Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/377 E. 2023/288 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/377 Esas
KARAR NO : 2023/288
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında “ Konsinye Malzeme Sözleşmesi” tanzim ve imza edildiğini, işbu sözleşme kapsamındaki ürünlerin davalı şirket tarafından müvekkili şirkete teslim edildiğini, SGK tarafından 24.02.2020 tarih ve … sayı ve “ Yersiz Ödeme Bedeli Hk.” başlıklı yazısı ile müvekkili şirkete, “ Merkezimizce yapılan inceleme neticesinde, 2018-2019 yıllarında hastalarda kullanılan malzeme bedellerinin yüksek fiyatlı SUT kodundan kurumumuza fatura edildiği tespit edildiğini, konuyla ilgili olarak, hastalar adına fatura edilen 2018 yılı için 51.665,09-TL, 2019 yılı için 154.723,61-TL olmak üzere toplam 206.376,70-TL yersiz ödeme bedeli faiziyle birlikte, merkezinizin kurumumuz alacaklarından tahsil edilecektir.” Şeklinde dönüş yapıldığını, davalı şirket tarafından, müvekkili şirket hastanelerinde yapılan işlemlerle ilgili olarak SGK tarafından iletilen hasta listelerindeki hastalara yapılan işlemlerin incelemeye başlandığını, inceleme neticesinde de davalı şirket tarafından usulsüz faturalama yapıldığının tespit edildiğini, kısaca müvekkili hastanede, hastalara kullanılan malzemelerin niteliğinin davalı şirket tarafından gerçeğe aykırı bir şekilde ve SGK aleyhine olacak şekilde değiştirildiğini, müvekkili şirket tarafından 31.01.2020 tarih ve … fatura numaralı 361.800,00-TL bedelli e-fatura’ nın karşı taraf adına tanzim edilmiş ancak karşı tarafa yapılan tüm yazılı ve sözlü başvurulara rağmen söz konusu e-fatura tutarının müvekkili şirket’ e ödenmediğini, e-faturanın da iade de edilmediğini, sonuç olarak, öncelikle davalı şirket’ in malvarlıkları üzerine tedbir konulmasına, ayrıca müvekkilinin hakedişlerine SGK tarafından kesinti yapılmış olmasından dolayı müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’ sinin davalı şirket’ten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; hastaneye yatan hastalarda hangi tip malzeme kullanıldığının bilgisinin davacı tarafından müvekkili şirkete iletilmekte olup müvekkili şirketin bu bildirim üzerine davacı tarafa fatura kesildiğini, bu bildirimin hastane tarafından müvekkili şirkete ya konsinye kullanım belgesi ile veya ameliyat sonrası davacı tarafın yetkili personeli tarafından bildirildiğini, müvekkili şirketin de davacı tarafından yapılan bu bildirimlere müteakip davacı tarafa fatura tanzim ettiğini, kullanılan malzeme bilgisinin tamamen davacı tarafından müvekkili şirket tarafından bildirildiğini, dava konusu 2019 yılına ait müvekkili şirket kayıtlarına göre davacıya toplam 53 adet fatura kesildiğini, bu faturalarında davacı tarafın müvekkili şirkete bildirdiği hasta adı ve yine davacı tarafın hastada kullandığını bildirdiği malzemeler ve bunlara ilişkin SUT kodları bulunduğunu, her bir fatura kesilmeden önce davacı tarafla irtibata geçildiğini ve davacı tarafından kullanılan malzeme bilgisinin karşılıklı olarak teyitleşerek faturaların tanzim edildiğini, davacı tarafın bu faturaların hiçbirine itiraz etmediğini ve hepsini kabul ettiğini, müvekkili şirkete iade edilen tek bir fatura dahi bulunmadığını, diğer yandan bir an için davacının iddialarının haklı olduğunun düşünülmesi durumunda ve müvekkili şirketin gerçekten usulsüz fatura düzenlediğini varsaymaları halinde dahi SGK tarafından davacı nam ve hesabına ödenen fazla bedellerin neden müvekkili şirketten talep edildiğinin anlayabilmenin mümkün olmadığını, daha açık bir ifade ile, SGK’ ya fatura kesenin müvekkili şirket olmadığını, SGK ile müvekkili şirket arasında hiçbir bağ bulunmadığını, SGK tarafından ödenen ücretlerin doğrudan davacı hesabına yatırılmadığını, davacı tarafın SGK’ dan fazla ücret tahsil edildiğini iddia ederek bu davayı açmasına rağmen bu fazla ücreti tahsil eden müvekkili şirketin değil bizzat davacının kendisi olduğunu, nitelim SGK’ nın da bu nedenle “ Borç Tablosunda” müvekkili şirketi değil, davacı tarafı borçlu gösterdiğini, ayrıca fazla tahsil edilen ücret varsa bunun halen davacıda bulunduğunu, davacı tarafın anlamsız bir şekilde kendi kasasında bulunan bedeli müvekkili şirketten almaya çalıştığını, … Noterliğinin 06.02.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinden görüleceği üzere davacı tarafın mevzu bahis yaptığı faturanın kendisine noter marifetiyle iade edildiğini ve fatura içeriğine de itiraz edildiğini, diğer yandan SGK’ nın davacıya çıkardığı borç miktarının bizzat davacının sunduğu belgeden görüleceği üzere toplamda 252.559,95- TL iken davacı tarafın müvekkili şirketten 361.800,00-TL talep ettiğini, 109.241,00-TL ilave bedeli davacı tarafın neden ve hangi belgelere dayanarak istediğini, sonuç olarak davacının haksız ve yersiz davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :… Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gelen 2019/… Soruşturma sayılı dosyası UYAP kayıtları, bilirkişi raporu, 12.08.2020 tarihli dava şartı arabuluculuk son tutanağı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’ndan gelen, … ile Davalı, …
Limited Şirketi arasındaki sözleşme gereği kurumun 24.02.2020 tarih ve
… sayı ve “Yersiz Ödeme Bedeli Hakkındaki” başlıklı yazısı ve buna ilişkin tüm bilgi ve
Belgeler, Konsinye Malzeme Sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davalı şirketin taraflırın arasında imzalanan Konsinye Malzeme Sözleşmesine aykırı olarak usulsüz şekilde tanzim ettiği iddia edilen faturalar yönünden alacak talebine ilişkindir.
Davacı taraf vekili; taraflar arasında Konsinye Malzeme Sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme kapsamındaki ürünlerin davalı şirket tarafından müvekkil şirkete teslim edildiğini, sözleşmenin ‘Tarafların Hak ve Yükümlülükleri’ başlıklı 4. Maddesinin ilgili düzenlemelerine göre düzenlenen faturalar neticesinde SGK tarafından müvekkil şirkete gönderilen yazıda ve müvekkil şirket tarafından yapılan incelemede davalı şirket tarafından usulsüz faturalama yapıldığı, hastalara kullanılan malzemelerin niteliğinin davalı tarafından gerçeğe aykırı bir şekilde ve SGK aleyhine olacak şekilde değiştirildiği, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından 361.800,00-TL fatura karşı taraf adına tanzim edildiği ancak bu faturanın ödenmediği, bu usulsüz faturalandırmadan dolayı ayrıca ceza soruşturmasına maruz kalabileceği, tüm bu sebeplerden dolayı SGK’nın zararının müvekkil şirketin kurumdan olan alacağına ilişkin hakedişlerinden tahsil edileceğinden dolayı oluşan zararın şimdilik 10.000,00-TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
Davalı taraf vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği hastaneye yatan hastalarda hangi tip malzemenin kullanıldığı bilgisinin davacı şirket tarafından müvekkil şirkete bildirildiğini, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından davacı şirkete fatura kesildiğini, fatura içeriklerinin tamamen davacı şirket tarafından sunulan bilgiler doğrultusunda oluşturulduğunu, faturaların yine karşılıklı teyitleşerek tanzim edildiğini, düzenlenen bu faturalara davacı şirket tarafından itiraz edilmediğini, SGK tarafından davacı adına fazladan ödenen bedellere ilişkin düzenlenen faturaların davacı şirket tarafından düzenlendiğini, Sgk tarafından ödenen bedellerin doğrudan davacı şirket hesabına yatırıldığını ve yapılmış ise kesintinin yine davacı şirketten yapılacağını çünkü fazla tahsil edilen bir miktar var ise eğer yine bu fazla tahsilatın davacı şirket bünyesinde yer aldığını, SGK tarafından borçlu olarak zaten davacı şirketin gösterildiğini, davacı şirketin SGK’dan fazla para tahsil etmek için bu uygulamaları sürekli olarak yaptığını, yine davacı şirket tarafından bahsedilen 361.800,00-TL’lik faturanın … Noterliğinin 06/02/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile iade edildiğini, ayrıca SGK’nın davacı yana çıkardığı borcun 109.241,00-TL olmasına rağmen fatura bedelinin neye istinaden düzenlendiğinin belli olmadığını tüm bu sebeplerle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 12/08/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların görüşme sonrası anlaşamama nedeniyle arabuluculuk sürecinin tamamlandığı anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkere cevabında 2019/… Soruşturma dosyasının incelenmesinde suçun Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırılıcılık olduğu, müştekinin … , şüphelilerin … Üniversitesi … Hastanesi, … LTD. ŞTİ ve … Hastanesi olduğu, suçtan zarar görenin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı olduğu, soruşturma sonucunda savcılık tarafından; söz konusu ihbar yönünden araştırma ve inceleme yapılarak sahtecilik ve kurum zararına yönelik olarak yapılacak tespitler ile düzenlenecek raporun gönderilmesi amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına müzekkere yazıldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 28.02.2020 tarihli üst yazısı ile konu hakkında şüpheli kurumlar nezdinde yapılan denetlemede 2018-2019 yıllarında kurumlarına bildirilen 206.376,70 TL fazla fatura bedellerinin ilgili kurumların hesaplarından tahsil edildiğinin bildirildiği, somut olayda sahtecilik suçu yönünden herhangi bir iddia ve SGK inceleme raporunda bildirilen bir husus bulunmadığı, Yerleşik Yargıtay uygulamasında ve kararlarında bildirildiği gibi kurumun kendisine fatura düzenleyerek bildiren kişi ve kurumlar üzerinde denetleme görevinin bulunduğu ve tespit edilecek zararların 6183 Sayılı Kanun gereğince tahsili yoluna gidebileceği, somut olayda ihbara konu olayla ilgili olarak denetleme yapılarak tespit edilen fatura farkının tahsilinin yapıldığının bildirildiği, olayda müsnet dolandırıcılık suçunun yasal unsuru olan zarar unsurunun bulunmadığı anlaşılmış olduğundan müştekinin müracaatına konu olay hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına, şeklinde karar verildiği, takipsizlik kararı üzerine sulh ceza hakimliğine yapılan itiraz sonucunda itirazın reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yazılan müzekkere cevabında merkezce yapılan incelemeler sonucunda 2018-2019 yıllarında hastalara kullanılan malzeme bedellerinin yüksek fiyatlı SUT kodundan kuruma fatura edildiği, ek listede hastalar adına kuruma fatura edilen 2018 yılı için 51.655,09-TL, 2019 yılı için 154.723,61-TL olmak üzere toplam 206.376,70-TL yersiz ödeme bedelinin tahsil edileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflar arasındaki sözleşme, ihtarnameler incelenmiş ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir ve hastane yöneticisi uzmanı bilirkişi tarafından yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen 05/07/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; “Taraflar arasındaki ticari ilişkinin akdedilmiş olan, 01.02.2017 tarihli Konsinye Malzeme Sözleşmesine dayandığı, davalı tarafın inceleme gününde herhangi bir defter ibraz etmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığından ötürü defterlerinde herhangi bir inceleme yapılmadığı, Davacı tarafın ticari kayıt ve defterlerinde yapılan inceleme neticesinde; Dava konusu 31.01.2020 tarihli … numaralı 361.800,00-TL tutarındaki faturaya ilişkin olarak alacağından cari hesap borcu olan 104.580,01-TL’nin mahsup edilmesi sonucunda davalı yandan 257.219,99-TL alacağı bulunduğu, taraflar arasında akdedilmiş olan Konsinye Malzeme sözleşmesinin 3.4,3.5, 3.8 ve ilgili maddeleri uyarınca SGK “nın davacı taraftan talepte bulunduğu 252.559,95-TL üzerinde ki talebin dayanağının mahkemenin takdirinde olduğu, davalı yanın … numaralı faturaya T.C. … Noterliği kanalı ile 06.02.2020 tarihinde ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde … yevmiye numarası ile faturayı kabul etmediklerini ve iade ettiklerini bildirir İhtarmame düzenlediği, söz konusu ihtarnamenin 10.02.2020 tarihinde tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhinin bulunması nedeni ile dava konusu faturanı TTK 21. Maddesi gereğince hukuki takdirinin mahkemeye ait olduğu, Davacı …Ş.’ nin, yukarıda tarih ve yevmiye numarası belirtilmiş olan davalı tarafından kendilerine gönderilen ihtarnameye cevap verilip verilmediğine ilişkin olarak dosya münderecatında herhangi bir bilgi ya da belge olmadığı, yeni bir fatura da düzenlenmediği, süresinde ve usulüne uygun olarak cevap verilmediğinin kabul edilmesi halinde; Davalı tarafın … numaralı faturayı usulüne uygun olarak kabul etmediğinden dolayı, Davacı …Ş.’ nin davalı … Paz. San. ve Tic.Ltd.Şti.’ ye 104.580,01-TL cari hesap borcu bulunacağı, taraflar arasında akdedilmiş olan Konsinye Malzeme Sözleşmesinin 3.4, 3.5, 3.8 ve ilgili maddeleri uyarınca; SGK tarafından hatalı SUT kullanımları dolayısıyla kurumdan talep edilen yersiz ödeme bedeli ve faizinin davalı yana yansıtmasının takdirinin mahkemeye ait olduğu,.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazları ve beyanları doğrultusunda dosya yeniden değerlendirilmek üzere ek rapor düzenlenmesi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen 23/09/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; ” Davacı tarafın ticari kayıt ve defterlerinde yapılan inceleme neticesinde; Dava konusu 31.01.2020 tarihli … numaralı 361.800,00-TL tutarındaki faturaya ilişkin olarak alacağından cari hesap borcu olan 104.580,01-TL’nin mahsup edilmesi sonucunda davalı yandan 257.219,99-TL alacağı bulunduğu, taraflar arasında akdedilmiş olan Konsinye Malzeme sözleşmesinin 3.4,3.5, 3.8 ve ilgili maddeleri uyarınca SGK ‘nın davacı taraftan talepte bulunduğu 252.559,95-TL üzerinde ki talebin dayanağının Sayın Mahkeme ‘nin takdirinde olduğu, davalı yanın … numaralı faturaya T.C. … 6. Noterliği kanalı ile 06.02.2020 tarihinde ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde … yevmiye numarası ile faturayı kabul etmediklerini ve iade ettiklerini bildirir İhtarname düzenlediği, söz konusu ihtarnamenin 10.02.2020 tarihinde tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhinin bulunması nedeni ile dava konusu faturanın TTK 21. Maddesi gereğince hukuki takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacı …Ş.” nin davalı tarafından kendilerine gönderilen ihtarnameye cevap verilip verilmediğine ilişkin olarak dosya münderecatında herhangi bir bilgi ya da belge olmadığı, yeni bir fatura da düzenlenmediği, süresinde ve usulüne uygun olarak cevap verilmediğinin kabul edilmesi halinde; Davalı tarafın … numaralı faturayı usulüne uygun olarak kabul etmediğinden dolayı, Davacı …Ş.’ nin davalı … Paz. San. ve Tic.Ltd.