Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/324 E. 2022/93 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/324 Esas
KARAR NO : 2022/93
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtrazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı bankanın … Şubesi ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı … tarafından sözleşmenin müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, borçlu şirket tarafından kredi borcunun zamanında geri ödenmemesi sebebiyle kredi hesaplarının kat edildiğini ve borçlulara …. Noterliği’nin 09.01.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmesine rağmen davalı tarafça borca ilişkin olarak hiçbir ödeme yapılmadığını, davacı bankanın alacağını tahsil etmek amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, icra takibinde davalı borçlular tarafından yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, icra takibine davalı tarafından yapılan itirazda, takibin başlatıldığı icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiş ise de; davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan ve davalının kefil olduğu Genel Kredi Sözleşmesi’nin 6.2 Yetkili Mahkeme ve Uygulanacak Hukuk başlıklı maddesine göre; taraflar arasında çıkan her türlü uyuşmazlıkta İstanbul Merkez Mahkeme ve İcra Müdürlükleri yetkili olduğunu, dolayısıyla, davalının yetki itirazı yerinde olmayıp takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını, davalılar tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasına yapılmış olan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere üst hatten icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyası kapsamında yetkiye de itiraz edildiğini, sadece gerçek kişi kefil aleyhinde kefalet sözleşmesine dayanarak açılan icra takibinde İstanbul icra daireleri yetkisiz olup, sayın mahkemenin de aynı kapsamda yetkisiz olduğunu, davacı tarafından … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı icra takibi dosyasında icra dairesinin yetkisine açıkça itiraz edildiğini, sözde alacaklı davacı tarafından sadece davalı kefil müvekkili hakkında dava açıldığını, dava kapsamında davacının dayanağının kefalet sözleşmesi olduğunu, kefalet sözleşmesinin kredi sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme olduğunu, bu nedenle takibin başlatıldığı icra dairesi icra takibi ve iş bu dava bakımından yetkisiz olduğunu, davacı tarafın sözde alacağın kaynağı olduğu iddia edilen Kredi Sözleşmesini sunmadığını, davacının bu aşamadan sonra delil sunmasına muvafakatlerinin bulunmadığını, davacı tarafın delil sunmadığı gibi ayrıca delil sözleşmesi gereği kendi delillerinin kesin delil olduğunu iddia ettiğini, dosyaya sunulmayan deliller ile davanın ispatı mümkün olmadığı gibi her halde delil sözleşmesinin de geçersiz olduğunu, dosya kapsamında hangi sözleşmeden kaynaklanan sözde asıl borca ilişkin olarak kefalet verildiğinin anlaşılmadığını, davacının iddiasını dayandırdığı sözleşmedeki kefaletin geçerliliğinin tartışmalı olduğunu, davacının sözde alacağın kaynağı olan kefalet sözleşmesine hiçbir surette değinmediğini, bu nedenle geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmaması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı bankanın temerrüt ihtarını davalı müvekkiline tebliğ etmediğini, davalı müvekkilnin ihtarname tarihi itibari ile ihtarnamenin tebliğ adresinde mukim olup bu husus nüfus müdürlüğü kayıtları ile sabit olduğunu, adres değişikliği olmayan kişinin yeni adres bildirmesi mümkün olamayacağından, davacının iddiaları ve takibi haksız olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, söz konusu kredi sözleşmesi kapsamında davacı bankanın uğradığı bir zararın bulunmadığını, davacı banka tarafından alacak tahsil edilebilecek iken, kötüniyetli şekilde müvekkili hakkında muaccel dahi olmayan bir borca istinaden takip başlatıldığını, davacı bankanın asıl borçlu dava dışı … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti (“… makina”) ile akdetmiş olduğu sözleşme kapsamında tahsili kabil bir alacağının bulunmadığını, dava dışı şirket hakkında vize asliye (ticaret mahkemesi sıfatıyla) hukuk mahkemesi tahtında verilmiş bir konkordato mühleti kararı bulunduğunu, mezkur dosya daha sonra yetkisizlikle … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… E. sayılı dosyasına kaydolmuş olup, mezkur konkordato davasının halen derdest olduğunu, açıklanan nedenlerle davacı banka tarafından ikame edilen açıkça haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2019/…8 Esas sayılı icra dosyası, genel kredi ve kefalet sözleşmesi, banka kayıtları, bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/…8 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde;alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalı aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin adi takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; ” … Davacı Banka ile davalı asıl borçlu Şirket arasında 13.01.2017 tarihli 500.000,00-TL limitli, çerçeve niteliğinde 10 yıl süreli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede … ’ın da 500.000,00-TL üzerinden kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyle müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunduğu, takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı asıl borçlu şirketten, kullandırılan nakdi kredilerden dolayı 8.136,14-TL asıl alacak, 703,86-TL işlemiş temerrüt faizi, 6,40-TL faizlerin % 5 BSMV’si olmak üzere toplam 8.846,40-TL alacaklı olduğu, Davalının Genel Kredi Sözleşmesinde 500.000,00-TL üzerinden kefalet imzası bulunduğundan doğan borçtan sorumlu tutulabileceği, dava konusu kredilerin … kefaleti kapsamında olmadığı, davacı bankanın ise 8.136,14 TL asıl alacak, 1.398,38-TL temerrüt faizi, 6,40-TL ve % 5 BSMV’si olmak üzere toplam 9.540,91-TL alacak talebinde bulunmuş olup, talebin tespitleri aşan kısmının yerinde olmadığı, şayet sn. mahkemece davacı bankanın %90 oranındaki faiz talebinin yerinde görülmesi halinde davacı alacağı; 8.136,14-TL asıl alacak, 1.398,38-TL temerrüt faizi, 6,40-TL % 5 BSMV olmak üzere toplam 9.540,91-TL olduğu, sözleşmenin 5.17.1 ve 5.17.6 devamındaki hükümleri ve mevzuat (Çek Yasası) hükümleri gereğince iade edilmeyen çek yaprakları için davacı bankanın çek başına ödemekle yükümlü olduğu, açıkta kalan çek yaprakları için 8.600,00-TL yasal sorumluluk tutarını davalıdan talep edebileceği, Davacı bankanın icra takip tarihinden itibaren tahsiline kadar, 6.400,00-TL asıl alacak üzerinden % 39,33 oranında, 1.736,14 TL asıl alacak üzerinden % 30,24 temerrüt faizi talep edebileceği…. ” görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 17/12/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; ”..Takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı asıl borçlu şirketten, kullandırılan nakdi kredilerden dolayı 8.136,14-TL asıl alacak, 690,88-TL işlemiş temerrüt faizi, 6,40-TL faizlerin % 5 BSMV’si olmak üzere toplam 8.833,42-TL alacaklı olduğu, davacı bankanın ise 8.136,14-TL asıl alacak, 1.398,38-TL temerrüt faizi, 6,40-TL ve % 5 BSMV’si olmak üzere toplam 9.540,91-TL alacak talebinde bulunmuş olup, talebin tespitlerimi aşan kısmının yerinde olmadığı, şayet sn. mahkemece davacı bankanın %90 oranındaki faiz talebinin yerinde görülmesi halinde davacı alacağı; 8.136,14-TL asıl alacak, 1.398,38-TL temerrüt faizi, 6,40-TL % 5 BSMV olmak üzere toplam 9.540,91-TL olduğu, sözleşmenin 5.17.1 ve 5.17.6 devamındaki hükümleri ve mevzuat (Çek Yasası) hükümleri gereğince iade edilmeyen çek yaprakları için Davacı Bankanın çek başına ödemekle yükümlü olduğu , açıkta kalan çek yaprakları için 9.600,00-TL yasal sorumluluk tutarını davalıdan talep edebileceği, sunulan faiz listeleri davacı bankanın iç işleyişiyle ilgili yayınladığı listeler olup TCMB ‘na bildirdiği azami faiz oranlarıyla ilgisi bulunmadığı, ( Bu listelerde % 60 azami akdi faiz oranı da bulunmadığı) temerrüt faiziyle ilgili Yargıtay Genel Kurul Kararı ve emsal Yargıtay kararları açık olup % 90 oranında bir faiz talebinin mümkün olmadığı, davacı bankanın icra takip tarihinden itibaren tahsiline kadar, nakdi çek kredisi yönünden 6.400,00- TL asıl alacak üzerinden % 39,33 oranında, 1.736,14-TL asıl alacak üzerinden ise % 30,24 temerrüt faizi talep edebileceği,..” görüş ve kanaati bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, dava dışı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalı tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığını, davacı bankanın zararının bulunmadığını, muaccel bir alacağın bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 26/06/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin adi takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Genel kredi sözleşmelerinin incelenmesinde; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … san. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalandığı, davalı kefilin genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, toplam kefalet miktarının 500.000,00-TL olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; taraflar arasında akdedilen sözleşmede İstanbul Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı anlaşılmakla davalı tarafın icra dosyasına ve mahkememiz dava dosyasına yaptığı yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek raporda; Davacı Banka ile davalı asıl borçlu Şirket arasında 13.01.2017 tarihli 500.000,00-TL limitli, çerçeve niteliğinde 10 yıl süreli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede … ’ın da 500.000,-TL üzerinden kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyle müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunduğu, Takip tarihi itibariyle Davacı bankanın davalı asıl borçlu şirketten, kullandırılan nakdi kredilerden dolayı 8.136,14-TL asıl alacak, 690,88-TL işlemiş temerrüt faizi, 6,40-TL faizlerin % 5 BSMV’si olmak üzere toplam 8.833,42-TL alacaklı olduğu, talebin tespitleri aşan kısmının yerinde olmadığı, iade edilmeyen çek yaprakları için Davacı Bankanın çek başına ödemekle yükümlü olduğu, açıkta kalan çek yaprakları için 9.600,00-TL yasal sorumluluk tutarını davalıdan talep edebileceği, Davacı bankanın icra takip tarihinden itibaren tahsiline kadar, nakdi çek kredisi yönünden 6.400,00-TL asıl alacak üzerinden % 39,33 oranında, 1.736,14-TL asıl alacak üzerinden ise % 30,24 temerrüt faizi talep edebileceği, tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, ek rapor, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirkete çek defteri teslim edildiği ve kredi kullandırıldığı, borçlu şirketin vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için davalı müteselsil kefil olan davalı hakkında icra takibi yapıldığı, dava dışı asıl borçlu şirket tarafından kredi borcunun ödenmediği, davacı tarafça dava dışı borçlu şirkete teslim edilen çek yapraklarının kullanıldığı, dava dışı şirket tarafından ödenmeyen çek bedellerine ilişkin takip tarihi itibariyle davacı banka tarafından 4.800,00-TL ödeme yapıldığının sunulan banka kayıtları ve düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit olunduğu, dava dışı borçlu şirket tarafından 1.736,14-TL kredili mevduat hesabı borcunun ödenmediği hususunun da düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit olunduğu, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle davalı olan müteselsil kefil tarafından da borcun ödenmemesi nedeniyle davalının nakdi kredi borcundan sorumlu olduğu, davacı tarafça sunulan kayıtlarda dava dışı şirkete teslim edilen çek yapraklarından iade edilmeyenlerin ibraz olunduğu, 6 adet çek yaprağı ile ilgili takip tarihi itibari ile henüz davacı tarafça ödeme yapılmadığı ancak bu çek yapraklarına ilişkin davacı bankanın riskinin devam ettiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmemenin 3.5.1 maddesinde gayrinakdi kredi deposu ile ilgili kefilin sorumlunun düzenlendiği, bu hali ile davacı bankanın dava dışı borçlu şirkete teslim edilen ve riski devam eden çek yaprakları için 9.600,00-TL yasal sorumluluk tutarını davalıdan talep edebileceği anlaşılmıştır.
Her ne kadar düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporda davacı bankanın nakdi çek kredisi yönünden 6.400,00- TL asıl alacak talebinde bulunabileceği tespit olunmuş ise de; davacı banka tarafından sunulan kayıtların mahkememizce incelenmesinde, dava konusu takip tarihinden önce davacı banka tarafından 4.800,00-TL yasal sorumluluk bedelinin ödendiği görülmüştür. Yapılan ihtara rağmen davacı banka tarafından takip tarihinden önce icra takibine konu edilen bakiye 1.600,00-TL’lik Çek Yükümlülük tutarına ilişkin yapılan ödemeye dair kayıt sunulmadığından, düzenlenen raporun bu kısmına itibar edilmemiş, diğer nakdi alacak kalemleri ve gayri nakdi alacak kalemlerine yönelik düzenlenen bilirkişi raporu ve ek rapordaki tespitlerinin dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması ve tüm dosya kapsamına göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasındaki; Nakdi kredi alacağı yönünden borçlu davalıdan 6.536,14-TL asıl alacak, 594,74-TL işlemiş faiz, 6,40-TL BSMV olmak üzere toplam 7.137,28-TL alacaklı olduğu, takibin borçlu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren 4.800-TL çek kredisi alacağı için yıllık % 39,33 oranında, 1.736,14-TL kredili mevduat hesabı alacağı için yıllık %30,24 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamı gerektiği, fazlaya ilişkin istemin yerinde olmadığı, Gayri nakdi kredi alacağı yönünden borçlu davalıdan 9.600,00-TL çek bedelinin depo edilmesine yönelik talebin yerinde olduğu, nakdi teminat olarak depo edilmeden önce alacaklı davacı tarafından tazmin edilmesi durumunda gayri nakdi alacağa ilişkin takibin borçlu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden tazmin tarihinden itibaren uygulanacak yıllık %39,33 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamı gerektiği anlaşılmış, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si hesaplanan 1.307,29-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasındaki;
a) Nakdi kredi alacağı yönünden borçlu davalı tarafından 6.536,14-TL asıl alacak, 594,74-TL işlemiş faiz, 6,40-TL BSMV olmak üzere toplam 7.137,28-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren 4.800-TL çek kredisi alacağı için yıllık % 39,33 oranında, 1.736,14-TL kredili mevduat hesabı alacağı için yıllık %30,24 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Gayri nakdi kredi alacağı yönünden borçlu davalı tarafından 9.600,00-TL çek bedelinin depo edilmesine yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, nakdi teminat olarak depo edilmeden önce alacaklı davacı tarafından tazmin edilmesi durumunda gayri nakdi alacağa ilişkin takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden tazmin tarihinden itibaren uygulanacak yıllık %39,33 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına,
c) Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.307,29-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.143,32-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 115,24-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.028,08-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11,13 maddeleri uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 115,24-TL peşin harç ve 54,40-TL başvuru harcı olmak üzere 169,64-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,00-TL e-tebligat gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 844,00-TL yargılama giderinin tamamının (davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle) davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı lehine, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrası gereğince davalı arabuluculuk görüşmesine katılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı 09/02/2022

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.