Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/38 E. 2020/711 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/38 Esas
KARAR NO : 2020/711
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 17/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı firmanın ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalı firmadan ticari defterlerinde kayıtlı alacağı bulunduğunu, borcun ödenmemesi sonucunda … İcra Müdürlüğünün 2019/… E sayılı dosyası üzerinden takibe başlandığı ve davalı tarafından borca itiraz edilerek takip durduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 10/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle;Davacı ve davalı arasında davaya konu hiçbir hukuki ilişki olmadığını, Davalı şirketin davacıdan mal yada hizmet almadığını, davalı tarafından kabul edilmeyen fatura, ticari teamüle aykırı olarak davacı tarafından iade alınmadığını, personelin dikkatsizliği sonucu şirket evrakları arasına karışan davacı evrakı iade edilemediğini beyanla davanın reddine, % 20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, Arabulucu tutanak aslı, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin alacağın tahsili istemine ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi … 01/10/2020 tarihli raporunda özetle;”Dava konusu uyuşmazlığın İtirazın iptali davası nedeniyle taraflar arasındaki açık hesaptan kaynaklanan alacağa dayanılarak başlatılan icra takibinden dolayı davacı tarafın davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalı tarafın icra takibine yönelik itirazının haklı olup olmadığı ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı, Davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili sözleşmenin var olmadığı, davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin TTK, Hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil edeceği, davacı … Ltd.Şti.’ ne ait 2018 yılı yevmiye defterinde davalı … Ltd Ştİ … cari hesap koduyla kayıtlı olduğu, bu cari kodla yevmiye defterinde yapılan işlemler kayıt altına alındığının tespit edildiği, davacı’nın davalı şirketten 31/12/2018 tarihi İtibariyle 36.078,92-TL alacaklı olduğu, takip talebinin de 36.078,92-TL asıl alacak ile birbirlerini teyit ettiği, bu rakam davalı şirket yasal defterlerinde 36.078,92-TL borçlu olarak kayıtlı olduğu değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin (Envanter defteri sunulmadığından) TTK. Hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil etmeyeceği, davalı … Ltd Şti’ne ait 2018 yılı yevmiye deflerinde davacı … Ltd Şti … cari hesap koduyla kayıtlı olduğu, bu cari kodla yevmiye defterinde yapılan işlemler kayıt altına alındığının tespit edildiği, davalı’nın davalı şirkete 31/12/2018 tarihi itibariyle 36.078,92-TL borçlu olduğu, bu rakam davacı şirket yasal defterlerinde 36.078,92-TL alacaklı olarak kayıtlı olduğu değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davacı’ya ait 2018 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davalı’ya ait 2018 yılı yasal defterlerin (Envanter defteri sunulmadığından) sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, Taraflar arasında sözleşmenin var olmadığı, Davacının davalı şirketten 31.12.2018 tarihi itibariyle 36.078,92-TL alacaklı olduğu, takip talebinin de 36.078,92-TL asıl alacak ile birbirlerini teyit ettiği, bu rakam davalı şirket yasal defterlerinde 36.078,92-TL borçlu olarak kayıtlı olduğu, Davacı tarafından davalıya düzenlenmiş ihtarnamenin dava dosyasında var olmadığından, takip öncesi işlemiş faiz talebinin değerlendirilmesinin Mahkemeye ait olduğu” şeklinde görüş beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı ile aralarındaki açık hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin adi takip yoluyla başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, davacıya borcu bulunmadığı, personelin dikkatsizliği sonucu şirket evrakları arasına karışan davacı evrakının iade edilemediğini, geçerli bir cari hesap mutabakatı olmadığı, işin yapıldığı olgusunun ispatı gerektiği beyanıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça sunulan 04/05/2020 havale tarihli cevap dilekçesine beyan dilekçesinde; “hizmet ve mal temin etme hususunda taahhütte bulunanın ve teslim ettiği bir kısım mala ilişkin fatura düzenleyenin davalı şirket olduğu, bir kısım malı ithal edip davacıya teslim etmek üzere anlaşılmış olduğu, bunun karşılığında davalı firmaya 100.000-TL’lik çek verildiği, davalı firma tarafından davacıya yaklaşık 64.000-TL’lik makine parçası teslim edildiği, bakiye kısım için taahhüt edilen ithalat işlemlerinin yapılmadığı ve davacıya başka malzeme teslim edilmediği, bu nedenle davacının 36.078,92-TL alacağının kaldığının beyan edildiği görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin alacağın tahsili istemine ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 03/05/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi … 01/10/2020 tarihli raporunda; Davacı’ya ait 2018 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davalı’ya ait 2018 yılı yasal defterlerin (Envanter defteri sunulmadığından) sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, Taraflar arasında sözleşmenin var olmadığı, Davacının davalı şirketten 31.12.2018 tarihi itibariyle 36.078,92-TL alacaklı olduğu, takip talebinin de 36.078,92-TL asıl alacak ile birbirlerini teyit ettiği, bu rakam davalı şirket yasal defterlerinde 36.078,92-TL borçlu olarak kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca incelemeye sunulan ve bilirkişi raporu ekinde dosyaya sunulan ticari kayıtların incelenmesinde; davacının 2018 yevmiye defterinde 36.078,92-TL’nin verilen avanslar başlığı adı altında kayıtlandığı, davalı tarafın 2018 yevmiye defterinde 36.078,92-TL’nin alınan yurtiçi avanslar başlığı adı altında kayıtlandığı görülmüştür.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında ticari defter ve kayıtlarına göre ticari ilişki bulunduğu, cari hesap alacağından kaynaklanan alacak nedeniyle davacı tarafça ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve davacı tarafça süresinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf, personelinin dikkatsizliği sonucu şirket evrakları arasına karışan davacı evrakının iade edilemediğini, işin yapıldığı olgusunun ispatının gerektiğini, yazılı bir anlaşmaya dayanmayan faturalarda faturanın muhataba ulaştırılması, hatta ticari defterlere işlenmesi dahi faturanın kesinleştiği sonucunu doğurmadığı, bu faturalara konu hizmetin yerine getirildiğinin yahut malın teslim edildiğinin iddia edence ispatının gerektiği savunmasında bulunmuş ise de; davacı taraf hizmet ve mal temin etme hususunda taahhütte bulunanın davalı olduğu, davacıya avans olarak verilen tutarlara istinaden bir kısım teçhizatın davalı tarafça davacıya teslim edildiği, bakiye kısım için mal tesliminin yapılmadığı iddiasında bulunduğu, davacının 2018 yevmiye defterinde 36.078,92-TL’nin davalıya verilen avans olarak kayıtlı olduğu, davalının 2018 yevmiye defterinde 36.078,92-TL’nin alınan yurtiçi avans olarak kayıtlı olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini teyit ettiği ve davacının iddia ve beyanlarını doğrular mahiyette olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle davacı tarafın davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği, bu hususta hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davacı yanın takip tarihi itibariyle davalı yandan 36.078,92-TL alacaklı olduğu, takip öncesinde davalı tarafa gönderilmiş bir ihtar olmadığı, davalının temerrüte düşürülmediğinden takip öncesi faiz talep edilemeyeceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne ve kabul edilen kısım yönünden alacağın likit ve takibe itirazın haksız olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 7.215,78-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 36.078,92-TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 7.215,78-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.464,55-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 555,49-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.909,06-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ve red oranları dikkate alınarak, 223,21-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 1.096,79-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 555,49-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 192,00-TL tebligat ve posta gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 996,40-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 827,91-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 5.411,84-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.23/12/2020

Katip …

Hakim …