Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/365 E. 2022/441 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/365 Esas
KARAR NO : 2022/441
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 12/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ait şirketi olup yıllardan beri gayri faal olduğunu, davalı şirketin yıllardan beri sürekli zarar etmekte olduğunu, davacı ile şirket ortaklarından …’in arasında husumet bulunmakta olup şirket hissedarı arasında ortak birliktelik olmadığını, bu sebeple de şirketin ana sözleşmesinde yer alan amaçları gerçekleşmesinin de imkansız olup bu hususların TTK madde 531 e göre haklı sebep teşkil ettiğini, …’in … Vergi Dairesi incelemesi sırasında anlaşılacağı üzere kayıt dışı satışlar yaparak 2003-2005 yılları arasında 5.227.976,00 TL tahsil ettiğini ve zimmetine geçirdiğini, bu hususun ayrıca hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu teşkil ettiğini ve taraflarınca yeni haberdar olunduğunu, suç duyurusunda bulunulacağını, gayri faal durumundaki, sürekli zarar eden şirket hissedarları arasında ortak birlikteliğin mevcut olmadığını, husumetin bulunduğunu ve elinde bulundurduğu mal varlıklarıyla şirket ana sözleşmesinde yer alan amaçları gerçekleştirebilecek durumu bulunmayan şirketin devamının mümkün olmadığından ve haklı sebeplerin varlığından dolayı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin TTK’nin 531. maddesi uyarınca feshini ve tasfiyesini, tasfiye memuru olarak … ‘in atanmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davacı asilin aynı zamanda şirket yetkilisi olması sebebiyle davalı şirkete …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı ilamıyla temsil kayyımı olarak atanan … duruşmada; mali müşavir olduğunu, takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.
BEYAN : Davalı şirket eski yönetim kurulu üyesi vekili tarafından mahkememize sunulan 05/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının avukatının aynı zamanda davalı şirketin avukatı olduğunu, 2001 yılından 2007 sonuna kadar davacının bankadan …, …, …, … ve … ve ayrıca davalı şirkette çalışan onlarca kişi adlarına kimsenin haberi olmaksızın usulsüz bir tekilde vadeli ve vadesiz yüzlerce hesap açıp kapattığını, davacının davalı şirkete banka kasalarında sakladığı çekleri bu hesaplar üzerinden tahsil etmek amacıyla takasa verdiğini, çek bordroları hazırladığını, çeklerin arkalarına adına hesap açtığı kişilerin taklit imzalarını attığını ya da attırdığını, karşılıksız çıkan çeklerin imza karşılığı iade alınarak, ödenen çeklerin bedellerinin ise başka hesaplara virman yapıldığını ancak bunlar sanki kasadan nakit çekilip diğer hesaplara nakit yatırılmış gibi muamele yapılarak paraların izinin sürülmesinin engellemeye çalışıldığını, davacının şirketteki bu usulsüzlüklerinin ve kayıt dışı işlemlerinin işlemlerinin bir süre sonra vergi dairesi tarafından tespit edildiğini ve yönetim kurulu başkanı olduğu davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin 2003, 2004 ve 2005 dönemleri ile ilgili olarak inceleme altına alındığını, şirket adına tahakkuk eden cezanın yönetim kurulu başkanı davacı … tarafından kendi imzası ile davalı şirketin banka hesaplarından ödendiğini, davacının şirketin emektar personellerini haksız şekilde işten kovduğunu, bununla ilgili olarak da davalı şirket hakkında … İş Mahkemelerinde birden çok tazminat davası açıldığını, bu kadar usulsüzlüğü bir arada gerçekleştiren davacının huzurdaki davayı açmasının nedeninin de hakkında doğacak sorumluluktan kurtulmak olduğunu, davalı şirketin şu ana dek zarar edecek bir şekilde pasif hale gelmesinin tek sorumlusunun davacı olduğunu, tüm meseleler çözülmeksizin davacının hukuki ve cezai sorumlulukları ortaya çıkarılmaksızın ve şirketin gerçek durumu belirlenmeksizin tasfiye edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafından davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında açılmış olan haksız davanın öncelikle usulden reddini, bu talep kabul görmez ise esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Davalı şirket kayıtları, … kayıtları, … Vergi Dairesi kayıtları, Şirket faaliyet raporları, Şirket Pay Defteri, Hazirun Cetvelleri, …. Noterliği’nin 22/10/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, tapu bilgisi, dekontlar, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyası, …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasına konu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… soruşturma sayılı iddianame, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz dosyasında davalı şirketi temsil etmek üzere Temsil Kayyımı olarak SMMM …’nin atandığı kararın 03/11/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar …, …, … tarafından davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. Aleyhine davalı şirketin 15/04/2019 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının iptaline yönelik açılan davanın reddine 01/07/2021 tarihinde karar verilmiştir.
…. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasına ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… soruşturma sayılı iddianamenin incelenmesinde; müşteki …’in şikayeti neticesinde sanıklar … ve Mustafa Tokdemir hakkında dava konusu şirketin genel kurul toplantı tutanağında yapılan resmi evrakta sahtecilik suçundan açılan kamu davasının derdest olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 31/05/2021 tarihli Bilirkişi Raporuna göre; Dava konusunun, davacı şirket ortağının TTK.m.531 gereğince haklı sebeplerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi talebinden ibaret olduğunu, dosyaya mübrez Ticaret Sicil Gazetelerinden, 23.11.1994 tarihinde “… San. ve Tic. AŞ”nin …, …, …, …, … tarafından kurulduğunu, Davacı …’in hali hazırda davalı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu, davalı şirketin 2009 yılından itibaren düzenli şekilde zarar etmekte olduğunu, davalı şirketin öz kaynakların kaydi değerlerinin 2009 yılından itibaren azalmakla birlikte 2019 yılında 12.316.600,86 TL’ye kadar gerilemiş olduğu tespit edildiğini, davalı şirketin 2013 yılından beri kayda değer bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, özellikle 2017 yılından itibaren satışının olmadığı ve gayri faal durumda olduğunu, davalı şirketin 2013 yılından beri gayri faal olması, şirketin büyük ortakları arasında uzun süren, davaya, soruşturmaya ve kovuşturmaya dönüşen ve bazıları hükme bağlanan yolsuzluk usulsüzlük iddialarının bulunması, şirketin mevcut ortaklık ve sermaye yapısı itibariyle söz konusu anlaşmazlıkların, kişisel olmaktan çıkarak şirketin işleyişini ve işletme konusunu gerçekleştirmesini imkansız hale getirmesi ve ortaklar arasında şirketin devamına veya feshine dair bir uzlaşma ve mutabakat ihtimalinin kalmaması, sonuç olarak, sermaye şirketlerinde nispeten zayıflasa da şirketin amacına ulaşması için gereken ortak çaba unsurunun ortadan kalkmış olması ve büyük ortaklar arasındaki söz konusu görüş ayrılıklarının fesih dışında çözüme kavuşturulamayacak olması dikkate alınarak somut davada şirketin fesih için haklı sebeplerin oluştuğu, 12.316.600,86 TL olup davacı …’in % 41 hissesi olmakla, payına düşen tutarın (12.316.600,86 TL x % 41 -) 5.049.806,35 TL olarak hesaplandığını, ancak TTK.m.531 gereğince davacının şirketten çıkarılması halinde paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin hesaplanması gerektiğini, heyetteki bilirkişilerin uzmanlık alanları itibariyle, iştigal konusu ayakkabı imalatı olan davalı şirketin aktifinde kayıtlı taşınmaz, taşıt, makine teçhizat vs unsurların gerçek değerlerini, buna bağlı olarak davacının hisselerinin güncel gerçek değerini belirleyemeyeceğini, bunun için heyete sektör bilirkişisi ve Gayrimenkul ve Değerleme uzmanı bilirkişiler eklenerek şirket aktiflerinin yerinde tespit edilerek şirket değerlemesi yapılması gerektiğinin, kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 06/12/2021 tarihli Bilirkişi Ek Raporuna göre; Şirketin 31.12.2019 tarihli rayiç bilançosuna göre özvarlığı 101.922.068,55 TL olup davacı …’in %41 hissesi olmakla, payına düşen tutar (101.922.068,55 TL x % 41 =) 41.788.048,11 TL olarak hesaplanmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 10/05/2022 tarihli Bilirkişi Ek Raporuna göre;
Davacı yan vekili tarafından dosyaya ibraz edilen … Noterliği 27.12.2012 tarih … yevmiye numarasıyla tasdikli pay defteri incelendiğinde, … 20.06.2019 tarihinde 1.586.800,00 adet (%10) hissesini davacı …’e devrettiği anlaşılmakla; Davalı şirketin ortaklar pay defterinde kayıtlı ortaklık yapısı şöyledir:

Pay Sahibinin Adı Soyadı
Hisse Oranı (%)
Payların Toplam İtibarı Değeri (TL)
1

2,5
396.700,00
2

44
6.981.920,00
3

51
8.092.680,00
4

2,5
396.700,00

TOPLAM
100
15.868.000,00
Şirketin 31.12.2019 tarihli bilançosundaki aktif-pasif durumu ile işbu ek rapor tarihi itibariyle arazi ve arsalar ile tesis makine ve cihazların rayiç değerleri esas alınarak, rapor tarihi itibariyle davalı şirketin özvarlığı 101.922.068,55 TL olup 20.06.2019 tarihli hisse devrinden sonra davacı …’in % 51 hissesi olmakla, payına düşen tutarın (101.922.068,55 TL x %51 =) 51.980.254,96 TL olarak hesaplandığı, … vekilinin, şirket kayyımının bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, şirketin davada nasıl temsil edileceği ve davacı ile ilgili ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına yönelik iddia ve taleplerinin takdirinin Mahkeme’ye ait olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı şirket aleyhine açılan davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin TTK 531. maddesi uyarınca haklı sebeple feshi istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin gayri faal durumda olması, sürekli zarar eden şirket hissedarları arasında ortak birlikteliğinin mevcut olmaması, husumetin bulunması ve elinde bulundurduğu mal varlıklarıyla şirket ana sözleşmesinde yer alan amaçları gerçekleştirebilecek durumu bulunmayan davalı şirketin devamı mümkün olmadığından ve haklı sebeplerin varlığından dolayı feshi talep edilmiştir.
Mahkememizin 01/07/2021 tarihli 4 numaralı celsesinin 1 numaralı ara kararı ile; Davacı asilin aynı zamanda davalı şirketi temsile yetkili yöneticisi olması nedeniyle taraflar arasında menfaat çatışması bulunduğundan davalı şirketi mahkememizce görülen bu davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması davası açmak ve açtığı dava dosyası mahkeme ve dosya numaralarını mahkememize bildirmesi için davacı tarafa 1 aylık kesin süre ve yetki verilmesine, aksi halde davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına karar verilmiş, davacı tarafça süresinde yapılan başvuru üzere eldeki davada davalı şirketi temsil etmek üzere …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı ilamıyla davalı şirketi temsil etmek üzere Temsil Kayyımı olarak SMMM …’nin atandığı kararın 03/11/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı şirkete temsil kayyımı olarak atanan … duruşmadaki beyanıyla, takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.
Davalı şirket eski yönetim kurulu üyesi vekili ise; davalı şirketin şu ana dek zarar edecek bir şekilde pasif hale gelmesinin tek sorumlusunun davacı olduğunu, tüm meseleler çözülmeksizin davacının hukuki ve cezai sorumlulukları ortaya çıkarılmaksızın ve şirketin gerçek durumu belirlenmeksizin tasfiye edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafından davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında açılmış olan haksız davanın öncelikle usulden reddini, bu talep kabul görmez ise esastan reddini talep etmiştir.
… kayıtlarının incelenmesinde; feshi istenilen davalı şirketin … sicil numarasına kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin … – İstanbul olduğu, şirketin ana sözleşme tescilini 23/11/1994, son tescilini 31/03/2020 tarihinde yaptırdığı ve şirket hissedarlarının ve hisse oranlarının … … %2,5, … %
44,
… %51, … % 2,5 olduğu anlaşılmıştır.
Feshi talep edilen şirketin bağlı bulunduğu … Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabına göre; davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 01/01/2004 tarihinde … Mah. … mevkii, …/İSTANBUL adresinde … nın imalatı faaliyeti ile işe başladığı ve mükellefiyetinin devam ettiği bildirilmiştir.
Dava konusu ihtilafa ilişkin TTK’daki yasal düzenlemelere bakılacak olursa;
“Madde 529- (1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde, sona erer.”
“Madde 530- (1) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığının istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir.”
“Madde 531- (1) Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” şeklinde yasal düzenleme yapılmıştır.
Davalı şirketin %51 hissedarı ve temsili yetkili ortağı olan davacı tarafından davalı şirketin gayri faal durumda olması, sürekli zarar eden şirket hissedarları arasında ortak birlikteliğinin mevcut olmaması, husumetin bulunması ve davalı şirketin amacını gerçekleştirebilecek durumda olmaması nedeniyle Türk Ticaret Kanunu 531. maddesi hükümleri çerçevesinde şirketin feshini talep etmiş olup, mahkememizce alınan dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi heyet raporundaki tespitler ve yapılan araştırmalar neticesinde feshi talep edilen davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin uzun süreden beri gayri faal olduğu, faaliyet alanına ilişkin üretim yapmadığı, şirkete ait fabrika binasının atıl vaziyette olduğu, vergi mükellefiyetinin devam ettiği bildirilse de şirketin çoğunluk hisse sahibi olan davacı … ve şirket eski yönetim kurulu üyesi … arasında sahtecilik ve usulsüzlük suçlamasına ilişkin ceza soruşturması ve devam eden ceza kovuşturmasının bulunduğu, bilirkişi heyetince yapılan inceleme sonrasındaki şirketin mevcut ortaklık ve sermaye yapısı itibariyle söz konusu anlaşmazlıkların, kişisel olmaktan çıkarak şirketin işleyişini ve işletme konusunu gerçekleştirmesini imkansız hale getirmesi ve ortaklar arasında şirketin devamına veya feshine dair bir uzlaşma ve mutabakat ihtimalinin kalmaması, sonuç olarak, sermaye şirketlerinde nispeten zayıflasa da şirketin amacına ulaşması için gereken ortak çaba unsurunun ortadan kalkmış olması ve büyük ortaklar arasındaki söz konusu görüş ayrılıklarının fesih dışında çözüme kavuşturulamayacak olması dikkate alınarak somut davada şirketin feshi için haklı sebeplerin oluştuğuna yönelik tespitin dosya kapsamı itibariyle yerinde olduğu, bu haliyle her ne kadar feshin son çare olarak düşünülmesi gerekse de, şirket ortakları arasındaki iletişimsizlik nedeniyle şirketin gerekli organlarının toplanamayacağı, şirketin mevcut ortak yapısı ve durumu itibariyle şirketin faaliyet amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmaması nedeniyle TTK 531. maddesi gereğince davalı şirketin haklı fesih koşulları oluştuğundan davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin feshine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile, … nün … sicil numarasında kayıtlı davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin TTK’nın 531. maddesi gereğince FESİH ve TASFİYESİNE,
2- Feshine karar verilen davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne TTK 536/3 maddesi gereğince tasfiye memuru olarak Mali Müşavir … ve Mali Müşavir …’ın atanmalarına,
3- Karar kesinleştiğinde tasfiye memurları tarafından tescil ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına,
4- Tasfiye memurları için karar kesinleşip göreve başladıklarından sonra ayrı ayrı aylık brüt 10.000,00-TL ücret takdiri ile belirlenen ücretin davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından tasfiye memurlarına ödenmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan peşin harcın alınması gereken 80,70-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 26,30-TL karar harcının davalı şirketten tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6- Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 16 adet tebligat gideri 132,00-TL, bilirkişi ücreti 6.000,00-TL olmak üzere toplam 6.132,00-TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacı tarafa verilmesine,
8- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacı tarafa verilmesine,
9- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin, davalı şirket eski yönetim kurulu üyesi vekilinin ve davalı şirket temsil kayyımının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2022

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.