Şti.” ye 104.580,01-TL cari hesap borcu bulunacağı, T.C Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Topkapı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından davacı … Hizmetlerinin alacaklarından toplam 252.559,95 TL tahsil edileceği, taraflar arasında akdedilmiş olan Konsinye Malzeme Sözleşmesinin 3.4, 3.5, 3.8 ve ilgili maddeleri uyarınca; SGK tarafından hatalı SUT kullanımları dolayısıyla kurumdan talep edilen yersiz ödeme bedeli ve faizinin davalı yana yansıtmasının takdirinin mahkemeye ait olduğu,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Taraflar arasında 01/02/2017 tarihli Konsinye Malzeme Sözleşmesinin düzenlendiği ve taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, bilirkişi raporunda bu hususun tespit edildiği, davalı yanın ticari defterleri incelenmediğinden davalı yönünden alacak borç kaydının tespit edilemediği, yapılan bilirkişi incelemesinde davacı tarafın ticari kayıt ve defterlerine göre davaya konu tazminatın temelini oluşturan 31.01.2020 tarihli … numaralı 361.800,00-TL tutarındaki faturaya ilişkin olarak alacağından cari hesap borcu olan 104.580,01-TL’nin mahsup edilmesi sonucunda davalı yandan 257.219,99-TL alacağı bulunduğunun tespit edildiği, davalı yanın … numaralı faturaya T.C. … Noterliği kanalı ile 06.02.2020 tarihinde ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde … yevmiye numarası ile faturayı kabul etmediklerini ve iade ettiklerini bildirir İhtarmame düzenlediği, söz konusu ihtarnamenin 10.02.2020 tarihinde tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhinin bulunması nedeni ile dava konusu faturanın usulüne uygun şekilde iade edildiği, Davacı …Ş.’ nin, yukarıda tarih ve yevmiye numarası belirtilmiş olan davalı tarafından kendilerine gönderilen iade faturaya ilişkin ihtarnameye cevap verilip verilmediğine ilişkin olarak dosya münderecatında herhangi bir bilgi ya da belge olmadığı, yeni bir fatura da düzenlenmediği, bu haliyle davalı tarafın … numaralı faturayı usulüne uygun olarak kabul etmediğinden dolayı, Davacı …Ş.’ nin davalı … Ltd.Şti.’ ye 104.580,01-TL cari hesap borcunun bulunduğu, bu borcun sözleşmeden kaynaklı ticari ilişki kapsamında oluşan bir alacak olduğu, davacı tarafın davaya konu etmiş olduğu tazminat talebinin ise SGK’nın usulsüz faturalandırmalardan dolayı davacı şirketin kurumdan olan alacağına ilişkin SGK tarafından kesinti yapılacağı ihbar edilen bedele ilişkin olduğu, dosya kapsamında SGK tarafından davacı şirketin SGK’dan olan alacağına ilişkin halihazırda yapılmış bir kesintinin müzekkere cevaplarından ve tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere bu aşamada bulunmadığı ve yine taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmenin ilgili 4.4, 4.5 ve 4.8 maddeleri uyarınca davacı yanın talepte bulunabilmesi koşulunun davacı şirket tarafından kullanılacak malzemelerin kurum(SGK) tarafından karşılanıp karşılanmadığının bilgisinin net ve doğru bir şekilde konsinye veren tarafından paylaşılması gerektiğinin anlaşıldığı, oysaki talebe konu tazminatın sebebinin davalı yanın usulsüz faturalandırılmadan kaynaklandığının iddia edildiği, dosya kapsamında incelenen sözleşmeye göre davacı tarafından davalıya hangi malzemelerin kullanıldığının bildirildiği ve düzenlenen faturaların ise bu bildirimlere istinaden düzenlendiği ve fatura kopyasının vakanın yapıldığı gün için içinde en geç ise ertesi gün davacı şirkete gönderileceğinin düzenlendiği, uygulamanın bu şekilde olmadığının ne davacı yan ne davalı yan tarafından iddia edilmediği, bu haliyle düzenlenen faturalardan her zaman davacı şirketin haberdar olduğu ve bu faturalara herhangi bir şekilde itiraz etmediği, yine sözleşmeye ilişkin SGK’ nın davacı şirketin hakedişlerinden kesinti yapması halinde davacı yanın davalıdan olan alacağından mahsup edebileceği, kesintinin halihazırda henüz yapılmadığı, davacının incelenen ticari defterlerine göre davalıya 104.580,01-TL cari hesap borcunun bulunduğu da dikkate alındığında tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bu aşamada davacının talep edebileceği henüz bir alacağının bulunmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 9,12-TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 12/04/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı