Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/331 E. 2021/338 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/951 Esas
KARAR NO : 2021/175

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının İstanbul… İcra Müdürlüğü’nüm … E. Sayılı ile davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, itirazın kötü niyetli ve haksız olduğunu, davacı müvekkilinin davalı şirkete…Sözleşme Numaralı taraf olan işverenin… adreslerinde… Proje işlerine münhasır olmak üzere danışmanlık sözleşmesi akdetmiş olduğunu işbu sözleşme kapsamında 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Kapsamında iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiğini, iş ilişiklisine binaen davacı tarafından alt yüklenici olan davalı şirketin eğitimler verdiği, buna ilişkin formları düzenlediği, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı görevlendirilmesi yapıldığını, hizmet karşılığında faturalar keşide edildiğini, sözleşmenin 6. maddesinde belirtilen hükümlere uygun faturalar keşide edilerek davalıya tebliğ edildiğim, keşide edilen faturaların bir kısmının davalı tarafından ödendiğini, diğer faturalara itiraz etmediği gibi ödemede yapmadığı, bakiye borç tutarına göre hesaplanmış olan 3 adet fatura bedelinin ödenmesi için icra takibinde bulunulduğunu, davalı yanın ödeme emrine itiraz ettiğini, 27.09.2019 tarihinde arabulucu huzurunda yapılan görüşmeye davalı taraf yetkilisinin katılmadığını ve taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı, yukarıda açıklanan sebepler dolaysıyla işbu davayı açma zaruretinin doğduğu” belirterek, davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ve takibin devamına, itiraz edilen miktarın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalının ve davacının adresinin Ankara olduğunu, İcra takibinin İstanbul İcra Dairesine yapıldığını, icra takibinde İcra Dairesine ilişkin yetki itirazında bulunulmadığını, sadece İcra Dairesini ve İcra Hukuk Mahkemesini yetkili hale getirildiğini, itirazı iptali açısından HMK 6. Uyarınca genel yetki kurallarının uygulanacağını, davalı adresinin Ankara olması nedeniyle yetki itirazlarının bulunduğunu, davanın yetki yönünden reddi gerektiğini;
İcra takibine 13.05.2016 tarihinde itiraz edildiğini, davacı bu itirazı 1 yıl içerisinde öğrendiğini, dava itirazından 3 yıl sonra 16.10.2019 tarihinde açıldığını, hak düşürücü sürenin gerçekleştiğini, re’ sen Sayın Mahkemenin süreyi değerlendirmesini talep ettiğini, Müvekkili firma yetkililerince davacı taraf arasında akdedilmiş bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkili davacı yandan Mersin ‘de bulunan şantiyedeki iş için İş Güvenliği için A ve B sınıfı Uzman danışmanlık hizmetini aldığını ve bedellerini ödediğini, C sınıfı hizmetini almadığını,…-Katip sisteminden tespit edilebileceğini, bu işin uzmanı bir bilirkişi sitemi kontrol ederek hangi hizmetlerin alınıp alınmadığını, doğrudan sistem kayıtları üzerinden tespit edebileceğini, davacı yanın faturaları dayanak gösterdiğim, faturaların karine olduğunu, faturalara ilişkin hizmetin verilmediğini yasal belgelerle ispatlanarak karinenin hukuken çürütülebileceğini, bu manada faturaların kesin delil niteliğinde olmadığını, Müvekkilinin C sınıfı hizmet almadığı için iade faturası düzenlediğini, bu hususun değerlendirilmesi gerektiğini, belirterek hak düşürücü süre yönünden itirazın iptali davasının süresinde açılmaması gerekçesiyle davanın reddine, HMK 6. Madde uyarınca yetkisiz İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmış olması nedeniyle Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olması nedeniyle itirazlarının kabulüyle yetkisizlik kararı verilmesine, esasa ilişkin davanın reddine, haksız icra takibi ve itirazın iptali davası açılmış olması nedeniyle %20’ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Dairesi… Esas sayılı dosyası, 17/11/2015 tarihli taraflar arasında düzenlenen …sözleşme numaralı danışmanlık hizmet sözleşmesi, 31/01/2016 tarihli…sıra numaralı 23.600,00 TL bedelli irsaliyeli fatura, 31/12/2015 tarihli … sıra numaralı 22.420,00 TL