Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/360 E. 2023/541 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/360 Esas
KARAR NO : 2023/541

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirketin İdare nezdinde ve birçok kuruluşla işbirliği içerisinde olan, kurumsal ve kaliteli çalışma politikasını ilke edinmiş, inşaat sektöründe faaliyet gösteren saygın bir firma olduğunu, davalı şirketin de Rusya-Soçi bölgesinde faaliyet gösteren bir inşaat şirketi olduğunu, müvekkil şirket ve davalı şirketin geçmiş yıllarda … ve Yurtdışında birlikte çalıştıklarını, Türkiye’de birkaç projede ortak iş yaptıklarını, bu nedenle birbirlerini geçmişten tanıdıklarını, yapılan iş neticesinde bir dostluk ilişkisi bulunduğunu, bu bağlamda Hazinedaroğlu şirketinin, kendi web sitesinden Rusya’nın Soçi Bölgesinde …Otel yapımını; …Olimpiyat Köyü yapımını ve …Otel ve Sağlık merkezi yapımını bizzat kendisinin üstlendiğini, ancak davalı şirketin söz konusu projelerin yapımı sırasında çalıştırdığı işçilerin işçilik alacaklarını ödemediğini, birçok işçinin dava açmasına neden olduğunu, birçok işçinin davalı şirkete zaman zaman mali destek veren …İnşaat’ı işvereni olarak sorumlu tuttuğunu, alacaklarını cebri icra tahdidi altında tahsil ettiklerini, ancak davaya konu işçilerin …İnşaatı’ın çalışanı olmadıklarını, diğer mahkemelerde görülen haksız ve kesinleşmemiş mahkeme kararlarını esas alarak Öztaş İnşaatı’ın ödeme gücüne sahip olması nedeniyle, işçilik alacağı davası açtığını ödeme yapmak zorunda bıraktığını belirtere,davalının ödemekle yükümlü olduğu işçilik alacaklarına ilişkin şimdilik 300.000-TL’nin rücuen müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davacının dilekçesinde iddia ettiği üzere Rusya’da hiçbir projede yer almadığını ve davalı ile önceden yapılmış olan ticari ilişkiler sebebiyle işçilik alacaklarının ödendiği ve iş mahkemelerinde de sırf ödeme gücü sebebiyle taraf gösterildiği doğru olmadığını, herhangi bir alacağın varlığını kabul etmemekle birlikte sırf önceki ticari ilişkilerden kaynaklanan sebeplerle basiretli tacir olan davacının Rusya’daki inşaatlarda mali yardım olsun diye davalının işçilik alacağından kaynaklanan borçlarını ödemesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, söz konusu projeler davacı ile ortaklaşa yürütüldüğünü, işçiler de davacı şirketten temin edildiğini, işçilerin davalı ile davacı tarafındaki ilişkiden kaynaklı olarak maaşlarının davacı tarafından ödendiğini bilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının göstermiş olduğu kayyum raporlarındaki projelerde tek yüklenicinin davalı şirket olduğuna ilişkin net bir ifade bulunmadığını, davalı şirketin hiçbir şekilde işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını, işveren olarak tek sorumlu davacı şirket olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini…” talep etmiştir.
İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas… karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememize tevzi edildiği ve yukarıda belirtilen esas numarasına kaydedildiği ve yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER : Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, 24.06.2022 tarihli bilirkişi raporu, 01.12.2022 tarihli bilirkişi raporu, 17/01/2020 tarihli bilirkişi raporu, Web Sitesi Görüntüleri, İhale Belgeleri, ödeme dekontları ve tüm dosya kapsamı.
Görevsizlikle Mahkememize gelen İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında Bilirkişi … tarafından hazırlanan 17/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davalı ve Davacı işverenlikler arasında 4857 sayılı Kanunun 2. maddesine uygun olacak şekilde herhangi bir yazılı anlaşmaya dayanmayan asıl – alt işveren ilişkisi olduğu, anılan kanun maddesi gereği aralarında işçilik alacaklarına karşı müteselsil sorumluluk olduğu, söz konusu müteselsil sorumluluk kanun gereği doğduğu için Borçlar Kanunu gereği tarafların yarı yarıya (Davacı %50 – Davalı %50) sorumlu olduğu…” sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 24.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…davacı ve davalı aleyhine 14 işçi tarafından açılan ve kesinleşen dava dosyalarında toplamda 615.240,74 TL tutara hükmedilmiş olduğu ve 14 işçi tarafından davacı şirket aleyhine icra takipleri başlatıldığı, uyuşmazlığın gelinen noktasında davacının her bir icra dairesine ne kadar tutarda ödeme yaptığı ve icra dosyasının kapanıp kapanmadığı tespit edilmesi gerektiği, buna ilişkin dosya içeriği mevcut belgeler incelendiğinde davacının icra dairesine yaptığı ödemeleri gösterir herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, yine söz konusu icra takiplerine ilişkin kapak hesabının da dosyada mevcut olmadığı, söz konusu belgelerin dosyaya ibraz edilmesi veya celbi halinde davacı şirketin bahse konu işçi alacaklarına karşın ne kadar tutarda ödeme yaptığı tespitinin mümkün olabileceği…” sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 01.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde, davacı ve davalı aleyhine 14 işçi tarafından açılan ve kesinleşen dava dosyalarında toplamda 615.240,74 TL tutara hükmedilmiş olduğu ve 14 işçi tarafından davacı şirket aleyhine icra takipleri başlatıldığı, iş bu icra takipleri kapsamında davacı şirket tarafından muhtelif icra dairelerine toplamda 670.226,74 TL tutarında ödeme yaptığı sunulan makbuz ve sair belgelerden anlaşıldığı, ödenen bu tutarın davalı şirkete rücu edilip edilmeyeceği konusunda Nihai Takdirin Mahkemenize ait olacağı…” görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça ödendiği ileri sürülen dava dışı işçilerin işçilik alacaklarından davalnın sorumlu olduğu iddiasıyla rücuen tazminat taleplidir.
Dosyanın incelenmesinde, ilk kez 30/06/2021 tarihinde davanın takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından dosyanın yenilenmesi üzerine yargılamaya devam edildiği, davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 14/07/2023 tarihli celseye gelmediği, mazeret dilekçesi gönderdiği, mazeret olarak başka duruşmalarının olduğunu beyan ettiği, Uyap’tan yapılan incelemede mahkememiz duruşması dışında duruşmasının bulunmadığı (ekran görüntüsü dava dosyada mübrezdir), başkaca mazeretin belgelendirilmediği, bir önceki celse yine mazeret dilekçesi sunulmuş olduğu anlaşılmıştır. Mahkememiz duruşma salonunda ve duruşma salonu dışında hem davacı asil hem de davacı vekiline mahkememiz mübaşiri 3 kez sözlü olarak çağrı yapmış olmasına rağmen davacı tarafın ve vekilinin hazır olmadığı görülmüştür.
Dava değeri itibariyle basit yargılama usulüne tabi olup, HMK 320/4. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, açılmamış sayılmasına karar verilir.
HMK 320/4 maddesi gereğince, Mahkememizin 30/06/2021 tarihli celsesinde dosyanın işlemden kaldırıldığı, akabinde talep üzerine yenilenmesinden sonra 14/07/2023 tarihli celsede dosyanın takipsiz bırakıldığı, davalının davayı takip etmediğine ilişkin beyanı birlikte değerlendirildiğinde, HMK 320/4 ve HMK 150/6 maddesi uyarınca iki kez takipsiz bırakma nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafça davanın takip edilmediği, daha önceden mahkememizin 30/06/2021 tarihli celsesinde dosyanın işlemden kaldırıldığı ve basit yargılama usulüne tabi olduğu anlaşılmakla, sadece 1 kez işlemden kaldırılabileceğinden HMK 150/6 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 279,85-TL harcın, peşin alınan 5.123,25 -TL’den mahsubu ile kalan 4.843,4‬0-TL’nin davacıya karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-7) göre hesaplanan 45.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı.

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı