Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/369 E. 2023/219 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/369 Esas
KARAR NO : 2023/219
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin 1997 yılından beri kara yolu ile şehir içi ve şehirlerarası taşımacılığı yaparak taşımacılık ve lojistik alanında ticari faaliyetini sürdürdüğünü, davacı müvekkili ticari faaliyeti kapsamında 3. şahıs … A.Ş.’ nin ürettiği, sattığı ya da satın aldığı her türlü yassı çelik malzemesi ile diğer her türlü eşya ve yükün taşınması işini 20.01.2017 tarihinden itibaren yapmaya başladığını, taşıma işinde dışardan temin edilen başka nakliyecilere ait araçlar kullanıldığını, dava dışı 3. şahıs … A.Ş.’ nin taşımalarıyla ilgili olarak yolsuzluk yapıldığı söylentileri ve 11.09.2017 – 12.09.2017 tarihli e-postalar üzerine davacı müvekkilinin yönetim kurulunun 14.09.2017 tarihinde İç Denetim Müdürü …’ i konuyu araştırmak ve rapor hazırlamak üzere görevlendirdiğini, İç Denetim Müdürü … tarafından hazırlanan 25.12.2017 tarihli değerlendirme raporuna göre davacı müvekkili şirketin 3 çalışanı ile davalı … Ltd. Şti. dahil 14 nakliyecinin; “Ülkenin çeşitli kentlerine nakliye yapılmış gibi gerçekte yapılmayan işler için hayali sahte nakliye faturaları düzenledikleri, faturaların ekine, … ‘ e ait iç taşımada kullanılan sevk irsaliyelerinin üzerine elle bir takım alıcı ünvanları ve adresler yazarak sevk irsaliyelerini de bozmak suretiyle nakliye yapılmış gibi gösterdikleri, … ‘e ve … ‘ e ait başka faturaların eki olan sevk irsaliyelerini fotokopi ile birden fazla çağaltmak suretiyle gerçekte taşımıa yapılmadığı halde taşıma yapılmış gibi düzenlenen navlun faturalarının ekine koydukları, bir kısım faturaları ise sevk irsaliyesi dahi olmadan muhasebe kaydına işledikleri ve ödeme yaptıkları, kiralık araçlar için aylık bir navlur bedeli ödendiği halde bu araçlarla ayrıca nakliye yapılmış gibi tekrar navlun faturaları düzenledikleri, gerçek fiyatırım üzerinde taksi fişi, kırtasiye malzemesi, şoförlerin yemek bedelleri gibi faturalar almak suretiyle şikayetçi müvekkil şirkete zarar verdikleri, gerçeğe aykırı fatura ve sevk irsaliyelerini muhasebe kaydına işledikleri ve ödeme yaptıkları, şirketin kasasından veya banka hesabından nakliyecilere ödenen paraların bir kısmını şahsi banka hesaplarına havale veya şahsen elden nakit olarak geri aldıkları böylece haksız menfaat temin ettikleri, şüphelilerin, bu yollarla şikayetçi müvekkil şirkete şimdilik tespit edilebildiği kadarıyla 2.102.283,00-TL (IklmIIyonyüzikibinIkiyüznksenüçîürkllrası) zarar verdikleri” tespit edildiğini, bu tespite göre; davacı müvekkilinin genel müdürü … , pazarlama müdürü … , şubesi nakliyat sorumlusu … , davalı … Tic Ltd. Şti. ve diğer nakliyeciler Güveni Kötüye Kullarma suçlarını işlediklerini bu nedenle davacı müvekkilinin 3 çalışanı, davalı … Şti. ve diğer nakliyeciler aleyhinde v Savcılığına 2018/ … Soruşturma nolu dosya ile 05.01.2018 tarihinde şikayette bulunulduğunu, olayın ortaya çıkması üzerine davacı müvekkilin çalışanları … , … ve … ‘ in iş akitlerine son verildiğini, davalı … San Tic Ltd. Şti. ile davacı müvekkili çalışanları ve diğer nakliyeciler yaptıkları iş nedeniyle güveni kötüye kullanıldığını, gerçek dışı fatura ve sevk irsaliyeleri düzenlendiğini, gerçek sevk irsaliyelerini ise üzerinde tahrifat yaparak kullandıklarını ve haksız menfaat elde ettiklerini, davacı müvekkili, gerçekte yapılmayan taşımalar için kesileri navlun faturalarına istinaden haksız olarak tahsil edilen bedeller nedeniyle davalıdan 95.220,23-TL alacaklı olduğunu, davalının, 95.220,23-TL cari hesap borcunu ödemediğini, bu nedenle … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının 28.11.2019 tarihinde borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının borca itirazında taraflar arasındaki ficari ilişkinin varlığını kabul ettiğini, ayrıca taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı cari hesap, ticari defterler, ödeme belgeleri ve vergi dairesi kayıtlarıyla da sabit olduğunu, açıklanan nedenlerle; itirazın iptali ve takibin devamına, asıl alacağa 20.11.2019 takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davalıların %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket içinde, genel müdür ile birim müdürlerinin yapmış oldukları yolsuzluk iddiaları savcılığa konu edildiğini, şirket içinde yapılan iç denetimde nakliye faturalarının gerçeği yansıtmadığını ve müvekkili şirketin de suçlandığını, davacı şirketin iç işleyişinde oluşan sorunlar sebebiyle görmüş olduğu zararı müvekkili şirketten ve başka şirketlerden karşılama çabasına girdiğini, davacı şirketin oldukça büyük bir şirket olduğunu, ülkemizin her yerine sevkiyatı olduğunu, müvekkili şirketin de bu nakliyecilerden biri olduğunu, müvekkili şirketin kendisine verilen işi gereği gibi yerine getirdiğini, faturasını kestiğini ve bedellerinin büyük bölümünü de aldığını, hatta cari hesabında davacı şirketten alacağı mevcut olduğunu ve bu alacağını istediğinde, her seferinde bugün yarın ödeme yapılacak denildiğini ancak bir ödeme yapılmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiğini, yapılan sevkiyat faturalarını o dönem için kontrol etmesi gerektiğini, aradan 3 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra faturaların gerçeği yansıtmadığını ifade etmesinin yersiz olduğunu, iş hayatında bazı belgelerde noksanlık olması o işin tamamiyle yapılmadığı anlamını taşımadığını, özellikle nakliye işlerinde zaman zaman malın boşaltılacağı yerde sevk irsaliyesini imzalayacak biri dahi olmayabileceğini, nakliyeci boşaltma esnasında birini bulamadığı zaman bu irsaliyeler imzasız kalabileceğini ve bu hayatın olağan akışına da uygun olduğunu, yine bir mal nakliye edilirken, malın boşaltılacağı adresin de değişebileceğini, bu durumda irsaliyelerin el yazısı ile değiştirilmesi de nakliye sektöründe teamül haline geldiğini, davacı şirketin bu noksanlıklardan istifade ederek aslında yapılan ve faturalandırılan işleri yapılmamış gibi göstererek davalı müvekkilden para talep ettiğini, davalı şirketin kötüniyetli hareket edip, aslında borcu varken bazı noksanlıkları ileri sürerek davacı müvekkili şirketi mağdur etmek istediğini, davacı şirketin iç işleyişinde çıkan sorunlar dolayısıyla irsaliyelerde değiştirmeler veya bozmalar da yapılmış olma ihtimali de bulunduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın reddi ile davalı müvekkile verilmek üzere %20 den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; Davalı şirket tarafından gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği iddia edilen faturalardaki miktar oranında alacak yönünde başlatılan takibe ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacıya duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davacının 21/12/2022 tarihli duruşmaya mazeretsiz bir şekilde gelmemiş, bunun üzerine dosyanın HMK m.150 gereği işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’ da “işlemden kaldırma” madde 150/4’te “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının davasının işlemden kaldırıldığı tarih olan 21/12/2022 tarihinden itibaren yasal 3 aylık süre içinde dosyanın yeniden işleme konulması dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla HMK.150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasını işlemden kaldırılma tarihinden itibaren 3 ay içinde yenilemediği anlaşıldığından DAVANIN 6100 Sayılı Kanunun 150.md/5 f UYARINCA AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 970,13-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye irad kaydına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile, …Mahkemesi ilgili hukuk dairesine istinafı kabil olmak üzere, tarafların yokluğunda alenen ve usulen tefhim olundu. 22/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır