ettiği yukarıda incelenen mahkeme kararlarının eldeki dava konusuna ilişkin olmadığı yönetim kurulu başkanının davalı şirket yönünden imza yetkisinin kaldırılmadığından bu yöndeki iddiaların geçersiz olduğu, yönetim kurulu kararında alınan diğer kararların grup şirketler yönünden alınması ve eldeki davanın sadece davalı şirket yönünden genel kurul yapılmasına ilişkin kararda tahrifat iddiasıyla açıldığı ancak söz konusu toplantı tutanağında herhangi bir tahrifat bulunmadığı ayrıca genel kurul yapılması dışındaki grup şirketlere ilişkin kararlara yönelik batıllık ve yokluk iddiasının bulunmaması ve söz konusu yönetim kurulu kararının daha sonra yapılan davacının katıldığı ve davacı tarafından imzalanan 08/09/2020 tarihli 9 sayılı yönetim kurulu kararına göre şirketin 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararı ile 14/09/2020 tarihi saat 10:00’da yapılması planlanan ve 24/08/2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının iptal edilmesine oy birliğiyle karar verildiği anlaşılmakla, bu haliyle dava konusu 08/06/2020 tarihli toplantı tutanağının konusu olan davalı şirketin genel kurulunun 14/09/2020 tarihinde yapılmasına ilişkin kararın ortadan kalktığı, şirket yönetim kurulu kararı ile iptal edilen yani hukuken ortada olmayan kararın batıllık ve yokluk iddiasının konusuz kalmasından dolayı davacı tarafça açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, dava tarihi itibariyle dosya kapsamında bulunan deliller kapsamında dava konusu olan davalı şirketin 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan kararların batıllığını veya yokluğunu gerektirir bir neden bulunmadığından davacı tarafça davanın haksız açıldığı anlaşıldığından davalı lehine vekalet ücreti tayinine ve yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Dava tarihi itibariyle davacının haklı olduğu ispatlanamadığından davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 6 ve 13 maddeleri uyarınca hesaplanan 2.040,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/12/2020

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.