bedelli irsaliyeli fatura, 30/11/2015 tarihli … sıra numaralı 12.980,00 TL bedelli irsaliyeli fatura, iş güvenliği eğitimine ilişkin katılım ve kontrol formları, iş güvenliği uzmanı listesi, genel kurul kararları, arabuluculuk son tutanağı aslı, davaya konu faturalar, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi defter incelemesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağından kaynaklanan İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında danışmanlık hizmet sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye istinaden iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verildiğini, hizmet karşılığı faturaların düzenlendiğini, faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğini, faturaların bir kısmının ödendiğini, ancak takibe konu faturaların davalı tarafça ödenmediğini, bu nedenle davalı taraf aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafında yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, HMK 6. Maddesi uyarınca müvekkilinin yerleşim yeri adresi olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığını, davacı yandan Mersin’de bulunan şantiyedeki iş için iş güvenliği konusunda A ve B sınıfı uzmanlık danışmanlık hizmeti aldıklarını ancak C sınıfı hizmet alınmadığını, C sınıfı hizmet alınmadığı için iade faturası düzenlendiğini belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesine dayalı faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Faturanın dayanağı olan temel ilişkinin ispatı gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz.
Faturalara konu hizmetin davalıya verildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Faturaya konu hizmetin dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına hizmetin verildiğinin ispata yeterli değildir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 30/11/2015, 31/12/2015 ve 31/01/2016 tarihli 3 adet faturadan kaynaklı 56.020,00 TL asıl alacak, 1.451,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.471,99 TL borcun ödenmesi amacıyla 28/04/2016 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 10/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 13/05/2016 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, icra takibine itirazın alacaklıya 26/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf Mahkemenin yetkisine itirazda bulunmuşsa da taraflar arasında düzenlenen sözleşmede İstanbul Mahkemelerinin yetkisi belirlendiğinden ve tarafları bağladığından HMK 17/1 maddesi gereğince yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için talimat mahkemesinden bilirkişi raporu alınmış, daha sonra Mahkememizce davalının faturalara konu hizmetleri alıp almadığının tespiti, özellikle C sınıfı hizmetin alınıp alınmadığının tespiti ve … katip sistemine davacının hangi hizmetleri girdiğinin tespiti için iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bilirkişiden bilirkişi raporu alınmıştır.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat Sayılı dosyasından davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan mali müşavir bilirkişinin 04/05/2020 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Sahibi lehine delil özelliğine haiz davacı şirketin ticari defteri usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın Dosya kapsamında, 17.11.2015 tarihinde imzalanan 6 sayfa 12 maddeden ibaret olan Danışmanlık Hizmet Sözleşmesinin olduğu, ticari ilişkilerin sözleşmeye dayalı çalışıldığı, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında, dava takip tarihi itibariyle davalı şirketten 100.742,00 TL alacaklı olduğu, takip talebinin ve davanın 56.020,00 TL olarak, 30.11.2015 Tarih … no.lu 10.000,00 TL (12.980,00 TL tutarlı – 2.980,00 TL mahsup = kalan 10.000,00 TL) 31.12.2015 tarih …no.lu 22.420,00 TL ve 31.01.2016 tarih … no.lu 23.600,00 TL olan 3 adet faturaların toplamına açıldığı, 100.742,00 TL – 56.020,00 TL – 44.722,00 TL tutar için ayrıca, İstanbul … İcra Müdürlüğü 10.11.2016 tarih … no.lu dosya ile takip başlatıldığının bilgisinin verildiği, davalı şirket defter ve belgeleri yukarıda açıklanan nedenlerle tarafıma teslim edilmediğinden inceleme yapılmadığı ve C smıfı hizmetin alınıp alınmadığı hususu uzmanlık alanımız dışında olmasından dolayı tarafımızca tespitinin mümkün olmadığı, sözleşmenin 6. Madde A. Hizmet Bedeli: 1.Görevlendirlecek C Smıfı İş Güvenliği Uzmanı işyerinde haftanın 6 günü faaliyet yürütecektir. 4. C Sınıf İş Güvenliği Uzmanı haftada 6 gün … Projesi 3.500,00 TL+KDV Şeklinde olduğu ve davacı tarafmdan davalıya düzenlenen fatura kayıtlarında 600 03 05 01 …/İş güvenliği Uzman Eğitimi/C Sınıfı Uzman Danışmanhk Hizmeti olarak kaydedildiği, davalı tarafından cevap dilekçesine ileri sürülen iade faturası bilgilerine ve iade faturasına ilişkin herhangi bir kayda davacı şirketin ticari defterlerinde rastlanılmadığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davalı vekilinin ticari defterlerinin mazeret sebebiyle yeniden incelenmesine yönelik talebinin talimat dosyasında davalı tarafa ticari defter ve delillerinin ibrazı için kesin süre verildiği, davalı vekiline tebliğ edildiği, kesin süre içerisinde ticari defter ve delillerini ibraz etmediği, mazeretini de sunmadığı, bilirkişi tarafından davalı tarafa ulaşılıp ticari defter ve kayıtlarının sunulması istendiği halde davalı tarafça mazeretsiz ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği anlaşılmakla talebinin reddine karar verilerek, davalının ticari defter ve kayıtlarına dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bilirkişinin 07/01/2021 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; ” uyuşmazlık konusunun davalının cevap dilekçesinde (iş güvenliği için A ve B sınıfı uzman danışmanlık hizmetinin alındığı ve bedellerinin ödendiği, ancak C sınıfı Uzman hizmeti alınmadığı) şeklindeki beyanı üzerinden davalı işyerinde C sınıfı uzman hizmetinin verilip verilmediği hususunda olduğu görüldüğü, bu kapsamda tarafıma verilen (davalının faturaya konulu hizmetleri alıp almadığı, özellikle C sınıfı uzman hizmetinin alınıp alınmadığı,… katip sistemine hangi hizmetlerin girildiğinin tespiti) görevi kapsamında davacı firmadan tespitler kısmında yer alan bir kısım belgeler talep edildiği, talep edilen belgeler tam olarak sunulmamış sunulan belgeler üzerinden yapılan incelemede; … katip üzerinden C sınıfı görevlendirme yapıldığı ortaya konulmadığı, ancak söz konusu C Sınıfı uzman hizmeti için … katip sistemine yasal gereklilik oluşmadığından C sınıfı uzman girişinin yapılmamasının olası bir durum olduğu tek başına … Katip sisteminde görevlendirme şartının aranmasına gerek bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafından C sınıfı uzman hizmeti sunduğuna dair başkaca evraklar istenmiş olup davalı firmaya görevlendirilen iş güvenliği uzmanlarının ad soyad sınıf vb. şeklinde listesi istenildiği halde sunulmadığı, C sınıfı uzmanların ilgili projede davalı firma adına hizmet verdiklerine dair belgeler(İşe giriş kayıtları , ilgili firmayla bu kişilerin kendileri için görevlendirildiklerini belirten yazışmalar, toplantı eğitim vb. katıldığına dair belgeler, sahada bu firma adına yaptıkları çalışmalara dair belgeler) talep edilmiş olup sunulan belgeler incelendiğinde; Dosya içinde yukarıda yer alan C sınıfı uzman tespitleri hariç verilen hizmetlere dair(eğitim, kurul toplantı tutanağı vb.) diğer belgelerde sadece A sınıfı uzman… olduğu görüldüğü, davacı firma tarafından davalı firmada 1 adet C sınıfı uzman olarak… görevlendirildiği bu görevlendirmenin de sunulan belgeler ve icra takibine söz konusu faturaların açıklamalarına göre verilen hizmetin 2015 yılı 11. Ay, 2015 yılı 12. Ay ve 2016 yılı 1. Ay dönemine dair olması değerlendirildiğinde bu dönemler için sunulan belgelerdeki tarihlere göre 05.01.2016 tarihi ve sonrası 1 adet C sınıfı hizmeti verildiği/görevlendirmesi bulunduğu sonucuna varıldığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında 17/11/2015 tarihli danışmanlık hizmet sözleşmesi düzenlendiği, danışmanlık hizmet sözleşmesine istinaden 31/01/2016 tarihli … sıra numaralı 23.600,00 TL bedelli irsaliyeli fatura, 31/12/2015 tarihli …sıra numaralı 22.420,00 TL bedelli irsaliyeli fatura ve 30/11/2015 tarihli … sıra numaralı 12.980,00 TL bedelli irsaliyeli faturanın davacı tarafça davalı adına düzenlendiği, faturaların tebliğine ilişkin dosya kapsamında evrak bulunmadığı, fatura içeriklerinde A, B ve C sınıfı uzman danışmanlık hizmeti olarak ayrı ayrı belirlendiği, davalının A ve B sınıfı uzmanlık danışmanlık hizmetine yönelik itirazlarının bulunmadığı ancak C sınıfı uzman danışmanlık hizmeti alınmadığına yönelik itirazının bulunduğu, faturalara konu C sınıfı uzman danışmanlık hizmetin davalıya verildiği iddiasının davacının ispatla yükümlü olduğu, faturaya konu hizmetin dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına hizmetin verildiğinin ispata yeterli olmadığı, bu nedenle faturalara konu C sınıfı uzman danışmanlık hizmetinin alınıp alınmadığına yönelik alınan 07/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre tüm dosya kapsamı ve davacı tarafça sunulan belgeler incelenerek yapılan bilirkişi incelemesinde 05.01.2016 tarihi ve sonrası 1 adet C sınıfı hizmetinin verildiği, anlaşılmakla düzenlenen bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmış, takibe konu 3 adet faturanın toplamının 59.000 TL olduğu, davacı tarafça faturaların 56.020,00 TL’sinin takibe konu edildiği, 31/01/2016 tarihli KDV dahil 23.600,00 TL bedelli fatura yönünden faturanın 01/2016 tarihinden sonraki döneme ilişkin olduğu, bu dönem sonrasında davacı tarafça davalı tarafa C sınıfı uzman danışmanlık hizmeti verildiği sabit olduğu ve davalının A ve B sınıfı uzman danışmanlık hizmetinin verilmediğine ilişkin itirazının bulunmadığı ve bu hizmetlere yönelik borcunun bulunmadığına dair ispata yarar delil ibraz etmediği anlaşılmakla tüm fatura bedeli yönünden 23.600,00 TL davacının alacaklı olduğu, 30/11/2015 tarihli KDV dahil 12.980,00 TL fatura bedeli yönünden davacı tarafça davalı tarafa C sınıfı uzman danışmanlık hizmeti verildiği ispat edilemediğinden C sınıfı uzman danışmanlık hizmetine ilişkin fatura kalemleri düşülerek (11.000,00-3.500×3=) 500,00 TL + 90 TL KDV olmak üzere 590,00 TL davacının alacaklı olduğu, 31/12/2015 tarihli KDV dahil 22.420,00 TL fatura bedeli yönünden davacı tarafça davalı tarafa C sınıfı uzman danışmanlık hizmeti verildiği ispat edilemediğinden C sınıfı uzman danışmanlık hizmetine ilişkin fatura kalemleri düşülerek (19.000,00-3.500×4=) 5.000,00 TL + 900,00 TL KDV olmak üzere toplam 5.900,00 TL alacaklı olduğu, 3 adet fatura yönünden toplam (23.600,00+590,00+5.900,00) 30.090,00 TL’den davacı ticari defterlerinde tespit edilen ve takip konusu edilmeyen 2.980,00 TL mahsup miktarı düşülmek suretiyle davacının toplamda 27.110,00 TL alacaklı olduğu Mahkememizce kabul edilmiş, davacı tarafından asıl alacak dava konusu edildiğinden faiz konusunda inceleme yapılmamış olup davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 27.110,00 TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si(5.422,00 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden ve bu nedenle koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 27.110,00 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(5.422,00 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
c) Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşullar oluşmadığından reddine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.851,88-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 669,33-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.182,55-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.336,50-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 669,33-TL peşin harç olmak üzere toplam 713,73-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 1.450,00-TL Bilirkişi ücreti ve 125,70-TL posta giderinden ibaret toplam 1.575,70-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 762,48- TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 638,75-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 681,25 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/02/2021

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı