Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/352 E. 2022/406 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/352 Esas
KARAR NO : 2022/406
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile dava dışı … San. Tİc. Ltd. Şti arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye davalı borçlular … ile … tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil olunduğunu, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine istinaden, müvekkil bankanın alacağı borçlular tarafından ödenmeyince borçlulara … Noterliği’nin 16.01.2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile bankaya 16.01.2020 tarihi itibariyle nakdi kredilerden doğan toplam 76.698,22-TL, gayrı nakdi kredilerden kaynaklanan toplam 60.900,00-TL borcunuz bulunduğu” bildiren hesap kat ihtarı gönderildiğini ve ihtarname davalı borçlulara tebliğ edildiğini, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ve ihtara rağmen ödenmeyen borca ilişkin, borçlular aleyhine, … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip açıldığını, borçlulara ödeme emri gönderildiğini, borçluların takibe ve borca, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, borçluların borçtan haberdar olup, ödeyeceği meblağ likit ve belirli olduğunu, keza, noter aracılığı ile gönderilen hesap kat ihtarı ile toplam borç, borçlulara bildirilmiş olup, sözleşmedeki imzayı da inkar etmediğini, bu nedenle, alacak likit (belirlenebilir, belirtilebilir, hesap edilebilir) olduğundan hükmedilen miktar üzerinden İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, arz ve izah edilen nedenlerle fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla borçluların … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötüniyetle yapılan itirazlarının iptali ile takibin devamına ve takibin takip talebindeki şartlar ile devamına, haksız ve kötüniyetle yapılan itiraz nedeniyle davalılar aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı banka dava dilekçesinde bahsi geçen hesap kat ihtarnamesi öncesinde 28.09.2019 tarihli bir yazı göndererek, asıl kredi borçlusu firmaya kefil olunduğundan bahisle krediden sorumlu tutulacağını bildirmişse de müvekkilim tarafından davalı bankaya … Noterliği’nin 16.11.2019 tarih … yev. sayılı cevabi ihtarnamesi keşide edilerek, … ..Ltd.Şti. ‘deki payları ve yetkilerini 08.03.2016 tarihinde noter kanalı ile 3.kişilere devrettiğini,gerekli ilanların yapıldığını, paylarını devrettiği dönem itibariyle … Ltd.Şti.’nin bankaya herhangi bir kredi borcu bulunmadığını, daha sonra kullandırılacak kredilerden sorumlu tutulamayacağını, kefaletten kaynaklanan bir borcunun da bulunmadığını bildirdiğini, davalı … ‘in asıl kredi borçlusu … Ltd.Şti.’deki hisselerini 08.03.2016 tarihinde 3. Kişilere devrettiği tarih itibariyle sözkonusu şirketin davalı bankadan kullanmış ve/veya ödenmemiş herhangi bir kredisi bulunmadığını, davacının, önceki kredi sözleşmelerini kötüniyetli olarak kullanarak sonradan tahsis ettiği krediler için davalıları borçlu göstermekte ve kredinin teminatıymış gibi gösterdiğini, davacı banka tarafından davalı …’ın kefilliğine istinaden borçta sorumlu tutulduğu ifade edilmişse de Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin 583. Md ve devamındaki amir hükümleri nazarında geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığını, kefalet sözleşmesinin geçerli olması için davalılardan alınması gereken eş muvaffakati alınmadığını, davalıların, asıl kredi borçlusu şirketin yetkilisi olmadıkları dönemlerde bu şirkete kullandırılan kredilere kefaletlerinin geçerli olması için de eş muvaffakati zorunlu olduğunu, alınmayan eş muvaffakati sebebiyle kefalet de geçerli olmadığından davalıların davacı bankaya gerek asaleten gerekse kefaleten herhangi bir borcu bulunmadığını, izah edilen sebeplerle davanın öncelikle yetkisiz icra müdürlüğünde açılan takibe ilişkin olduğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise bekletici mesele yapılan dava dosyalarının beklenilerek hasıl olacak sonuçlara göre davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve de yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/… E sayılı dosyası UYAP sureti, … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… ESAS sayılı dosyası UYAP sureti, … Asliye Tİcaret mahkemesi’nin 2020/… E sayılı dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacak yönünden itirazın iptali davasıdır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasının incelemesinde; tarafların aynı ve dava konusunun aynı alacaktan kaynaklı menfi tespit olduğu anlaşılmıştır.
HMK 166/1 maddesindeki düzenleme ile; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” denilmiştir. HMK 166/4 maddesine göre; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu haliyle aynı olaydan kaynaklanan davaların taraflarının aynı olduğu, aynı nedene ve konuya dayalı olduğu, birbirine benzer sebepten doğduğu sabittir. Bu yüzden Mahkememizin işbu dava dosyası ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, dava konularının ve nedenlerinin aynı olduğu, taraflarının aynı olduğu, bir mahkeme tarafından verilecek kararın diğer mahkemedeki davaya konuyu etkileyeceği anlaşıldığından, ayrıca delillerin birlikte toplanması ve değerlendirilmesinin usul ekonomisi gereği olduğu anlaşıldığından Mahkememiz dosyasının HMK 166/1 maddesi gereğince ilk açılan dava olan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasında birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekili tarafından açılan DAVANIN bağlantılı olması nedeniyle HMK 166/1 maddesi gereğince daha önce açılan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasında BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2- Birleştirme kararının HMK 166/3 maddesi gereğince derhal birleşen dosyanın mahkemesine bildirilmesine,
3- Yargılamaya birleştirilen dava dosyası üzerinden devam edilmek üzere dosyanın birleşen dosyaya gönderilerek esasın bu şekilde kapatılmasına,
4- Birleştirme kararının birleşen dosya üzerinden mahkemesince taraflara tebliğine,
5- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun birleştirilen dosyada değerlendirilerek karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı esas hüküm ile birlikte İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/06/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı