Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/321 E. 2020/308 K. 22.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/297 Esas
KARAR NO : 2020/306

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili …, 2014 yılında İstanbul merkezli, şirketlere ve bireylere en üst düzeyde eğitim alanında hizmet veren bir akademi olan … ‘yi kurmuş, yurt içinde ve yurt dışında çok uluslu şirketlerin referans danışmanlığını yaptığını, … …, iletişim ağı sayesinde … Okulu’nun New York ofisinin başkanı ve yöneticisi olduğu dönemde … ile tanışmış ve enstitünün New York’taki prestijli …’daki genel merkezinde düzenlenen bazı etkinliklere konuk olarak davet edildiğini, davalı …, 2014 yılından itibaren moda endüstrisinde veya daha doğrusu “moda sektöründe” hizmet ve yüksek eğitim kursları sunmak amacıyla … adlı kendi işletme okulunu açmaya karar verdiğini, …moda dünyasından ve Amerikan medyasından tanıdığı birçok insanı projeyi tanıtmak ve değerini arttırmak için projeye dahil ettiğini, öyle ki Kaliforniyalı milyarder …ve kızlarının menajeri, ünlü …, … ve…ve …ve…’ı da dahil ettiğini, Amerikan yıldız sisteminin birçok tanınmış adının katıldığı çeşitli etkinliklerle okulun açılışından sonra …, okulun ABD’de yasal olarak faaliyet göstermesine ve çalışma dereceleri vermesine izin veren lisansı alma sürecini de başlattığını, çok maliyetli olan bu süreç kendisini 2017 yılında 24 ay geçerli bir ilk lisans almaya ve 2023 yılına kadar lisansı garanti eden bir 48 ay daha yenilemeye yönlendirdiğini, yöneticisi olduğu okulun yönetimi ve ruhsatlandırma sürecinin tamamlanması için gereken finansman sadece 3 yıl içinde 10 milyon doların üzerinde olduğunu, bu miktar kiisel serveti çok olan diğer davalı ve …’nin annesi olan … tarafından karşılandığını, …’ye ilk krediyi 2017 yılında, proje ayağa kalksın diye (… ‘ndeki idari ofislerin kirası ayda yaklaşık 25.000 dolar artı masraflar ve vergiler), … ve annesinin kişisel finansmanı üzerinden karşılandığını, ilk “Satın Alma Sözleşmesi” davacı tarafından …’e finansal destek verilmesinden kısa bir süre sonra davalı … Ağustos 2018 ‘de, … …’i hayatının hayalini gerçekleştirmesine ve …’nin …’ye satışını tamamlamasına yardımcı olması için bir kez daha ikna etmeye çalıştığını, … gerçek geliri olmadığı halde harcamaları olan bir şirket olduğu için … üzerindeki baskı arttığını, lisansın devredilebilmesi için okulun sorumlu öğrencileri olmaması gerektiğini, bu nedenle … birkaç yıldır kayıtlarını engellediğini ve yılda öğrenci başına 100.000 dolardan fazla bir gelirden vazgeçtiğini, davacı ve …’nin şirket sermayesinin % 50 ‘sine sahipken alıcı olarak …, … lehine 980 … hissesi için önerilen satış anlaşmasının % 50 ‘sine eşit bir fiyata davacının hisselerini satın almak istediğini, … hisselerini satmaya istekli olduğunun açık bir şekilde 27 Şubat 2020 tarihinde, … … …’ye Anlaşmada öngörüldüğü şekilde satmak istediğini resmen bildirdiğini, bu nedenle, davacının, davalı …’nun da kefil olduğu kredi anlaşmasının yürütülmesinde 100.000 $ (yaklaşık 90.180,00 Euro’ya eşit) ek olarak, her iki davacı tarafından imzalanan bir anlaşmadan kaynaklanan en az 3.000.000 $ (yaklaşık 2.728.053,94 Euro’ya tekabül eder) bir alacağı olduğunu, davacı alacaklarını teminat altına alabilmek için avukatı aracılığı ile gerek davalı … ve gerekse garantör olan davalı …’nun mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulması amacı ile dava açmış ve neticesinde 16.04.2020 tarih ve… n…ayılı karar ile davalılara ait taşınmaz mallara tedbir konulmasına karar verildiğini, arz olunan nedenlerle fazlaya ilişkin talep haklarımız saklı kalmak ve alınacak bilirkişi raporları ve yurtdışından gelecek değerlendirme raporları doğrultusunda arttırılmak kaydı ile 3.100 USD’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline dava masraf ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, 3.100 USD’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili talebi ile açılan belirsiz alacak davasıdır.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. HMK 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.

Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, dava alacak davası olup TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardandır. Bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 363,70 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 309,30 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/07/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı